12. İSTANBUL ULUSLARARASI 1001 BELGESEL FİLM FESTİVALİ
4-11 Aralık 2009
1001 Belgesel Film Festivali, 1997 yılında “Belgesel Film Günleri” adıyla yola
çıkmıştı. “Yarına Ne
Kaldı?” sorusunun ardından geçen 11 yıl boyunca gerçek anlamda zorluklarla ama
belgesel
sinemacıların yoğun çabalarıyla yol aldı. Ve 1001 bugün, 12 yaşında şöyle
sesleniyor:
Şimdi gerçekleri görme zamanı!
Türkiye’de düzenlenen ilk belgesel film festivali İstanbul Uluslararası 1001
Belgesel Film Festivali
on ikinci kez dünyanın her köşesinden öyküleri belgesel izleyicisine taşıyacak.
Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) tarafından, Türkiye’de belgesel sinema
kültürünün yerleşmesi ve
gelişmesi için düzenlenen 1001 Belgesel Film Festivali, dünya insanlarının
yaşamlarını, öykülerini,
tarihlerini buluşturarak; insanların kendilerini ifade edebilmelerine katkıda
bulunmayı, farklı
kültürlerin birbirleri hakkında daha fazla bilgi edinmeleri ve böylece
farklılıklar konusunda anlayışı
arttırmayı hedefliyor. Bu anlamda daha çok sosyal ve tarihsel konulara vurgu
yapan 1001 Belgesel
Film Festivali programında dünyanın pek çok farklı ülkesinden filmler yer
alıyor.
“Hayalet mi? Oda Ne?”, “C Yüzü: Müziğin Belgeselleri”, “Karşı Masallar”,
“Usta’nın Penceresinden:
Roviros Manthoulis”, “Farkında mıyız?”, “Anadolu’nun Öyküleri”, “Küba Belgesel
Sinemasında 50
Yıl: ICAIC”, “Uyumuyorum: Belgesel İzliyorum”, “Beyoğlu’nda Gezersin..”
bölümlerinde,
Yunanistan’dan, Rusya’dan, Brezilya’dan, Fransa’dan, Küba’dan, İspanya’dan,
Ukrayna’dan, Portekiz’den,
Polonyadan, Hollanda’dan, İsrail’den, Kanada’dan, Danimarka’dan, Türkiye’den...
toplam 121 belgesel
izleyicierini çağırıyor:
Gerçekleri görmeye hazır mısınız!
Festival ve Konferans, Belgesel Sinemacılar Birliği’nin faaliyete geçtiği
1997’den beri en çok
önemsenen etkinliklerden biri oldu. Çünkü belgeselcileri biraraya getiren, dünya
belgesel sinemasını
ve belgeselcilerini takip etme- onlarla tanışma fırsatı veren, deney paylaşımı
için keyifli ortamlar
yaratan, eğitici- coşkulu- motive edici ve şenlikli bir buluşmaydı hep. Adı gibi
1001 öyküyü, dünyanın
1001 türlü halini, 1001 masallarını taşıdı 1997’den bu yana.
Ve izleyiciye “başka belgeseller” sundu. Televizyonlarda gördüklerinden ya da
belgesel diye
sunulanlardan farklıydı bu filmler, “sinema” gibiydi, “insanı” anlatıyordu,
“insanın doğayla, çevreyle,
dünyayla ilişkisini” anlatıyordu...
Bugün de“uluslararası bir belgesel film festivali” olarak geçmişinden getirdiği
ve geleceğe taşıyacağı
bazı kavramlara özel önem veriyor 1001: bağımsızlık, kolektif çaba, üretkenlik,
çeşitlilik-çok seslilik,
gönüllü ve aktif katılım, süreklilik, teşvik edicilik, ufuk açmak, soru
sormak...
Fransız Kültür Merkezi / Beyoğlu (belgesel gösterimleri)
Pera Müzesi / Beyoğlu (belgesel gösterimleri)
Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi / Beyoğlu (belgesel gösterimleri)
Muammer Karaca Tiyatrosu/ Beyoğlu (belgesel gösterimleri)
Kumbara Sanat/ Beyoğlu (tekrar gösterimler, video odası, özel etkinlik)
Nazım Hikmet Kültür Merkezi/ Kadıköy (belgesel gösterimleri)
Tarihi Sümerbank Binası / Karaköy Bankalar Caddesi (masterclass, söyleşi,
seminer ve atölyeler)
Tütün Deposu/ Tophane (geceyarısı belgeselleri)
Galatasaray Üniversitesi (Konferans)
12. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali’nde bu yıl 121 belgesel
gösterime sunulacak.
Bu belgesellerin 34’ü Türkiye’den....
Film gösterim bölümlerinde, bu yıl başvuran filmlerin içerikleriyle belirlenen
yeni bölüm başlıklarımız
olacak: “Hayalet mi! O da Ne?”, “C Yüzü: Sesler, Tınılar, Melodiler”,
“Beyoğlu’nda Gezersin…”,
“Roviros Manthoulis: Usta’nın Penceresinden”, “Farkında mıyız?”, “Devrimin ve
ICAIC'in 50. Yılında
Küba Sineması” “İnsanın İnsana Ettiği”, “Şehirler, Çevre ve Yaşama Hallerimiz”
Festivalde son iki yılda üretilmiş dünya belgeselleri ağırlıkta. İçlerine
doğdukları kültürle kadın olmayı
sorgulayan ve çatışmalarını şiir ve şarkılarla dile getiren kadınların hikayesi
“Kraliçe Khantarişa”,
Rusya’da komünizmden kapitalizme geçiş dönemi sırasında intihar ederek hayatına
son veren
yetenekli genç Rus şairi anlatan “Boris Rıjiy”, kadın giysilerine ve takılarına
ilgi gösteren ama kendisini
ailesi ile ilişkilerinde neyin beklediğini tahmin edemeyen 14 yaşında bir gencin
hikayesini belgeleyen
“Hep Beraber Olalım”, İran’da poligamik, komik, trajik bir evlilik hikayesinin
belgeseli “Dört Kadın Bir
Erkek”, Ermenistan’da yaşayan Yezidilerin günlük yaşamlarını yansıtan “Adem’in
Çocukları”, ikinci
dünya savaşı sonrası Yunanistan’da solcuları “rehabilite” etmek için
kapattıkları hapisane-ada
Makronissos’u anlatan “Makronisos: Sürgün Adası”, Katrina Kasırgası sonrasında
hayatları tamamen
değişen çocukların kendi ağzından onların hikayelerine yer veren “Katrina’nın
Çocukları” bu
MEKÂNLAR
BELGESELLER
KISACA 1001
belgesellerden bazıları. Bu yıl 59. Berlin Film Festivali’nde de gösterilen,
kalabalık bir topluluğun
izdiham görüntüleriyle açılan “Başkana Mektuplar”, merkezine İran halkının
devletten yardım
istemek için İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’a hitaben yazdığı mektupları
yerleştiriyor. Film, hem
rejimin ikiyüzlülüğünü belirtiyor, hem de Ahmedinejad destekçileri ve karşıtları
arasındaki ayrımı
gözler önüne seriyor. 62. Cannes Film Festivali’nde (2009) gösterilmiş olan
“Arzuhal: Müştekilerin
Mahkemesi”, günümüz Çin’i hakkında yapılmış eşsiz bir belge niteliğinde.
Yönetmen Zhao Liang,
Çin'in dört bir yanından, yerel yönetimlerin yolsuzluğu ve adaletsizliği
hakkında şikâyetçi olmak için
Pekin'e gelen “arzuhalcileri” anlatıyor. Çoğunlukla geçici barınaklarda yaşayan
şikâyetçiler, aylar veya
yıllar boyunca adalet için bekliyorlar. Olimpiyatların başlamasından kısa bir
süre önce, hakikati
görmeye çalışan, güçlü ekonomik gelişimin orta yerinde Çin'de sürüp giden
çelişkileri gösteren
etkileyici bir film. “Sert ve Cesur Kadınlar” ise Güney Afrika’da “apartheid”
sonrası bir araya gelen
Bobby Bear ekibinden beş kadının, tecavüze ya da cinsel tacize maruz kalmış ve
unutulmuş çocuklar
“bir şans bulabilsin” diye verdikleri olağanüstü mücadeleyi anlatıyor.
