Avrasya Sanat Kolektifi (ASK)
http://www.documentarist.org/2008
info @ documentar-ist.org
SİYAD YERLİ BELGESEL SEÇKİSİ
Volga Volga; Şizofreniyle Yaşamak
Ayşegül Taşkent
2007, 60’
Bir şizofreni hastasının ve ailesinin yaşamından kesitler... Yönetmen, kamerayı
Ankara’da yaşayan ve şizofreni hastalığıyla boğuşan ağabeyine, anne babasına ve
kendine çeviriyor. Aynı zamanda Ankara Şizofreni Hastaları ve Yakınları Derneği
üyelerinin röportajlarıyla, şizofreninin nasıl bir hastalık olduğuna ilk elden
açıklık getiriyor.
Şarkılarla Geçtim Aranızdan
Ümit Kıvanç
2008, 214’
34 yaşında kaybettiğimiz, hem Karadenizli hem İstanbullu müzisyen Kazım
Koyuncu’nun, hayatını, müziğini, sisteme itirazını, insan, hayat, varoluş
konusundaki görüşlerini kendi ağzından sunan bir film.
Sütlü Çikolata
Ahmet Ilgaz
2007, 43’
1905 yılında Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın Dalaman’daki arazisinde
çalıştırmak üzere beraberinde getirdiği Mısır ve Sudanlıların Türkiye
maceraları... Filmde, Mısır ve Sudan kökenli 10 Türkün hikayesini kendi
ağızlarından dinliyoruz. Onların Türkiye’si biraz farklı mı, yoksa bildiğimiz
Türkiye mi? Film bu sorunun peşine düşmüş, kararı izleyiciye bırakıyor.
Son Kumsal
Rüya Arzu Köksal
2008, 56’
Güzel bir yaz günü, Vakfıkebir kasabasının Dutluk plajında nefleyle bağrışan
çocuklar, top oynayan, horon tepen gençler, güneşlenenler, yüzenler. Bir kaç yüz
metre uzakta, onlarca kamyonun sahile boca ettigi kayaları denize dolduran iş
makinaları.
Karadeniz halkının, yol yapma bahanesiyle denizinden koparılmasının hikayesi.
Sis
Oktay Altunnar
2007, 29’
Bursa'nın Mudanya ilçesinde yaşayan balıkçılar, zamanla deniz kirliliğinin
artması ve bilinçsiz avlanma ile birlikte artık geçim kaynakları olan balıkları
kaybetmektedir. Kimisi inatla balıkçılığa devam ederken kimisi yeni işler
yaparak geçimini sağlamaktadır.
Narkolepsi
Medet Dilek
2007, 72’
2 Temmuz 1993'ün hikayesi... Kimi olaylar vardır, hiç unutulmayacaktır,
akıllardan hiç silinmeyecektir, hatırladıkça kendimizi yargılayacağız, olaydaki
duruşumuzu düşünüp duracağız. İşte Madımak olayı da böyle bir olaydır.
Narkolepsi, aşırı uyuma durumu, bir hastalık. Madımak olduğunda bizler bu
hastalığa yakalanmıştık...
Lilit'in Kızkardeşleri
Emel Çelebi
2008, 41’
Emeğinden aldığı güçle kimseye boyun eğmeden, doğanın içinde ve doğayla barışık
yaşayan üç kadın: Dağ başında hayvanlarıyla yaşayan bir çoban; yzme bilmediği
halde her gün denize açılıp ağ atan bir balıkçı ve evin ekonomisini çekip
çeviren, yeri geldiğinde tarla alıp satan bir çiftçi. Üç karakterin hikayesi
üzerinden, kadınların güçlü ve üretken kimliğine bir güzelleme denemesi...
Küllerinden Doğmak
Enis Rıza
2007, 58’
Belgesel, Kuzey Kafkasya’nın Ruslar tarafından işgali ile başlayan savaşların
ardından, 1864 yılında “büyük sürgün”ü yaşamış Çerkesleri anlatıyor. Çerkesler
ikinci, üçüncü ve dördüncü kuşakların tanıklığı ile göçlerini, yeni yurtlarını
nasıl kurduklarını, onları özgün Çerkes toplulukları yapan yaşama biçimlerini
anlatıyorlar.
