Festivalimizde seçkin ve elit jüri yoktu, festivalimiz izleyicileri kendi
filmlerini kendileri seçtiler… festivalimiz izleyicilerimizin oylarıyla seçilen
ve çeşitli ödül kategorilerinde ödüle değer bulunan filmler şunlardır:
Özgürlük Ödülü:
Ülkelerin Efendisi - Barış Tolga Ekinci
Fraklin - A. S. Hakan Gök
Barış Ödülü:
Gereği Düşünüldü - Remzi Kazmaz
Duyuyor Musunuz? - Vildan Tekin, Cengiz Yıldırım
İnsan Hakları Ödülü:
Şehrin Masum Kabusu - Hüseyin Nacar
Sus - Armağan Pekkaya, Orhan Eskiköy
Doğa Çevre Ödülü:
Diyarbakır Damlarında - Özkan Küçük
Emperyalizme ve Savaşa Karşı
Küresel Kısa Film Festivali
19-26 Mart 2006
''Irak Halkına İthafen''
''Barış iki Savaş arası bir zaman dilimi olarak algılanmasın diye...''
Biz bu FESTİVAL'de;
Emperyalistlerin Irak’a yönelik askeri ya da askeri olmayan saldırılarının
nedenlerini tartışmayacağız. Çünkü bu, kapitalizmin doğasının bir gereğidir.
Çünkü gerek dünyanın ikinci büyük petrol rezervlerinin bulunduğu Irak’ta,
gerekse de bölgede, emperyalizmin kendi çıkarları doğrultusunda bir düzen
ihtiyacı adeta onun kendi varlığının devam ettirebilmesinin bir olmazsa olmazı
olmuştur. Ve bütün bunlar yeterince dile getirilmiştir.
Biz bu FESTİVAL'de;
ABD, İngiltere ve yandaşları askeri bir saldırıda ısrarlı olurlarken, Almanya,
Fransa, Belçika, Rusya ve yandaşlarının bugün için askeri bir saldırıya “karşı”
çıkış nedenlerini de tartışmayacağız. Çünkü bu güçlerin Irak’a yönelik 1991
saldırısında ABD ve İngiltere ile kol kola oldukları; keza bu güçlerin daha bir
yıl önce hep birlikte Afganistan’a saldırıp bu ülkeyi işgal ettikleri ve bugün
Afganistan’da bulunan işgal güçlerinin komutasının Almanlarda olduğu yeterince
bilindiği gibi, bugün Almanya ve Fransa öncülüğündeki Blok’un askeri saldırı
“karşıtı” bir pozisyona sahip oluşlarının nedeninin askeri saldırı karşıtı
olmaları değil, gerek Irak ile gerekse de bir takım bölge ülkeleri ile kurulu
ilişkilerinin zarar göreceği ve kurulacak yeni dengelerin kendi aleyhlerine
olacağı kaygısı olduğu da yeterince bilinmektedir.
Biz bu FESTİVAL'de;
Saddam rejiminin elinde kitle imha silahları olup olmadığını da tartışmayacağız.
Çünkü “Irak’ın elinde kitle imha silahları var” diye Irak’ı mahkûm etmeye
çalışanların dünyanın en büyük silah tüccarları olduklarını; gezegeni onlarca
kez yok edecek silaha sahip olduklarını ve Irak’ı da bu güçlerin
silahlandırdıkları bilinmektedir. Ve bütün bunlarda yeterince dile
getirilmiştir.
Biz bu FESTİVAL'de;
Düne kadar Humeyni rejimine karşı emperyalizmin kılıcı, adeta emperyalizmin
özgürlük savaşçısı Rambo’nun orta doğu versiyonu olan Saddam’ın, neden bugün
aniden “özgür dünya“nın en büyük belalısı ilan ediliverdiğini de
tartışmayacağız. Çünkü bunun egemen güçlerin çıkar çatışmasının bir sonucu
olduğu da yeterince dile getirilmiştir.
Biz bu FESTİVAL'de;
“Savaşa Hayır!“ da demeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, kapitalizm savaşların çocuğu
olarak dünyaya gelmiş, aynı kanallardan beslenmiş ve kendini ancak dünyaya
gelmesine neden olan koşulları sürdürerek var edebilir. Yani, Kapitalizmin
varlığı bir savaş nedenidir ve yeryüzüne barışın gelebilmesinin ön koşulu,
kapitalizmin imhasıdır.
