1.
Uluslararası İstanbul Arkeoloji Filmleri Festivali
4-7 Mayıs 1998
20 - 24 Ocak 1998
Düzenleyen
Mediterraneo Kültür Derneği
İstanbul İtalyan Kültür Derneği
Direktör - Antonio Zavaglia
Arkeoloji Filmleri Festivali
Bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası İstanbul Arkeoloji Filmleri Festivali, 20
Ocak'ta başlıyor. Vehbi Koç Vakfı ile Fiat'ın katkılarıyla düzenlenen festival,
24 Ocak tarihine kadar sürecek. Türkiye'nin yanısıra İtalya, İsviçre, Fransa,
Almanya'dan kısa filmlerin katılacağı festivalin gösterimleri İtalyan Kültür
Merkezi Tiyatro Salonu'nda yapılacak. Festivalin ödül töreni ise 23 Ocak'ta.
1. Uluslararası İstanbul Arkeoloji Filmleri Festivali'nde Türkiye adına Midas,
Krezus'un Hazineleri, Ayasofya'dan Süleymaniye'ye, Akdamar Adası, Noel Baba
Definesi adlı filmler gösterilecek. Festivalin son günü olan 24 Ocak'ta Oya
Ayman'ın Latin Amerika konulu dia gösterisi ile Arkeoloji - Sinema Nasıl Bir
Gelecek konulu panel de yeralıyor.
15 Ocak 1998
Sahafa Düşen Festivaller
SAHAFA DÜŞEN FESTİVALLER
ULUSLARARASI İSTANBUL ARKEOLOJI FILMLERI FESTIVALI
FESTIVAL INTERNAZIONALE DEL CINEMA ARCHEOLOGICO DI ISTANBUL
İlki 1998 yılında Mediterraneo Kültür Derneği ile İstanbul İtalyan Kültür
Derneği işbirliği ve Antonio Zavaglia’nın festival direktörlüğünde
gerçekleştirilen festival, 1999 ve 2000 yıllarında da gerçekleştirildikten sonra
ortadan kaybolmuştur. “Geniş bir izleyici kitlesine zengin Akdeniz uygarlığını
tanıtmayı hedefleyen bir etkinlik” olan festival, programındaki filmlerle
“bizlere geçmişi yeterince tanımadan gelecek üzerine düşünmenin mümkün
olmayacağı mesajını” veriyordu. Genelde “Mediterraneo” yani Akdeniz
Havzası’ndaki Arkeolojik çalışmaları (kazı, restorasyon ve konservasyon) anlatan
kısa ve orta metraj belgesel-canlandırma filmlerden oluşan festival programı,
“konunun uzmanlarına teknik-belgesel değerlendirmeleri ve bu alandaki
gelişmeleri aktararak o zamana kadar yapılan araştırmaları sunmayı, genel
izleyiciye de, arkeoloji dünyasını görsel yönden etkileyici belgesellerle daha
yakından tanıtmayı amaçlamaktadır”.
“Arkeoloji, tarih bilimleri içinde ulusal kültürlerin sınırını aşarak, evrensel
bir dili belki de en iyi yakalayan bilim dalıdır. Arkeoloji, evrim sürecinin
yorumlanması, bir uygarlığın değişime uğraması aracılığıyla hem her toplumun
kendi geçmişini keşfetmesi sağlar, hem de başka uluslarla olan kültürel
ilişkiler ve benzerlikleri ortaya çıkarır. Lidya’dan Etruria’ya, Troya’dan
Roma’ya, İskenderiye Feneri ve Leptis Magna’dan Ayasofya ve Sultan Ahmet Camii’ne
kadar Akdeniz Havzası, dünyanın en büyük uygarlıklarının beşiğiydi. İtalya ile
Anadolu arasında süregelen karşılıklı ekonomik ve kültürel ilişkilere dayalı
sıkı bağlar, Romalılar’ın “Mare nostrum” diye adlandırdığı bu bölgedeki
ülkelerde siyasi tarihin gelişimi üzerinde etkili olmuştur.”. Dolayısıyla bu
festival aslında, tarihöncesi çağdan Roma’nın temelini oluşturan Hellenistik
çağa kadar insanoğlunun geçmişine bir yolculuk olmuştur. Bu yolculukta hem
geçmişte, hem de 3. Bin yılın eşiğinde hala karanlıkta kalan kimi noktalar
aşılmaya çalışılır.
Şimdi bile, festival kitapçıklarına baktığınızda ne kadar aydınlatıcı ve
aydınlanmacı bir festival olduğunu anlayabiliyorsunuz; dolayısıyla insan böyle
güzel işlerin neden devam etmediğini de sormadan edemiyor. Kaldı ki yüzyıldan
fazladır dünyanın her yerinde arkeolojik kazılar devam ediyor ve edecektir de,
yani hiçbir zaman malzeme ya da konu sıkıntısı da olmayacak bir festivaldi bu.
Ama artık sadece sahaflarda bulunabilen kitapçıklarından biliyoruz!
“Bu aşkın gücü ve bu çağrının sesiyle
Keşfetmekten vazgeçmeyeceğiz
Ve bu keşfin sonunda
Hareket noktamıza geldiğimizde
Sanki orayı ilk defa tanıyormuş gibi olacağız.”
T. S. Elliot, Dörtlü Quartet
Alıntılar: I. Uluslararası İstanbul Arkeoloji Filmleri Festivali Program
Kitapçığı
hayatinizboyuncaseyretmenizgereken.blogspot.com
13 Nisan 2012