9. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali

4 - 12 Mayıs 2006

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali
Büyükelçi sok. 20/4 Kavaklıdere, Ankara
E-mail : festival@ucansupurge.org
Web Sitesi - http://www.ucansupurge.org
Tel: 0312 427 00 20
Fax: 0312 466 55 61













Yılmaz ve Asena Dikili’de anılıyor

Uçan Süpürge, İzmir’in Dikili ilçesinde gerçekleştirilen “Dikili Emek, Barış ve Demokrasi Şenlikleri” kapsamında 18 - 20 Ağustos tarihleri arasında “Ve Kadın” başlığı altında bir dizi etkinlik düzenlenecek

Şenlikte Uçan Süpürge’nin organizasyonuyla film gösterimleri ve söyleşiler yapılacak. Dikili Şenlikleri’nin “Atıf Yılmaz’ın Kamerasından Kadın Filmleri” başlıklı bölümünde yönetmenin “Selvi Boylum Al Yazmalım”, “Adı Vasfiye”, “Eğreti Gelin” ve Duygu Asena’nın aynı adlı kitabından sinemaya çekilen “Kadının Adı Yok” adlı filmleri sinemaseverlerle buluşacak.

16.08.2006





Festival Sona Erdi!

9. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali sona erdi. Festival boyunca çekilen görüntülerden derlediğimiz fotoğraf albümüne buradan ulaşabilirsiniz.
9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, NIVEA ana sponsorluğunda 4-12 Mayıs 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalde bu sene 25 ülkeden 84 yönetmenin toplam 94 filmi yer alıyor. Festivalde gösterilecek filmlerin gösterim programına buradan ulaşabilirsiniz.

18 Mayıs 2006






Bu yıl 9'uncusu düzenlenecek olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 4-12 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalde bu sene `Onur Ödülü' Selma Güneri'ye verilecek. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali; rol aldığı filmlerde farklı kadın karakterlere kattığı derinlik ve ilkeli oyunculuk anlayışıyla Türk sinemasına yaptığı katkılardan dolayı Selma Güneri'yi Uçan Süpürge Onur Ödülü'ne değer buldu.

Selma Güneri, `Onur Ödülü'nü, festivalin 4 Mayıs gecesi Ankara Devlet Opera ve Balesi'nde yapılacak açılış töreninde alacak.

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, programının `Sinemamız' bölümüne Selma Güneri'nin başrollerini oynadığı iki filmi aldı: Son Kuşlar ve Bitmeyen Yol.

Yönetmenliğini Erdoğan Tokatlı'nın yaptığı Son Kuşlar ve Duygu Sağıroğlu'nun yönettiği Bitmeyen Yol adli filmler festival tarihlerinde sinemaseverlerle buluşacak.

İSTANBUL'UN KIZLARINDAN BUGÜNE

İstanbul'da doğdu. 1964'te Perde dergisinin açtığı artist yarışmasında finale kaldı. Ayni yıl Halit Refig'in yönettiği "İstanbul'un Kızları" filmiyle beyazperdeye ilk adimi attı. 1967'den sonra sinema oyunculuğunun yani sıra ses sanatçılığı da yaptı. Bilge Olgaç, Türker İnanoğlu, Orhan Aksoy, Aram Gülyüz gibi birçok yönetmenin filminde rol alan Selma Güneri, uzun bir ara verdiği sinemaya İrfan Tözüm'ün Mum Kokulu Kadınlar filmiyle döndü. 80'den fazla sinema ve televizyon filmiyle Türk sinemasına emek veren Selma Güneri, son olarak televizyon için çevrilen film ve dizilerde izleyicisinin karşısına çıktı.

festival.ucansupurge.org







Süpürge, kadın dayanışmasıyla uçuyor

Türkiye'nin tek kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri ciddi krizler atlattıktan sonra, son anda kadın dayanışması ile perdeleri açıyor.

Hiçbir ücret almadan, gönüllü olarak çalışan festival ekibinin tek hedefi, festivalin 10. yaşını görebilmek. Festival Koordinatörü Halime Güner, çalışmaya şubatta başladıklarını belirterek, "Çok önceden hazırlıklarını başlatmamız gerekiyordu. Ancak maddi kriz yaşıyorduk. Tam vazgeçecekken sponsorlarımızın ve kadınların desteği ile festivalimiz için çalışmaya şubat ayında karar verdik. Çünkü bizim için onuncusunu düzenlemek çok önemli. Sadece 10. yılı görmek için çok zor şartlar altında bu yılki organizasyonu gerçekleştiriyoruz." diye konuştu. Festivalin, yaşamı kadınların gözünden yansıttığını anlatan Güner; "Mayıs, kadınların ayı olacak. Biz hazırız." dedi.