Biz bu FESTİVAL'de;
“Kapitalizme Rağmen Barış Mümkündür” diyen Barış Bezirganları’nın anlayış ve
tutumlarına karşı; Emperyalizme ve Savaşa Karşı Küresel Kısa Film Festivali'ni
Örgütlüyoruz...
''Sinema Bir Eylemdir,
Düş Kurmakla Başlar ve Düşlerin Peşisıra Yol Alır...''
Özgürlük Ödülü '' Irak Halkına'' İthafen.
Barış Ödülü '' Rachel Corrie'' Anısına.
Kardeşlik Ödülü '' Uğur Kaymaz'' Anısına.
Doğa ve Çevre Ödülü ''Kazım Koyuncu'' Anısına.
İnsan Hakları Ödülü '' TAYAD'' a İthafen.
Kadın Ödülü '' Güldünya Tören'' anısına.
İntifada / Küresel Başkaldırı Ödülü '' Paris Göçmen İsyancılarına'' İthafen.
Festival Katılım Koşulları ve Bilgilendirme:
* Festivalimiz Uluslararası olup Türkiye'de 81 ilde aynı anda ücretsiz gösterime
sunulacaktır.
* Festivalimizde dereceye giren ve ödül kazanan filmler festival sonrası vcd ve
dvd'de toplanıp çoğaltılıp ülkemiz ve dünyanın bir çok yerinde dağıtıma
sunulacaktır.
* Festival son başvuru tarihi: 24 Şubat 2006
* Format: VCD veya DVD (3 Adet Kopya)
* Festivalimize gönderilen filmler gösterime sunulsun yada sunulmasın hiç bir
şekilde iade edilmez ve telif hakkı ödenmez.
Şeyh Bedreddin Film Kolektifi
Adres Production
İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No: 4 Kat: 4 Beyoğlu-İSTANBUL
Tel: 0535 670 95 91 / 0555 621 4933
E-Mail: info@seyhbedreddin.net,
filmforpeace @ yahoo.com
BASIN BÜLTENİ
Emperyalizme ve Savaşa Karşı
Küresel Kısa Film Festivali
19-26 Mart 2006
Irak Halkına İthaf
Festivalimiz Başlıyor.!
Festivalimiz;
İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi Sinema Salonu
Ankara Hacı Bektaş Anadolu Vakfı Genel Merkezi Etkinlik Salonu
İzmir Ada Kültür Sanat Merkezi
Muğla Tarım Orkam Sen Etkinlik Salonu
Sivas Cumhuriyet Ünv.Konferans Salonu
Urfa Viranşehir Belediye Sinema Salonu
Kocaeli Eğitim-Sen Etkinlik Salonu
ve Antalya, Trabzon, Artvin, Çorum, Kırşehir, Erzincan vb. Türkiye'de bir çok
şehirle birlikte, Latin Amerika ve Ortadoğu'nun bir çok ülkesinde aynı anda
başlıyor. Irak Bağdat'ta işgalci ABD Askerleri tarafından yasaklanan
festivalimiz gösterimleri Irak Basra ve Tıkrit şehirlerinde sembolik olarak
yapılacaktır.
Festivalimiz Açılış ve Gala Etkinliği;
20 Mart 2006 Pazartesi:
İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi Sinema Salonunda
Özel Konuk ve Misafirlerimizin katılımları ile yapılacaktır.
NHKM İletişim: 0216-4142239 Kadıköy-İstanbul.
Basın Sponsorluğu ve Katkıları için:
Evrensel Gazetesi - Türkiye
Pravda Gazetesi - Rusya
El Cezire TV - Katar
El Bagdad Gazetesi - Irak
Albasrah.Net - Irak
El Kudüs Gazetesi - Filistin
Telesur TV - Venezüella
Antiemperyalizm.Org - Türkiye
İran Genç Sinemacılar Topluluğu - İran
Moskova Üniversitesi Dziga Vertov Sinema Kolektifi - Rusya
Teşekkür Ediyoruz.
Festivalimize gönderilen filmlerden zaman ve teknik sıkıntı nedeni ile toplam 35
film gösterime sunulacaktır.