İbret Olsun Diye
Necati Sönmez
2007, 48’
Türkiye’de ölüm cezası 2002 yılında kaldırıldı; en son cezalar 1984’de
uygulandı. Bu arada, Cumhuriyetin kuruluşundan beri 15'i kadın toplam 712 kişi,
başkalarına "ibret olsun diye" idam edildi. Türkiye’de yaşanmış uygulamalar
üzerinden ölüm cezasına insani bir perspektiften yaklaşan belgesel, hayatı
darağacında sonlanmış olan yüzlerce kişi adına şu soruyu soruyor: Bu insanları
niye öldürdük?
Gölün Kadınları
Emine Emel Balcı
2007, 24’
Bursa Gölyazı Köyünde geçim sıkıntısı yüzünden kocalarıyla birlikte balıkçılık
yapmak zorunda kalan kadınların zorlukları ve sıkıntıları... Kadınlar hem eş hem
anne hem de balıkçı olarak yaşamlarını sürdürmeye hem de çocuklarını okutarak
geçimlerini sağlamaya devam etmektedir. Film, bu fedakarlığın öyküsü.
Devrimci Gençlik Köprüsü
Bahriye Kabadayı
2007, 84’
68 gençliği içinden bir grup üniversite öğrencisi, ülkenin doğusu ile batısına
eşit yatırım yapılması ve Doğu’daki sorunlara dikkat çekmek amacıyla, Zap suyu
üzerinde bir asma köprü inşa eder ve köprüye "Devrimci Gençlik Köprüsü" adını
verirler. 1999'da bilinmeyen kişilerce havaya uçurulan köprünün öyküsü, onu
yapan ‘68'lilerin ve o dönemi hatırlayan Hakkârililerin tanıklıklarıyla
aktarılıyor.
Değneksiz Sahne Işıklar
Erdem Tepegöz
2007, 27’
4 insan 4 öykü.Tiyatro ile birleşen yaşamlar.
Hayata sahnelerden bakan tiyatro sevdalısı bir engelli grubun ilham dolu öyküsü
ve ilk turne serüveni...
Bu Ne Güzel Demokrasi!
Belmin Söylemez, Berke Baş, Haşmet Topaloğlu, Somnur Vardar
2008, 97’
Türkiye, 2007 yazı. Genel seçimlere iki ay var. Altı farklı kadın aynı hedef
için büyük bir mücadele veriyor: milletvekili seçilmek. Bir iş kadını, bir
profesör, muhalefetin en genç adayı, bir Kürt aktivist ve iki eski genelev
çalışanı... Film, bir yandan kadınların meclise girmek için verdikleri
mücadeleyi anlatırken diğer yandan da günümüz Türkiyesi’ne ayna tutuyor.
Benim Adım Güler
M. Sadık Aslankara
2007, 47’
Acarlar Aydın’a 13 km uzaklıkta, İncirliova’ya bağlı tarımla ve pazarcılıkla
geçinen bir kasabadır. 12 yaşındaki Güler burada dedesiyle, annesi, babası,
halası, eniştesiyle birlikte büyük bir aile olarak yaşamaktadır. Film, çocuk
yaşta evlendirilmekten korkan ve okumak isteyen Güler’in yaşam mücadelesini
anlatıyor.
Beyruta Gittiğimi Anneme Söylemeyin!
Didem Şahin
2007, 30’
2006 İsrail'in Lübnan saldırısı üzerine bölgeye gitmeye karar veren belgesel
sinema öğrencisi Didem, bu durumu ailesinden gizler. Ateşkesin hemen ardından
karayoluyla Beyrut'a gider. Didem'in bir film ekibi yoktur ama yanlarında
misafir olduğu Beyrut'lu ailenin küçük oğlu Ali, filmin asistanlığını
üstlenir...
Alethea
Petra Holzer, Ethem Özgüven
2007, 41’
“Çokuluslu şirketler” 1989-1990 yıllarından başlayarak Türkiye’de siyanürlü
özütleme yöntemiyle altın çıkarmak amacıyla lisanslar aldılar. Bunlardan biride,
Nergama’da maden isletmeye başlayan Avustralya-Kanada ortaklı Eurogold
firmasıdır.Belgesel, bu firmaya karşı savaş açan Bergamalıların ve uzun
mücadelelerinin hikayesi.
