Etkinlikleriyle belgesel alanında önemli bir boşluğu dolduran DOCUMENTARIST,
DEPO ile işbirliği içinde 9 Ocak 2010’dan başlayarak iki haftada bir cumartesi
günleri belgesel gösterimleri düzenliyor. SaturDox başlığı altında gerçekleşecek
olan gösterimlere, filmin temasıyla ilgili bir uzman veya akademisyenin sunumu
eşlik edecek. Filmler, DOCUMENTARIST’in arşivinde yer alan dünya belgesel
sinemasının nitelikli örnekleri arasından seçilecek, ayrıca yerli
belgeselcilerin filmlerine de yer verilecek.
SaturDox’un ilk 6 aylık programında; Balkanların ‘ortak’ kimliğinden Hrant Dink
cinayetinin perde arkasına, Filistin-İsrail ilişkisinin insani boyutundan Orta
Asya’daki şiddet sarmalına müzikle meydan okuyan sanatçılara, İran’daki rejim
krizinden Afrikalı göçmenlerin Avrupa’da aradıkları ‘cennet’e, Meksika’daki
çocuk işçilerden bir beyin cerrahının Ukrayna’daki insanüstü çabalarına kadar,
dünyanın dört bir köşesindeki insanlık hallerine tanıklık eden filmler yer
alıyor. DEPO ek binasındaki yeni salonda gerçekleşecek olan gösterimlerde, bütün
bu konular perdeye yansımakla kalmayacak, o konulara vakıf olan uzman konuklar
tarafından masaya yatırılacak. Kısaca, DEPO’da iki haftada bir Cumartesi günleri
belgesel konuşulup tartışılacak.
*Söyleşiler Türkçe yapılacaktır.
GÖSTERİM PROGRAMI:
9 Ocak 2010, 17:30
Koridor 8
Yön. Boris Despodov
Bulgaristan, 2008, 74’
Söyleşi: TANIL BORA (Yazar, Editör)
Görüntü: Boris Missirkov, Georgi Bogdanov
Kurgu: Boris Despodov, Gergana Zlatanova
Müzik: Petar Dundakov
Ses: Momchil Bozhkov
Yapım: Martichka Bozhilova, AGITPROP - Bulgaria
İletişim: bpa@art.acad.bg
http://www.corridor8.info/
“Koridor 8”, birbirine hem yakın hem de uzak olan üç Balkan ülkesine mensup
insanların ruh hallerini, önyargı ve umutlarını yansıtıyor. Bulgaristan,
Makedonya ve Arnavutluk’u birleştirmesi öngörülen, var olmayan bir Balkan
otobanının kıyısında yaşayan karakterlerin gündelik yaşamından kesitlerle
oluşturulmuş bir mozaik… “Koridor 8”, Avrupa Birliği’nin, 10 yıldır planladığı
ve Karadeniz ile Adriyatik’i birleştirecek olan dev bir yatırımın adı aynı
zamanda.
Başlıca Ödüller
* Berlin Uluslararası Film Festivali - Ekümenik Jüri Ödülü, 2008
* Kanada Uluslararası Belgesel Festivali - Yükselen Sanatçı Ödülü (Boris
Despodov), 2008
* Saraybosna Film Festivali En İyi Belgesel Ödülü, 2008
* UBF ve BNFC - En İyi Bulgar Belgeseli, 2008
Yazar: Ümit Kıvanç
1. yıl filmi: Zuhal Olcay, Meral Okay, Banu Güven, Mehmet Ali Alabora, Şevval
Sam, Mahir Günşıray, Hale Soygazi, Halil Ergün, Derya Alabora
2. yıl filmi: Derya Alabora, Taner Birsel, Bennu Yıldırımlar, Erkan Can, Serra
Yılmaz, Settar Tanrıöğen
Kamera, Kurgu: Ümit Kıvanç
Kapanış Müziği: Serdar Ateşer
Ekip: Murat Taş (asistan), Melek Hüyüktepe (1. yıl), Tahir Ceylan (1. yıl), Garo
Paylan (2. yıl) ve Hrant’ın arkadaşları
Çeviri: Nazım Dikbaş
İletişim: sand@ttmail.com
Hrant öldürüldü, neler oldu? Ya da olmadı. Suikastten sonraki iki yıla yayılan
bir adalet skandalının hikâyesi. Türkiye sinema, tiyatro ve TV âleminin
öndegelen oyuncuları anlatıyor.
