24. Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali

09 - 17 Mart 2019

Nürnberg
Fon +49.911.929 65 60
Fax +49.911.929 65 61
www.fftd.net
e-mail: info@fftd.net

Basın ve görsel medya koordinatörü
Telefon: +49.911.92919058








Filmfestival Türkei Deutschland - Türkiye Almanya Film Festivali Nürnberg

Die Jurys des 24. Filmfestival Türkei Deutschland haben entschieden

Drei verschiedene Jurys und das Publikum haben in den einzelnen Kategorien ihre Preise vergeben.
Mit dem Film Kardeşler (Brüder) (2018, TR/DE/BGR) hat Ömür Atay den Preis "Bester Spielfilm" gewonnen. Carlo Ljubek erhielt für seine Rolle in dem Film Kill me today, tomorrow I´m sick den Preis "Bester Hauptdarsteller" und Gizem Erman Soysaldı erhielt für ihre Performance in dem Film İçerdekiler (Der Insasse) den Preis für "Beste Hauptdarstellerin".
Den Öngören Preis erhielt “Kill me today, tomorrow I´m sick” (Regie: Joachim Schroeder / Tobias Streck).
Publikumspreis: Das Publikum hat sich mit großer Mehrheit für den Film Sandstern von Yılmaz Arslan entschieden.

Die Preise des Kurzfilmwettbewerbs wurden wie folgt vergeben:
Bester Kurzfilm 2019:
Dikenli Tel (Stacheldraht), Regie: Serdal Altun
Zweiter Preis:
Kaset (Die Kassette), Regie: Serkan Fakılı
Dritter Preis:
Aus der Nähe, Regie: Daniel Popat
Am Sonntag, den 17. März geht das Festival mit Vorführungen der prämierten Filme zu Ende

//

24. Türkiye Almanya Film Festivali Ödülleri Belirlendi

Üç farklı jüri ve seyirciler değişik kategorilerde ödüllerini açıkladılar.
Ömür Atay´ın filmi Kardeşler 24. Türkiye Almanya Film Festivali'nin en iyi filmi seçildi.
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Kill me today, tomorrow I´m sick filmindeki rolü ile Carlo Ljubek’e verildi.
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ise İçerdekiler filmindeki performansı için Gizem Erman Soysaldı´ya verildi.
Öngören Ödülü'nü yönetmenliğini Joachim Schroeder ve Tobias Streck'in yaptığı Kill me today, Tomorrow I´m sick filmi aldı.
Seyirci ise ödülünü Yılmaz Arslan’ın yönettiği Sandstern (Kumdan Yıldız) adlı filme verdi.

Kısa Film Yarışma dalında üç ödül verildi:
Birincilik ödülü: Dikenli Tel, Yönetmen: Serdal Altun
İkincilik ödülü: Kaset, Yönetmen: Serkan Fakılı
Üçüncülük ödülü: Aus der Nähe (Yakından), Yönetmen: Daniel Popat

Ödüllü filmler 17 Mart Pazar günü tekrar gösterilecektir.








Uzun Metraj Jürisi
Kadir İnanır
Jüri Başkanı

1949 yılında Fatsa‘da doğan Kadir İnanır, İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nin ardından Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo-Televizyon bölümünde eğitimini tamamlamıştır. Oyunculuk kariyerine 1968 yılında küçük bir rol ile başlamıştır. 1970 yılında ise usta yönetmen Atıf Yılmaz tarafından Kara Gözlüm filminde başrol ile görevlendirilmiş, ardından Türkiye sinemasına damgasını vuran birçok başka yönetmen ile çalışarak Türkiye sinemasının erkek yıldızları arasına girmiştir. Zamanla daha nitelikli filmlere yönelen efsane oyuncu sosyoloji, ekonomi sivil ve toplumsal siyasetle olan ilgisi ile 2013 yılında Akil İnsanlar Heyetinde görev almıştır. Oyunculuğu birçok festivalde ödüllendirilen Kadir İnanır, 2016’da Türkiye Almanya Film Festivali’nin onur ödülünü almıştır.

Dr. Ludwig Ammann

1961 yılında doğan Dr. Ludwig Ammann Freiburg ve Londra’da Edebiyat ve İslam Bilimleri eğitimini almıştır. 1988 - 2008 yılları arasında serbest sanat ve edebiyat eleştirmeni, İslam Bilimleri araştırmacısı ve gazeteci olarak çalıştı. 1997 yılında ayrıca KOOL Filmdistribution adında sanat filmleri dağıtım şirketini kurmuş, 2018 yılında kadar toplam 74 filmin dağıtımını üstlenmiştir. 2012 yılında ise Freiburg’da, onbir perdeli Friedrichsbau, Harmonie und Kandelhof sinemasını devralmıştır.

Hülya Duyar

Hülya Duyar 1970 yılında Sivas’ta doğmuştur. 1978 yılında Almanya’ya ailesinin yanına taşınmış, 1989 yılında Berlin Film Akademi’sinde oyunculuk eğitimini tamamlamış, çeşitli tiyatrolarda sahne almıştır. 2000’den sonra kariyerine daha çok sinema ve televizyon filmlerinde devam eden Duyar, uluslararası yönetmenlerle çalışmıştır. Oyunculuk kariyerinin yanısıra yapımcı ve cast yönetmeni olarak da görev yapmaktadır. 2016 yılında Hülya Duyar Management ajansını kuran Hülya Duyar, Türkiye ve Almanya’dan oyuncular ile çalışmakta ve bu şekilde her iki ülkenin sineması arasında ortak bir ağ kurulmasına da katkıda bulunmaktadır.

Susanne Hülß

1972’de doğan Susanne Hülß, Protestan Din öğretmeni olarak görev yaparken, ils-Hamburg’da 2008 yılında senaryo eğitimini tamamlamıştır. Yönetmen Beate Grötsch’de oyunculuk eğitimi de aldıktan sonra, 2009’dan sonra birçok bağımsız film projesinde kamera önü ve arkasında çalışmıştır. 2011 yılından bu yana serbest senaryo yazarı, danışman ve oyuncu olarak çalışmaktadır. 2013/14 sezonundan bu yana yöresel sinema destek fonunda jüri üyesidir. 2015’den bu yana Nürnberg Yaz ve Film Akademsinde kısa film senaryo yazarlığı konusunda doçent olarak görev yapmaktadır.