Festival programında ayrıca 2010’da İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Avrupa
Sosyal forumu
açısından deney paylaşımı olabilecek filmler de yer alıyor. Brezilya’nın kenar
mahallelerinden birinde
yaşayan “sırandan” insanların Sosyal Forum’a katılımının hikayesini anlatan
“Kenarın Sesi” ve yine
Brezilya’da Rio de Janerio’nun zor mahallelerinde yaşayan, politik bir kaygıları
olmadan temel
vatandaşlık hakları - hizmetlerini elde edebilmek için kendi hayatlarını
mücadeleye adayan topluluk
liderlerinin Sosyal Forum’a dahil olmalarının hikayesine yer veren “Benim
Brezilyam” bu filmlerden
ikisi. Yine aynı eksende değerlendirilebilecek bir diğer film de 2001 yılından
bu yana İngiltere’de,
Parlamento Meydanı’nda barış kampanyası yürüten ve o tarihten bu yana meydanda
yaşayan Brian
Haw ve ona destek verenleri konu alan “Brian & Co. Parliement Square”. Belgesel
İngiltere’de insan
hakları ve düşünce özgürlüğünün nasıl baskıya uğradığını gözler önüne seren
belgesellerden.
Bu yıl İstanbul’da daha önce gösterilmemiş bazı arşivlerden filmler de
festivalin programında yer
alıyor. 1950 ve 60’lı yılların Sovyet propaganda filmleri, haber arşivleri ve TV
görüntülerinden arşivler
kullanılarak kurgulanmış “Revü”, 2. Dünya Savaşı’nın en uzun kuşatması olan ve
Hitler’in üç milyon
nüfuslu bir şehri açlığa mahkum ettiği Leningrad Kuşatması’nı belgeleyen
“Kuşatma” arşiv
görüntülerinin gücünü ve önemini yansıtan filmler arasında. Yine tamamen arşiv
görüntülerinden
oluşan ve Portekiz’de Salazar diktatörlüğünü işleyen deneysel belgesel
“Natürmort: Bir Diktatörün
Görünümleri” festivalin önemli filmleri arasında yer alıyor. Filmin yönetmeni
Susanna de Sousa Dias
festivalin ağırladığı yönetmenler arasında ve Belgesel Sinemacılar
Konferansı’nda bir bildiri sunacak.
Festivalin bir diğer önemli bölümünü de müzikle ilgili belgeseller oluşturacak.
“Tek Kişilik Orkestra”
tek başına bir orkestra gibi müzik yapan, yeni müzik enstrümanları icad eden ve
onları çalan, kendi
bestelerini kendi yapıp, kendi çalıp, kaydedip dağıtan birbirinden farklı
müzisyenleri takip eden bir
film. Venezulea’da klasik müzik eğitimi alan gençlerin hayalleri ve geleneksel
müzik ile kurdukları
ilişkiyi konu edinen belgesel “Kaplanı Öldür” ise gettolarda yaşayan çocukların
silahlar yerine müzik
enstrümanlarını tercih etmesi, Bach ya da Bethoven’ın onlar için birer kahraman
haline gelmesinin
hikayesini anlatıyor. “Trompetlerin Cumhuriyeti” filmi ise Sırbistan’ın
neredeyse milli çalgısı haline
gelmiş olan trompet ve bu enstrümanın hayatın her alanına nasıl dahil olduğu,
hatta ulusal bir
enstrüman olarak algılanışı üzerine eğlenceli bir belgesel. Müziğin sosyal bir
köprü haline gelişinin bir
örneğini sergileyen “Zanzibar Müzik Kulübü” belgeselinde ise Afrika vurmalıları,
Hint melodileri, Latin
ritimleri ve Arap ezgileri ile beslenen bir dünya anlatılıyor. Bu bölüme dahil
edilen bir diğer belgesel
de “Vlada”. Film Yuvoslavya’da bir rock ilahı olan Sırp şarkıcı ve söz yazarı
Vladimir Divljan’ın savaşla
birlikte Avrupa’ya göç eden insanlar arasında yerini alması ve zamanla kendini
deneyimlerini müziğine
yansıtan bir dünya müzisyeni olarak görmesinin hikayesi anlatılıyor.
Türkiye’den gösterilecek belgeseller ise; Melis Birder’in “Ziyaretçiler”i on
yıldır sevdiği adamı birkaç
saatliğine görmek için, her hafta sonu yollara düşen Denise’in gözünden,
çoğunlukla siyahi ve Latin
kökenli kadın ve çocukların dahil olduğu ziyaretlerin nasıl bir sisteme
dönüştüğünü ve Amerikan
hapishane sistemini gözler önüne seriyor. Caner Canerik’in yönetmenliğini
yaptığı “73. Millet” ise
Malatya’da Alevi nüfusun yoğun olduğu bir köyde çobanlık yaparak geçinen üç
insanın hikayesine yer
veriyor. Usta belgeselcilerden Enis Rıza’nın son filmi “Çöpte Dostoyevski
Buldum” festivalde dünya
prömiyeri yapılacak olan belgesellerden biri. Belgesel, hayatını kağıt
toplayıcılığı yaparak kazanan
Oktay’ın bir sahafa dönüşmesinin hikayesini anlatıyor. Oktay, dilencisinden
hurdacısına, çöpçüsünden
tinercisine kadar sokakta yaşayan herkesin bir karışımı. Sokakta yaşanan her
olayın hayatında bir yeri,
hafızasında bir hikâyesi var. İstanbul’a uzanan hayatı Adana, Tarsus, Ortaca,
Kuşadası sokaklarının ve
çöplüklerinin pek çok anısına tanık. O’nun hikâyesi, sokakta yaşayan-çalışan
çocuklarla ilgili
algılarımızı yeniden gözden geçirmemizi sağlayacak yeni kapılar aralıyor. Melisa
Önel’in
yönetmenliğini yaptığı “Ben ve Nuri Bala” ise kadınlık ve erkeklik
kategorilerinin dışına taşan feministaktivist
Esmeray’ın hayatı üzerine bir belgesel. Deneyimli belgeselci Mustafa Ünlü’nün
filmi “Kurşun
Kalem” Siverek’ten Paris’e uzanan bir hayat ve kitapları ile yazar Osman Necmi
Gürmen’in
biyografisini sunuyor. Şehbal Şenyurt Arınlı’nın “Aramızdan Birileri” adlı
belgeseli ise, kamuoyuna ve
ailelere şizofreni hastalığının diğer fiziksel hastalıklardan farklı olmadığını
ve tedavi edilebilirliğini,
önemli olanın farklılıklarımızla bir arada yaşamayı öğrenmek olduğunu anlatıyor.
Elif Ergezen “Şairin
Ölümü” belgeselinde, modern Laz şiirinin ve resminin yaratıcısı, öncüsü ve en
önemli temsilcisi olan
Hasan Helimişi’nin (1907-1976) kendi sesinden anlattığı yaşam öyküsünü; ölümünün
ardından onu hiç
tanımamış olan kızının, Sovyet sonrası Gürcistan’daki yaşamı ve yalnızlığı
üzerinden işliyor. Osman
Okkan’ın “Hrant Dink Cinayeti Dosyası” ve Ümit Kıvanç’ın “19 Ocak’tan 19 Ocak’a”
adlı belgeselleri,
festivalin Hrant Dink anısına göstereceği belgeseller arasında bulunuyor. Ahmet
Soner’in Köy
Enstitüleri üzerine çektiği üç belgeseli “Köy Enstitüleri: Cılavuz, Kızılçulluk,
Savaştepe” festivalde
yerini alan belgeseller arasında. Çayan Demirel’in “5 No’lu Cezaevi: 1980-1984”
12 Eylül askeri
darbesinden sonra yakın tarihimizin en vahşi devlet terörünün uygulandığı
Diyarbakır 5 No’lu
Cezaevi’nde yaşananları gözler önüne seriyor. Dönemin askeri yetkilileri
cezaevini bir ‘askeri okul’
olarak nitelerken tutuklular o dönemi ‘vahşet yılları’ olarak hatırlıyor.
Tutuklular zincirleri kırmak için
mücadele ettiler ve “5 No’lu Cezaevi: 1980-1984” belgeseli neredeyse 30 yıl
sonra yaşananları
tanıkların ağzından bizlere aktarıyor.
“Uyumuyorum Belgesel İzliyorum!”: 5, 7, 9 ve 11 Aralık tarihlerinde Tütün
Deposu’nda yapılacak
olan gösterimler gece yarısı 12.00’de başlayıp sabah 06.00’ya kadar sürerek
izleyiciye farklı bir
belgesel izleme deneyimi yaşatacaklar. (Not: Bu bölümün başlığı, önceki yıllarda
BSB olarak yaptığımız
bir kampanyanın sloganıdır)
Ve daha pek çok farklı pencere, 1001’in salonlarında.....