TÜRKİYE PANORAMA
Yarına Bir Harf
Hakan Aytekin
2007, 47’
Bugün dünyada yaklaşık 6.700 dil konuşuluyor. Uzmanların tahminleri doğru
çıkarsa, yaklaşık 5.000 dil, bu yüzyılda tarih sahnesinden silinmiş olacak! Bu
tehlike dünyanın yaşayan en eski üç dilinden biri ve topraklarımızda yeşermiş
olan Süryanice için de geçerli. Filmde Süryanice’nin tarihsel geçmişi, Süryanice
el yazmacılığı geleneğinin bölgedeki son temsilcisi olan Papaz Gabriel Aktaş’ın
dünyası üzerinden ele alınıyor.
Ekmeğe Giden Yol
Deniz Oğuzsoy
2008, 14’ 30“
Çöp toplama merkezi olan Meryem dağında çöp toplayan işçilerin yaşamı ve
yaşamdan beklentileri.
Yüzüme Gülen Ağaç
Didem Pekün
2008, 23’
Bir bağlama ustasının portresi... Kemal Usta, 40 seneyi aşkın bir süredir
bağlama yapmaktadır ve filmde de görüleceği gibi Erkan Oğur, İsmail Hakkı
Demircioglu, Muharrem Temiz gibi usta müzisyenlere saz üretmektedir.
4857
Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven
2008, 30’
Tuzla Havzası’nda çalışan işçilerin evleri, sabah yediden itibaren “dışarıda”,
tersanelerde, deri sanayide, yan sanayide çalışanlar tarafından boşaltılır. Aile
evlerinin arasına, ailelerin özlemi ve yataklarla doldurulmuş bekâr odaları
karışır.
Limanların Uğultusu
Aynur Özbakır
2008, 30’
Film, iş cinayetlerinde katledilmiş işçilerin ailelerinden hala tersanelerde
çalışan işçilere, sendikacılardan hukukçulara kadar geniş bir kesimle yapılmış
röportajlarla; Tuzla tersanelerinde, “19. yüzyıl koşullarında çalışan” ve “ 20.
yüzyıl koşullarını elde etmek için” çırpınan işçilerin 21. yüzyıldaki günlük
yaşamından tüyler ürpertici kesitler...
Gezici Nalbant
Haydar Demirtaş
2007, 15’
Tarihte Mardin’in kırsal kesiminde onlarca gezici nalbant varken, şu anda yok
denecek kadar az. Film, giderek yok olan bu zanaatın son temsilcilerinden birini
ve yaptığı işi sezsizce izliyor...
Kaybedebilme Kabiliyeti
Ender Yeşildağ
2007, 38’
Bir piyango biletinde size büyük ikramiyenin çıktığını düşünün, ne yapardınız?
Üstelik siz bir ayakkabı boyacısısınız. Bütün paranızı tekrar ayakkabı
boyacılığı yapacak noktaya gelinceye kadar harcayabilir miydiniz? Evet hikayemiz
budur ama bu kadar değil...
Pembe Gri
Emre Yalgın
2008, 27’
Pembe Hayat Amatör Tiyatro Topluluğu'nun sahnelemekte olduğu 'Pembe Gri' isimli
oyundan yola çıkarak Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği’nin oluşum sürecini
anlatan film bir tren yolculuğu ile başlar. Bu yolculuk aynı zamanda transgender
bireylerin yaşamlarına ve mücadelelerine yapılan bir yolculuktur.
Beden Sonuç İlişkisi
Aslı Ertürk, 2008, 218’
Beden kavramını insan saplantıları çerçevesinde ele alan film aslında, hepimizin
farklı nedenlerle ergeç yaşadığı, ne kadar sakınsak da peşimizi bırakmayan
takıntıları, korkuları, kuşkuları, endişeleri, kararsızlıkları ve bunların
ardından içine düşülen çıkmazları şişmanlık üzerinden anlatmaya çalışıyor.