4 Mayıs'ta başlayacak festivalde bu yıl "Toplumsal cinsiyet ve kadın sorunları" teması işlenecek. Festival kapsamında 25 ülkeden 84 kadın yönetmen, 95 filmle Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak. Festivalde bu yıl Selma Güneri'ye "Onur Ödülü'', Feride Çiçekoğlu ve Prof. Dr. Oğuz Onaran'a ise "Bilge Olgaç Başarı Ödülü'' verilecek. Film gösterimlerinin yanı sıra söyleşilerin de düzenleneceği festival, bu yıl sokaklara taşınacak. Bu kapsamda Muammer Yanmaz'ın "40 Kadın Oyuncu'' adını verdiği ve Türk sinemasının yıldızlarını farklı mimikleriyle fotoğrafladığı sergisi, 2 Mayıs günü Tunalıhilmi Caddesi'ndeki elektrik direklerine ve ağaçlara asılacak.

Tahmineh Milani, festivalde

Festival "Sinemamız'', "Bir Ülke: Portekiz'', "Usta Kadınlar'', "Her Şeye Rağmen Sinema: Tahmineh Milani'', "Her Biri Ayrı Renk'', "Kim Bu Sarah Watt'', "Suyun Şekli'', "Olay Mahalli: Aile'', "En Gerçek: Belgeseller", "En Hayaller'' ve "Kısa Olmazsa Olmaz'' bölümlerinden oluşuyor. "Sinemamız" bölümündeki iki film, Uçan Süpürge Onur Ödülü'nü alacak olan Selma Güneri'nin başrollerini oynadığı Son Kuşlar ve Bitmeyen Yol. Diğer üç film ise festivalin kapanış gecesinde Bilge Olgaç Başarı Ödülleri'nden birini alacak olan Feride Çiçekoğlu'nun senaryolarını yazdığı, Tunç Başaran'ın Uçurtmayı Vurmasınlar, Tomris Giritlioğlu'nun Suyun Öte Yanı ve Ömer Kavur'un Melekler Evi adlı filmleri. "Her Biri Ayrı Renk" bölümünde ise bu sene 9 ülkeden 15 yönetmenin filmi, FIPRESCI ödülü için yarışıyor.

"Her Şeye Rağmen Sinema" başlığı altında ise İranlı yönetmen Tahmineh Milani'nin dört filmi gösterilecek: "İstenmeyen Kadın", "Beşinci Tepki", "Yine Ne Yaptın?" "Ah Masalı". Akıllarda futbolla yer eden Portekiz de bu kez sinemasıyla anılacak. "Bir Ülke: Portekiz" bölümü kapsamında Teresa Villavarde'nin üç uzun metrajlı filmi, kısa metrajlı filmler ve animasyonlar yer alıyor. "En Gerçek: Belgeseller" bölümünü ise bu sene Türkiye iyiden iyiye ele geçirmiş görünüyor. Dokuz belgeselin yer aldığı filmde "Yeni Evli" (İsrail) ve "Kameralı Kadın" dışındaki bütün yapımlar Türkiye'den. Evlilik sorunları üzerine belgesellerin yer aldığı "Olay Mahalli: Aile" bölümündeki gösterimler sonrası seyircilerle söyleşiler gerçekleştirilecek. Bu arada "Bonnie ve Clyde da Kimmiş" filminin yönetmeni Macar Krisztina Deak, "Hitler Kantatı"nın yönetmeni Alman Jutta Bruecker, "Koka Anneleri"nin yönetmeni Perulu Mariane Eyde, "Özlem"in yönetmeni Alman Valeska Grisebach ve "Küçük Kudüs"ün yönetmeni Fransız Karin Albou'nun, filmlerinin gösterimine katılacaklarını hatırlatalım. "Suyun Şekli" belgeseli ise yazar Elif Şafak'ın katılımıyla özel gösterim programında olacak.

Festival filmleri Kavaklıdere ve Kızılırmak sinemalarında gösterilecek. Bilet ücreti öğrenci 5,5, tam 7,5, belgesel filmlerde ise tek fiyat 2,5 lira olarak belirlendi. Kısa filmlerse ücretsiz.

Ayrıntılı bilgi için: festival.ucansupurge.org








Bir çift dokunmadan nasıl kavga eder?