Festival filmlerinin çoğu Türkiye’de ilk defa gösterilecek.
Hayalet mi! O da ne?
Başka Yolu Yoktu, Benim Brezilyam, Bizim Adımıza Değil, Brian & Co. Parliament
Square SWI,
Kafesteki Kuş Gibiydik: Desa Direnişindeki Kadınlar, Kenarın Sesi, Leyla Şehid:
Daima Filistin, Tanakasan
Jimnastik Yapmayacak, Tanıklıklar
Dünyanın Kadınları ve Kadınların Dünyası
Çöl Gelinleri, Dört Kadın Bir Erkek, Gölgeli Sokakların Kızı, Kraliçe Khantarişa,
Kraliçe ve Ben, Ölüm
Elbisesi: Kumalık, Sert Hanımteyzeler
GÖSTERİM BÖLÜMLERİ
Şehirler/Çevre/Yaşama Hallerimiz
H2Oil, Kağıt Hane, Kahramanlar Yok Olurken, Korku, Peking 2008, Roadsworth:
Çizgiyi Geçerken,
Sokağın Sesi
Farkında Mıyız?
3 Saat, Aramızdan Birileri, Arzuhal: Müştekilerin Mahkemesi, Ev Hangi Tarafta
Kaldı?, Kedinin İçindeki
Fare, Mekanik Aşk, New York Tünellerinin Sakinleri, Tek Vuruş Tek Ölüm
İnsan
Ben Hasta Değilim Anne!, Ben ve Nuri Bala, Boris Rıjiy, Buffo Buten ve Howard,
Çöpte Dostoyevski
Buldum, Gençlik Bir Kuşudu Uçurdum, Katip Çelebi, Kır Çiçeklerinin Öğretmeni,
Kurşun Kalem, Parvas,
Ressam Babamın Portresi, Sanya ve Serçe, Sigrid ve Isaac, Sirtakici'nin Selamı,
Şair Annemin Portresi,
Şairin Ölümü
Roviros Manthoulis: Ustanın Penceresinden
Benim Yafam, Çingeneler: Endülüs'ün Yeni Kastilyalıları, Andalousia, Dişlerin
Arasında Blues, Hayat Bir
Gösteri, Küba: Müzik ve Hayat, Mikis Theodorakis - George Moustaki: İki Kişiyiz,
Sinema-Gerçek,
Tango Şafakta Ölür, Yunanistan'da Albaylar Cuntası, Yunanistan İç Savaşı,
Yunanistan veya Sessizliğin
Çığlığı
C Yüzü: Sesler, Tınılar, Melodiler
Bir Koro, Kapıları Açmak, Kaplanı Öldür, Kara Altından Altın Mikrofona, Tek
Kişilik Orkestra,
Trompetlerin Cumhuriyeti, Vlada, Yeni Bir Dünyaya Girerken, Zanzibar Müzik
Kulübü
İnce Eleyip Sık Dokurken... Tarih
Dimdik Yaşamak: Cipriano Mera'nın Mücadeleleri, Göç Kuşağı, Köy Enstitüleri:
Cılavuz, Kızılçulluk,
Savaştepe, Kuşatma, Natürmort, Revü, Yaşam
Devrimin ve ICAIC'in 50. Yılında Küba Sineması
Afrika: Cehennem Çemberi, Benim Port au Prince'im, Müzik Biziz, En Uzun
Yolculuk, Hedef M6, Işık
Dağı, İlk Kez, Kalbin Yolu ve Hafıza, Omara, Ruhumun Hatırladığı, Siyah-Beyaz
Tarih, Şeytanlara ve
Denize Karşı Başka Bir Küba Savaşı, Şimdi
Yakın Uzak
Adem'in Çocukları, Başkana Mektuplar, Bir Fotoğrafın Anlatamadığı, El-Sayed'den
Sesler,
Malegaon'un Süpermen'leri, Melike'de Bir Gün, Meşe Kömürü, Nikolai'nin Masalı ve
Dönüş Yasası,
Sadiye, Son Değirmenler, Tehdit, Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir, Ustanın Sırrı
Büyürken
Hep Beraber Olalım, İp Üstünde, Katrina'nın Çocukları, Sokak Çocukları
Bu yıl 1001 Belgesel Film Festivali’nde 50. yılını kutlayan Küba Sinema Sanatı
ve Endüstrisi
Enstitüsü’nün (ICAIC) ürettiği 15 belgesele yer veriliyor. 1964 ile 2009 yılları
arasında gerçekleştirilmiş
filmler festival boyunca her iki yakadaki salonlarda izleyicisiyle buluşacak.
Festivalde Gloria Argüelles’in yönettiği 2009 yapımı “Siyah ve Beyazda Tarih”
(Una Historia en Blanco
y Negro) adlı filminin dünya prömiyeri gerçekleştirilecek. Küba belgesel
sinemasının yaşayan en
önemli yönetmenlerinden Rigoberto Lopez Pego festivalin konuğu olarak ülkemizde
olacak. 9.
Belgeselciler Konferansı’na da katılacak olan Pego ile sinemaseverler Tarihi
Sümerbank Binası ve
Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliklerde bir araya gelme fırsatı
bulacaklar.
Festivalin bu bölümü Küba Elçiliği ve Jose Marti Küba Dostluk Derneği’nin
katkılarıyla
gerçekleştiriliyor.
ICAIC 1959 yılında gerçekleşen Küba Devrimi’nin hemen ardından devrimci
iktidarın ilk kültürel
kurumu olarak oluşturuldu. Devrimle yaşıt olan kurum Küba sinemasının uzun
metraj sinema
filmlerinden belgesellere, canlandırmadan kısa filmlere, sinema kitapları ve
dergileri yayıncılığından
festival organizasyonlarına, sinema eğitiminden filmlerin arşivlenmesi ve
restorasyonuna kadar
sinema sanatının uzandığı tüm alanlarda faaliyet gösteriyor. Özerk bir kurum
olarak şekillenen
enstitünün çabalarıyla belgesel sinema Küba’da çok önemli bir yere sahip.
ICAIC’in 50. yılı 2009
boyunca dünya festivallerinde farklı etkinliklerle kutlandı.
Festival’de gösterilecek Küba filmleri arasında konuk yönetmen Rigoberto
Lopez’in Küba müzikal
geleneğinin önemli parçası “son” ve “salsa” üstüne belgeseli “Yo soy del son a
la salsa”, Küba
tarihindeki Çinli göçü ve bunun şu anda Kübadaki yansımalarını ele alan “En uzun
yolculuk” (El viaje
más largo), Haiti’nin çelişkilerle yüklü başkenti Port Au Prince’i anlatan
“Benim Port Au Prince’im”
(Puerto Príncipe mío), ve “Afrika, cehennem çemberi” (Africa, círculo del
infierno) adlı filmi
bulunuyor.
Ülkemizde Buena Vista Social Club üyesi olarak verdiği konserlerle tanınan
Küba’lı şarkıcı Omara
Portuondo’nun hayatı ve müzikal kariyerini anlatan “Omara” ünlü yönetmen
Fernando Perez’in
imzasını taşıyor. Rogelio Paris’in “Biz müziğiz” (Nosotros la música) 1960’lı
yılların Küba sokaklarında
müziğin izini sürüyor. Lourdes de los Santos’un “Gel Tresero” (Llegó el tresero)
adlı filmi ise Pancho
Amat’ın konser hazırlıklarını yansıtırken Küba müziği üzerine düşüncelerini
paylaşıyor.
Küba’da ve Latin Amerika’da adı belgesel sinemayla ve 60’lı yılların politik
haber-propaganda
filmleriyle özdeşlemiş olan Santiago Alvarez’in “Şimdi” (Now) adlı kısa filmi
ile birlikte Octavio
Cortazar’ın köylerdeki insanların sinemaile ilk kez tanışmasını anlattığı “İlk
Kez” (Por Primera Vez) ve
Gretel Medina’nın “Varış yeri M6” (Destino M6) bölümün kısaları.