Agos gazetesi genel yayın yönetmeni, yazar Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de
İstanbul’da sokak ortasında vuruldu. Suikast, sistemli bir karalama ve kışkırtma
kampanyasıyla hazırlanmış, Hrant, asla yazmayacağı, söylemeyeceği şeyleri
yazdığı, söylediği iddiasıyla mahkûm edilmişti. Tehdit edildi, köşeye
sıkıştırıldı, sonunda vurdular. Cinayete tepki büyük oldu, Hrant’ın cenazesine
100 bini aşkın insan katıldı ve “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” diye
haykırdı. Cinayetin planlanması ve gerçekleştirilmesi sürecinde pek çok devlet
yetkilisinin ihmali, kusuru bulunduğu, kimilerinin olacakları bilerek göz
yumduğu, kimilerinin de bu sürece bizzat katıldığı açık seçikti. Katil ve
etrafındaki üç-beş lumpen, milliyetçi adamın birkaç gün içinde yakalanmasına ve
soruşturma sırasında dudak uçuklatacak gerçeklerin ortaya çıkmasına rağmen,
olaya adı karışan bütün devlet görevlileri bir şekilde korundu, kollandı,
soruşturulmalarına, yargı önüne çıkmalarına izin verilmedi. Bu yetmiyormuş gibi,
katillerin poliste, mahkemede gördüğü muamele adalet arayanlar için yürek
burkucuydu. İki yılı kapsayan film, yurt içinde ve dışında pek çok yerde
gösterildi, hâlâ bu konudaki tek kaynak olma özelliğini koruyor.
Söyleşi: MURAT PAKER (Bilgi Üniv., Psikoloji Bölümü)
Senaryo: Çayan Demirel
Görüntü: Koray Kesik
Kurgu: Burak Dal
Müzik: Ahmet Tirgil
Yapım: Ayşe Çetinbaş, Surela Film Yapım
İletişim: ayse_cet@hotmail.com
12 Eylül 1980 askerî darbesinden 1984 yılına kadar geçen süreci, Diyarbakır
Cezaevi’nde yaşayanlar ‘vahşet yılları’ olarak tanımlıyor. Diyarbakır
Cezaevi’nde insan aklının tasavvur edemeyeceği işkence uygulamaları sonucu 32
kişi yaşamını yitirmiş, yüzlerce insan sakat kalmış ve binlerce hayatın seyri
değişmiştir. Bir toplum için kutsal olan bayrak ve ulusal marş, bu cezaevinde
yaşayanlar için bir baskı ve işkence aracına dönüşmüştür. Belgesel, 1980-1984
yılları arasında uygulanan sistematik işkenceleri tanıkların anlatımıyla
aktarmaktadır. Yaşananların ardından Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin üzeri
kapatılmışsa da, 30 yıl sonra hâlâ ‘Kürt Sorunu’nun ve ‘Türk Sorunu’nun devam
ediyor olması, sağlıklı bir toplum yaratmak için artık yaşananlarla yüzleşme ve
en önemlisi hesaplaşma zamanının geldiğini gösteriyor.
Başlıca Ödüller:
* Antalya Altın Portakal Film Festivali En İyi Belgesel, 2009
* SIYAD En İyi Belgesel Ödülü, 2010
20 Şubat 2010, 19:00
Ben ve Nuri Bala
Yön. Melisa Önel
Türkiye, 2009, 60’
Söyleşi: NİL MUTLUER (Amargi, Sosyal Bilimci) ve ESMERAY (Performans Sanatçısı)
Yönetmen, Kamera, Kurgu: Melisa Önel
Yapım: Melisa Önel
Katkıda bulunan editörler: Özcan Vardar, Didem Pekün
Ses: Öğünç Hatipoğlu
Proje Danışmanları: Nil Mutluer, Berke Baş
İletişim: melisa@melisaonel.com
http://www.meandnuribala.com/
“Ben ve Nuri Bala”, kadınlık ve erkeklik kategorilerinin dışına taşan feminist
aktivist Esmeray’ın hayatı üzerine bir belgesel. Esmeray’ın tecrübesini ve, bir
beden, coğrafya ve mekâna ait olmayı anlamak üzere çıkılan kişisel bir yolculuk.