Filmlerini 'sansürün sınırlarıyla' çeken Tahmineh Milani, bu soruna bile çözüm bulmuş: Kadınla adamın arasına çanta koyuyorum, kavgada onu çekiştiriyorlar

9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'ne ev sahipliği yapan Ankara, İranlı kadın yönetmen Tahmineh Milani'nin gözünden, dini bir rejimde "hayatın ve sanatın" çarpıcı yanlarıyla yüzleşiyor. Milani, sansür karşısında, kadın ve erkeği "dokundurmadan" kavga ettirmenin yollarından dini rejime kadar "yakıcı konuları" Milliyet'e değerlendirdi. Fesvivalde, "Beşinci Tepki", "İstenmeyen Kadın", "Yine mi Yaptın?" ve "Ah Masalı" filmleriyle yer alan Milani, şunları anlattı:

İran'da bir kadın yönetmen olmanın zorluğunu nasıl aşıyorsunuz?
Bir hemşire ne tür zorluklarla karşı karşıya kalıyorsa ben de benzer zorlukları yaşıyorum. Yönetmen olarak ortak sorun sansür. Yasalarla konulan sansüre uyuyoruz. İtiraz geleceğini bildiğim yerleri zaten kendim kesiyorum. Bir genel müdürün izin verdiği filmi, daha sonra başka bir genel müdür yasaklayabiliyor. Bu bizi üzüyor. Sansürle nasıl mı baş ediyorum? Kadın ile erkek için bir kavga sahnesi yazıyorum. Kavga da etseler, birbirlerine dokunmaları yasak olduğu için ortalarına bir çanta koyuyorum. Kavga sırasında onu çekiştiriyorlar.

Başka bir ülkede daha özgür sinema yapma olanağınızı niye değerlendirmiyorsunuz?
Ülkemi seviyorum. Hiçbir yere gitmek istemiyorum. Akrabalarımın yarısı ABD'de. İstesem 2 saniyede giderim. Sinemayı, sırf sinema yapmak için seçmedim. Söyleyecek sözüm olduğu için, değişim yolunda çaba harcamak için seçtim.

'Zorlama rejim değişir'
İran için değişim hayal mi?
Zorlamaya dayalı rejimler mutlaka değişir. Neresi olursa olsun, ABD için de bu böyle. İnsanları zorla dindar yapamazsınız, zorla inançlarını da alamazsınız. Başörtüsünü yasaklarsanız insanlar bağlamak ister. Yeni kuşak bizim hatalarımızı düzeltecektir.

Ahmedinecad ve Bush hakkında neler söyleyeceksiniz?
Ahmedinecad'ın özellikle yoksulluk ve adalet konusundaki söylemlerini çok beğeniyorum. Bunlar ne kadar doğru zaman gösterecek. Bush'a gelince. Bazı ülkelere atom silahları veriyorlar. Bize, 'barışcıl amaçla bile kullanamazsın' diyorlar. Bizde de tepki oluyor. Bush bizi ezmek istiyor. Biz sinek miyiz? Aklımız var, ne istediğimizi biliyoruz.

Sinemayla nasıl tanışmıştınız?
Küçükken annem bizi haftada 2-3 kez sinemaya götürürdü. Rüzgâr Gibi Geçti, Scarlett O'Hara, o muhteşem sahneler... Karun Hazineleri, De Sica, Truffo, Sydney Pollack, Bisiklet Hırsızları, Yılmaz Güney'in Yol'u. Hepsinden çok etkilendim. En çok Audrey Hepburn ile çalışmak isterdim, Tiffany'de Kahvaltı muhteşemdi.

09.05.2006





Uçan Süpürge başladı

9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde yapılan açılışla başladı

9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde yapılan açılışla başladı. Nur Sürer ve Halil Ergün’ün sunuculuğunu yaptığı gecede festivalin Onur Ödülü Selma Güneri’ye verildi.

Ülkemizde ve yurtdışında çoğu gösterim şansı bulamayan kadın yönetmenlerin filmlerini buluşturan, Türkiye’nin en eski kadın filmleri festivalinde bu yıl 25 ülkeden 75 yönetmenin 93 filmi 12 Mayıs’a dek izlenebilecek.

06.05.2006





"Uçan Süpürge Havalandı"

''9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'' törenle başladı

Sunuculuğunu Halil Ergün ve Nur Sürer'in üstlendiği, Opera Sahnesi'ndeki açılış töreninde, Selma Güneri'ye sinema yaşamı boyunca farklı kadın karakterleri başarıyla canlandırması ve Türk sinemasına katkılarından dolayı, onur ödülü verildi.

