Mitsutoshi Tanaka / Ertuğrul 1890
Osman Sınav /
Uzun Hikaye
Kemal Uzun /
Ankara Yazı-Veda Mektubu
Atıf Yılmaz /
Selvi Boylum Al Yazmalım
Yılmaz Erdoğan /
Kelebeğin Rüyası
Özlem Balcı /
Müezza
Kazakistan 'Türk Filmleri Haftası' sona erdi
Kazakistan'ın Almatı kentinde bu yıl ilki düzenlenen "Türk Filmleri Haftası"
sona erdi. Etkinliğin son gününde Osman Sınav'ın "Uzun Hikaye" filmi
sanatseverlerle buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ana sponsorluğunda, Türk
İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Uluslararası Türk Kültürü
Teşkilatının (TÜRKSOY) destekleriyle Kazakistan'da düzenlenen etkinliğin son
gününde, yönetmenliğini Osman Sınav'ın üstlendiği "Uzun Hikaye" filmi
sanatseverlerle buluştu.
Kapanış programında Türkiye'nin Almatı Başkonsolosu Rıza Kağan Yılmaz, Kazak
halkının etkinliğe gösterdiği memnuniyeti dile getirerek, Türk Filmleri
Haftası'na ilişkin bilgi verdi. Topçu: Bizim meselemiz, dilde, fikirde ve işte
bir olmanın yollarını çoğaltmaktır
"Kazakistan'a Anadolu'dan 80 milyon selam getirdim." diyen Cumhurbaşkanı
Başdanışmanı Yalçın Topçu ise Türk ve Kazak halklarının "Bir atanın çocukları"
olduğunu belirtti. Topçu, sinemanın toplumlar arasında çok ciddi bir bağ
kurduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bizim asıl meselemiz, dilde, fikirde ve işte bir olmanın yollarını
çoğaltmaktır. Allah inşallah bize dilde, fikirde ve işte bir olacağımız günleri
tez elden gösterir. Allah inşallah ataları bir olan bütün kardeşlerimize o
günleri gösterir. Yaşasın Türkiye, yaşasın Kazakistan, yaşasın büyük Türk
dünyası, yaşasın Balkanlardan Çin Seddi'ne dilde, fikirde işte bir olmuş Türk
İslam birliği."
İnsanların birbirini tanımasının önemli yollarından birinin sinema olduğunun
altını çizen Topçu, "Kazakistan ve Türkiye'yi sinema ile buluşturdukları için
etkinliğin koordinatörü Öner Kılıç'a, TİKA, TÜRKSOY ve Karagöz Ajansı ile Almatı
Başkonsolosluğu ve Anadolu Ajansı İstanbul Haberleri Editörü Hüseyin Altınalan'a
Türk devleti ve Türk dünyası adına teşekkür ederim."
Kılıç: Ortak kültürümüzü yansıtan filmler yapacağız
Etkinliğin koordinatörü Öner Kılıç da Türk sinemasının son 10 yılda büyük
gelişme gösterdiğini dile getirerek şunları kaydetti: "Kazakistan'da daha önce
Türk filmleriyle ilgili bir şey yapılmamış, ilkini yaptık ve beklediğimizin kat
kat üzerinde ilgi gördük. Kazak halkı Türk filmlerine susamış, bunu gördük ve
mutlu olduk. Ortak kültür ve değerlerimizi sinemacılarımızla yapmalıyız. Burada
Kazak yönetmenlerimizle görüştük ve kültürel değerler üzerine ön çalışmalarımızı
yaptık. İnşallah kurumlarımızın desteği ile bu projelerin devamını getiririz."
1 Haziran 2016
Türk Filmleri Haftası Kazakistan'da Başladı
Kazakistan'da düzenlenen Türk Filmleri Haftası etkiliğinden detaylar Etkinliğin
koordinatörü Öner Kılıç'ın konuşması Kazakistanlı sinemaseverler, Türk Filmleri
Haftası'nın açılış filmi "Ertuğrul 1890"a yoğun ilgi gösterdi "Uzun Hikaye",
"Ankara Yazı-Veda Mektubu", "Selvi Boylum Al Yazmalım" ve "Kelebeğin Rüyası"
filmleriyle dizi oyuncusu Özlem Balcı'nın yönettiği "Müezza" adlı kedi
belgeseli, 1 Haziran'a kadar sürecek etkinlik kapsamında izleyiciyle buluşacak
Kazakistan'da düzenlenen Türk Filmleri Haftası, "Ertuğrul 1890" filminin açılış
gösterimiyle başladı.
Kazakistanlı sinemaseverler, Türk Filmleri Haftası'nın açılış filmi "Ertuğrul
1890"a yoğun ilgi gösterdi. "Uzun Hikaye", "Ankara Yazı-Veda Mektubu", "Selvi
Boylum Al Yazmalım" ve "Kelebeğin Rüyası" filmleriyle dizi oyuncusu Özlem
Balcı'nın yönettiği "Müezza" adlı kedi belgeseli, 1 Haziran'a kadar sürecek
etkinlik kapsamında izleyiciyle buluşacak
Kazakistan'da düzenlenen Türk Filmleri Haftası, "Ertuğrul 1890" filminin açılış
gösterimiyle başladı.