Yiğit Özşener

1972’de İzmir’de doğdu. Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği eğitimi sırasında 1994 yılında Studio Oyuncuları’na katıldı. Burada, 2000 senesine kadar Şahika Tekand yönetiminde çeşitli oyunlarda yer aldı. Semih Kaplanoğlu’nun yönettiği Herkes Kendi Evinde filmiyle sinema kariyerine başladı ve ardından ulusal ve uluslararası birçok başarılı TV ve sinema yapımında çalıştı. Aynı zamanda İstanbul ve Atina’da çeşitli tiyatrolarda sahne almaya devam etti. İstanbul’da yaşayan Yiğit Özşener sinema ve tiyatro oyunculuğunun yanısıra dublaj sanatçısı olarak da çalışmaktadır.

Axel Sarnoch

1974 yılında Bergisch Gladbach’da doğan Axel Sarnoch 2001 yılında Nürnberg’de reklam uzmanlığı eğitimini tamamlamış, 2003 - 2008 yılları arasında yönetim ve belgesel ağırlıklı Multimedia ve İletişim eğitimi almıştır. 2009 yılında kadar Ansbach Yüksek Okulu’nda ve 2010 yılına kadar Nürnberg Sanat Akademisi’nde doçent olarak görev almıştır. 2009’dan bu yana serbest kurgucu ve görüntü yönetmeni olarak çalışmaktadır.




Kısa Film Jürisi
Constanze Knoche
Jüri Başkanı

1975 yılında Magdeburg’da doğan Constanze Knoche Leipzig Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu’nda dramaturji eğitimi almıştır. Yönetmenlik eğitimini ise Potsdam Sinema ve Televizyon Yüksek Okulu’nda, Viyana Film Akademisi’nde ve Lizbon Escola Superior de Teatro e Cinema’da tamamlamıştır. 2007’den bu yana Berlin’de sinema, TV ve tiyatro için serbest yönetmen ve senaryo yazarı olarak çalışmaktadır. Filmleri Şangay, Sao Paulo, Busan ve Kahire gibi uluslararası festivallere katılmıştır.

Robert F. Kellner

Üniversitedeki medya bilimleri ve edebiyat eğitimi aldığı sırada 1996 yılında CINEMANIAX! Yapım şirketini kurmuş, aralarında 2003 Alman Kısa Film Ödülü’nün de olduğu birçok ödül alan kısa filmin yapımını üstlenmiştir. Bunun yanısıra sinema ve TV için ses üzerine uzmanlaşmış, uluslararası setlerde ses mühendisi olarak çalışmışmaktadır. Aynı zamanda kendi ses stüdyosuyla post prodüksiyonlarda da ses mühendisliği yapmaktadır. Kısa süre önce seçkin uluslararası ödüller alan arthouse yapımların Almanca seslendirmelerinin yapımını da üstlenmeye başlamıştır.

Carolin Lano

Carolin Lano Friedrich-Alexander-Üniversitesi Erlangen Nürnberg Tiyatro ve Medya Bilimleri Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır ve komplo teorilerinin kültürel arka planları üzerine araştırmalar yürütmektedir. Akademik kariyerinden önce serbest belgesel film yazarı olarak çalışmış, televizyon röportajları için Alternatif Medya Ödülü gibi birçok ödül almıştır.

Berrak Tüzünataç

1984 doğumlu Berrak Tüzünataç, eğitimine İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde devam etti. Eric Morris'ten metod dersleri aldıktan sonra Prag Film Okulu'nda oyunculuk ve yönetmenlik üzerine eğitim aldı. Bir Avuç Deniz filmiyle New York Uluslararası Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazandı.



İnsan Hakları ve Demokrasi adına Mahmut Tali Öngören Ödülü 2019

Selim Çelebi, InterForum Üyesi
Jochen Schmoldt, Gazeteci
Ersin Uğurlu, InterForum Yönetim Kurulu
Michael Aue, Yönetmen
Monika Ott, Sosyal Pedagog
Başak Özdemir, Sosyal Hizmet Uzmanı (M.A.)








Onur Ödülleri

Ediz Hun
Türkiye Sinemasının Entelektüel Yıldızı

Bilim insanı, oyuncu, politikacı, yazar ... Türkiye sinemasında Ediz Hun gibi entelektüel bir profile sahip başka bir yıldız olmadı. 1940 İstanbul doğumlu sanatçı, Oslo ve Trondheim üniversitelerinde biyoloji ve çevre bilimleri okudu. Sinema sevdası gençlik yıllarında başladı ve Genç Kızlar (1963) ile beyazperdeye ilk adımını attı. 20 yıla yakın bir süre Yeşilçam’a damga vuran oyuncuların başında geliyordu. 140’a yakın filminin birçoğunda romantik, duygusal, her daim beyefendi kalmasını bilen kahramanları canlandırdı. Ediz Hun’u yıldız yapan, rollerine büyük bir sadelik ve sahicilik katan yeteneği kuşkusuz ailesine de dayanıyordu. Felsefe öğretmeni bir anne ve makine mühendisi bir babanın tek çocuğudur. St. Georg Koleji’nden mezun oldu. İstanbul nüfusunun bir milyonu yeni yeni geçmeye ve içgöçün kentin çehresini değiştirmeye başladığı bu yıllarda, bu gelişme sinemaya da yansıyordu. Dönemin sayısız filminde kentsoylular çoğunlukla halktan kopuk maddiyatçı figürler olarak çizilirken, Ediz Hun oynadığı karakterlerde bunun tam tersini gösterdi. Romantizmi ve hiçbir zaman gösteriye dönüştürmediği entelektüelliğiyle, yığınların kendilerini özdeşleştirebildiği sıradışı bir karakterdi oldu. Sinema yazarı Burçak Evren bunu şöyle özetler: „Naif, duygusal ve de kırılgandır. İçindeki acıyı dudaklarında çığlık yerine, gözlerinde yaş yapmayı yeğleyen, etkin değil, aksine yazgısına teslim olmuş edilgin bir aşıktır. Ediz Hun; filmlerine konu alan, onulmaz, kimi zaman deva bulmaz, tamamlanmamış, ya da yarım kalan aşklarla hem beslenir, hem de tükenir. Bu yanıyla; gerçek bir kişiden çok, nostaljik esintiler ve acılar içeren, ve kitapların sayfalarından düş perdelerine düşen bir masal kahramanı gibidir.“

Tıpkı başrollerini Filiz Akın ile paylaştığı ve festival kapsamında gösterilen Ankara Ekspresi (1970) filminde olduğu gibi. Bir aksiyon filmi olmasına rağmen Ediz Hun kahramanını kendine özgü o derin kırılganlıkla oynar. Alman ordusunun Türkiye sınırlarına dayandığı 40’lı yıllarda bir Alman kadın ajana („Hilda“ rolünde festivalin diğer onur konuğu Filiz Akın) aşık olan bir binbaşıdır. Duygusallığı ve görevi arasındaki derin çelişkilerin üstesinden gelmeye çalışan, adeta kahraman olmaya zorlanan kırılgan bir „kahraman“.