Festivalimizde gösterime sunulacak filmlerden bazıları şunlardır:
Ax - Kazım Öz
Bagdad Dance - Mario Vantelli
Bodrum - Remzi Kazmaz
Calpevole - Hedy Krissane
Diyarbekir Damlarında - Özkan Küçük
Duyuyormusunuz? - Vildan Tekin
Felluce - Ethem Özgüven
Fraklin - A.S.Hakan Gök
Gereği Düşünüldü - Remzi Kazmaz
Gri - Cengiz Yıldırım
Guan-Di'nin Düğünü - Medet Dilek
Kadim Topraklar - Rodi Yüzbaşı
Katil Kim? - Pınar Sinem
Kırıntı - Arınsu Arslan
Kukla - Kemal Onur Karakuş
Mutluluk - Ro Çil
Nohutlu Pilav-Yön:Özkan Küçük
Pervane - Ahmet Soner
Petimental - Ethem Özgüven
Rencesvals - Andrea Burraneto
Sulla Strada Per Bagan - Frencesco Vboldi
Sus - A.Pekkaya, O.Eskiköy
Şehrin Masum Kabusu - Hüseyin Nacar
Tele Mania - Hüseyin Doğru
Torino Roma - Murat Çınar
Ülkelerin Efendisi - Barış Tolga Ekinci
Yapıcılar - MKM Sinema Birimi
ve Küba Film Enstitüsünün Hazırladığı Özel Filmler...
Şeyh Bedreddin Film Kolektifi
Adres Production
İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No:4 Kat:4 Beyoğlu-İSTANBUL
Tel: 0212-2496263
0535 6709591
info@seyhbedreddin.net
filmforpeace@yahoo.com
(Not: İletişim Fakültesi Öğrencilerine Festival Etkinlik ve Gösterimleri
Ücretsizdir...)
FESTİVAL NASIL DUYURULMUŞTU ?
Emperyalizme ve Savaşa Karşı
Küresel Kısa Film Festivali
19-26 Mart 2006
''Irak Halkına İthafen''
''Barış iki Savaş arası bir zaman dilimi olarak algılanmasın diye...''
FESTİVALİMİZ BAŞLIYOR!
DAVETLİSİNİZ!
Emperyalizm kendi varlığını devam ettirebilmenin olmazsa olmazı olan savaşlar
aracılığı ile varlığını sürdürmeye devam ediyor. Ve bu savaşları sahip olduğu
kitlesel uyuşturucu araçlarından olan televizyonlar aracılığı ile yeryüzü
ezilenlerine bir eğlence oyunu olarak, bir Bilim Kurgu Savaş Filmi olarak
izlettiriyor.
Film aynı film. Senaryo da aynı. Değişen her zaman olduğu gibi kötü adam ve
filmin çekildiği mekan. Beyaz Adamın rolü ise hep aynı; işi gücü insanlığın
mutluluğu için çabalamak olan Beyaz Adam bir kez daha devreye girerek, insanlığı
ciddi bir tehlikeden kurtarmak için kendini feda ediyor vs. vs... Yani hep
bildik hikaye. Yine de meraklılarına duyurulur: Film başlıyor!
Dünyanın egemenleri, hükümranı oldukları yeryüzü yaşamını yeniden örgütlüyorlar;
bunu ise, ezilen yoksul insanlığa yeni bir şeymiş gibi yutturmaya çalışıyorlar.
Öyle yutturulmaya çalışıldığı gibi ne yeni bir dünya düzeni söz konusudur, ne de
yeryüzüne Barış falan gelmiştir. Aksine, dünyanın yoksulları için zulüm ve
yoksulluk, bugün, dün olduğundan daha kapsamlı bir biçimde yeniden örgütleniyor
ve savaş davulları her zamankinden daha güçlü çalıyor. Özcesi: Bugün, Philipp
Morrisin yıllık satışları Yeni Zelandanın gayri safi milli hasılasından
fazladır. Günümüzde yirmi Transnasyonal şirket 80 ülkenin GSMH'sinden fazla ciro
yapıyor. IBM'nin ve Shell'in yıllık karı, Filipinler'in ve Peru'nun bütçesinden
daha büyüktür. En tepedeki 300 şirketin (bu şirketlerin batılı şirketler
olduğunu hatırlamakta yarar var) toplu varlıkları kabaca tüm dünyadaki üretim
varlıklarının dörtte birini oluşturmaktadır. Bugün, zengin Batı dışında kalan
hemen hemen bütün alanlarda savaş vardır ve bu savaşlar Batı'da ki Barışın
teminatıdır; tıpkı Batının zenginliğinin en büyük teminatlarından biri olduğu
gibi. Bugün, dünyada her yıl yirmi milyon çocuk açlık ve yoksulluğun yol açtığı
sonuçlardan dolayı can vermektedir. Bugün, Batıda varolan refahın faturasını
açlıkları ile ödeyen yoksul insanlığın bir milyarı aşkın bir bölümü açlık
tehdidi altında yaşamda kalma mücadelesi vermektedir.