Türkiye'nin ilk kadın filmleri festivali olan Uçan Süpürge'nin Genel Koordinatörü Halime Güner, törende yaptığı konuşmada ''dünyayı ve hayatı kucaklayan'' bir etkinlik düzenlediklerini söyledi.

Barış, dostluk ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünya için herkesin yapabileceği bir şeyler olduğunu vurgulayan Güner, ''Kadın duyarlılığını geniş kitlelere sunmak için buradayız'' dedi. Daha sonra Halil Ergün ve Nur Sürer, 25 ülkeden 84 yönetmenin 94 filmle yer aldığı festival programı hakkında bilgi verdi.

Törende, festivalin ''Sinemamız'' başlıklı bölümüne filmleriyle konuk olacak oyuncu Selma Güneri'ye onur ödülü verildi. Ödülünü, festivalin genel koordinatörü Halime Güner'in elinden alan Güneri, ''Oyunculuk hayatımın en anlamlı ödülünü alıyorum. Festivalin mimarları bu güçlü ve başarılı kadınlara çok teşekkür ederim'' diye konuştu.

Festivalin, ''Her şeye Rağmen Sinema'' başlıklı bölümünde filmleri gösterilecek İranlı yönetmen Tahmineh Milani'nin de katıldığı törende, besteci ve piyanist Anjelika Akbar da konser verdi. Akbar, Can Dündar'ın ''Köy Enstitüleri'' belgeseli için bestelediği eserleri seslendirdi.

Törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu ile sponsor firmalara da desteklerinden dolayı plaket verildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı adına teşekkür plaketini alan Aybala Dağaşan, Bakan Koç'un tebrik mesajını ve başarı dileklerini davetlilere iletti.

FESTİVALDE BU YIL
''9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'', ''Sinemamız'', ''Bir Ülke: Portekiz'', ''Usta Kadınlar'', ''Her şeye Rağmen Sinema: Tahmineh Milani'', ''Her Biri Ayrı Renk'', ''Kim Bu Sarah Watt'', ''Suyun Şekli'', ''Olay Mahalli: Aile'', ''En Gerçekler'', ''En Hayaller'' ve ''Kısa Olmazsa Olmaz'' bölümlerinden oluşuyor.

Gösterimleri Kavaklıdere ve Kızılırmak sinemalarında yapılacak festivalin ''Sinemamız'' bölümünde ''Onur Ödülü''ne layık görülen Selma Güneri'nin başrolünü oynadığı ''Son Kuşlar'' ve ''Bitmeyen Yol'' filmleri izlenebilecek. ''Bir Ülke'' bölümünde ise Türk sinemasına olan yakınlığı nedeniyle Portekiz sinemasının örneklerine yer veriliyor.

''Olay Mahalli: Aile'' bölümünde yer alan ''Tatlı Yiyelim, Tatlı Konuşalım'' filminin gösterimi Ankara'daki toplum merkezlerindeki kadınların katılımıyla gerçekleştirilecek. Gösterimin ardından Psikolog Feride Yıldırım Güneri ile Prof. Dr. Zuhal Karahan Kara'nın katılacağı bir söyleşi gerçekleştirilecek. ''Suyun Şekli'' filminin özel gösterimine ise yazar Elif Şafak konuk olacak.

Festival, 11 Mayıs'ta gerçekleştirilecek kapanış töreni ile sona erecek.

05.05.2006






Beuvoir'ın kadın hareketi içindeki rolü

Uçan Süpürge Kadın Kuruluşu ve Ankara Fransız Kültür Merkezi, "kadın haklarının önemli isimlerinden Simone de Beauvoir ve kadın hareketi içinde rolü" konulu konferans düzenledi