Film, İstanbul’un sokaklarından Kars’ın Eşmeyazı köyüne uzanan hikayesiyle bizi
bir yere ait olmanın özlemi ve kimliklerimizi oluşturan koşullar arasında
getirip götürüyor.
Başlıca Ödüller:
* 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali - En İyi İlk Belgesel Ödülü, 2009
6 Mart 2010, 19:00
Mavi Bereliler: Barış ve Utanç
Yön. Raymonde Provencher
Kanada, Kongo, 2007, 73’
Söyleşi: EVREN BALTA PAKER (Yıldız Teknik Üniv., Uluslararası İlişkiler Bölümü)
Kurgu: Denis Boisvert
Görüntü: François Beauchemin
Ses: Marcel Fraseroriginal
Müzik: Robert M. Lepage
Yapım: Raymonde Provencher, Patricio Henriques, Robert Cornellier
İletişim: info@macumbainternational.com
Mavi bereleri umudu simgeler. Onlar, tüm nüfusun kanlı çatışmalarla harap olduğu
ülkelere gönderildiler. Dünyanın dört köşesinden gelen askerler, kendi
ülkelerini temsil ediyor ve Birleşmiş Milletler adına çalışıyorlar. Onların
görevi, saldırgan grupları uzak tutmak ve sivilleri korumak. En azından, resmî
talimat bu. Son zamanlarda, arabuluculara yöneltilen düzenli suçlamalar, ücretli
seks, cinsel taciz ve reşit olmayan kızlara tecavüzden, binlerce yeni doğmuş
bebeğin terkine kadar uzanıyor. “Mavi Bereliler”de, kurbanlar ve tanıklar
konuşuyor. Çoğunlukla Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde çekilen belgesel, bu
davranışın sonuçlarına odaklanıyor - kadınlar evlerinden kovuluyor, çocuklar
travmanın etkilerinden muzdarip, aileler sosyal utancın ağırlığını taşıyor.
Başlıca Ödüller:
* Sınır Ötesi Medya Ödülü, 2008
20 Mart 2010, 19:00
Cennet - Bu Dünyada Üç Yolculuk
Yön. Elina Hirvonen
Finlandiya, 2007, 51’
Senaryo: Elina Hirvonen
Görüntü: Jarkko Vitanen
Kurgu: Annukka Lilja
Ses: Kimmo Vänttinen
Müzik: Hans Wessels
Yapım: Sari Lempiainen, Elina Hirvonen
İletişim: foffice@elomail.uiah.fi
Hayaller, göçmenlik ve İspanyol domatesleri üzerine bir film… “Avrupa’ya
gittiğimde, herşeyin iyi gideceğini düşünmüştüm. Avrupa’ya gelince, ağladım.
İspanya’ya gelince de ağladım.” Hirvonen’in belgeseli, Afrika’dan Avrupa’ya göç
meselesini şiirsel bir duyarlılıkla ele alıyor. İlk yolculukta, İspanya Almeria
bölgesinde domates taşıyan kamyonların izinden gidiyoruz. Burada Afrikalı kaçak
işçiler Avrupalı tüketici için sebze toplayıcılığı yapmaktadır. Sebze
yetiştiriciliği Almeria’yı Avrupa’nın en zengin bölgelerinden biri haline
getirmiştir. Buradaki seralarda çalışan işçilerin büyük çoğunluğu, kaliteli ve
ucuz işgücü sağlayan kaçak göçmenlerdir.
Başlıca Ödüller:
* Finlandiya Nordic Glory Film Festivali Ödülü, 2007
* IDFA - Öğrenci Ödülü, 2007
* Tampere Film Festivali - Özel Ödül, 2008
* Rodos Uluslararası Film ve Görsel Sanatlar Festivali - “Ecofilms” 1.lik Ödülü,
2008
3 Nisan 2010, 19:00
Cenin’in Kalbi
Yön. Leon Geller, Marcus Vetter
Almanya, 2008, 89’
Söyleşi: ERHAN KELEŞOĞLU (İst. Üniv., Uluslararası İlişkiler Bölümü)
Görüntü: Nadav Hekselman
Kurgu: Saskia Metten
Yapım: Ernst Ludwig Ganzert ve Ulli Pfau, EIKON
İletişim: EIKON Media, hourrier@eikon-film.de
5 Kasım 2005’te, 12 yaşındaki Ahmed Khatip plastik bir silahla oynarken İsrailli
bir asker tarafından vurulur. “Oğlumun organları başka hayatlar kurtarabilir
mi?” diye sorar acılı baba. Ölümü bir hiç uğruna olmamalı. “Karar vermek için ne
kadar vaktim var?” “12 saat”, diye yanıt verir Haifa’daki doktorlar şaşkınlıkla.