Bölümün ağır toplarından biri Küba’nın en önemli yönetmen ve sinema
teorisyenlerinden,
“Mükemmel Olmayan Bir Sinema İçin” başlıklı tartışma yaratan manifestosuyla da
tanınan Julio Garcia
Espinosa’nın 1970 yılında Vietnam’da çektiği “Üçüncü Dünya, Üçüncü Dünya Savaşı”
(Tercer Mundo,
Tercera Guerra Mundial). Bu film Vietnam savaşına ve ABD’nin savaş suçlarına 3.
dünyanın halkları
açısında bakarken emperyalizme karşı mücadele çağrısı yapıyor.
“Işık Dağı” (Montana de Luz) filminde ise Guillermo Centeno Afrika ve Latin
Amerika’nın en yoksul
bölgelerinde görev yapan Kübalı doktorların peşinden gidiyor. Tupac Pinilla’nın
yönettiği “Şeytanlara
ve denize karşı bir başka Küba savaşı” (Otra pelea cubana contra los demonios y
el mar) kasırgayı her
an üzerinde hisseden bir kıyı köyündeki insanları anlatıyor.
50 YILIN KÜBA BELGESELLERİ 1959-2009
(ICAIC) KÜBA SİNEMA SANATI VE ENDÜSTRİSİ ENSTİTÜSÜ’nün 50. YILI
“Belgesel sinema nedir?” soruma, “Görünenin arkasında saklananı arayan
sinemadır” diye cevap
verdi Edgar Morin. Başka bir deyişle, 'kopyalamaz' ama aktarır, kulise girer,
saklı kökleri bulmaya
çalışır. Gerçekliğin görünmeyen kısmını betimlerseniz, gerçekliğin tamamını
yeniden inşa etmiş
olursunuz.” R. Mathoulis
“Kurmacada olduğu kadar belgesel sinemada da, beyazperdede hareket eden gölgeler
vardır.
Aralarında yalnızca bir fark bulunur: Belgeselde, çekimler sırasında
karakterlerimizden biri ölürse,
yerine kimseyi koyamayız. Bu yüzden de, canlı bir belgeselin, ölümün panzehri
olduğunu iddia
edebiliriz.”
Roviros Manthoulis, Komotini’de (Gümülcine) doğdu, Atina’da büyüdü. Orada,
Metaksa
diktatörlüğünü, İşgal dönemini, Direniş’i ve İç Savaş’ı gördü. Pandion
Üniversitesi’nde siyaset bilimi
okudu. Ardından New York Syracuse Üniversitesi’nde sinema ve tiyatro, ve aynı
üniversiteye bağlı
Maxwell Okulu’nda uluslararası ilişkiler eğitimi aldı. 1958’de çektiği,
Yunanistan’ın Lefkada adasını
anlatan belgesel, Yunanistan’ın ilk belgesel yapımı olarak nitelendiriliyor.
MASTERCLASS (USTALIK DERSİ): Roviros Manthoulis
Yunanistan’dan çıkıp dünyanın öykülerini bizlere sunan bir Usta
1963’te çektiği Eller Yukarı Hitler isimli imgesel filmiyle, Selanik Film
Festivali’nde üç kere ödüle layık
görülmüş, Sinema Eleştirmenleri Birliği tarafından da ödüllendirilmiştir. 1966
tarihli Yüz Yüze filmi,
uygulanan sansüre rağmen sesini duyurmayı başardı: İlk olarak Selanik Film
Festivali’nde gösterildi ve
gençler arasında büyük heyecan yarattı. Darbenin yapıldığı gün, 21 Nisan
1967’de, Fransa’da yapılan
Hierres Festivali’nde açılış filmi olarak gösterildi. Bu gösterim, muhtemelen,
yurtdışında yapılan ilk
darbe karşıtı eylem olmuştu. Cunta’nın filmi yasaklaması ve Manthoulis’in
pasaportunu alıkoymasıyla,
yönetmenin sürgün yılları başlamış oldu. Fransız Televizyonu’nun yönetmene
yaptığı teklifle başlayan
işbirliği, uzun yıllar sürdü. Beş kıtada pek çok ülkede, müzisyenler, müzik
akımları ve dansçılar ile ilgili,
antropolojik belgesellere imza attı. Kudüs’te çektiği, Stratis Tsirkas’ın aynı
adlı meşhur romanı
hakkındaki Yönetimsiz Kentler, Fransız Televizyonu tarafından 50 kez gösterildi.
Bu filmin yapım
sürecinde, Yunanistan İç Savaşı’nı konu alan İç Yarılmanın Günlüğü kitabı için
malzeme toplamaya
başladı. Cunta döneminin sona ermesinin ardından, Yunanistan devlet kanallarının
yeniden
yapılandırılması sürecine katkıda bulundu. Yönetmenlik yaşamı boyunca 122
belgesel film çekti.
Filmleri, uluslararası festivallerde gösterildi, çeşitli ödüllere layık görüldü.
Yunanistan’ın ünlü
yönetmenlerinden Pandelis Vulgaris ve Vasilis Rafailidis, Manthoulis’in
öğrencilerindedi. İraklis
Papadakis, Fotis Mestheneos, Yanis Bakoyanopulos ve Rusos Kunduros ile beraber,
1960 yılında
kurduğu ‘Sinema Beşlisi’, Yunanistan sinema tarihinde önemli izler bıraktı. Bu
ekip, uzun yıllar
boyunca gösterimler, konferanslar, festivaller ve sinema geceleri düzenledi.
Çeşitli festivallerde jüri
üyeliği yapan Manthoulis, tarih araştırmalarını ve kişisel deneyimlerini 6
kitapta topladı.
ROVIROS MANTHOULIS- FİLMOGRAFİ
Lilly’s Story (2002), Loin de Filistine (1999), Vii Paralili tu Emfiliu(1999),
Jaffa La Mienne (1998), La Dictature des
Coloneles Grecs (1998), La Guerre Civile Grecque (1997), Hronia Erotika:
Ellinika Sineromantza (1995), Vassilis
Alexakis (1994-1995), Mimika Kranaki (1993), L’Odyssée de Alecos Fassianos
(1993), Clément Lepidis (1992), La
Cathédrale de Reims (1991), La Télé des Mômes (1990), Les Sahraouis en Attente
(1990), Les Gitans: Les
Nouveaux Castillians (1989), Les Gitans: Les Parias de la Hongrie (1989), Les
Rois du Rire (1989), Les Idées sontelles
Reçues? (1987), Annie Cordy (1987), Guy de Cars (1987), Black Power (1986), Les
Berceuses qui Réveillent
(1986), Les Enfants-Fleurs (1986), Cris dans la Foule Solitaire (1986), Les
Blancs Chantent le Blues (1986), Cités
a la Dérive (1983-86), Racines: Yannis Ritsos (1985), La France face au Modèle
Américain (1984), Le Québec: La
Vague se Retire (1984), Tahiti, Paradis Perdu? (1984), Juste Une Image: Les
Claps de Robert Manthoulis (1982),
La Planète au Coeur Naïf (1981), Les Clowns (1981), Le Grand Orchestre du
Splendid (1981), Le Cinema du Réel
(1981), Le Déclin du Cinéma Anglais (1980), Israel, le Retour aux Sources
(1980), Cris de Solitude (1980), Rêves
d’Amerique (1980), Brésil, Terre en Transe (1979), La Vie est un Spectacle
(1979), Les Soeurs Bronte (1979),
Cuba: La Musique et La Vie (1979), Médée, Mélina, Dassin (1978), Australie: The
Out Back (1978), Grèce, Les
Rescapés de l’Histoire (1977), Il y a Mille Ans, la Fête des Callendes (1976),
Les Gauchos de Guemes (1976), Le
Tango au Lever du Jour (1976), La Grèce de Karamanlis (1975), La France des
Années Trente (1975), Laisser le
Bon Temps Rouler (1975), La Sicile, La Terre qui Perd son Sang (1975), La
Country Music-ou la Nostalgie de
l’Ouest (1974), Edith Piaf, Dix Minutes de Bonheur Par Jour (1974), La Grèce ou
Le Cri du Silence (1974), La
Hongrie: L’Appel aux Sources (1974), Le Yemen: Du Haut de l’Arabie (1973),
L’Egypte ou Les Murmures des
Pyramides (1973), L’Irlande ou La Mémoire d’un Peuple (1973), En Remontant le
Mississippi (1973), Le Blues