Ediz Hun, dönemin erkek anlayışını da zorlar, egemen toplumsal değerlere karşı rafine bir oyunculuk yorumuyla aykırı kahramanlar yaratır. Umarsızdır ama inanır, sahiciliğiyle bütün insanlığı kucaklamak ister gibidir. Türkiye toplumunun 60’lı ve 70’li yıllarda içinde bulunduğu çalkantılı dönemlerde beyazperdede katıksız hümanizmin bir timsali gibidir. Diğer bir deyimle, Yeşilçam’ın beklentilerini kendine özgü bir dille farklı yorumlayarak yığınları kazanır.

Dünyayı değiştirme derdi de denebilir buna ki Ediz Hun için bu derdi hiçbir zaman sadece oyunculuğu ile sınırlı kalmadı. Sanatçı bugün hala dur durak bilmeden toplumsal dönüşümler için mücadele vermekte. Aktif oyunculuk kariyerini bitirdikten sonra tekrar akademik çalışmalarına dönen Ediz Hun, 1985’ten bu yana Türkiye’nin birçok üniversitesinde dersler verdi ve vermeye devam ediyor. İlgi alanı ve uzmanı olduğu çevre bilimleri, oyunculuk sanatı ve Türkiye sinema tarihiyle ilgili sayısız makale ve yazısı var. 1999-2002 yasama döneminde milletvekili olarak parlamentonun Çevre Komisyonu başkanlığını yürüttü. Çevre bilimcisi olarak yurtdışı da dahil olmak üzere konferanslar vermeye ve bilimsel makaleler yazmaya devam ediyor.

Filiz Akın
Aykırı bir star

Türk Sineması’nın starlar skalasında gezinildiğinde, her birinde, güneş, tayfının birçok rengini görmek mümkündür. Hem birbirlerine çok yakındırlar hem de o denli uzak. Her biri alışılmış bildik yüzeysel tanımlamalara sığmadıkları gibi kimi şablonların içine de oturtulamazlar. Belki de starlığın ya da star olmanın o anlatılamaz, betimlenmez büyüsünün sırrı da burada; o bilinmezlikte başlayıp biter.

Filiz Akın, kadın kahramanların iyi ya da kötü diye sınıflandırılıp, iki ayrı kişide değişmez biçimde toplayan bir idealist ayrımın, erkek merkezli bir sinema için biçilmiş kadın kaftanları olduğu bir dönemde sinemaya girdi. İyi kadın, saflığın ve namusun simgesi olurken, kötü kadın ise onun tam karşıtında, günahın ve şehvetin temsilcisi olmalıydı.

‘’Sinemamızda kadının söyle katıksız melek ya da şeytan olarak keskin çizgilerle bir ayrımın içine sokulması, feodal bir ideolojinin tipik bir yansımasıydı. ‘’Ve kadın tinsel anlamda yüceltilişiyle erken erdemini, fiziksel olarak kullanılmasıyla da erkeği zaafını (bazen de gücünü) açıklayan bir araçtı.

1962’de Memduh Ün’ün Akasyalar Açarken filmiyle sinemaya adımını atan Filiz Akın’ın da bu, feodal ideolojinin belirlediği ve neredeyse bir kural haline getirdiği ‘’idealist’’ ayırımın dışına çıkması beklenemezdi. Buna ne kendisi, ne sinema ortamı, ne de seyirci hazırlıklı değildi. O da, kendisinden öncekiler gibi, aynı yolu izledi. Ya da bir dizi mutlu rastlantılar, tartışılmaz güzelliği ve kusursuz fiziğiyle örtüştürerek onun sinemadaki geleceğini kendi iradesi dışında belirledi.

Sinemanın deneyimli yönetmen yapımcılarının ilk bakışta Filiz Akın’a biçtikleri değer ise çok farklıydı. Sarışın ve de kolejli olması ona hem bir ayrıcalık getirip, sinemada entelektüel bir kadın portresi çizmesine yardımcı oluyor hem de Yeşilçam’ın klasik melodramlarının tekdüze pazılının eksik ve de ‘’aykırı’’ olan ‘’soyluluk’’ ve ‘’zenginlik’’ parçalarının tamamlamasına neden oluyordu. Onun içindir ki Filiz Akın, belirli dönemlerde sinemamızın kadınlığa atfettiği ‘’pasifliği’’; zenginliği, küstahlığı, sarışınlığından kaynaklanan görünümündeki sınırlı yabancılığı ve de entelektüel duruşu ile ‘’duygusallığı’’ise tüm bu özelliklerinden verdiği ödünlerindeki alçak gönüllülüğü ve de çehresinden hiç eksik olmayan tazelik ve masumiyetiyle sağlamının üstesinden gelebildi. O, seyircinin hem uzanabileceği, dokunabileceği-örtüşebileceği yerde, hem de gizemlerle örülmüş, anlatılmaz bir uzaklıkta kaldı. Çoğu filminde ‘’yalnızlığa tutsak’’ olması da bu yüzdendir zaten. Yalnızlığa yakışan bir kadındı. Yalnızlık ve terkedilme duygusu sinemamızda hiçbir kadına ondan daha fazla yakışmadı.

Elbette ki tüm bunlar, Filiz Akın’ın önceden kurguladığı bilinçli bir tercihi değildi. Aksine, Yeşilçam’ın onu; kuralları önceden belirlenmiş dar ikonografisine uydurmakta zorluk çekip de ayrıksılığı nedeniyle kendi kadın skalasında biçtiği ve uygun gördüğü bir yerdi.

Filiz Akın, ne seyircisini ne de kendisine bu tip karakteri uygun gören yönetmen-yapımcıları yanıltmadı. Çoğunlukla her star gibi birbirine benzeyen tip karakterleri yinelemesine karşın, tekdüzeliğe düşmedi, farklı ve ayrıcalıklı olma özelliğini-yeteneğini korumasını bildi.

116 filmlik bir sinema oyunculuğu serüveni içinde, sinemamızdaki bir starın oynayabileceği her bir türü ve kişiliği denedi. Varlıklı olmanın ayrıcalığını, küstahlık ve şımarıklıkla, yoksulluğun katlanılması zor acılarını ise, kimi zaman sınıf atlamanın önlenemez hırs ve özlemi, kimi zaman ise önceden yazılmış yazgısının bir sonucu, çoğu zaman ise erkekimsi tavırlı marjinalliği ve aykırılıklarıyla ‘’tiye alarak’’ oynayıp yansıttı. Onun için Filiz Akın’ı yalnızca, Gurbet Kuşları, Utanç, Ankara Ekspresi ve de Umutsuzlar gibi birkaç filmin içine tutsak etmemek gerek.