Baba İsmael, ıstırabına rağmen oğlunun organlarını İsrailli çocuklara
bağışlamaya karar verir. Bugün İsrail toplumunun farklı yerlerinden 4 çocuk
İsmael Khatip’in yürekli davranışı sayesinde yaşamını sürdürüyor. “Cenin’in
Kalbi”, Leon Geller ve Marcus Vetter’in çektiği güçlü ve etkileyici bir film.
Hikâye bizi İsrail’e, işgal altındaki topraklara, gündelik çatışma ve şiddetle
yaşamayı öğrenen ve buna rağmen barış umudunu yitirmeyen insanların yanına
götürüyor.
Başlıca Ödüller:
* Berlin Film Festivali - Barış Sineması Ödülü, 2009
* “Movies that Matter” Amnesty International Film Festivali - İzleyici Ödülü,
2009
* Toronto Uluslararası Film Festivali - Resmî Seçki, 2008
* Locarno Film Festivali - Resmî Seçki, 2008
* DOK Leipzig Festivali - DEFA Ödülü, 2008
* Dubai Uluslararası Film Festivali - İzleyici Ödülü, 2008
17 Nisan 2010, 19:00
Başkana Mektuplar
Yön. Petr Lom
Kanada, İran, 2009, 74’
Söyleşi: YÜKSEL TAŞKIN (Marmara Üniv., Uluslararası İlişkiler Bölümü)
Kamera ve Kurgu: Petr Lom
Kurgu Danışmanları: Anna Contomitros, Jean Tsien
Yapım: Petr Lom
Yetkili Yapımcı: Behrooz Hashemian
Ortak Yapım: ARTE France, Point du Jour
İletişim: office@filmstransit.com
İran’da her yıl neredeyse 10 milyon kişi ümitlerini Tahran’daki belirsiz bir
binaya bağlıyor. Burası, Başkan Ahmedinejad’a yazılan mektupları gönderdikleri
ve bu mektupların okunduğu, değerlendirildiği ve yanıtlandığı yer. Film, herkese
söz hakkı veriyor - bir cümle içinde 3 kez kendisiyle çelişenlere, korkudan uzun
cümleler kurmaya çekinenlere, düşündüklerini açıkça söyleyenlere. Filmin ölçülü
kurgusu sayesinde ortaya bir ülkenin endişeli insanlarının fotoğrafı çıkıyor:
yiyecek fiyatlarından, Amerikalılardan, enerji kaynaklarından, cennete giden
yoldan, İslâm’ın adaletinin dünya tarafından anlaşılmasından, ve yeni mücevherat
kanunlarından endişelenen insanlar… “Ahmedinejad’a Mektuplar”, faydacılık, dinî
pratikler, siyasi stratejiler ve sistematik manipülasyonların aynı sistemin
parçası olduğu bir ülkede siyasete dair nihai bir yargıya varmanın ne kadar zor
olduğuna dikkat çekiyor.
Kurgu: Eugenio Polgovsky
Görüntü: Eugenio Polgovsky
Ses: Cristian Manzutto
Müzik: Bande Mixe de Oaxaca
Yapım: Tecolote Films
İletişim: tecolotefilms@gmail.com
Meksika kırsalında çocuklar erken yaşlarda çalışmaya başlar. Baştan sona
diyalogsuz gelişen film, onların yaşamlarının ve hayatta kalmak için verdikleri
gündelik mücadelenin bir portresini çiziyor. Bu çocuklar, çiftçilik, heykelcilik
yaparak, oyuncak boyayarak, hayvan otlatarak, tuğla imal ederek, kumaş
dokuyarak, küçük kardeşlerine bakarak, su taşıyarak, domates, biber, mısır
toplayarak ve diğer sayısız alanda emek vererek geçiniyorlar. Atalarından onlara
alet ve iş tekniklerinin yanısıra gündelik zorluklar da miras kalmış. Nesiller
geçiyor ve çocuk işçiler miras alınmış bir yoksulluk döngüsünde esir kalıyorlar.