Entre Les Dents (1972), Un Spectacle Pour les Enfants (1971), Jose Feliciano:
Blues Portoricain (1970), Julien
Clerc, Après “Hair” (1970), Raimon: Vivre á Barcelonne (1970), Mikis Théodorakis-Georges
Moustaki: Nous
Sommes Deux (1970), Cris Polonais, Gestes Roumains (1970), Les Danseurs de
Brasov (1970), Flaming Youth:
Un Opera Pop (1970), Les Années Pop (1970), Pop Power (1969), Le Théâtre Magique
de Monsieur Edwards
(1969), Rudolf Nureev (1969), Joseph Lazzini et le Théâtre Français de la Dance
(1969), Joe Dassin: Un
Américain à Paris (1969), Pop Music à Greenwich Village (1969), Marion Williams
(1969), Les Chanteurs de
Manhattan (1969), Majorettes (1969), Hollywood Blues (1969), Sun Ra, Le Roi-Soleil
(1969), Le Son du Sud
(1969), Joan Baez à San Francisco (1969), Circus-Circus à Las Vegas (1969),
Gospel à Memphis (1969), Donovan
(1969), John Mayall: Blues à Londres (1969), Mélina à Paris (1968), Tiny-Tim
(1968), L’Univers des Beatles
(1968), Jacques Brel (1968), Le Portrait d’une Fan (1968), Anadasmos (1966-67),
İkiaki İkonomia (1966-67),
Prosopo me prosopo (1966), Mia Elpida ya avrio (1965), To fragma tu Ahelou
(1965), Fragma No 11 (1964),
Prasino hrisafi (1964), Of Men and Gods (1964), İ Pio megali dinami (1963),
Psila ta Heria Hitler! (1963), To
proto vima (1962), İ Akropoli ton Athinon (1961), İ ikogenia Papadopulu Η
οικογένεια (1960), İ kiria Dimarhos
(1959-60), Lefkada, Nisi ton piiton (1958), 10i epetios tis apeleftherosis tis
Rodu (1957)
1001’de Gösterime Sunulacak Matnhoulis filmleri:
YUNANİSTAN İÇ SAVAŞI
YUNANİSTAN- 67-74 CUNTASI
BENİM YAFA’M
HAYAT BİR GÖSTERİDİR (1968)
SESSİZLİĞİN ÇIĞLIĞI
ÇİNGENELER, YENİ KASTİLYALILAR
BLUES, DİŞLERİMİN ARASINDA
KÜBA, MÜZİK VE YAŞAM
ARJANTİN, TANGO
NOUS SOMMES DEUX (Mikis Theodorakis ve Georges Moustaki, 1971)
LE CINEMA DU REEL
AHMET ULUÇAY ANISINA
Festivalin açılış filmi Malegaon’un Süpermen’leri, dün kaybettiğimiz sinemacı
Ahmet Uluçay anısına
gösterime sunulacak. Malegaon’un Süpermen’leri adlı bu belgesel, bir grup sinema
tutkununun Hint
usulü bir Süpermen fimi çekmelerini konu alıyor. Uluçay’ın Karpuz Kabuğundan
Gemiler Yapmak
filminin sıcak duygusunu taşıyan film yoluyla Uluçay’ı saygıyla anıyoruz.
ÜNSAL OSKAY ANISINA.....
Yönetmen Victor Gaviria'nın 1998 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın
Palmiye'ye aday gösterilen
La Vendodora de Rosas/The Rose Seller filminde başrolde oynadıktan sonra
sokaklarda yaşayan bir
çocuk iken dünya çapında büyük bir üne kavuşan Lady Tabares'in bu filmden sonra
nasıl bir hayat
yaşadığını bizlere gösteren The Girl From Shady Streets belgeseli, 1001 Belgesel
Film Festivali'nde
Ünsal Oskay anısına gösterilecektir.
Ünsal Oskay'ın doçentlik tezinden aktaracağımız bu bölüm Lady Tabares'in
yaşadığı süreci
anlamlandırmamızı sağlıyor:
Ünsal Oskay’ın Türkçe’ye çevirdiği ve 1973 yılında Bilgi Kitabevi’nden çıkan
Wright Mills’in “İktidar
Seçkinleri” kitabında, Wright Mills Hollywood’un birer “meçhul” iken alıp
“ünlüler” arasına soktuğu;
belirli bir süre sonra da, yerine birbaşkasını bulunca, bir kenara bırakıverdiği
seks ilahelerinin,
“kahramanların” başına gelenleri anlatır.
Ayrıca toplumsal hayatın ekonomik-politik değişimine koşut olarak çeşitli
toplumsal kesimlerin
ikonalarının da değiştiğini belirtelim. Bu konuda ilginç bir çalışma yapan Leo
Lowenthal, küçük
girişimciliğin maddi zemininin henüz tamamiyle ortadan kalkmadığı 1900’lerde
orta sınıfa bakıyor. Bu
sınıfın evlerine aldığı popüler magazinlerde sık sık resimleri, konuşmaları,
kendileriyle yapılan
ANILARINA......
röportajların yayınlandığı ideal orta sınıf tiplerinin “çok çalışarak hayatta
başarı kazandıkları söylenen”
daha çok bilim adamı, sanatçı, buluş sahibi kişiler olduğunu, tekelleşmeyle
birlikte, 1940’ların aynı
dergilerindeki “ikonalaştırılmış” tiplerin “dünyaya geldiğinde iyi bir beyzbolcu
olacağı alnına yazılmış
bulunan” ya da “doğru zamanda, doğru yerde bulunmasını bilen şanslı biri olduğu
için zenginleşmiş”
bulunan büyük zenginler, “best seller” yazarları, plak rekoru kıran popüler
şarkıcılar, güzellik
kraliçeleri, sapkın tiplerden devşirilmiş ünlüler olmaya başladığını belirtiyor.
Verili toplumun kendini
yasallaştırmasının 1900’lerde “çalışan kazanır” sloganına dayanmaktayken,
1940’larda
irrasyonalite’nin daha da yoğunlaştığını ve reel-toplumun kendini
yasallaştırmasının insan zihninin
mutlak bir biçimde deforme edilmesini; hayatı “şans faktörü” ile açıklanabilir
bir süreç olarak görmeyi
gerektirdiğini vurguluyor. (Bk. : Leo Lowenthall, Literature, Popular Culture
and Society, 1961. Prof.
Dr. Ünsal Oskay, 19. Yüzyıldan Günümüze Kitle İletişimin Kültürel İşlevleri
Kuramsal Bir Yaklaşım
(Doçentlik Tezi), Der Yayınları, İstanbul, 1993, sayfa 184.
BÜLENT ARINLI ANISINA....
Yönetmenliğini Şehbal Şenyurt Arınlı’nın yaptığı Aramızdan Birileri belgeseli,
aynı zamanda belgeselin
görüntü yönetmeni ve editörü olan Bülent Arınlı anısına gösterime sunulacak.
Belgesel Sinemacılar
Birliği’nin kurucuları arasında yer alan Arınlı’yı, 2008 yılında 11. Festivalin
açılışında kaybetmiştik.
1951 de Ankara’da doğan, Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun
olan Bülent Arınlı,
1974-78 yılları arasında TRT’de kameraman olarak çalıştıktan sonra Ordu Fotofilm
Merkezi, Visnews,
ARTEM, Free-Lance, 32. Gün, ATV, Olay TV kuruluşlarında görev yaptı. Pek çok
haber programıyla
belgeselde, çeşitli reklam ve tanıtım kliplerinde görüntü yönetmenliği ve
yönetmenlik üstlendi.
Son olarak öldürülen gazeteci Hrant Dink’i anlattığı belgesel film “Kırlangıcın
Yuvası” Tuzla Kampı’nı
konu alıyor.
Aramızdan Birileri belgeseli ise, bir yandan, kamuoyuna, ailelere şizofreni
hastalığının diğer fiziksel
hastalıklardan farklı olmadığını ve tedavi edilebilirliğini, gizleme
eğilimlerinin olumsuz sonuçlarını
vurgularken, asıl önemlisi, topluma, kendimizden farklı olanı algılamaya
çalışmak ve farklılıklarımızla
bir arada yaşamayı öğrenmek düşüncesini taşımaktadır.
ALEXI ANISINA....
Fransa’daki lise öğrencileri hareketini anlatan “Vote for Dreams” ve
Yunanistan’ın Politeknik
ayaklamasını konu alan “Testimonies” adlı filmler, geçen yıl sonunda
Yunanistan’da öldürülen genç
Alexi’ye adandı...
HRANT DİNK ANISINA.....