Bugün dünyanın en fakir ülkelerinde yaşayan insanların yüzde ellisi için
ortalamakalori tüketimi, Nazi dönemi toplama kamplarındaki günlük kalori
tüketimine eşit hale gelmiştir. Ve dün, G. Afrika'da uygulanan ve büyük bir
seremoni ile yıkıldığı ilan edilen Apartheit rejimi, bugün bütün bir yeryüzünde
uygulamaya konulmaktadır. Ve dün utanç duvarı diye anılan Berlin duvarını
yaşasın özgürlük naralarıyla yıkanlar, bu kez Maastricht ve NAFTA stratejisi ile
yoksul insanlığın etrafına boydan boya duvar örmektedirler; bunun adına ise
Globalleşme demektedirler.
Yoksul insanlık için bir Globalleşme'den falan söz edilemez; olsa olsa
kapitalist sermaye açısından bir Globalleşme'den söz edilebilir. Yani
globalleşmeden değil, olsa olsa kapitalizmin global düzeyde egemenliğinden söz
edilebilir ki, bu da yeni değildir; kapitalizm, zaten global düzeyde bir talanın
sonucu olarak ortaya çıkmıştır ve bugüne kadar varlığını bu şekilde sürdürdüğü
gibi, bundan sonrada varlığını ancak bu özelliğini koruyarak sürdürebilir.
Globalleşme Maasricht ve NAFTA yaftaları ile senaryolaştırılan ve dünün devamı
olan bugünkü sürecin asıl hedeflediği ya da hedeflenenin yeryüzü yoksullarının
diline tercümesi şudur: zengin batının refahını sürekli kılmak, bugüne kadar
sömürülerek yok olmakla yüz yüze bırakılan yoksul insanlığın, Batı´da ki lüks
yaşama sızmasını engellemek, Batının ihtiyacı olduğu zaman, ihtiyaç ölçüsünde bu
insanları getirmek, işleri bitince de ölüm platolarına geri göndermek. Yani dün
G. Afrika'da uygulananı, bugün bütün bir yeryüzünde uygulamak.
Egemenler, kendi çıkarlarına uygun davranmaya devam ediyorlar.
Festivalimiz Açılış ve Gala Etkinliği;
Tarih: 20 Mart 2006 Pazartesi
Saat: 14,00
Yer: İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi Ruhi Su Salonu
Adres: Ali Suavi Sokak, No: 7 Bahariye, Kadıköy-İSTANBUL
NHKM Tel: 0216-414 22 39
İrtibat ve Bilgi için:
Şeyh Bedreddin Film Kolektifi
İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No:4 Kat:4 Beyoğlu-İSTANBUL
0212-2496263 - 0535-670 95 91
info@seyhbedreddin.net - filmforpeace@yahoo.com
Katkıları için:
Evrensel Gazetesi - Türkiye
Yeni İnsan Yeni Sinema Dergisi - Türkiye
Pravda Gazetesi - Rusya
Al Jazeere TV - Katar
Al Bagdad Gazetesi - Irak
Albasrah.Net - Irak
Al Kudüs Gazetesi - Filistin
Telesur TV - Venezuella
Antiemperyalizm.Org - Türkiye
İran Genç Sinemacılar Topluluğu - İran
Moskova Ünv. Dziga Vertov Sinema Kolektifi - Rusya
Teşekkür Ediyoruz.
''Sinema Bir Eylemdir,
Düş Kurmakla Başlar ve Düşlerin Peşisıra Yol Alır...''
Festivalimiz Gösterimleri Irak Bağdat'da işgalci haydut ABD ve Britanya
Askerleri tarafından yasaklanmış olup, Irak Basra ve Tıkrit şehirlerinde
sembolik olarak yapılacaktır.Festival gösterimleri Türkiye'de 30 şehir, Latin
Amerika ve Ortadoğu'da bir çok ülkede aynı anda başlayacaktır...Festival film
gösterimleri Türkiye'de 81 şehirde gösterilmesi hedeflenmiş olup, Emperyalizm ve
savaş karşıtı duyarlı kurum-kuruluş-sendika-öğrenci-işçi-memur örgütleri
vb.dkö'ler potansiyel gösterim ve festival örgütleme salonlarımızdır...