Ama hiçbir filminde oldukça davetkar sayılabilecek düzgün fiziği ve de sokulgan, işveli haliyle, arzunun-cinselliğin o dayanılmaz nesnesi olmadı. Çehresini sarmalayan masumiyet halesi onu hep, en katıksız sevgilerimizin düşlerdeki kadını, güzeli ve erişilmez sevdalısı yaptı.

Sevdamızın ölümsüzlüğü de, onun erişilmez, yaşı olmamış ve de hiç olmayacakmış gibi duran, gizlerle örülü o anlatılamaz, betimlenmez çehresinde saklı değil mi?

Burçak Evren, Sinema Yazarı, İstanbul



Margarethe von Trotta
‘Ben kadın filmleri yönetmeni değil, sinemacıyım!’

Bugüne kadar filmlerine ne bir misyon yükleyen ne de bu konuda direten Margarethe von Trotta kadın kahramanlarını öznel, son derece duyarlı ve yoğun bir yaklaşımla ele aldı. Ve bu oyuncuların hepsi „güçlü“ karakterlerdi. Örneğin Barbara Sukowa, Katja Riemann, Hanna Schygulla, Jutta Lampe, Senta Berger, Fanny Ardant, Agnes Fink ve diğer birçokları gibi. Trotta’nın neredeyse bütün filmleri koşulların dayattığı ya da kendi seçimleri nedeniyle içine düştükleri bağımlılık ilişkilerinden kurtulmaya çalışan kahramanların hikayelerini içeriyor.

1942 yılında evlilik dışı bir ilişkiden doğan Margarethe von Trotta’nın babası sanatçıydı, annesi ise Alman ve Baltık kökenli aristokrat bir aileden geliyordu. Sanata olan eğilimi genç yaşlarda şekillendi. Oyunculuk eğitimini bitirdikten sonra Der Widerspenstigen Zähmung (Direngen Terbiye) adlı filmde ilk rolünü oynadı. Kısa sürede Fassbinder ve Achternbusch gibi yönetmenlerle çalışmaya başladı. Ancak asıl amacı film yazıp yönetmekti. Bunun için ise inatçı ve direngen olmak gerekiyordu, çünkü 1970’li yıllarda kadın yönetmen yok denecek kadar azdı.

Trotta, 1971 yılında evlendiği yönetmen Volker Schlöndorff ile Strohfeuer (Saman Alevi, 1972) gibi bir dizi filmde birlikte çalışır. Bir diğer örnek, dönemin terör paranoyasının yolaçtığı bir cadı avına kurban giden bir kadının hikayesinin anlatıldığı Die verlorene Ehre der Katharina Blum (Katharina Blum’un Yiten Onuru, 1975) adlı filmdir. Heinrich Böll’ün aynı adlı romanından uyarlanan bu filmde, yazarın kendisi ve yönetmen Volker Schlöndoff ile birlikte senaryoyu yazar ve yönetmen yardımcılığı yapar.

Das zweite Erwachen der Christa Klages (Christa Klages’in İkinci Uyanışı, 1978) ise kendisinin yazıp yönettiği ilk filmdir. Bu filmde, tehdit altında olan bir çocuk kurumunu kurtarmak için banka soyan bir kadın eğitmenin sonunda boşa çıkan mücadelesini anlatır. Bir özgürleşme hikayesi anlatan film, kahramanın kendisiyle yüzleşme sürecini ve dönemin tarihsel portresini kadın bakış açısından ele alırken, son derece duyarlı anlatım dili sayesinde öğretici olma derdinden tamamen uzaktır.

Ardından Schwestern oder Die Balance des Glücks (Kızkardeşler Ya da Mutluluğun Dengesi, 1979) adlı filmi çeken Trotta, kızkardeşler motifini Die bleierne Zeit ve Heller Wahn adlı filmlerinde de farklı açılardan işler. Sanatsal anlamda büyük bir başarıya ulaşan Die bleierne Zeit (Kurşun Yıllar, 1981), yönetmenin uluslararası alanda tanınmasını sağlar. Film, Christiane und Gudrun Ensslin kardeşlerin yaşam öykülerinden yola çıkan bir dramdır.

Ancak Heller Wahn (Katıksız Çılgınlık, 1982) yurtdışında büyük övgüler alırken - erkek - Alman eleştirmenlerin kötü niyetli eleştirilerine hedef olur. Başrollerini Hanna Schygulla ve Angela Winkler’in oynadığı, Michael Ballhaus’un ise görüntü yönetmenliği yaptığı bu film de konformizm ve bağımlılıktan kaçıp kurtulma mücadelesi veren bir hikaye anlatmaktadır. Son derece duyarlı ve güçlü bir estetiğe sahip olan filme kuşkusuz hakettiğinden çok daha az değer verilmiştir.

Rosa Luxemburg (1986) ise eleştirmenler ve seyircilerden bu kez çok farklı tepkiler alır: „En çok korktuğum filmdi ... Yaşamadığım bir dönemi anlatacaktım.“, der Trotta. Senaryo özgün konuşmalara ve yazılara dayanmaktadır ve Barbara Sukowa’nın oyunculuğu sayesinde sahip oldukları enerji ve analitik zekadan hiçbir şey yitirmezler. Rosa Luxemburg, boyun eğmez, son derece cesur, olağanüstü zeki, mücadeleci olduğu kadar sevmesini de bilen duyarlı bir kadının canlı ve somut bir portresini çizer.

Yurtdışında da çektiği birçok filmden sonra Margarethe von Trotta Hannah Arendt (2012) ile yine önemli tarihsel bir kadın figürüne eğilir. Filme adını veren kahramanı yine Barbara Sukowa oynar. Hikaye, Kudüs’te Hannah Arendt’in de izlediği ve ardından üzerine son derece provokatif ve sert bir dille kaleme aldığı „Banalität des Bösen“ (Kötülüğün Sıradanlığı) adlı kitabını yazdığı Eichman Davası döneminde geçer.

2017’de çektiği son kurmaca filmi Forget about Nick (Eski Kocam[ız]) ilk bakışta çok farklı görünen bir konuya yoğunlaşan Trotta, bu sefer iki kadının birbirleriyle mücadelesini anlatır. Bu arada „Nick“ rolünü Türk oyuncu Haluk Bilginer oynar. Trotta bu filmden kısa bir süre sonra ise, içindeki film yapma arzusunu uyandıran Das siebente Siegel (Yedinci Mühür) adlı filmin yönetmeni Ingmar Bergman üzerine çektiği Auf der Suche nach Ingmar Bergman (Ingmar Bergman’ı Ararken) adlı belgesele imza atar. O Bergman ki başka hiçbir yönetmende olmadığı kadar güçlü kadın kahramanları hikayelerinin merkezine oturtmuştur ve ama o da hiçbir zaman sadece bir „kadın filmleri yönetmeni“ olmamıştır.

