1. Ankara Film Şenliği

13 - 22 Mart 1988

ULUSAL İLK UZUN FİLMLER YARIŞMASI

En İyi Film - Herşeye Rağmen / Orhan Oğuz
İkinci Film - Bez Bebek / Engin Ayça
Üçüncü Film - Dolunay / Şahin Kaygun

En İyi Yönetmen - Orhan Oğuz / Herşeye Rağmen
En İyi Senaryo - Engin Ayça / Bez Bebek
En İyi Görüntü Yönetmeni - Salih Dikişçi / Dolunay
En iyi Sanat Yönetmeni - Haşim Tuğ / Bir Tren Yolculuğu
En İyi Kurgu - Mevlüt Koçak / Arkadaşım Şeytan
En İyi Müzik - Cahit Berkay / Herşeye Rağmen, Çark, Sızı, Sis

En İyi Kadın Oyuncu - Şerif Sezer / Herşeye Rağmen
En İyi Erkek Oyuncu - Talat Bulut / Herşeye Rağmen
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Derya Yücel / Bir Kırık Bebek
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu - Orhan Çağman / Bir Kırık Bebek

Onur Ödülü / Nevin Aypar

Seçiciler Kurulu
Lütfi Ö. Akad, Şeref Gür, Alim Şerif Onaran, Nijat Özön, Hale Soygazi, Osman Şahin


KISA FİLM YARIŞMASI

En iyi Film - Marjinal / Oğuzhan Tercan
İkinci Film - Uslu Köyün Masalı / Neşat Kırcalıoğlu
Üçüncü Film - Vapurlar / Mehmet Güreli

Seçiciler Kurulu
Bilgin Adalı, Süha Arın, İbrahim Demirel, Hilmi Etikan, Oğuz Onaran, Tan Oral, Mahmut Tali Öngören


Karikatür Yarışması

Birincilik Ödülü / Birol Bayram
Mansiyonlar / Sefa Sofuoğlu, Eray Özbek, Ahmet Karacan, Muhammed Şengöz, Ümit Öğmel






Ankara Uluslararası Film Festivali, ilk kez 1988 yılında Ankara Film Şenliği adıyla gerçekleştirildi. 13-20 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen şenlikte 10’a yakın ülkeden 40 dolayında yapıt ve 30 yerli yapım izleyici ile buluştu. O güne kadar Ankara’da Sinema ile ilgili bu büyüklükte bir organizasyon düzenlenmemişti. Başkent’in ilk film şenliği, Mahmut Tali Öngören ve Aziz Nesin’in önderliğinde Bilim ve Sanat, Bilar A.Ş. ve Mülkiyeliler Birliği’nin ortaklığında hayata geçirildi.








Ankara Uluslararası Film Festivali

1987 yılının bir bahar günü, BİLAR adına Aziz Nesin, Haluk Berger, Mahmut Tali Öngören, Cahit Talaş, Mülkiyeliler Birliği adına Alper Aktan, Ülkü Orbay, Bilim ve Sanat Dergisi adına Varlık Özmenek ve İlhan Alkan'la birlikte bir avuç sinemasever biraraya gelerek konuşup tartıştılar. Hazırlanan protokolle adı Ankara Film Şenliği olan etkinlik için bir yönetim kurulu oluşturuldu. Başkanlığa Mahmut Tali Öngören, genel sekreterliğe de Ülkü Orbay seçildi, üyeler de Ömer Tuncer, Aysan Sümercan, Ahmet Boyacıoğlu, Oğuz Onaran, Nezih Danyal ve Faruk Bildirici olarak belirlendi. Bu kurul, şenliğin niteliğini belirleyen amaçlarını şöyle saptadı:

1. Türk sinema sanatının gelişmesini, nitelikli ürünler vermesini ve desteklenmesini sağlamak.

2. Türk sinemasının genç ve yeni film yaratıcılarını ortaya çıkarmak.

3. Türk sinemasının nitelikli ürünlerinin yurt içinde ve yurtdışında, uluslararası çevrelerde tanıtılmasını ve dünya film piyasalarına girmelerini sağlamak.

4. Türkiye'nin tarihsel, sanatsal ve doğasal zenginliklerini ve değerlerini, yurt içinde ve dışında tanıtacak filmlerin yapımını
hızlandırmak ve bu gibi filmlerin yurt içinde ve dışında özel kuruluşlarda, televizyonlarda ve sinemalarda gösterimini sağlamak.

