4. Adana Altın Koza Film Şenliği

23 Eylül - 30 Eylül 1972








Yıl 1972
Adana Altın Koza Film Festivali

12 Mart Muhtırası’nın hemen ardından yapılan bu festival, Türk Sinemasının önemli ve üzücü olaylarından birine tanıklık etmiştir.Yılmaz Güney’in “Baba” filmi, festivalde En İyi Film ödülünü alırken, filmin başrolünü oynayan Yılmaz Güney de En İyi Erkek Oyuncu ödülünü almıştı. Ancak, festival jürisinden yeniden toplantı yapması ve filmleri yeniden oylatması istenmişti. Yapılan toplantı sonucu jüri; Yılmaz Duru’nun “Kara Doğan” filmini en iyi film seçip, en iyi erkek oyuncu ödülünü de “Yaralı Kurt” filmindeki rolüyle Cüneyt Arkın’a vermişti.

Ancak, Cüneyt Arkın, her zaman takdir edilen bir tepki koyarak, kendisine verilen ödülü kabul etmemiştir.

Verdiği röportajlarda durumu tepkisinin nedenini şöyle özetler:
“O ödül Yılmaz’ın hakkıydı. Şimdi Yılmaz bunu bilirken, aklı başında herkes bunu bilirken, o ödül bana yakışır mıydı? Yakışmazdı.








1972 Adana Altın Koza Film Festivali, 23 Eylül-30 Eylül 1972 tarihleri arasında düzenlendi. Jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'in Baba filmi en iyi film, Güney ise en iyi erkek oyuncu seçildi. Ancak Adana belediye başkanının isteğiyle tekrar toplanan jüri, ilk oylamada ikinci olan Yılmaz Duru'nun Kara Doğan filmini en iyi film, Yaralı Kurt filmindeki performansıyla Cüneyt Arkını da en iyi erkek oyuncu seçti. Cüneyt Arkın ödülü reddetti.







Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması

Ödüller

En İyi Film - Yılmaz Duru / Kara Doğan
En İyi İkinci Film - Ömer Lütfi Akad / Yaralı Kurt
En İyi Üçüncü Film - Ömer Lütfi Akad / Irmak
En İyi Yönetmen - Yılmaz Duru / Kara Doğan
En İyi Senaryo - Sabahat Duru / Kara Doğan
En İyi Görüntü Yönetmeni - Ali Uğur / Kara Doğan
En İyi Müzik -
En İyi Stüdyo Çalışması - Acar Film
En İyi Kadın Oyuncu - Hülya Koçyiğit / Zehra
En İyi Erkek Oyuncu - Cüneyt Arkın / Yaralı Kurt
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Muhterem Nur / Kara Gün
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Osman Alyanak / Irmak


Jüri

Şevket Rado
Orhan Özkırım
Kadri Kayabal
Muzaffer Tema
Mücahit Beşer
Refik Sönmezsoy
Sabahat Filmer
Ayhan Kermen
Muazzez Tahsin Berkand
Edip Hakkı Köseoğlu
Yalçın Remzi Yüreğir





4. Adana Altın Koza Film festivalinde ne oldu?

Şahin de, Fethi de Sabah Duru’yu ilk kez tanıyorlar. Benim dostluğum ise Sinema genel müdürcülüğü oynadığım yıllara kadar dayanır. Yani, neredeyse yirmi yıl…

Sabah Duru’yu tanırsınız. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli senaristlerden biridir ve bunu da iki önemli ödülle taçlandırmıştır: 1967 Antalya Altın Portakal Film Şenliği’nde “İnce Cumali” senaryosu ile aldığı birincilik ile 1972 yılında Adana Altın Koza Film Şenliği’nde “Kara Doğan” adlı film senaryosuna verilen birincilik ödülleriyle.

Bizim konumuz o akşam 1972 yılı 4. Adana Altın Koza Film Şenliği ile ilgiliydi. Zira Adana Altın Koza Film Şenliği organizasyon komitesi, 1972 yılında elinden ödülleri siyasi bir nedenle alınan Yılmaz Güney’e bu ödüllerinin verilmesi kararını almıştı. Biz de bu konuda neler yapabiliriz, yazabiliriz konularını tartışıyorduk.