Jochen Schmoldt, Gazeteci, Nürnberg











Açılış Filmi

Forget about Nick - Eski Kocam(ız)
Cumartesi, 09.03.2018, 19:00, Tafelhalle
Forget about Nick - Eski Kocam(ız), Yönetmen: Margarethe von Trott
New York moda dünyasının önde gelen isimleri arasına giren Jade,kariyerinde hızla yükselmenin planlarını yapmaktadır. Günün birinde Nick‘ten gelen telefonla sarsılır. Nick, geride hiçbir iz bırakmadan onu terketmiştir. Büyük hayal kırıklığı yaşayan Jade, evine gittiğinde daha da büyük bir şok yaşar:Nick‘in bir önceki eşi Maria da oradadır. Yeni boşanmış olmanın sancılı süreçlerini yaşarken hayatı birden bire darmadağın olur.Karakterleri son derece zıt olan iki kadın için bir arada yaşamak kolay olmayacaktır. New York‘ta iki kadın ve bir erkek: mizah dozajinin yüksek tutulduğu bu yılki açılış filmimizde baş rol oyuncusu Nick‘i uluslararası gözde sanatçımız Haluk Bilginer oynuyor.


Kapanış Filmi

Ahlat Ağacı
TR, DE, BGR, MKD, BIH, SWE 2018, 188' dak., OmeU
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan
Üniversitede sınıf öğretmenliği bölümünü bitirdikten sonra memleketi olan Çanakkale'nin Çan ilçesine dönen Sinan, işsiz güçsüz bir şekilde günlerini geçirmektedir. Bir yandan en büyük hayali olan, kendi yazdığı Ahlat Ağacı adlı kitabı bastırabilmek için gerekli maddi kaynağı kapı kapı dolaşıp ararken, diğer yandan da etrafındakilerle, ailesiyle ve özellikle babası İdris'le birçok sürtüşmeler yaşar. "Ahlat Ağacı", dünyadaki ilk gösterimini 2018 Cannes Film Festivali yarışma bölümünde yaptı.
Oyuncular: Aydın Doğu Demirkol, Murat Cemcir, Bennu Yıldırımlar, Hazar Ergüçlü, Serkan Keskin

Onur Ödülü Filmi

Rosa Luxemburg
DE 1986, 117‘, OF, Yönetmen: Margarethe von Trotta
Oyuncular: Barbara Sukowa, Daniel Olbrychsk, Otto Sander, Adelheid Arnd
Rosa Luxemburg Avrupa sosyalist tarihinin önde gelen kişilerinden devrimci, eylemci, gazeteci, yazar, kadın. Bu filminde, Karl Liebknecht ile Alman Komünist Partisini kuran Rosa Luxemburg‘un 1898-1919 arasındaki yaşamını işliyor. Demokratik sosyalizmin hem meydanlarda hem de yazdığı makalelerle düşünsel ortamda savunucusu olan Rosa Luxemburg‘ un kadın yönünü görürüz. Rosa komşusunu barış içinde sevebileceği bir dünyada yaşamak ister. Bunun için kendi deyişiyle, nefret etmeyi öğrenmesi gerekecektir. Ama nefret etmek, onun yaşamı boyunca öğrenemediği tek şeydir. Rosa Luxemburg‘un öldürülüşünün 100. yılı ve bu film Trotta‘nın eserleri arasında en önemlilerindendir.


Eski Kocam(ız) (Forget about Nick)
DE 2017, 110‘, OmdU, Yönetmen: Margarethe von Trotta
Oyuncular: Katja Riemann, Ingrid Bolsø Berdal, Haluk Bilginer, Tinka Fürst
New York moda dünyasının önde gelen isimleri arasına giren Jade,kariyerinde hızla yükselmenin planlarını yapmaktadır. Günün birinde Nick‘ten gelen telefonla sarsılır. Nick, geride hiçbir iz bırakmadan onu terketmiştir. Büyük hayal kırıklığı yaşayan Jade, evine gittiğinde daha da büyük bir şok yaşar:Nick‘in bir önceki eşi Maria da oradadır. Yeni boşanmış olmanın sancılı süreçlerini yaşarken hayatı birden bire darmadağın olur.Karakterleri son derece zıt olan iki kadın için bir arada yaşamak kolay olmayacaktır. New York‘ta iki kadın ve bir erkek: mizah dozajinin yüksek tutulduğu bu yılki açılış filmimizde baş rol oyuncusu Nick‘i uluslararası gözde sanatçımız Haluk Bilginer oynuyor.


Ankara Ekspresi (Ankara Express)
TR 1970, 86‘, OmdU, Yönetmen: Muzaffer Arslan
Oyuncular: Filiz Akın, Ediz Hun, Leyla Sayar, Kadir İnanır, Kayhan Yıldızoğlu
İkinci Dünya Savaşı yılları. Almanlar Avrupa’da hızla ilerlerken, Hitler, Türkiye’yi savaşmadan ele geçirmek ister. Bu yüzden “Ankara Ekspresi” adını verdikleri bir plan yaparlar. Bu plana göre askeri bir işgalle vazife başındaki Türkler ele geçirilecektir. Türkiye’deki casuslardan Binbaşı Kolman, Hilda ve Maximillian planı uygulamaya başlar. Ne var ki kısa sürede Türk Gizli Teşkilatı’na ifşa olurlar ve Binbaşı Seyfi, Ankara Ekspresi harekâtını durdurmak için görevlendirilir. Alman ajanların peşine düşen Seyfi, Hilda ile tanışır ancak birbirlerinin gizli görevinden habersiz olan iki ajan arasında bir aşk başlar. Filiz Akın ve Ediz Hun‘un başrollerini paylaştığı Ankara Ekspresi Türkiye Sineması‘nın efsane filmlerinden.