Başlıca Ödüller:
* Yeni Latin Amerika Sineması Festivali - Büyük Ödül, 2008
* Meksika Film Akademisi - En İyi Belgesel, 2009
* Guadalajara Film Festivali - Feisal Ödülü, 2009
* Festival de la Memoria - En İyi Belgesel, 2009
* Santiago Uluslararası Belgesel Festivali - En İyi Belgesel, 2009
15 Mayıs 2010, 19:00
Grozni Rüyası
Yön. Mario Casella, Fulvio Mariani
İsviçre, 2008, 95’
Söyleşi: AYŞE TÜTÜNCÜ (Müzisyen)
Senaryo: Mario Casella
Görüntü: Fulvio Mariani
Kurgu: Marianne Quarti
Müzik: Uwe Berkemer yönetiminde Kafkas Oda Orkestrası
Yapım: Peacock Film, Iceberg-Film
İletişim: peacock@peacock.ch, gd@icebergfilm.ch
Kafkas Oda Orkestrası ve Alman-Gürcü kökenli orkestra şefleri farklı din, kültür
ve etnik kökenden insanların birlikte yaşayıp çalışmasının gerçekten mümkün
olduğunu göstermek ister. 2007 yılında, Tiflis-Gürcistan’da birkaç yıl önce
kurulmuş olan orkestranın tutkulu bir amacı vardır: Bütün Kafkasya’da yapılacak
bir barış konser. Müzisyenlerin rüyası bu deneyimi Grozni’de bir konser vererek
sonlandırmaktır. Belgesel, asırlardır savaş tiyatroları, katliamlar ve etnik
gruplar arasında gerilim yaşanan Kafkas dağlarında notaları yankılanacak olan
bir müzik projesinin sevinç ve acılarının yanı sıra, bu projenin oluşturulma
sürecini anlatıyor.
Başlıca Ödüller:
* Lessinia Büyük Ödülü, 2008
* Trento - Dayanışma Özel Ödülü, 2009
29 Mayıs 2010, 19:00
Kör Aşklar
Yön. Juraj Lehotský
Slovakya, 2008, 77’
Söyleşi: NAZMİYE GÜÇLÜ (Yazar)
Yazar: Marek Leščák, Juraj Lehotský
Sinematografi: Juraj Chlpík
Kurgu: František Krähenbiel
Yapım: Marko Škop, Ján Meliš, František Krähenbiel, Juraj Chlpík, Juraj Lehotský
Karakterler: Peter Kolesár, Iveta Koprdová, Moro Daniel, Monika Brabcová, Jolana
Danielová, Anna Brabcová, Zuzana Pohánková, Radoslava Badinková, kızları Gabika
ile Elena ve Laco
İletişim: Marko Skop, skop@artileria.sk
http://www.blindloves.com/
Aşk bazen uysal olabilir, aptalca olabilir, kör olabilir… Bu dünyadaki yerlerini
bulmak gören insanlar için kolay değildir, ama bu körler için daha ne kadar zor
olabilir? Kör insanların “görüş”leri, genelde saf ve doğrudur, ve çoğu zaman
nüktelidir. Mutluluğun anlamına yeni boyutlar katar.
“Körlerin hayatı, körlüğün içindeki yaşam muammasını anlamaya olanak sağlayan
bir konu olarak dikkatimi çekiyordu. Birinin ‘karanlığa’ doğması gerçeği, bu
insanların yaşama biçimleriyle ilgili birçok soruyu ortaya çıkarıyor. Bana göre,
bunların en önemlilerinden biri, ‘Onların mutluluk kaynağı nerededir?’ sorusu.
Dünyaları, görmekten yoksun olabilir ama diğer yandan da ruhen daha zengin
olabilir. Ve belki de mutluluğun gerçek özünü gerçekten anlayanlar onlardır.”