BİR OKUL: İLEF BELGESELLERİ
Trik Trak
Özgür Yaren, Bilinç Çilingiroğlu
1998, 12’
Bir traktör fabrikası işçilerinin, bir günlük çalışmalarından kesitler…
Rıbat
Özgür E.Arık, Değer Kavaz
2001, 28’
Görme engelli bir dengbejin, modernite karşısında ayakta kalmak için verdiği
mücadele ve bu mücadelenin dengbej’in ‘gözünden’ anlatılması.
Kırmızı
Demet Sert, Elif Akarsu, Nuri Ertuğ Tuğalan
2004, 12' 16"
Mezbaha-kasap ile ebru sanatçısı-atölye. Estetik, vahşet, kan, hayat ve KIRMIZI
üzerine...
Hayaller Birer Kırık Ayna
Orhan Eskiköy, Özgür Doğan
2001, 32’
Doğan ailesinin büyük oğlu Coşkun, üniversite 2. sınıftayken politik görüşleri
nedeniyle tutuklanır ve 9,5 yıl cezaevinde kalır. Günlük yaşamları içinde
geçmişe dönüp bakan aile bireyleri için tek sevinç kaynağı Coşkun'un köye
gelmesi, ailesiyle yeniden buluşmasıdır.
Çıkmaz
Seval Bayazıt, Pınar Günal, Pınar Okan, Tuğba Karakaya
2001, 25’ 10”
Önceden sadece gayri müslümlerin yaşadığı İçkalpakçı Çıkmazı'ndaki Rum ve Ermeni
nüfus 1955'de gerçekleşen ve gayri müslümlerin ciddi yaralar aldıkları, 6-7
Eylül Olayları'ndan sonra göç etmeye başlamıştır..
Bakmak/Görmek
Eray Mert
2007, 09’ 19”
Görmek sadece bakmak demek değildir.
ULUSLARARASI PANORAMA
Lakshmi ve Ben
Lakshmi and Me
Nishtha Jain, Hindistan
“Kadın doğmak için ne suç işledim?” diyor, 21 yaşındaki Bombay doğumlu Lakshmi.
Günde on saat, haftada yedi gün çalışıyor. Patronlarından biri de, belgeselin
yönetmeni Nishtha Jain. “Lakshmi ve Ben”, Jain’in hizmetçisi ile olan dostça ve
bir o kadar da karmaşık ilişkisini gözler önüne seriyor.
Cennet - Bu Dünyada
Üç Yolculuk
Paradise - Three Journeys
in This World
Elina Hirvonen, Finlandiya
Hayaller, göçmenlik ve İspanyol domatesleri üzerine bir film… “Avrupa’ya
gittiğimde, herşeyin iyi gideceğini düşünmüştüm. Avrupa gelince, ağladım.
İspanya gelince de ağladım.”
Hirvonen’in belgeseli, Afrika’dan Avrupa’ya göçü meselesini, şiirsel bir
duyarlılıkla ele alıyor.
Jumate/Jumate
Diogo Costa Amarante, İspanya
Film, elinde kalan sirk kostümlerini kuşanıp kızının ittirdiği tekerlekli
sandalyesiyle Barselona sokaklarını arşınlayan ve sokakta küçük sihirbazlık
gösterileri yaparak yaşamını kazanmaya çalışan cüce bir kadının dünyasında
yolculuğa çıkarıyor bizi…
Geçmise Mazi Derler
Li Met Fet
Nadia Bouferkas, Mehmet Arikan, Fransa
Cezayir Savaşı’nın üzerinden 40 yılı aşkın bir zaman geçti. Eskiden birbirine
düşman olan aileler, bir zamanlar Fransız ordusu tarafından inşa edilen “Özel
İdare Bölümü”nün terkedilmiş binalarında bugün yanyana yaşıyor. Film, resmi
tarihin unuttuğu bu insanların gündelik yaşamına sokuyor seyirciyi...