Sinema Dünyaları


3 Tage in Quiberon
Quiberon’da 3 Gün
DE, AUT, CH 2018, 115' dak., OmeU
Yönetmen: Emily Atef

Ahlat Ağacı
Der wilde Birnbaum
TR, DE, BGR, MKD, BIH, SWE 2018, 188' dak., OmeU
Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan

Atatürks Töchter - Frauenporträts aus Antalya
Atatürk’ün Kızları - Antalya’da Kadın Manzaraları
DE, TR 2004, 42' dak., OmU
Yönetmen: Gülseren Suzan

Bizi Hatırla
Denk an uns
TR 2018, 119' dak., OmdU
Yönetmen: Çağan Irmak

Bizim İçin Şampiyon
Der Champion
TR 2018, 130' dak., OmdU
Yönetmen: Ahmet Katıksız

Daha
Flucht
TR 2017, 115' dak., OmeU
Yönetmen: Onur Saylak

Die defekte Katze
Bozuk Kedi
DE 2018, 93' dak., OmeU
Yönetmen: Susan Gordanshekan

Glück ist was für Weicheier
Mutluluk Ödlekler İçindir
DE 2018, 95' dak., OmeU
Yönetmen: Anca Miruna Lăzărescu

Kanun
DE, MKD 2018, 89' dak., OmeU
Yönetmen: Kida Khodr Ramadan, Til Obladen

Müslüm
TR 2018, 132' dak., OmdU
Yönetmen: Can Ulkay & Hakan Ketche

Napoli Velata - Das Geheimnis von Neapel
Napoli Velata - Napoli’nin Sırrı
IT 2017, 112' dak., OmdU
Yönetmen: Ferzan Özpetek

Sibel
DE, FR, LUX, TR 2018, 95' dak., OmU
Yönetmen: Çağla Zencirci, Guillaume Giovanetti

Womit haben wir das verdient?
Bunu Hak Edecek Ne Yaptık?
AUT 2018, 90' dak., OmU
Yönetmen: Eva Spreitzhofer






Uzun Metraj Film

Halef
TR 2018, 105' dak., OmU
Yönetmen: Murat Düzgünoğlu

İçerdekiler
Der Insasse
TR 2018, 115' dak., OmU
Yönetmen: Hüseyin Karabey

Kardeşler
Brüder
TR, DE, BGR 2018, 103' dak., OmU
Yönetmen: Ömür Atay

Kill me today, tomorrow I’m sick
Beni bugün öldür, yarın hasta olacağım
DE 2018, 126' dak., OmeU
Yönetmen: Joachim Schroeder & Tobias Streck

Oray
DE 2019, 97' dak., OmeU
Yönetmen: Mehmet Akif Büyükatalay

Sandstern
Kumdan Yıldız
DE, BE, LUX 2017, 89' dak., OmU
Yönetmen: Yılmaz Arslan

Schwimmen
Yüzmek
DE 2018, 101' dak., OmeU
Yönetmen: Luzie Loose

Vom Lokführer, der die Liebe suchte
Aşkı arayan makiniste dair ...
DE 2018, 90' dak., OmeU
Yönetmen: Veit Helmer





Öngören Ödülü

Daha
Flucht
TR 2017, 115' dak., OmeU
Yönetmen: Onur Saylak

Dikenli Tel
Stacheldraht
TR 2017, 3’20' dak., OmeU
Yönetmen: Serdal Altun

İçerdekiler
Der Insasse
TR 2018, 115' dak., OmU
Yönetmen: Hüseyin Karabey

Kanun
DE, MKD 2018, 89' dak., OmeU
Yönetmen: Kida Khodr Ramadan, Til Obladen

Kill me today, tomorrow I’m sick
Beni bugün öldür, yarın hasta olacağım
DE 2018, 126' dak., OmeU
Yönetmen: Joachim Schroeder & Tobias Streck

Salveger
Yıl Dönümü
DE 2018, 14'17' dak., OmeU
Yönetmen: Angelica Germanà Bozza






Kısa Film Yarışması

3:1
DE 2017, 14'07' dak., OmeU
Yönetmen: Alisia Manuguerra

Aus der Nähe
Yakından
DE 2018, 5'00' dak., OmeU
Yönetmen: Daniel Popat

Çember
Im Kreis
TR 2018, 14'59' dak., OmeU
Yönetmen: Subutay Kırkpınar

Dikenli Tel
Stacheldraht
TR 2017, 3’20' dak., OmeU
Yönetmen: Serdal Altun

Finiş
Finish
TR 2018, 12'25' dak., OmeU
Yönetmen: Benhür Bolhava

Generalprobe
Genel Prova
AUT 2017, 15'00' dak., OmeU
Yönetmen: Jannis Lenz

Kaset
Die Kassette
TR 2018, 16'49' dak., OmeU
Yönetmen: Serkan Fakılı

Katharsis
Katarsis
DE 2018, 11'45' dak., OmeU
Yönetmen: Alison Kuhn

Kerata
Der Schuhlöffel
TR 2018, 20'00' dak., OmeU
Yönetmen: Kasım Ördek

Kısmet
Kismet
TR 2018, 03'19' dak., OmeU
Yönetmen: Doğuş Özokutan, Vasvi Çiftcioğlu

Leke
Der Fleck
TR 2018, 08'54' dak., OmeU
Yönetmen: Tufan Şimşekcan, Ozan Sihay

Mitose
Mitoz
DE 2018, 25'00' dak., OmeU
Yönetmen: Halit Ruhat Yıldız

Naftalin
Naphtalin
TR 2018, 20'00' dak., OmeU
Yönetmen: M. Furkan Daşiblek

Salveger
Yıl Dönümü
DE 2018, 14'17' dak., OmeU
Yönetmen: Angelica Germanà Bozza












Uzun Metrajlı Film Yarışması

En İyi Film Ödülü

2004: Schussangst / Atış Korkusu,
Dito Tsintsadze

2005: Yazı Tura / Kopf Oder Zahl,
Uğur Yücel

2006: Molly‘S Way / Molly‘Nin Yolu,
Emily Atef

2007: Kader / Schicksal,
Zeki Demirkubuz

2008: Yumurta / Das Ei,
Semih Kaplanoğlu

2009: Der Architekt / Mimar,
Ina Weisse
Mommo / Der Schwarze Mann,
Atalay Taşdiken

2010: 11´e 10 Kala / 10 Vor 11,
Pelin Esmer

2011: Unsere Große Verzweiflung / Bizim Büyük Çaresizliğimiz,
Seyfi Teoman

2012: Wurde Geteilt: (Ex Aequo) An: Barbara, Christian Petzold
Und Lal Gece / Nacht Der Stille,
Reis Çelik