Festival filmlerinin “İnsanın İnsana Ettiği” başlığı altında gösterilecek
filmleri bu yıl 19 Ocak 2007
yılında öldürülen gazeteci yazar Hrant Dink’e ithaf edildi. Bu bölümde,
5 Nolu Cezaevi: 1980-1984, 19 Ocak'tan 19 Ocak'a, 73. Millet, Makronisos: Sürgün
Adası, Hrant Dink
Cinayeti Dosyası, İşkenceye Tolerans, Ziyaretçiler adlı filmler gösterime
sunulacak.
Birbirine komşu, içiçe yaşamalarına rağmen, hala birbirini yeterince tanımayan
insanları, aidiyeti ile
değil, insan oluşlarını ön plana çıkararak tanıtmaya ihtiyaç var. İnsanı insana
tanıştırırken, evrensel bir
dil olan fotoğrafın tercüme gücüyle aralarında bir duygu ve empati uyandırarak,
ayrıca bugünün ve
yarının insanlarının birbirlerini daha iyi tanımaları ve anlamalarına katkıda
bulunuyor YüzbinYüz.
Ve 21. Yüzyıl İnsanlarının Görsel ve İşitsel Arşivi'nin oluşturuyor.
Proje kapsamında 4 seneyi aşkın süredir, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin
birçok şehrinde, iç
veya dış mekanda kurdukları beyaz fon ve sabit ışıklarla; Devletin kurumlarını
oluşturan insanlar,
Sivil toplum örgütlerini oluşturan insanlar, Özel şirketleri oluşturan insanlar,
ve bireyler olmak üzere,
bu ülkede yaşayan her kesimden, 3000 insanın, siyah beyaz fotoğraflarını çekip,
proje aşamalarını
video kamera ile kaydettiler. Amaçları, insanları kendilerine ve diğer insanlara
anlatmak ve tanıtmak
için her türlü faaliyetlerin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak, bu
konuda çalışmalar yapan
kişi ve kuruluşlara destek vermek, bu çalışmaları derleyip arşivleyerek şimdiki
ve gelecek kuşaklara
aktarmak. YüzbinYüz, Türkiye'de Yaşayan İnsanları 27 Avrupa Başkenti'ne
Götürüyor....
Türkiye'de yaşayan insanları, tam boy ölçülerindeki fotoğraflarıyla, 27 Avrupa
Başkenti'nde yapılacak,
kamuya açık meydanlardaki sergilerle; Birbirleriyle ve Avrupa'da yaşayan
insanlarla tanıştırmak,
Avrupa ve Dünya kültürü ile ortak paydamızın, geçmişte peygamberlerin,
filozofların, dönemin
düşünen insanlarının söylediği gibi, İnsan oluşumuz olduğunu, bir kez daha
vurgulamak, fotoğraf,
1001’DE YÜZBİNYÜZ
“İnsan Kendini Yanlız İnsanda Tanır”- Goethe
müzik, begesel film vb. yan faaliyetleri de araç olarak kullanarak bu
düşüncemizi desteklemek
istiyorlar.
Bu çerçevede 1001’in etkinlik mekanlarında her an YüzbinYüz ekibiyle de
karşılaşabilirsiniz.
Festivalde 20 belgesel yönetmenini ağırlayacak olan 1001 Belgesel Film
Festivali’nin bu yılki davetlileri
arasında dünyanın en önemli belgesel film festivallerinden biri olan Amsterdam
Belgesel Festivali
IDFA’dan Peter van Bueren, Avrupa Belgesel Ağı (EDN) kurucularından ve yıllarca
EDN’de yöneticilik
yapmış olan Tue Steen Müller de yer alıyor.
Festivale katılacak diğer yönetmenler Portekiz’den Susanna de Sousa Dias,
Hollanda’dan Michiel Erp
ve Aliona Van Der Horst, Ukrayna’dan Sergey Bukovsky, Georgy Paradzhanov ve
Ekatarina
Menshova, Yunanistan’dan Stavros Psillakis, Elias Giannakakis, Gerasimos Rigas,
Brezilya’dan
Daniela Broitman, İngiltere’den Yumiko Hayakawa ve Paul Wright, İsveç’ten Anders
Walgren,
Fransa’dan Julia Laurencau ve Jean- Noel Gobron, Sırbistan’dan Ivan Mandic,
Küba’dan Rigoberto
Lopez Pego, İsrail’den Ada Ushpiz.
12. Festival ayrıca bir süredir ara verilen bir geleneği de devam ettiriyor ve
dokuzuncusu
gerçekleştirilecek olan “Uluslararası Belgesel Sinemacılar Konferansı”na ev
sahipliği yapıyor..
Konferans, Belgesel Sinemacılar Birliği tarafından Galatasaray Üniversitesi
Medya Çalışmaları ve
Araştırma ve Uygulama Merkezi (MEDIAR) işbirliği ile düzenleniyor.
Konferans, belgeselcileri ele aldığı tema üzerine kafa yormaya, belgesel
sinemanın sınırlarını
sorgulamaya ve zorlamaya yönlendiriyor. Ve Türkiye’de belgesel Sinema deyince
başvurulabilecek
yazılı kaynaklar üretmeyi amaçlıyor. Sadece konferansta bildiri sunmak için
gelecek konuklar yanında,
festivale filmleriyle katılan yönetmenler de konferansta sunumlar yapacaklar.
Konferansta sunulan bildiriler ve yapılan konuşmalar daha sonra bir kitaba
dönüştürülecek.
Bu yıl festivalin ana teması: ‘Bir sanat formu olarak belgesel’. Sözkonusu
bağlamda konferans şu
sorulara yanıt arayacak: Bir sanat formu olarak belgesel sinema nasıl
tartışılmalı? Bir sanatçı olarak
belgesel sinemacının duruşu ve kimliği nasıl tanımlanmalı? Sanat ve belgesel
sinema ilişkisi hangi
düzlemde ele alınmalı? Bir sanat formu olarak belgesel sinemanın çerçevesini
belirleyen kavramlar
neler? Bilgiyi yeniden üretmede ve anlamlandırmada belgesel sinema kendini bir
sanat formu olarak
hangi temellerde ayrıştırıyor (didaktizm, propaganda, fiction / non-fiction)?
Sanat ve bilim
disiplinleriyle kurulan bağlar açısından imgesel olmayan türler içinde, belgesel
filmi sinematografik bir
eser kılan belirleyiciler neler? Belgesel sinemanın kendi tarihi içinde
(sinema-göz, sinema-gerçek,
doğrudan sinema gibi) sinematografik etkisinden bugün de söz edilebilir mi?
Belgesel sinemada
estetik arayışın vardığı nokta nedir? Bir sanat formu olarak belgesel film,
sinema alanı içinde hangi
ayrım çizgileriyle ifade edilebilir? Gerçekliğin yeniden inşasında
sinematografik estetik açısından
belgesel sinema hangi çözümleri üretiyor/ üretmeli? Bir sanat ürünü olarak
‘belgesel film’de biçim ve
içerik ilişkisi nedir? Belgesel sinemacı - konu ilişkisi nasıl tanımlanabilir?
‘Bir sanat formu olarak
belgesel sinema’da estetik çözümleri belirleyen unsurlar nelerdir?
KONUKLAR
BELGESEL SİNEMACILAR 9. KONFERANSI
Festivalin paralel etkinlikleri Karaköy Bankalar Caddesi’ndeki Tarihi Sümerbank
Binası’nda
gerçekleştirilecek.
Seminer: Avrupa’da Belgesel Sinema, Tue Steen Muller
Söyleşi: Belgesel Sinemada Eleştiri, Peter Van Bueren ve Can Candan
Atölye: Bu Kimin Bavulu?/ Whose This Suitcase? , Nefise Özkal Lorentzen
Söyleşi: Belgesel Sinemada Yapım Süreçlerinin Yönetimi, Nalân Sakızlı
Söyleşi: Belgesel Sinema ve Sosyal Hareketler, Daniela Broitman
Söyleşi: Belgesel Sinema ve Kültürel Miras, Hasan Özgen & Hakan Aytekin
Söyleşi: Belgesel Sinema ve Tarih İlişkisi açısından Yunan İç Savaşı,
Vangelis Kechtriotis & Stavros Psillakis & Roviros Manthoulis
Söyleşi: Küba’da Belgesel Sinema ve ICAIC ,Rigoberto Lopez
Söyleşi: Belgesel Sinema ve Sözlü Tarih, Enis Rıza & Leyla Neyzi
-
Festivalin ana destekçileri T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Beyoğlu
Belediyesi. Festivali
destekleyen diğer kurumlar arasında İstanbul Hollanda Başkonsolosluğu, İstanbul
Yunanistan
Başkonsolosluğu, İstanbul İsrail Başkonsolosluğu, Danimarka Büyükelçiliği,
Suna-İnan Kıraç Vakfı
Pera Müzesi, Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Galatasaray Üniversitesi, İstanbul
Fransız Kültür
Merkezi, Tarihi Sümerbank Binası , Kumbara Sanat, Jose Marti Küba Dostluk
Derneği ve Küba Elçiliği
yer alıyor.