5. Dünya sinemalarının nitelikli filmlerinin Ankara'da şenlik sırasında ve şenlik dışında gösterilmelerini sağlamak.

6. Türkiye dışında, özellikle Avrupa Ülkelerinde çalışan ve yaşayan yurtdaşlarımıza ve onların çocuklarına kültürümüz, tarihimiz ve doğal güzelliklerimizle ilgili filmler yapılmasını ve bu filmlerin ilgili ülkelerde yurtdaşlanmıza sunulmalarım sağlamak.

7. Sinema ile ilgili diğer sanat dallarını şenlik kapsamı içine almak ve desteklemek.

Bundan sonra yoğun bir çalışma başladı, sonunda yukarıda adı geçen üç kuruluşun girişimleriyle 13 Mart 1988 günü ilk Ankara Film Şenliğinin açılışı yapıldı.

Oğuz Onaran









Her Şeye Rağmen - Bilim ve Sanat

13 Mart günü İsveçli genç yönetmen Ann Zacharias’ın Testet (Test) adlı filmiyle açılan 1. Ankara Film Şenliği, 20 Mart akşamı ödül töreni ve Woody Allen’ın Radio Days (Radyo Günleri) filmiyle kapandı. Böylece “Ankara’da bir film şenliği yapılır mı, yapılmaz mı?” tartışmaları da sona erdi. Sayın Aziz Nesin’in ödül töreninde vurguladığı gibi, bu şenlikten çıkarılacak en önemli ders, parçalanarak değil, birleşerek bir şeyler yapılabileceğinin anlaşılması oldu. Şenliğin hiçbir çevre tarafından göz ardı edilemediğinin en önemli göstergesi de, Kültür Bakanlığı’ndan gelen parasal katkıydı. Şenlik programındaki sergiler, açıkoturumlar, söyleşiler, karikatür-kısa film-ilk film yarışmaları, toplu gösteriler ile çok sayıda yerli-yabancı film Ankaralı sinemaseverlere dolu bir hafta yaşattı. Gelecek yıllarda şenliğin gelişeceğini, uluslararası bir kimlik kazanacağını ummak aşırı bir iyimserlik değil. Ankara’da sanatla ilgilenen kuruluşların ortak çabası genişleyerek sürebilirse, umuyoruz ki önümüzdeki yıllarda daha seçkin filmler getirilebilecek, Metropol’ün göstericileri gibi teknik sorunlar giderilebilecek ve seyirci sayısı artacaktır. Şenliğin uluslararası özgün bir kimlik kazanması için, İlk Filmler Seçici Kurul Başkanı Bay Verdone’nin söylediği gibi Anadolu Kültürüyle sıkı bağlantılar kurması gerekiyor. Ödül heykelciklerinin bir Hitit Kabından esinlenerek yapılmış olması bu bağlantılara güzel bir örnek. Bunun gibi, örneğin, gelecek yıl etkinliklerin bir kısmı için müzeler (Anadolu Medeniyetleri, Resim-Heykel, Etnoğrafya Müzeleri gibi) kullanılabilir.

Bu yazımızda şenlikte gösterilen filmlerden yalnızca birini, İlk Filmer Yarışmasında en iyi film seçilen “Her Şeye Rağmen”i söz konusu edeceğiz.

Her Şeye Rağmen, Yön: Orhan Oğuz, Oyn: Talat Bulut, Şerif Sezer, 1987 yapımı.

Başarılı bir görüntü yönetmeni olarak tanıdığımız Orhan Oğuz’un ilk filmi, şenliğin en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu ve en iyi kadın oyuncu ödüllerini aldı. Filmde, hapisten çıkan Hasan’ın yeniden topluma uyumu anlatılıyor. Hasan, yetkin bir insan değildir, kimi zayıflıkları vardır, örneğin karşıt cinsle insani ilişkilerinde tutuktur, içedönüktür, ama topluma ve kendine karşı sorumluluklarının da farkındadır. Karşı tip Ayşe ise benzer bir sorunu yaşamakta ancak farklı çözümlemektedir. O da Almanya’dan geldiği Türkiye’ye uyum sorunlarıyla karşı karşıyadır. Ancak Ayşe topluma uyum sağlama çabalarını kendi ayakları üzerinde durmak yerine kendisine daha kolay gelen, başkalarına bağımlı yollar arama üzerinde yoğunlaştırmaktadır. Bu iki insanın karşılaşmaları, iki kişiliğin, iki yaşam görüşünün çatışmasına yol açacaktır.