2013: Die Brücke Am Ibar / İbre Köprüsü,
Michaela Kezele

2014: Köksüz / Entwurzelt,
Deniz Akçay Katıksız

2015: Çekmeceler / Schubladen,
Mehmet Binay Und A. Caner Alper

2016: Toz Bezi / Staublappen,
Ahu Öztürk

2016: (Spezialpreis Der Jury): God Of Happiness,
Dito Tsintsadze

2017: Albüm / Das Album,
Mehmet Can Mertoğlu

2018: Transit,
Christian Petzold




Uzun Metrajlı Film Yarışması

En İyi Kadın Oyuncu

2004: Sibel Kekilli,
Gegen Die Wand / Duvara Karşı

2005: Nora Tschirner,
Kebab Connection

2006: Tülin Özen,
Meleğin Düşüşü / Der Fall Des Engels

2007: Jule Böwe,
Gefangene / Tutsak

2008: Barbara Auer,
Der Andere Junge / Diğer Genç

2009: Ayça Damgacı,
Gitmek - My Marlon And Brando

2010: Sibel Kekilli,
Die Fremde / Yabancı

2011: Nicolette Krebitz,
Unter Dir Die Stadt / Alttaki Şehir

2012: Dilan Aksüt,
Lal Gece / Nacht Der Stille

2013: Nilay Erdönmez,
Gözetleme Kulesi / Der Wachturm

2014: Lale Başar,
Köksüz / Entwurzelt

2015: Ece Dizdar, Tilbe Saran Und Nilüfer Açıkalın,
Çekmeceler / Schubladen

2016: Asiye Dinçsoy, Nazan Kesal,
Toz Bezi / Staublappen

2017: Aslıhan Gürbüz,
Kor / Glut

2018: Stephanie Amarell
Die Familie





Uzun Metrajlı Film Yarışması

En İyi Erkek Oyuncu

2004: Birol Ünel,
Gegen Die Wand / Duvara Karşı

2005: Ali Düşenkalkar,
Mama, İch Habe Angst / Korkuyorum Anne

2006: David Kross,
Knallhart / Acımasız,
Constantin V. Jascheroff,
Falscher Bekenner / Sahte İtiraf

2007: Erkan Can,
Takva

2008: Denis Moschitto,
Chiko
Nejat İşler,
Yumurta / Das Ei

2009: Josef Bierbichler,
Der Architekt / Mimar

2010: Erdem Akakçe,
Karanlıktakiler / In Der Dunkelheit

2011: Nik Xhelilaj,
Der Albaner / Arnavut

2012: İlyas Salman,
Lal Gece / Nacht Der Stille

2013: Uwe Kockisch,
Die Besucher / Ziyaretçiler

2014: Doron Amit,
Hannas Reise / Hanna’nın Yolculuğu

2015: Tansu Biçer,
Neden Tarkovski Olamıyorum? / Warum Kann İch Nicht Tarkowski Sein?

2016: Peter Kurth,
Herbert

2017: Tolga Tekin,
Rüzgarda Salınan Nilüfer / Seerosen İm Wind

2018: Şener Şen
Yol Ayrımı / Der Scheidewe





Uzun Metrajlı Film Yarışması

Seyirci Ödülü

2004: Urban Guerillas / Şehir Gerillaları,
Neco Çelik

2005: Kebab Connection,
Anno Saul

2006: Babam Ve Oğlum / Mein Vater Und Mein Sohn,
Çağan Irmak

2007: Eve Dönüş / Heimkehr,
Ömer Uğur

2008: Mutluluk / Das Glück,
Abdullah Oğuz

2009: Mommo / Der Schwarze Mann,
Atalay Taşdiken

2010: Min Dit / Die Kinder Von
Diyarbakır / Ben Gördüm,
Miraz Bezar

2011: 72. Koğuş / Zelle 72,
Murat Saraçoğlu

2012: Bir Dost İçin Hayır Duası / Kaddisch Für Einen Freund,
Leo Khasin

2013: Die Brücke Am Ibar / İbre Köprüsü,
Michaela Kezele

2014: Meryem / Meryem,
Atalay Taşdiken

2015: İçimdeki İnsan / Der Mensch İn Mir,
Aydın Sayman

2016: Rüzgarın Hatıraları / Erinnerungen Des Windes,
Özcan Alper

2017: Rauf,
Barış Kaya, Soner Caner

2018: Yol Ayrımı / Der Scheideweg),
Yavuz Turgul






Uzun Metrajlı Film Yarışması

Öngören − Demokrasi Ve İnsan Hakları Ödülü

2000: Güneşe Yolculuk / Reise Zur Sonne,
Yeşim Ustaoğlu

2003: Fotoğraf / Das Photo,
Kazım Öz

2004: Vertrieben Für Frieden / Barış İçin Sürülenler,
Simone Sitte, Osman Okkan

2005: Politiki Kouzina / Ein Hauch Von Gewürz,
Tassos Boulmetis

2006: Die Unerwünschten / İstenmeyenler,
Sarah Moll

2007: Kadına Ağıt / Requiem Für Eine Frau,
Berrin Balay Tuncer, Önder Özdem

2008: Beautiful Bitch / Güzel “Bitch”,
Martin Theo Krieger

2009: 4857,
Petra Holzer, Selçuk Erzurumlu, Ethem Özgüven

2010: Mazel Tov,
Mischka Popp, Thomas Bergmann

2011: Das Herz Von Jenin / Jenin’in Kalbi,
Marcus Vetter, Leon Geller

2012: Zenne - Der Bauchtänzer / Zenne,
Caner Alper, Mehmet Binay

2013: Waiting Area / Bekleme Alanı,
Nora Tschirner, Natalie Beer

2014: Die Arier / Ariler,
Mo Asumang

2015: Wir Sind Jung, Wir Sind Stark / Genciz. Güçlüyüz.,
Burhan Qurbani

2016: Küçük Kara Balıklar / Kleine Schwarze Fische,
A. Haluk Ünal, Ezel Akay, Serpil Güler, Cem Terbiyeli, Önder İnce

2017: Das Versprechen / Bana Söz Ver,
Marcus Vetter, Karin Steinberger

2018: Die Legende Vom Hässlichen König / Çirkin Kral Efsanesi,
Hüseyin Tabak












Ödül Töreni

16 Mart 2019, Cumartesi 20:30 Uhr
Heilig-Geist-Saal, Hans-Sachs-Platz 2, Nürnberg

Tüm festival konukların katılımıyla sinema severleri ödül törenine bekleriz.

En İyi Kısa Filmler
Öngören Ödülü
Seyirci Ödülü
En İyi Erkek Oyuncu
En İyi Kadın Oyuncu
En İyi Sinema Filmi






Kısa film yarışmasına hazır!

Kısa Film Yarışması’nın başkanlığını bu yıl Berlin’de yaşayan yönetmen Constanze Knoche üstlenecektir. Seçici kurulun diğer üyeleri ise, sinema ve televizyondan tanınan ünlü oyuncu Berrak Tüzünataç (İstanbul), bilim insanı ve belgesel film yönetmeni Carolin Lano (Erlangen), yapımcı ve ses mühendisi Robert Kellner (Nürnberg)’den oluşmaktadır.