Festivalin yemek sponsoru: Sanat Restaurant.
Anadolu Kültür, Dada Sports & Arts Cafe-Bar, Zoe Lunch & Club, Naan, Heinrich
Böll Stiftung
Derneği, Kurukahveci Mehmet Efendi, PTT de festivale çeşitli katkılar sunan
kuruluşlar arasında.
Basın sponsorları ise: Milliyet Cadde, Birgün, Hürriyet, Altyazı, Yaşam Radyo,
Özgür Radyo,
NorRadyo, Arka Pencere, Sadibey.com, Bianet, Kaos GL.
Basın Sorumlusu: Gülhan Düzgün gulhan@1001belgesel.net, 0532 426 00 45
Festival Sekreteryası: Barış Vurucu: baris@1001belgesel.net
BSB Ofis Ekibi: Işıl Atınmakas, Rojda Gül, 0212 245 90 96/ 245 89 58, mektup@bsb.org.tr
Konferans Koordinatörü: Ebru Şeremetli 0533 771 12 66
Festival Yönetmeni: Bahriye Kabadayı 0533 771 12 64
PARALEL ETKİNLİKLER
DESTEKLEYENLER
ORGANİZASYON/ İLETİŞİM
Belgesel Sinemacılar Birliği
BSB Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı: Semra Güzel Korver
Yönetim Kurul Üyeleri: Hakan Aytekin, Kemal Öner, Mustafa Temiztaş, Ender
Yeşildağ
Adres: Kuloglu Mah. stiklal Cad. Gazeteci Erol Dernek Sok. No: 06 / 4 Beyoglu-
STANBUL
www.bsb.org.tr mektup@bsb.org.tr;
TÜRKİYE / NATIONAL
1. Kurşun Kalem, Mustafa Ünlü
2. Çöpte Dostoyevski Buldum, Enis Rıza
3. 5 No’lu Cezaevi, Çayan Demirel
4. Aramızdan Birileri, Şehbul Şenyurt Arınlı
5. Ben Hasta Değilim Anne, Hatice Kamer
6. 19 Ocak’tan 19 Ocak’a, Ümit Kıvanç
7. İşkenceye Tolerans, Armağan Pekkaya
8. Ben ve Nuri Bala, Melisa Önel
9. Kağıt Hane, Belgin Cengiz
10. Ziyaretçiler, Melis Birder
11. Gençlik Bir Kuşudu Uçurdum, Kemal Sevimli
12. Sirtakicinin Selamı, Kemal Sevimli
13. Kara Altından Altın Mikrofona, Metin Avdaç
14. Melike’de Bir Gün, Mehmet Yürekli
15. Sadiye, Enes Dinç
16. Bir Fotoğrafın Anlatamadığı, M.Sadık Aslankara
17. Kır Çiçeklerinin Öğretmeni, Sezgin Türk
18. Kedinin İçindeki Fare, Veli Kahraman
19. 73. Millet, Caner Canerik
20. Kafesteki Kuş Gibiydik, Güliz Sağlam
21. Sokak Çocukları, Timurtaş Onan
22. Göçkuşağı, Mustafa Karakaya
23. 3 Saat, Can Candan
24. Ölüm Elbisesi Kumalık, Müjde Arslan
25. Cılavuz Köy Enstitüsü, Ahmet Soner
26. Kızılçullu Köy Enstitüsü, Ahmet Soner
27. Savaştepe Köy Enstitüsü, Ahmet Soner
28. Sokağın Sesi, Mihriban Sezen
29. Meşe Kömürü, İlknur Dalkıran
ULUSLARARASI/ INTERNATIONAL
1. Fear, Michiel Van Erp, Hollanda /The Netherlands
2. Portrait de ma Mere Poete, Jean-Noel Gobron, Fransa/ France
3. Portrait de mon Pere Aquarelliste, Jean-Noel Gobron, Fransa/ France
4. Vivir de Pie; Las Guerras de Cipriano Mera, Valenti Figueres, İspanya/ Spain
5. Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir, Murat Şeker, Almanya/ Germany
6. Revue, Sergei Loznitsa, Almanya-Rusya-Ukrayna/ Germany- Ukraine- Russia
7. Blockade, Sergei Loznitsa, Almanya-Rusya/ Germany- Russia
8. Four Wives One Man, Nahid Persson, İsveç/ Sweden
9. The Queen and I, Nahid Persson, İsveç/ Sweden
10. The Tale of Nikolai & The Law of Return, David Ofek, İsrail/ Israel
11. One Shot One Kill, Yukihisa Fujimoto, Japonya/ Japan
12. Queen Khantarisha, Israela Shaer Meoded, İsrail/ Israel
13. Sanya and Sparrow, Andrey Gryazev, Rusya/ Russia
14. Brian & Co. Parliament Square SWI, Yumiko Hayakawa, İngiltere-Japonya
15. Sur le Fil, El Moutanna Wahid, Fas/ Morocco
16. Buffo Buten & howard, Stephanie Chuat- Veronique Reymond, İsviçre
17. Not in Our Name, Hazuan Hashim- Phil Maxwell, İngiltere/ England
18. There Was No Other Way, Stavros Psillakis, Yunanistan/ Greece
19. Katrina’s Children, Laura Belsey, ABD/ USA
20. The Girl From Shady Streets, Johanna Enasuo, Finlandiya/ Finland
21. Peking 2008, Dagmara Drzazga, Polonya/ Poland
22. Vlada, Rudi Uran, Slovenya/ Slovania
23. Which Way Home, Rebecca Cammisa, ABD/ USA
24. Rough Aunties, Kim Longinotto, İngiltere/ England
25. Vote For Dreams, Julia Laurenceau, Fransa/ France
26. One Man in The Band, İngiltere/ England
27. Immersion, Julia Panasenko, Rusya/ Russia
28. Desert Brides, Ada Ushpiz, İsrail/ Israel
29. Voices of El Sayed, Oded Adomi Lehsen, İsrail/ Israel
30. Sigrid & Isaac, Anders Walgren, İsveç/ Sweden
31. In Sound Out, Marco Cafnik, Slovenya/ Slovenia
32. Boris Ryhzy, Aliona Van Der Horst, Hollanda/ The Netherlands
33. Tanaka-San Will Not Do Callisthenics, Maree Delofski, Avustralya/ Australia
34. The Tunnel Dwellers of New York, Chantal Lasbats, Fransa/ France
35. Petition, Zhao Liang, Fransa- Çin/ France- China
36. Leila Shahid Palastine Forever, Michele Collery, Fransa/ France
37. Zanzibar Musical Club, Phippe Gasnier- Patrice Nezan, Fransa/ France
38. The Dissapperance of Heroes, Ivan Mandic, Sırbistan/ Serbia
39. The Threat, Silvia Luzi- Luca Bellino, İtalya/ Italy
40. Voices From the Edge, Daniela Broitman, Brezilya/ Brasil
41. My Brazil, Daniela Broitman, Brezilya/ Brasil
42. Mata Tigre- Kill The Tiger, Stefan Bohun, Avusturya/ Austria
43. Letters to The President, Petr Lom, Kanada- İran- Fransa
44. A Choir, Merlyn Solakhan- Manfred Blank, Almanya/ Germany
45. Exile Island, Elias Giannakakis, Yunanistan/ Greece
46. Parvas, Gerasimos Rigas, Yunanistan/ Greece
47. Natureza Morta, Sousanna de Sousa Dias, Portekiz/ Portugal
48. Trubacka Republika, Missio Stefano, İtalya/ Italy
49. Let’s be Together, Nanna Frank Møller, Danimarka/ Denmark
50. Mechanical Love, Phie Ambo, Danimarka/ Denmark
51. Children of Adam, Georgy Paradzhanov, Rusya/ Russia
52. The Living, Sergey Bukovskiy, Ukrayna/ Ukraine
53. H2oil, Shannon Walsh, Kanada/ Canada
54. Roadsworth Crossing, Alan Kohl, Kanada/ Canada
55. Hrant Dink Cinayeti Dosyası, Osman Okkan, Almanya/ Germany
56. Testimoies, Kavoukidis Nikos, Yunanistan/ Greece
57. Supermen of Malegaon, Faiza Ahmad Khan, Hindistan/ India
Ustalık Dersi: Roviros Manthoulis Filmleri
Masterclass: Roviros Manthoulis
1. Les Gitans, Les Nouveaux Castillans
2. Cuba, La Musique et la Vie
3. Argenrtine: Le Tango au Lever du Joir
4. Le Blues Entre Les Dents
5. Nous Sommes Deux
6. La Guerre Civile Grecque
7. Le Cinema du Reel
8. La Dictature Des colonels Grecs
9. Benim Yafa’m