Etkinliğin koordinatörü Öner Kılıç, açılış gecesi yaptığı konuşmada, Türkiye ve
Kazakistan'ın binlerce yıllık ortak kültürel değere sahip iki ülke olduğunu
vurgulayarak, Türk Filmleri Haftası'nın sadece gösterimlerle sınırlı olmadığını
söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'nın
(TÜRKSOY) desteğiyle düzenlenen Türk Filmleri Haftası'nın önemine dikkati çeken
Kılıç, şöyle konuştu:
"Pek çok ortak kültürel çalışma yaptığımız Kazakistan'da özellikle bu etkinlikte
sinemacılarla bir araya gelmek bizim için değerli. En büyük ortak değerlerimiz
olan Hoca Ahmet Yesevi ve Farabi'yi beyazperdeye taşıyarak, Türk ve Kazak
sinemacıları bir araya getirmek ve ortak sinema filmleri çekmek en büyük
amacımız."
UNESCO'nun 2016 yılını Ahmet Yesevi yılı ilan ettiği ettiğini hatırlatan Kılıç,
Farabi'nin felsefesiyle Ahmet Yesevi'nin inancını birleştiren bir anlayışla
Yesevi filmi için Kazak sinemacılarla bir araya gelecekleri bilgisini verdi.
TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er ise bağımsızlıklarını kazandıkları
günden beri Türk cumhuriyetlerinin yanında yer aldıklarını belirterek, bu tarz
kültürel etkinliklerin desteklenmesiyle kardeş ülkeler arasında her alanda
birlikteliğin sağlanmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
"Türk filmleri pazarının büyütülmesi gerekiyor"
"Ertuğrul 1890" filminin gösteriminin ardından AA muhabirine konuşan başrol
oyuncusu Kenan Ece, sinemaseverlerin gösterdiği ilgiden büyük mutluluk duyduğunu
ifade ederek, "Türk Filmleri Haftası'nın, Türk- Japon ortak yapımı olan Ertuğrul
1890 filmiyle açılması oldukça anlamlı. Filmimiz iki millet arasındaki dostluğu
ve barışı anlatıyor. Tüm dünyaya mesajı olan bir yapım. Gerçekten zor günler
geçiriyor dünyamız. Savaşlar, problemler bir türlü bitmiyor. Film de en zor
zamanlarda farklı milletlerin birbirine destek olması ve yardım etmesiyle ilgili
bir konuyu ele alıyor." dedi.
Ece, Türk sinemasının 1990'lardan beri ivme kazandığına ve ülkemizde her yıl
güzel filmler çekilmeye başlandığına dikkati çekerek, film pazarının büyütülmesi
gerektiğini dile getirdi.
"Burada olmak benim için çok güzel bir tecrübe oldu"
Türk dizilerinin dünyanın her tarafında izlendiğini aktaran Ece, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Dizilerimiz Güney Amerika'dan Türk dünyasına kadar her yerde izlenip ilgi
görürken, filmlerimizin aynı oranda seyirci bulmaması için hiçbir sebep yok.
Örneğin Kazakistan'a geldim, televizyonu açtığımda Türk dizisi oynuyordu. Bizim
yapımların burada hatırı sayılır bir seyirci kitlesi var. O yüzden bana göre
Türk sinemasının buralara ulaşması mümkün. Burada olmak benim için çok güzel bir
tecrübe oldu."
Ece, iki ülke sinemasının bir araya gelmesiyle ortak projelerin yapılmasının
yolunun açılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu tür festivaller sinemayla uğraşan insanların birbirleriyle tanışması için
çok güzel fırsat. Umarım ortak yapımlar gerçekleştirilir. Uluslararası
projelerde yer almak benim için çok önemli. "
Türk Filmleri Haftası'nın açılışına katılan Kazak dizi ve sinema oyuncuları
Artur Tolepov ve Tayekel Muslim de Türk dizilerini ilgiyle izlediklerini
aktararak, Türk - Kazak ortak yapımı olarak çekilecek Ahmet Yesevi filminde rol
almayı çok istediklerini dile getirdiler.
"Müezza" adlı kedi belgeseli de gösterilecek
Usta yönetmen Osman Sınav "Uzun Hikaye", yönetmen Kemal Uzun "Ankara Yazı-Veda
Mektubu" filmiyle, oyuncu Burçin Abdullah ve filmin yapımcı Galip Güner, 1
Haziran'a kadar sürecek Türk Filmleri Haftası etkinliğine katılacak.
Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Selvi Boylum Al Yazmalım" ile Yılmaz Erdoğan'ın yazıp
yönettiği "Kelebeğin Rüyası" filmlerinin gösterileceği etkinlikte, sinema ve
dizi oyuncusu Özlem Balcı'nın yönettiği "Müezza" adlı kedi belgeseli de özel bir
gösterimle izleyiciyle buluşacak.