Tam yerine düştüğümüzü de o zaman anladık.
Sabah Duru 1972 yılı 4. Adana Altın Koza Film Şenliği’nin tam göbeğinde bulunmuş bir sanatçıydı. Hem kendisi hem de o sıralarda eşi olan Yılmaz Duru ödül almışlardı. Yılmaz Duru, “Kara Doğan” filmiyle En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştü, Sabah Duru da “Kara Doğan” filminin senaryosuyla, en iyi senarist ödülüne…

Yılmaz Güney ise “Baba” filmiyle katılmıştı şenliğe…
12 Mart faşizminin izleri ve dalgaları hala sürdüğünden, Yılmaz Güney’e bu şenlik kapsamında verilen En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri, jüri üyeleri havaalanından geri çağrılarak elinden alınmış ve ardından gelen filmlere paylaştırılmıştı. Bu durumda Yılmaz Güney’in elinden alınan En İyi Film ödülü, ikinci gelen “Kara Doğan” filmine veriliyor, En İyi Erkek Oyuncu ödülü de “Yaralı Kurt” filmindeki rolüyle Cüneyt Arkın’a aktarılıyordu.

Kuşkusuz bunlar o dönem büyük protestolara neden olmuştu.
Sabah Duru’nun ise tepkisi çok farklıydı. Sabah Duru, kendisine ve Yılmaz Duru’ya büyük tepki gösterildiğini, ama benzer bir şeyi yaptığı halde Cüneyt Arkın’a hiç tepki gösterilmediğini söylüyor, bu konuda bir konuşma bile yaptığını bize anlatıyordu. En iyi Film ödülü “Baba” filminden alınıp, Yılmaz Duru’nun yönettiği “Kara Doğan” filmine verilmişti, ama Yılmaz Duru zaten En İyi Yönetmen ödülüyle hak ettiği başarıyı yakalamıştı. Sabah Duru ise, tamamen bileğinin hakkıyla kazandığı En İyi Senaryo ödülünü ise Yılmaz Güney’in elinden de kapmamıştı. Ama bu çifte haksız bir şekilde protestolar yağarken, En İyi Erkek Oyuncu ödülünü Yılmaz Güney’in elinden kapan Cüneyt Arkın’ın “omuzlarda taşınmasına” akıl sır erdiremiyordu.

Sabah Duru’dan bunu yazmasını istedi Şahin ve Fethi, ama o sıralarda çok meşgul olan Sabah hanım pek yanaşmadı. Sonra gün geldi Yılmaz Güney’in ölüm yıldönümüne çattı…
Sabah Duru büyük bir incelik gösterip, kendi adını da kullanarak bu anıyı ve olayı yazabileceğimi telefonla bana bildirince, ben de oturdum tuşların başına. Bu öykü çıktı.
Tarihin bir köşesinde kalmış bir kırıntı, bir anı olarak…

Şimdi bu anı başka bir önem çerçevesinde yeniden gündeme gelmiş gibi görünüyor. Sonuçta, Adana Altın Koza organizasyon komitesi Ekim ayı içinde gerçekleşecek olan şenlikler çerçevesinde ödülü haksız olarak elinden alınmış Yılmaz Güney’e ödülünü iade edecek. O zaman konu zaten yeniden gündeme gelecek.

Yılmaz Güney sinemasını seversiniz, sevmezsiniz; ama onun Türk sinemasına getirdiği büyük katkıları görmezden gelmek de olanaksız. Bu konuda yazı yazacak onlarca yetkin kalem var elbette ve hakkını da vereceklerdir, ama neden bu işler ülkemde yaklaşık kırk yıl sonra gündeme gelebiliyor? Neden 12 Mart faşizminin hemen sonrasında bu işler sanatçı ve sanatın gücüyle çözümlenemiyor?

İşte asıl soru ve sorun bu.



Mümtaz İdil
Odatv.com
09 Eylül 2011
adanahabermerkezi.com