10. Cris de Silence
11. Life is A Show
KÜBA/ ICAIC Filmleri
1. El Viaje mas largo
2. Puerto Princie mio
3. Africa. Circulo de Inferno
4. Nos otros somoz la musika
5. Destino M6
6. Por primera Vez
7. Now
8. Una Historia en Blanco y Negro
9. Omara
10. Pasaje del Corazon y la mamoria
11. Montana de luz
12. Llego el Tresero De mi alma recuerdo
13. Otra .. Cubana contra lost demonious y el mar
BEYOĞLU FİLMLERİ/ Films on Pera-Beyoğlu
1 . Cite de Péra, Merlyn Solakhan
2. Tarlabaşı Tarlabaşı, Hilmi Etikan
3. Evden Uzakta, Güliz Sağlam
4. Evler Yüzler “Beyoğlu”, Esra Etiz- Berna Nemli
5. Beyoğlu Zaman İçinde, Nedret Çatay
Gösterim Merkezleri
İSTANBUL FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ INSTITUT FRANÇAIS D’ISTANBUL
İstiklâl Caddesi No. 4 34435 Taksim - İstanbul
tel / phone : (0212) 393 81 11 faks/ fax : (0212) 244 44 95
institut@infist.org www.infist.org
------------------------------------------------------------------
SUNA İNAN KIRAÇ VAKFI PERA MÜZESİ
Meşrutiyet Caddesi No.65 34443 Tepebaşı - Beyoğlu - İstanbul
tel / phone : (0212) 334 99 00 faks/ fax : (0212) 245 95 11
info@peramuzesi.org.tr www.peramuzesi.org.tr
--------------------------------------------------------------------------------
TARIK ZAFER TUNAYA KÜLTÜR MERKEZİ TARIK ZAFER TUNAYA CULTURAL CENTER
İstiklâl Caddesi Şahkulu Bostanı Sokak No:8 Tünel Beyoğlu
tel / phone : (0 212) 293 12 70 (3 HAT) faks/ fax : (0212) 293 12 73
kultursanat@kultursanat.org
---------------------------------------------------------------------------
MUAMMER KARACA TİYATROSU MUAMMER KARACA THEATER HALL
İstiklâl Caddesi Muammer Karaca Çıkmazı No:3 Galatasaray Beyoğlu
tel / phone : (0 212) 252 59 35
------------------------------------------------------------------------------
TARİHİ SÜMERBANK BİNASI HISTORICAL SUMERBANK BUILDING
Bankalar Caddesi No:5 Karaköy İstanbul
tel / phone : (0212) 243 83 83 faks/ fax : (0212) 293 86 44
www.sumerbank.com
--------------------------------------------------------------------------
NÂZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ NÂZIM HİKMET CULTURAL CENTER
Ali Suavi Sokağı (Sanatçılar Sokağı) No:7 Bahariye, Kadıköy
İstanbul
tel / phone : (0216) 414 22 39
http://nazimhikmetkulturmerkezi.org
------------------------------------------------------------------------------------
TÜTÜN DEPOSU TOBACCO WAREHOUSE
Lüleci Hendek Sok. Koltukçular Çıkmazı No:20 Tophane İstanbul
tel / phone : (0212) 334 07 64
--------------------------------------------------------------------
KUMBARA SANAT KUMBARA ART CENTER
İstiklâl Caddesi, Küçükparmakkapı Sokak 9/ 3 Beyoğlu
tel / phone : (0212) 292 09 51
kumbarasanat@gmail.com
----------------------------------------------------------
GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ GALATASARAY UNIVERSITY
Çırağan Cad. No:36 34357 Ortaköy İstanbul
tel / phone : (0212) 227 44 80 www.gsu.edu.tr
Türkiye’nin ilk belgesel festivalinin öyküsü “toplumsal
hafıza boşluklarının doldurulması ve kültürel sürekliliğin sağlanması” amacıyla
1997 yılında İstanbul’da başlamıştı.
Belgesel Sinemacılar Birliği tarafından gerçekleştirilen Uluslararası 1001
Belgesel Film Festivali bugün hem belgesel sinemacılar hem sinemaseverler
tarafından ilgiyle izlenen şenlikli bir buluşma.
2-9 Ekim 2009 tarihleri arasında yeni bir buluşma daha yaşanacak İstanbul’da.
12. Festivalde de dünyadan “1001” belgesel 1001 kapı açacak görmek isteyen
izleyicilere ve insanlığın öyküleri birbirine dokunmaya devam edecek.
Belgesel Sinemacılar Birliği olarak başvurularınızı bekliyoruz. Başlangıcından
bu yana yarışma bölümü bulunmayan Festivalimizde başvuran tüm filmler, geniş
katılımlı toplu izleme grupları tarafından titizlikle inceleniyor ; sinemanın
evrensel dili ve belgesel sinemada önemsediğimiz etik / estetik yaklaşımlar
açısından değerlendiriliyor.
12. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali, dünya insanlarının kendilerini
ifade edebilmelerinin- kendileriyle yüzleşmelerinin- birbirlerini
anlayabilmelerinin ana araçlarından biri olan Belgesel Sinema’yı, gerçeklik
arayışının estetiği ve geleceği tasarlamanın yaratıcı yolu olarak tanımlıyor.
Sivil ve bağımsız kimliğiyle Festival, doğal denge içinde diğer varlıklara
saygılı “insan”ı odağına alıyor ve daha yaşanabilir bir dünya için insan hakları
mücadelesini destekliyor.
Dünyanın ortak sivil tarihine ve kültürel mirasına katkılar sunan
belgesellerinizi ve siz değerli belgesel sinemacıları sonbaharda İstanbul’a
bekliyoruz. Birbirimizi tanımak ve öykülerimizi paylaşmak için...
12. İstanbul Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali, 4 aralık günü başlıyor,
4-11 aralık tarihleri arasında birçok salonda belgesel gösterimi yapılacak. Tüm
belgesel sinemaya ilgi duyanları bekliyoruz. Dünyanın dört bir yanından
birbirinden güzel belgeseller festivalde gösterilecek. Program netleşince gruba
yollayacağız.
Festivalin daha geniş bir kitleye ulaşması için grubun linkini ilgi duyanlara
yollamanız ve profilinizde paylaşmanız yararlı olabilir.
-Fransız Kültür merkezi
-Kumbara Sanat Atölyesi
-Muammer Karaca Tiyatrosu
-Nazım Hikmet Kültür Merkezi
-Pera müzesi
-Tarık Zafer Tunaya sinema salonu
-Tarihi Sümerbank Binası
-Tophane Tütün Deposu
Festivalde görüşmek üzere.
Arkadaşlar her sene heyecanla beklediğimiz 1001 Uluslararası Belgesel Film
Festivali nihayet 12. yılıyla bizlere merhaba diyor. Festival yürütücülüğünü,
"Devrimci Gençlik Köprüsü" filminin yönetmeni sevgili Bahriye Kabadayı
yapmakta...
Açılış gecesi için davetiye ve yer organizasyonu yapacağım o yüzden açılışa
kesin olarak katılacak arkadaşlar bana mail atabilirler mi?
Son olarak bana iş ilanları gelmekte ve ben sizlere mesaj olarak yollamaktayım
ancak posta kutularında fazla yer işgal etmemek adına grubun duvarına ya/da
tartışma konusu bölümüne yazmayı düşünmekteyim hangisi size daha pratik olacak
iletirseniz sevinirim...
Filminiz bol olsun,
Sevgiler
Ada Ayşe imamoğlu
adaayseimamoglu @ gmail.com