Bekle Beni Daragacı - Sivas'ın Hikayesi
Wait for me Gallows! The Story of Sivas
John A. Jansen, Hollanda
“Bekle Beni Darağacı” müzik ve direnme üzerine bir film. Seyirciye bu trajik
olayın ışığında, köktencilik ve ifade özgürlüğü üzerine düşünmeye çağırıyor:
“Bizim kurşunlarımız ya d insanları yakacak ateşimiz yok. Tek silahımız
şarkılarımız...“
Gülüyor muyum,
Görmek İçin
To See, If I’m Smiling
Tamar Yarom, İsrail İsrail, 18 yaşındaki genç kızların zorunlu askerlik
hizmetine alındığı tek ülke. “Gülüyor muyum Görmek İçin”, bu genç kızlardan
sadece birkaçının orduda iki yıl boyunca yaşadıklarını yansıtıyor. Arşiv
çekimleri ve kızların kendi özel fotoğraflarıyla harmanlanmış röportajlarda,
kadın askerler yaşadıklarını ilk kez böylesine samimiyetle anlatıyorlar.
Bir Bebege Bir Öküz
An Ox for A Baby
Ayfer Ergun, Hollanda Genç kızların çok erken yaşlarda evlendirilmesine ilişkin
yüzyıllık bir geleneğin kurbanı olan Etiyopyalı bir çiftih hikayesi. Doğum
yapacak çağa gelip de leğen kemikleri gelişmeden hamile kalan bu genç kadınlar,
fistüle yakalanırlar. İstemeden idrar kaçırmaya yol açan bu hastalık, toplumdan
dışlanmalarına neden olur.
Cinsiyetle Beni
Gender Me
Nefise Özkal Lorentzen, Norveç Eşcinsel Müslümanların gizli dünyasına
hoşgeldiniz!.. “Cinsiyetimi Söyle”, Mansour’un İslam dünyasına yaptığı yolculuğu
anlatan bir yol filmi. Bu, tabular ve çelişkili imgelerle dolu bir dünyaya
yapılan kişisel bir yolculuk.
Manastır: Bay Vig ve Rahibe
The Monastery - Mr Vig and The Nun
Pernille Grönkjaer, Danimarka Bundan 50 yıl önce Jorgen Lauersen Vig, bir
manastır kurmak için Danimarka’da kırlar arasında bir şato satın alır. Yıllar
sonra bu eski hayalini gerçekleştirmek için işe koyulur. Rusya’dan bir grup
Ortodoks rahibe yola çıkar. Bay Vig artık istediğine kavuşabilecektir.
Metamorfoz
Metamorphosis
Netalie Braun, Israil Film tecavüz veya enseste maruz kalmış dört kadının
hikâyesini anlatıyor. Milattan sonra 8 yılında Ovid’in kaleme aldığı
“Metamorfoz” adlı kitapta fiziksel şekil değiştirme ile ilgili iki yüz elli mit
yer alır. Bu mitlerin ellisi, tecavüze uğradıktan sonra hayvana, bitkiye ya da
taşa dönüşen kadınlarla ilgilidir.
Afrika’da Ayak Çırpmaca: Plattln in Umtata
Shoeslapping in Africa: Plattln in Umtata
Peter Heller, Almanya Bavyera’lı folk grubu Beermösl Blosn’un Afrika turu… Grup,
Güney Afrikalı ve Namibyalı müzisyenlerle tanışmak üzere tüm aile fertleriyle
birlikte yola çıkar. Müzik ve dansın yardımıyla yerel halkla kültürel bir
diyalog kurmaya çalışır. Afrika’nın fıkır fıkır müziği ile muhafazakar
Bavyeralıların ‘ayak çırpa’ dansı bir yerde buluşur…
BBB: Bir Çesit Ev
BBB: Kind of Home
Elsa Dahmani, France Balkan Beat Box grubunun, Şubat 2008’de Tel Aviv’de
verdikleri, pek çok konuk sanatçının da katıldığı uzun bir konserin kısa
belgeseli… Grup üyeleri, sahne arkasında, çocukluğa dair hikayeler ve Berry
Sakharof gibi özel konukların sunumu eşliğinde, en büyük tutkularını
anlatıyorlar: Müzik…Tony Gatlif'in kızı Elsa Dahmani'den.