Topluma uyum konusunda bireyin sağlıksızlığını konu alan Ses (Zeki Ökten) ile toplumun sağlıksızlığını işleyen Sen Türkülerini Söyle (Şerif Gören) ile karşılaştırıldığında, Her Şeye Rağmen‘de Orhan Oğuzz’un konuyu daha gerçekçi bir biçimde, şematizme düşmeden işlediğini görüyoruz. Diyaloglardan çok sinema diline önem vermiş. Geleceği simgeleyen çocuğun Hasan’la kaldığı filmin finali, Amansız Yol‘un (Ömer Kavur) finalini uzaktan uzağa çağrıştırıyor. Her Şeye Rağmen‘de yalın bir öykü anlatılıyor, anlaşılırlıktan ödün vermeden akademik ögeler kullanılıyor. Filmin her sahnesi duygu yüklü. Adeta Hasan’la birlikte yeniden toplumu tanıyor, insan ilişkilerine bir daha bakıyoruz. Filmdeki rolü gereği uzun süre hapiste yatmış insanın fiziksel hastalığını vurgulamak üzere hayli kilo almış olan Talat Bulut, huzursuz Almancı kadın rolüyle Şerif Sezer gösterişsiz yalın oyunlarıyla dikkati çekiyorlar.

Sinema şenliği ve bu yolla Türk Sinemasının kazandığı yeni yönetmenleri izlemek önemli bir coşku ve haz kaynağı Ankaralılar için.

Hüray-Caner Fidaner
Sinemadan/Videodan
Bilim ve Sanat
Nisan 1988, 88:54

—

Ankara 1. Film Şenliği’nde Ödül Kazananlar

Ankara 1. Film Şenliği kapsamındaki ‘İlk Filmler Yarışması’nda Orhan Oğuz’un “Her Şeye Rağmen” adlı yapıtı en iyi film seçildi. Roma Üniversitesi Sinema Bölümü Başkanı Prof. Mario Verdone’nin başkanlığı ve Nijat Özön’ün Sekreterliğinde Mengü Ertel, Şeref Gür, Prof. Alim Şerif Onaran, Hale Soygazi ve Osman Şahin’den oluşan seçici kurul Engin Ayça’nın “Bez Bebek” filmini ikincilik, Şahin Kaygun’un “Dolunay”ını da üçüncülük ödülüne değer gördü. “Her Şeye Rağmen” filmiyle Orhan Oğuz en iyi yönetmen seçilirken aynı filmdeki rollerinden dolayı Talat Bulut en iyi erkek oyuncu, Şerif Sezer en iyi kadın oyuncu olarak ödüllendirildiler.

Verilen diğer ödüller ise şöyle:
“Bir Kırık Bebek” filmindeki oyunuyla Orhan Çağman en iyi yardımcı erkek oyuncu,
“Bir Kırık Bebek” filmindeki oyunuyla Derya Yücel en iyi yardımcı kadın oyuncu,
“Bez Bebek” filmiyle Engin Ayça en iyi senaryo,
“Dolunay”daki çalışmasıyla Salih Dikişçi en iyi görüntü yönetmeni,
“Her Şeye Rağmen, Çark, Sis ve Sızı” filmlerindeki çalışmasıyla Cahit Berkay en iyi film müziği yapımcısı.

Seçici kurul ayrıca, “ustalara gösterdikleri özeni yeni sinemacılardan esirgedikleri için en iyi Stüdyo ödülünü vermemeyi” kararlaştırdı.

Kısa Film Yarışması’nda “Marjinal” Birinci…
Ankara 1. Film Şenliği’ndeki bir diğer yarışma da kısa filmler arasındaydı. Bu yarışmada Oğuzhan Tercan’ın 16mm’lik “Marjinal” filmi birincilik ödülüne, Neşet Kırcalıoğlu’nun 35mm’lik “Uslu Köyün Masalı” filmi ikincilik, Mehmet Güreli’nin 16mm’lik “Vapurlar” filmi de üçüncülük ödülüne değer görüldü. Seçici Kurul Hilmi Etikan (Başkan), Bilgin Adalı, İbrahim Demirel, Nezih Danyal, Oğuz Onaran, Tan Oral ve Mahmut T. Öngören’den oluşmuştu.

“Sinemamız” Karikatür Yarışması
Şenlikte yer alan Sinemamız konulu karikatür yarışmasında Birol Bayram Büyük Ödül’ü aldı. Sefa Sofuoğlu, Ümit Öğmel, Eray Özbek, Muhammet Şengöz, Ahmet Karaca’nın mansiyon aldığı yarışmada seçici kurul Behiç Ak, Semih Balcıoğlu, Nezih Danyal, Ferruh Doğan, Kamil Masaracı, Tan Oral ve Ali Ulvi Masaracı’dan oluşmuştu.

Yersiz Şeyler
1 Nisan 1988