Kısa Film Yarışması’nın başkanlığını bu yıl Berlin’de yaşayan ve daha önce Die Familie (Aile, 2018) ve Die Besucher (Ziyaretçiler, 2013) filmleri ile Türkiye Almanya Film Festivali uzun metraj yarışmasına katılan Constanze Knoche üstlenecektir. 1975 yılında Magdeburg’da doğan Constanze Knoche Leipzig Müzik ve Tiyatro Yüksek Okulu’nda dramaturji eğitimi almıştır. Yönetmenlik eğitimini ise Potsdam Sinema ve Televizyon Yüksek Okulu’nda, Viyana Film Akademisi’nde ve Lizbon Escola Superior de Teatro e Cinema’da tamamlamıştır. 2007’den bu yana serbest yönetmen ve senaryo yazarı olarak çalışmaktadır.

Seçici kurulun diğer üyeleri ise, sinema ve televizyondan tanınan ünlü oyuncu Berrak Tüzünataç (İstanbul), bilim insanı ve belgesel film yönetmeni Carolin Lano (Erlangen), yapımcı ve ses mühendisi Robert Kellner (Nürnberg)’den oluşmaktadır.

Kısa Film Yarışması

Yarışmaya başvuran 500’den fazla kısa film arasından ön jüri seçkisini tamamladı.

Almanya, Türkiye, İran, Fransa, İsviçre, ABD, Suriye, Avusturya, Irak, Rusya ve başka 90 farklı ülkeden gelen başvuru arasından, Almanya, Türkiye ve Avusturya’dan olmak üzere toplam 14 film yarışmaya seçildi. Kısa filmler 15 Mart’ta orijinal dillerinde İngilizce altyazılı olarak festival kapsamında gösterilecektir.
Festivalin ikinci haftasında, 16 Mart Cumartesi akşamı yapılacak olan ödül töreninde, En İyi Film (1.lik Ödülü), 2.lik Ödülü ve 3.lük Ödülü açıklanacaktır.

Festival kapsamında yarışacak 14 film:

Dikenli Tel: Serdal Altun, TR 2017, 3’20
Aus der Nähe (Yakından): Daniel Popat, DE 2018, 5’00
Çember: Subutay Kırkpınar, TR 2018, 14‘59
Mitose (Mitoz): Halit Ruhat Yildiz, DE 2018, 25’00
Kısmet: Doğuş Özokutan, Vasvi Çiftcioğlu, TR 2018, 03’19
Kerata: Kasım Ördek, TR 2018, 20’00
3:1: Alisia Manuguerra, DE 2017, 14‘07
Kaset: Serkan Fakılı, TR 2018, 16‘49
Katharsis (Katarsis): Alison Kuhn, DE 2018, 11‘45
Finiş: Benhür Bolhava, TR 2018, 12’25
Salveger (Yıl Dönümü): Angelica Germanà Bozza, DE 2018, 14’17
Naftalin: M. Furkan Daşiblek, TR 2018, 20’00
Leke: Tufan Şimşekcan, Ozan Sihay, TR 2018, 08’54
Generalprobe (Genel Prova): Jannis Lenz, AUT 2017, 15’00


Jüri Üyeleri

Constanze Knoche (Başkan)
Robert Kellner
Carolin Lano
Berrak Tüzünataç








24. Türkiye Almanya Film Festivali Nürnberg 2019: film başvuruları başlamıştır

24. Türkiye Almanya Film Festivali’nin tarihleri belirlendi: 09 - 17 Mart 2019 tarihleri arasında Nürnberg 24. kez, Türkiye ve Almanya sinemasının merkezi olacak. Her iki kültürden kısa metraj, belgesel ve uzun metraj filmleri tanıtılacaktır.

Yarışma ya da yarışma dışı bölümler için başvuru süreci başlamıştır.
Yarışma bölümleri:

Uzun Metraj Film Yarışması
Türk ve Alman üyelerden oluşan seçici kurul festival kapsamında aşağıdaki ödülleri verecektir:
En İyi Film
En İyi Erkek Oyuncu
En İyi Kadın Oyuncu
Seyirci Ödülü

Kısa Film Yarışması
Seçici Kurul aşağıda sunulan ödülleri verecektir:
En iyi kısa film
2.lik Ödülü
3.lük Ödülü:

Yarışmalarla ilgili ayrıntıları katılım şartlarında bulabilirsiniz.

Yarışma dışı ‘Sinema Dünyaları’:
„Sinema Dünyaları” adlı yarışma dışı bölümde belgesel ya da uzun metraj filmler tanıtılacaktır.

Festival filmlerinden birine ayrıca Mahmut Tali Öngören anısına
Öngören - İnsan Hakları ve Demokrasi Ödülü verilecektir.

Başvurular ücretsiz olarak www.fılmfreeway.com adresinden veya internet sayfamızdaki katılım formları üzerinden yapılabilir. Kısa film başvuruları için sadece www.fılmfreeway.com sayfasını kullanmanızı rica ederiz.

Katılımınız için teşekkür ederiz.








Es ist soweit: Wir laden ein zum Festival!
Der Termin für das 24. Filmfestival Türkei Deutschland steht fest:

vom 09. bis 17. März 2019 wird Nürnberg zum 24. Mal zur Hochburg des deutsch-türkischen Kinos, und hochkarätige Kurz-, Dokumentar- und Spielfilme aus beiden Kulturwelten präsentieren.

Wir laden alle Filmemacher/Innen herzlich dazu ein, ihre Filme für die Wettbewerbe und das Rahmenprogramm außerhalb des Wettbewerbs einzureichen.

Wettbewerb
Es sind Wettbewerbe in zwei Sparten ausgeschrieben:

Wettbewerb der Spielfilme
Folgende Preise werden von einer deutsch-türkischen Fachjury vergeben:
Bester Film
Bester Darsteller
Beste Darstellerin

Das Publikum wählt außerdem einen Wettbewerbsbeitrag für den Publikumspreis aus

Wettbewerb der Kurzfilme
Folgende Preise werden von einer internationalen Jury vergeben:
Bester Kurzfilm
2. Preis
3. Preis

Details zu den Wettbewerben entnehmen Sie bitte den Ausschreibungen.

Filmlandschaften: außer Konkurrenz
Dokumentar- und Spielfilme werden auch im Bereich „Filmlandschaften“ außerhalb des Wettbewerbs präsentiert.

Unter allen Filmen des Festivals vergibt der Veranstalter den:
Öngören Preis für Demokratie und Menschenrechte

Filme können ab sofort kostenlos über www.filmfreeway.com oder über die Einreichformulare auf unserer Webseite eingereicht werden. Wir freuen uns auf ihre Einreichungen.
www.fftd.net