Taraf’la Yollarda
On the Road with Taraf
Elsa Dahmani, Fransa Dahmani, bu kez efsanevi Roman grubu Taraf de Haidouks'un
arşiv görüntüleri arasında dolaştırıyor bizi. Grubun 1990’dan beri çıktığı dünya
turnesinden enstantaneler izlerken, Taraf’ın Japonya’dan Çin’e Meksika’ya kadar
her kültürden dinleyici üzerinde bıraktığı olağanüstü etkiye de tanık
oluyoruz...
Hantal Günler
Donkey Days
Alessandro Abate, İtalya Napoli sokaklarını mesken tutmuş bir meczupun dünyası
ve dünyaya, çevresindeki insanlara, sokağa bakışı.
“Şey, özgürlük diye bir şey yok… bunu biliyoruz… ama, bir şey var… karar
vermenizi ve güçlü olmanızı gerektiren bir şey…”
Tolya
Rodeon Brodsky, !srail 8 Mart kadınlar Günü’nde, yabancı bir ülkede şantiyede
çalışan inşaat işçileri eşlerini arayıp kutlarken, Tolya da Natasha’sını arar
ama ağzından bir tek mırıltılar çıkar. Çünkü daha yeni dişini kırmış ve
kelimeleri telaffuz edemez olmuştur. Belgeselin sınır tanımazlığına güzel bir
örnek…
Bad Blue Boys
Panj Pun Olova
Branko Schmidt, Hırvatistan
Hırvatistan’da savaş gazilerinin günümüz Hırvat toplumuna uyum sağlamasının
olanaksızlığını anlatan bir film. Vahşi kapitalizmin pençesinde hızlı bir
değişim yşayan Hırvatistan’da onların yaşadığı tarvmayı anlayacak, onlara kulak
verecek çok az insan var. Filmde kamera, 35 yaşında evli, üç çocuk sahibi olan
bir adamın hikayesini izliyor.
LATİN AMERİKA'NIN KESİK DAMARLARI
Bir Çesit Hüzün
Alguna Tristeza (Some Kind of Sadness)
Juan Alejandro Ramirez, Peru İlk bakışta birbiriyle ilgisiz gibi duran, ama her
biri yoğun bir duygusallık taşıyan öykücükleri, şiirsel bir üslupla aynı potada
eriten eşsiz bir belgesel. Ramirez, filmde Peruluların yüzlerinde okunabilen ve
ülkenin ruhuna, bir yaşam biçimine dönüşecek derecede yerleşmiş olan melankoliyi
keşfe çıkıyor.
Kimim Ben?
Quien Soy Yo?
Estela Bravo, Küba Ebeveyn olarak bildiklerinizin, gerçek ebeveniniz olmadığını,
tersine anne ve babanızı öldüren askeri rejimin bir parçası olduklarını
öğrenseydiniz, neler hissederdiniz? Veya annenizin sizi doğurduktan hemen sonra
öldürüldüğünü?.. Estela Bravo, “Kimim Ben?”de bizi bu türden ağır bir travmayla
baş etmeye çalışan çocuklarla tanıştırıyor.
M
Nicolás Prividera, Arjantin Şu anda annesinin kaçırıldığı zamanki yaşını süren,
1976’da ortadan kaybolan bir işçinin oğlu, bir ceza davası açar. Bunun kamuya
yansıması sonucunda, annesinin eski bir arkadaşından telefon alır. Bu buluşma,
annesinin kaybolma sebebini araştırma isteğini tetikler. Yine Arjantin'den bir
'kayıp' hikayesi, ama bu kez kahraman, yönetmenin ta kendisi...
Uchuraccay
Carmen Valdivieso
Hulbert,
Peru 26 Ocak 1983’de, Peru’daki iç savaş döneminde sekiz gazeteci ve rehberleri,
Peru’nun And dağlarındaki ufak bir köy olan Uchuraccay’da öldürüldü. Yirmi üç
yıl sonra, öldürülen gazetecilerden Willy Retto’nun babası Oscar Retto bir grup
gazeteci ile beraber oğlunun ölümü üzerindeki sorulara cevap arıyorlar.