-Juraj Lehotsky
Başlıca Ödüller:
* Cannes - Cannes CICAE Art Cinema Ödülü, 2008
* Academy Ödülleri - En İyi Yabancı Film için Ulusal Adaylık, 2008
* 4. Zürih Film Festivali - En İyi Belgesel Altın Göz Ödülü, 2008
* 10. Motovun Film Festivali - FIPRESCI Ödülü, 2008
* 5. Reykjavík IFF - “Yılın Keşfi” Özel Jüri Mansiyon Ödülü, 2008
12 Haziran 2010, 19:00
İngiliz Cerrah
Yön. Geoffrey Smith
İngiltere, 2008, 93’
Söyleşi: ZEKİ KILIÇASLAN (İstanbul Tıp Fakültesi)
Senaryo: Geoffrey Smith Görüntü: Geoffrey Smith
Kurgu: Kathy O’Shea
Ses: Darrell Briggs
Müzik: Nick Cave, Warren Ellis
Yapım: Geoffrey Smith, Rachel Wexler, Nick Fraser
İletişim: geoffrey@eyelinefilms.co.uk
http://www.theenglishsurgeon.com/
İngiliz cerrah Henry Marsh, 1990’ların başında Kiev’deki KGB hastanesini ilk kez
ziyaret ettiğinde gördükleri karşısında dehşete kapılmıştı. Hastalar
bakımsızlıktan en basit tümörler yüzünden bile ölüyorlardı. Marsh, o gün düzenli
işleyecek bir beyin cerrahi kliniğini yoktan var etmek için kolları sıvadı ve
işe İngiltere’deki hastanelerden kullanılmayan ekipmanları toplamakla başladı.
Geoffrey Smith’in sıradışı belgeseli, toplum kurallarını hiçe sayan bu beyin
cerrahını Ukrayna’ya yaptığı son yolculuğunda izliyor. Marsh’ı son hayatta kalma
şansı olarak gören hastalar yine etrafını kuşatıyor. Marian da bunlardan biri…
Kamera, hayati tehlike yaratan bir beyin tümörü olan Marian’ı ameliyathaneye
kadar izliyor. Filmin müzikleri Nick Cave ve Warren Ellis tarafından hazırlandı.
Başlıca Ödüller:
* HotDocs - En iyi Uzun Metraj Belgesel, 2008
* Sheffield DocFest - Seyirci Ödülü, 2009
* SilverDocs - Sterling Dünya Gösterimi Ödülü, 2009
3 Temmuz 2010, 19:00
Kaynak
Yön. Martin Marecek
Çek Cumhuriyeti, 2005, 75’
Söyleşi: HAKAN GÜNEŞ (İst. Üniv., Uluslarası İlişkiler Bölümü)
Senaryo: Martin Mareček, Martin Skalský
Görüntü: Jiří Málek
Kurgu: Martin Mareček
Ses: Ondřej Ježek
Yapım: Vratislav Šlajer, Barbora Fabiánová, Martin Skalský
Animasyon, Tasarım: Petr Šmalec
İletişim: Bionaut Films, bionaut@bionaut.cz
Dünyanın ilk petrol kuyusunun bulunduğu Bakü, bir kez daha ülkenin zengin petrol
kaynaklarını sömürmeye hevesli yabancı yatırımcıların odağı oldu. Boru hattını
takip etmeye otobanlardan başlayan “Kaynak”, hayvanların kirli topraklarında
otladığı, çocuklarınsa zehirli maddelerin içinde oynadığı tekinsiz arazilere
uzanıyor. Ülke nüfusunun dörtte üçü yoksulluk sınırının altında yaşarken Sovyet
sonrası hükümet Azerbaycan’ı petrol sayesinde yeniden gerçek bir ülkeye
dönüştüreceğini vaadediyor: zengin ve gelişmekte olan bir “Yeni Kuveyt”. Ancak
BP misali büyük petrol şirketleri ile kendi kesesini dolduran hükümet arasında
kalan sıradan Azerbaycan halkı için bu ne anlama geliyor? “Sıvı altın” bu belalı
ülke için bir nimetten ziyade bir lanet midir?
Başlıca Ödüller:
* Trento Film Festivali - Jüri Özel Ödülü, 2006
* Jihlava Uluslararası Belgesel Festivali - En İyi Çek Belgeseli İzleyici Ödülü,
2005
* Uluslararası Leipzig Festivali - Öne çıkan Doğu Avrupa Belgeseli Ödülü /, 2005
* Yerevan Sun Child Film Festivali - En İyi Film Ödülü, 2007
Basın
6.1.2010
DEPO`da Belgesel Buluşmaları
CNN Türk