28 Mayıs 2016
Türk Filmleri Haftası “Ertuğrul 1890” filmiyle başladı.
Etkinliğin koordinatörü Öner Kılıç, açılış gecesi yaptığı konuşmada, Türkiye ve
Kazakistan'ın binlerce yıllık ortak kültürel değere sahip iki ülke olduğunu
vurgulayarak, Türk Filmleri Haftası’nın sadece gösterimlerle sınırlı olmadığını
söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'nın
(TÜRKSOY) desteğiyle düzenlenen Türk Filmleri Haftası’nın önemine dikkati çeken
Kılıç, şöyle konuştu:
“Pek çok ortak kültürel çalışma yaptığımız Kazakistan’da özellikle bu etkinlikte
sinemacılarla bir araya gelmek bizim için değerli. En büyük ortak değerlerimiz
olan Hoca Ahmet Yesevi ve Farabi’yi beyazperdeye taşıyarak, Türk ve Kazak
sinemacıları bir araya getirmek ve ortak sinema filmleri çekmek en büyük
amacımız.”
UNESCO’nun 2016 yılını Ahmet Yesevi yılı ilan ettiği ettiğini hatırlatan Kılıç,
Farabi’nin felsefesiyle Ahmet Yesevi’nin inancını birleştiren bir anlayışla
Yesevi filmi için Kazak sinemacılarla bir araya gelecekleri bilgisini verdi.
TİKA Başkan Yardımcısı Mehmet Süreyya Er ise bağımsızlıklarını kazandıkları
günden beri Türk cumhuriyetlerinin yanında yer aldıklarını belirterek, bu tarz
kültürel etkinliklerin desteklenmesiyle kardeş ülkeler arasında her alanda
birlikteliğin sağlanmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
“Türk filmleri pazarının büyütülmesi gerekiyor”
“Ertuğrul 1890” filminin gösteriminin ardından konuşan başrol oyuncusu Kenan
Ece, sinemaseverlerin gösterdiği ilgiden büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek,
“Türk Filmleri Haftası’nın, Türk- Japon ortak yapımı olan Ertuğrul 1890 filmiyle
açılması oldukça anlamlı. Filmimiz iki millet arasındaki dostluğu ve barışı
anlatıyor. Tüm dünyaya mesajı olan bir yapım. Gerçekten zor günler geçiriyor
dünyamız. Savaşlar, problemler bir türlü bitmiyor. Film de en zor zamanlarda
farklı milletlerin birbirine destek olması ve yardım etmesiyle ilgili bir konuyu
ele alıyor.” dedi.
Ece, Türk sinemasının 1990’lardan beri ivme kazandığına ve ülkemizde her yıl
güzel filmler çekilmeye başlandığına dikkati çekerek, film pazarının büyütülmesi
gerektiğini dile getirdi.
“Burada olmak benim için çok güzel bir tecrübe oldu”
Türk dizilerinin dünyanın her tarafında izlendiğini aktaran Ece, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Dizilerimiz Güney Amerika'dan Türk dünyasına kadar her yerde izlenip ilgi
görürken, filmlerimizin aynı oranda seyirci bulmaması için hiçbir sebep yok.
Örneğin Kazakistan’a geldim, televizyonu açtığımda Türk dizisi oynuyordu. Bizim
yapımların burada hatırı sayılır bir seyirci kitlesi var. O yüzden bana göre
Türk sinemasının buralara ulaşması mümkün. Burada olmak benim için çok güzel bir
tecrübe oldu.”
Ece, iki ülke sinemasının bir araya gelmesiyle ortak projelerin yapılmasının
yolunun açılacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu tür festivaller sinemayla uğraşan insanların birbirleriyle tanışması için
çok güzel fırsat. Umarım ortak yapımlar gerçekleştirilir. Uluslararası
projelerde yer almak benim için çok önemli. ”
Türk Filmleri Haftası’nın açılışına katılan Kazak dizi ve sinema oyuncuları
Artur Tolepov ve Tayekel Muslim de Türk dizilerini ilgiyle izlediklerini
aktararak, Türk - Kazak ortak yapımı olarak çekilecek Ahmet Yesevi filminde rol
almayı çok istediklerini dile getirdiler.
“Müezza” adlı kedi belgeseli de gösterilecek
Usta yönetmen Osman Sınav "Uzun Hikaye", yönetmen Kemal Uzun "Ankara Yazı-Veda
Mektubu" filmiyle, oyuncu Burçin Abdullah ve filmin yapımcı Galip Güner, 1
Haziran’a kadar sürecek Türk Filmleri Haftası etkinliğine katılacak.
Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Selvi Boylum Al Yazmalım" ile Yılmaz Erdoğan'ın yazıp
yönettiği "Kelebeğin Rüyası" filmlerinin gösterileceği etkinlikte, sinema ve
dizi oyuncusu Özlem Balcı'nın yönettiği "Müezza" adlı kedi belgeseli de özel bir
gösterimle izleyiciyle buluşacak.