STORYVILLE: BELGESELİN 10 YILI
Dolce Vita Africana
Cosema Spender,
Fransa Film, Afrikalı ünlü fotoğrafçı Malick Sidibe’nin portresini yansıtırken,
fotoğraflarındaki ikonik görüntüler aracılığıyla Mali’nin tarihine bir yolculuğa
çıkarıyor bizi. Sidibe’nin 1950’lerin sonundan 70’lerin başına kadar çektiği
kareler, Mali’nin onlarca yıl sürecek katı bir askeri darbeye kadar yaşadığı
tasasız günlerini belgeliyor.
İngiliz Cerrah
The English Surgeon
Geoffrey Smith, !ngiltere
İngiliz cerrah Henry Marsh, 1990’ların başında Kiev’deki KGB hastanesini ilk kez
ziyaret ettiğinde, gördükleri karşısında dehşete kapılmıştı. Hastalar
bakımsızlıktan en basit tümörler yüzünden bile ölüyorlardı. Smith’in sıradışı
belgeseli, toplum kurallarını hiçe sayan bu beyin cerrahını Ukrayna’ya yaptığı
son yolculuğunda izliyor.
Kara Güneş
Black Sun
Gary Tarn, !ngiltere New York’ta, bir gece sokakta uğradığı bir saldırı sonucu
gözlerini kaybeden ressam ve sinemacı Hugues de Montalembert, bu talihsizliğe
meydan okuyarak dünyayı dolaşmaya karar verir. Bir başka sinemacı ve müzisyen
Gary Tarn, filminde Montalembert’in ‘görüntüsüz’ yaşamına ve zihinsel
yoluculuğuna eşlik eden görsel/işitsel bir şiir ortaya koyuyor.
Srebrenica: Mezardan Yükselen Çığlık
Srebrenica: A Cry From The Grave
Leslie Woodhead, !ngiltere Srebrenica, dünyadaki ilk Birleşmiş Milletler Güvenli
Bölgesi olduğu halde, Temmuz 1995'te İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanmış
en korkunç soykırıma sahne oldu. film, 1995’te Bosna’da yaşanan katliama dair
daha önce yayımlanmamış çekimleri ve ilk ağızdan, kişisel tanıklıkları da
içeriyor.
NEDEN DEMOKRASİ?
Lütfen Bana Oy Verin
Please Vote For Me
Weijung Chen, Çin/Danimarka Çin’in merkezinde bir kent olan Wuhan’da, bir
ilkokulun üçüncü sınıf öğrencileri aralarında bir sınıf başkanı seçmek
isteyince, ilk demokrasi deneyimlerini yaşarlar. Film, bir okulun öğrencileri ve
onların ailelerinin vasıtasıyla bir toplumun, bir kentin portresini çiziyor.
Kampanya: Kawasaki Adayı
Campaign! The Kawasaki Candidate
Kazuhiro Soda, Japonya Politikada hiç deneyimi, karizması olmayan bir aday seçim
kazanabilir mi? Belki… Eğer Başbakan Koizumi ve onun Liberal Demokratik Parti’si
(LDP) gibi güçlü bir dev tarafından destekleniyorsa neden olmasın?
Devrimi Ararken
Looking for Revolution
Rodrigo Vazquez, Bolvia Eski koka çiftçisi Evo Morales Bolivya’da zafer
kazandıktan sonra, petrol sanayiini devletleştirip toprak reformuna dönük
yasalar çıkardı. Morales’in hareketi, bir yandan toprak sahiplerinin kompolorı
ile sekteye uğratılırken, öte yandan yeni lider ile halkı kendi devrimlerini
gerçekleştirmeye çalışıyor.
Mısır: Sizi İzliyoruz
Egypt: We Are Watching You
Leila Menjou ve
Sherief Elkatsha, Mısır Mısır'da yaşanan kökten değişimin arifesinde olaylara
kayıtsız kalamayan üç kadın, demokrasinin anlamına dair bir farkındalık
yaratarak halkı eğitmeyi, güçlendirmeyi amaçlayan bir halk hareketi başlatırlar.
Kampanyanın adı: Shayfeen.com - “Sizi İzliyoruz”. Film kampanyanın inişli
çıkışlı ilk yılını izliyor.