Savaşa Karşı Filmler Festivali başladı
Emperyalizme ve Savaşa Karşı Küresel Kısa Film Festivali dün başladı. Festival
26 Mart'ta son bulacak.
Emperyalizme ve Savaşa Karşı Küresel Kısa Film Festivali, 19 ile 26 Mart
tarihleri arasında İstanbul, İzmir, Ankara, Muğla, Sivas, Şanlıurfa, Kocaeli
başta olmak üzere birçok kentte yapılacak gösterimlerle gerçekleştirilecek.
Mekanlar Festival filmleri; İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Ankara Hacı
Bektaş Anadolu Vakfı Genel Merkezi, İzmir Ada Kültür Sanat Merkezi, Muğla Tarım
Orkam Sen, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Urfa Viranşehir Belediyesi, Kocaeli
Eğitim-Sen salonlarında gösterilecek. Festival bu kentlerin dışında Antalya,
Trabzon, Artvin, Çorum, Kırşehir, Erzincan gibi Türkiye'nin birçok şehriyle
birlikte, Latin Amerika ve Ortadoğu'nun birçok ülkesinde aynı anda başlıyor.
Irak Bağdat'ta ABD askerleri tarafından yasaklanan festivalin gösterimleri Irak
Basra ve Tikrit şehirlerinde sembolik olarak düzenlenecek. Festivalin açılış
galası 20 Mart'ta İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi sinema salonunda
yapılacak. Festivalde toplam 35 film gösterilecek.
Gösterilecek filmler Gösterilecek filmler arasında; Sulla Strada Per Bagan (Frencesco
Vboldi); Petimental (Ethem Özgüven), Tele Mania (Hüseyin Doğru), Kırıntı (Arınsu
Arslan), Torino Roma (Murat Çınar), Felluce (Ethem Özgüven), Gereği Düşünüldü
(Remzi Kazmaz), Ax (Kazım Öz), Nohutlu Pilav (Özkan Küçük), Pervane (Ahmet
Soner), Diyarbekir Damlarında (Özkan Küçük), Calpevole (Hedy Krissane), Bagdad
Dance (Mario Vantelli), Kadim Topraklar (Rodi Yüzbaşı), Sus (A.Pekkaya-O.Eskiköy),
Rencesvals (Andrea Burraneto), Guan-Di'nin Düğünü (Medet Dilek), Gri (Cengiz
Yıldırım), Duyuyormusunuz? (Vildan Tekin), Katil Kim? (Pınar Sinem), Ülkelerin
Efendisi (Barış Tolga Ekinci), Fraklin- ( A.S.Hakan Gök), Mutluluk (Ro Çil),
Kukla (Kemal Onur Karakuş), Bodrum (Remzi Kazmaz), Şehrin MasumKabusu (Hüseyin
Nacar) yer alıyor.
evrensel.net
19 Mart 2006
Siz hiç 13 yaşında oldunuz mu? Sizin 13 yaşında kızınız olmadı mı? Sizin kızınız
13 yaşına ulaşabilecek mi?
İman al-Hams 13 yaşındaydı.
Güney Gazze‘de Refah kentinde yaşamaktaydı.
ABD ve A.B destekli İsrail saldırganları İman‘ın küçük bedenine 20 mermi sıktı.
İki değil tam yirmi mermi boşalttılar.
"Savaştır olur böyle şeyler" mi dediniz ve sonra "Barış" için yürüyüşe mi
geçtiniz?
İsrail kumandanlığı da sizin gibi düşünüyor. İsrail‘i demokrasinin ve laikliğin
timsali olarak görenler de…
İsrail Genel Kurmayı soruşturma açtı ve işte yanıtları:
- Kız gözetleme kulesindeki askerlerin dikkatini çekip onları açığa sürüklemek
istedi. Böylelikle Filistinli keskin nişancılar İsrail askerlerini vuracaklardı.
- İsrailli askerler kızın gövdesinde patlayıcı taşıdığını sandılar…
Ne denli inandırıcı değil mi?
Değil mi İsrail‘in demokratlığını dilini toplayan TESEV‘ciler, değil mi İnsan
Haklarının aslanları*
Değil mi, İsrail devletini destekçisi örgütleri konuk eden ARI Beyleri?
Değil mi milliyetçiler, muhafazakarlar, solcular, sağcılar, liberaller,
aydınlar, şairler, yazarlar?
Değil mi?
Bir kız çocuğunu öldürmek için kaç mermi gerekir ünlü stratejistler?
İman‘ı delik deşik etmek için hangi teknoloji gerekir emekli Paşalar?