Üç Kör Adam / Three Blind Men
Kanu Behl, Hindistan, 2007, 7’
Kinshasa 2.0
Teboho Edkins
Kongo Demokratik Cumhuriyeti, 2007, 11’
Büyüme / Coming of Age
Judy Kibinge, Kenya, 2007, 9’
Feminin - Masculin
Sadaf Foroughi, İran, 2007, 9’
Biz kimiz?
AVRASYA SANAT KOLEKTİFİ (ASK)
Avrasya Sanat Kollektifi, kültürel araştırmalar, sanat alanında eğitim
çalışmaları, festivaller ve çağdaş sanat etkinlikleri düzenlemek üzere kurulmuş,
kültürlerarası ve disiplinlerarası platformlar yaratmayı amaçlayan bir sivil
toplum örgütüdür.
ASK, son 4 yıldır Bodrum Belediyesi’nin himayesi altında Bodrum Film
Festivali’nin program ve organizasyonunu yapmaktadır. Belgesel ağırlıklı
programıyla Bodrum Film Festivali’ni genç sinemacıların ilgi odağı haline
gelmiş, bugüne kadar dünyanın pek çok ülkesinden sinemacıları ağırlayarak onları
seyirciyle ve yerel belgeselcilerle bir araya getirmiştir.
ASK ayrıca, Çatı Dans Atölyesi ile birlikte 4 yıldır Bafa Sanat Buluşmaları’nın
organizasyonunu yürütmektedir. Etkinlik kapsamında çağdaş dans, performans ve
sinema sanatçılarının katılımıyla, atölyeler yapmakta ve Bafa gölü civarındaki
köylerde etkinlikler gerçekleştirmektedir.
2006 yılında Antakya’da bir sanat bienalinin organizasyonunu da gerçekleştiren
ASK, ilk gösterimi 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde gerçekleşen
“Lilit’in Kızkardeşleri” adlı belgeselin yapımına da destek vermiştir.
ASK hakkında bilgi için:
http://www.eurasiart.org
28 Haziran'da Dünyaya karanlıktan başka hiçbir şey vermeyenler İstanbul'da
toplanıyor.
İnsanlığın ve doğanın değil,
tehlike altındaki türlerin ve kültürlerin değil;
korku, dehşet ve sürdürülebilir cinayetle beslenen bir düzenin geleceğini
konuşmak üzere bu şehirde olacaklar.
Ve bu şehirde olacakları, yalnız kendi seslerinin ayırt edilebildiği
gürültüler çıkaran yayınlarıyla bizlerden saklayacaklar.
Caddeleri, sokakları, meydanları; sağduyusu, cesareti olanları ve aydınları
polis kordonuyla kapatacaklar.
O kordonların dışında kalan bütün sokaklarda, bütün meydanlarda ve bütün
şehirlerde itiraz eden, karşı duran, alternatif birlikteliklerle barışın ve umudun
üstüne kapanıp
silah tacirlerinden korumaya çalışan binlerce insan,
onların izin verdiği kadarını alabilen "habercilerin" bültenlerinde, sahte
demeçlerle zirve magazinleri arasında görünmeyecek, duyulmayacak.
Biz,
bu şehrin belgeselcileri,
bu tarihte, bu şehre gelen tüm belgeselcileri,
insanlığın hafızasına aklı, gözü ve kamerasıyla kayıt düşmeğe inanan herkesi
göreve çağırıyoruz.
28 Haziran'da başlayacak olan NATO, savaş, dehşet ve iktidar zirvesinin
karşısında olan
her bir kişiyi,
her bir düşünceyi,
her bir eylemi,
her bir duruşu,
her bir umudu
bir değil onlarca kamerayla, tek değil yüzlerce açıdan
belgeleyeceğiz.
En azından, tarihe, "onlar da vardı" diye kaydedeceğiz.
Biz,
Bu şehrin belgeselcileri,
bu tarihte, bu şehre gelen tüm belgeselciler,
insanlığın hafızasına aklı, gözü ve kamerasıyla kayıt düşmeğe inanan herkes,
çektiğimiz her kareyi, günü gününe, saati saatine tüm dünyaya yaymak, bütün
bağımsız antenlere ulaştırmak için destek arıyoruz.