"Bakın İman‘a ve yanıtlayın!" demeye bile gerek yok!
Çünkü midesini Amerikan yardımına ve kredilerine bağlamış olan uluslar artık
ulus değildir; onlar için kendi çocuklarının dışındaki her çocuk bir külfettir.
Vicdan mı?
O artık cüzdanın dibine gömülmüştür!
‘‘İman al-Hams‘‘ için DİDİM‘ de BULUŞUYORUZ.!
Emperyalizme ve Savaşa Karşı 1 Eylül‘ de BARIŞ için BULUŞUYORUZ.!
1 Eylül‘ de DİDİM meydanında kitlesel BARIŞ yürüyüşü ile Festivalimizin açılış
meşalesini yakıyoruz.!
BARIŞ BULUŞMASINA DAVET VAR.!
BU DAVET SANA EY İNSAN.!
Ey iNSAN;
Sevdiğiniz şeylere son bir kez bakın.
Yapmaktan hoşlandığınız şeyleri bir kez daha yapın.
Gözlerine son bir buse kondurun masum masum uyuyan sürmeli eşinizin.
Küçük kardeşinizin nazlı buklelerini yanaklarında zıplatarak salına salına okula
gidişini seyredin.
Köprüden geçerken eşsiz pırlantalarla süslü kıvrımlı boğazımızı tarihi bir
nefesle son bir kez içinize çekin.
Bela bir kez daha geldi.
Kaç kişi tanıyorsunuz?
Hayatınızda kaç yüz gördünüz?
Kaç kararlı bakış, duruş?
Kaç ılımlı gülümseyiş,
Kaç farklı sarış dünyayı,
Yüz kişi mi, bin mi, on bin mi?
Gerçekten büyük bir dünya.
Şimdi o dünyayı yıkın.
Tüm sevdiğiniz kalpler beton parçalarının altında.
Irak‘ta iki yüz bin insan öldü.
Küçük masum yüzünde iki kara kuyu gibi açılan gözler.
Kan kırmızı sıçramış korkulu bakışlarına.
Bir çocuk büyüyor bugün Irak‘ta.
Küçük dünyasının kara deliklerinde, en kötü kabuslarında bile bilinçaltının
kuramayacağı dehşetli bir gerçeğe uyanıyor her gün. Kardeşiyle oynamak için
uzanan ellerine karşılık yok. Annesinin kucağında huzur bulamayacak tek bir an.
Annesinin uzanacağı dizleri yok.
Son bir umut arayamayacak babasının gözlerinde.
Babasının artık gözleri yok.
Bir çocuk büyüyor Irak‘ta
Ve öyle bir dünya tanımı aklında.
Öyle bir dünya ki hak yok, hukuk yok, adalet yok.
Ve öyle anlaşılıyor ki zaten hiçbir zaman olmamış.
Öyle bir dünya ki, en zengini bile obez iştahıyla saldırıyor saflığa.
Yastık altındaki kefenlikte bile ısırgan gözler
Paranoyak kıtanın akılsız insanları
Medeniyetinizin geldiği nokta yine hırsızlık mı?
O büyüyen çocukla büyüyen öfke
Formüllerine uzatacak ellerini güçlü bombaların
Bu tuhaf gezegeni babasının yanına uçurmak için
Ona bir rüyada rastlarsam
Sihirli mavi gezegenden bahsedemeyeceğim
Bir düş vardı bir zamanlar diyemeyeceğim
Hepimiz için
Gözlerine bakamayacağım.
Belki sadece ürkek bir özür için kıpırdanacağım.
Çünkü hiçbir şey yapamadık sen ve ailen için.
‘Niye‘ diyecek. ‘Sizin de mi elleriniz yoktu?‘
Şimdi övünecek hiçbir şey kalmadı.
Ve hiçbir hakikati birbirimize duyduğumuz sevginin
Eğer gerçekten birimiz sevmiş olsaydı
Kalbinden taşardı
Bir damlası bile kurtarırdı masumiyeti
Bugün bir günah işleyeceğim
Cehennemde buluşmak için
Şeytan yamağıyla
Onu boynundan tutup savurmak için
İnsanlığın en eski medeniyetinin kuzgun kara bakışları
İğne iğne oklar halinde saplansınlar her yerine
Sevdiğiniz şeylere son bir kez bakın,
Her yerde hayaleti giden insanların
Torunlarımız karanlıkta
Dünya kendisini defalarca kez yok edebilecek bombalarla dolu.