Fransız Kültür Merkezi’ndeki konferansta konuşan, Beauvoir üzerine yazdığı kitaplar ve yaptığı araştırmalarla tanınan Claudine Monteil, kadınların Simone Beauvoir’in çalışmalarıyla birçok hak elde ettiklerini söyledi.
Beauvoir’in kadınları anlatan çok sayıda kitap yazdığını belirten Monteil, "En önemli eserleri bir genç kızın hayatını anlattığı ’2. Cins’ adlı kitaptır. Bu dünyada ciddi yankı uyandırdı ve binlerce kadından olumlu tepki aldı" dedi.
Monteil, 1968 yılında başlayan öğrenci hareketlerinin başında erkeklerin bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Biz kadınlar bunun sekreterliğini yani mutfağını yapıyorduk. 'Siz susun anlamazsınız’ diyorlardı. Oysa bizler kadınların koşullarının hemen değiştirilmesini istiyorduk. O zaman Beauvoir’in kapısını çaldık ve birçok konuda fikir aldık. Beauvoir, çok hızlı düşünüyordu. Başta 'çocuk aldırma’ konusuna eğilerek bir bildiri yayınladık. Bu bütün Fransa’da tüm ailelerde konuşulur oldu"
Beauvoir’in hayatının son yıllarını Fransa’da kadına yönelik yasaların değiştirilmesine adadığını belirten Monteil, ölümünde onun tabutunun arkasından giden dünyanın her tarafından 10 binlerce kadın vardı" diye konuştu. Monteil, Fransa’daki yeni kuşakların çok rahat ve içten olduklarını görmekten mutluluk duyduklarını kaydetti.
Konferansa, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Paul Poudade ve çok sayıda dinleyici katıldı.

20.04.2006





Selma Güneri’ye onur ödülü

9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 4-12 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da geçekleştirilecek. Festival kapsamında Uçan Süpürge Onur Ödülü’ne bu yıl Selma Güneri değer görüldü

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, rol aldığı filmlerde farklı kadın karakterlere kattığı derinlikle ve ilkeli oyunculuk anlayışıyla Türk sinemasına yaptığı katkılardan dolayı Selma Güneri’yi Uçan Süpürge Onur Ödülü’ne değer buldu.

Festival kapsamında Güneri’nin başrolünü oynadığı “Son Kuşlar” ve “Bitmeyen Yol” adlı filmler özel bir gösterimde izleyiciyle buluşacak.

Selma Güneri’ye ödülü 9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin 4 Mayıs 2006 tarihinde Devlet Opera ve Balesi salonunda yapılacak açılış töreninde takdim edilecek.

06.04.2006








9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali Kısa Film Öyküsü Yarışması için başlık belli oldu: “Ayna ayna söyle bana!..”
Bu yıl, kahramanı kadın olan ve günümüzde geçen masallar yarışacak.

Festival, her yıl olduğu gibi yine “Kısa Film Öyküsü Yarışması” ile start alıyor. Kısa filmin gelişmesine katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanmasına, filmlerde kadın bakış açısının geliştirilmesine ve bu bakış açısına sahip yeni yazar ve senaristlerin sinema sektörüne kazandırılmasına olanak sağlamak amacından hareketle düzenlenen yarışma için bu sene bir “ipucu” belirlendi: “Ayna ayna söyle bana…”

Ayna ayna söyle bana… sırının ardında hangi sırlar saklı?

Ayna ayna söyle bana… En güzel olmak için ne yapmalı bu dünyada? Diyet reçeteleri, maskeler, kremler, estetik operasyonları yeter mi “en güzel” olmaya? Bütün bunların vadettiği kadını gösteren, hangi ayna?

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, dokuzuncu yılında, Kısa Film Öyküsü Yarışması’yla “güzel ve çirkin olma” hali üzerine kaleme alınacak kısa film öyküleri üzerinden bakıyor ve katılımcılardan masal yazmalarını istiyor.

Yarışmaya son başvuru tarihi: 10 Şubat 2006.

Bu tarihe kadar rumuz belirtilerek gönderilen öyküler Seçil Büker, Gülden Treske ve İnci Demirkol’dan oluşan bir jüri tarafından değerlendirilecek ve aralarından seçilen 10 öykünün yazarı festival tarihlerinde düzenlenecek olan 3 günlük “Senaryo Nasıl Yazılır” konulu atölye çalışmasına davet edilecek. Türkiye’nin önde gelen senaryo yazarlarından biri olan yazar-yönetmen Işıl Özgentürk tarafından yürütülecek olan bu atölyede, her yazar kendi öyküsünü senaryo tekniğine göre nasıl yazacağını öğrenmekle kalmayacak, diğer katılımcı yazarların öyküleri üzerinde çalışma olanağı da bulacak.

Katılımcılardan birini atölye çalışması sonunda ikinci bir ödül daha bekliyor. 10 senaryo içinden Mine Vargı ve Işıl Özgentürk tarafından seçilecek olan “en iyi senaryo”, Türkiye’nin en büyük yapım şirketlerinden olan Filma-Cass tarafından filme çekilecek ve bir sonraki festivalde gösterilecek.


Uçan Süpürge
Büyükelçi Sok. 20/4 Kavaklıdere 06700 Ankara
Tel: +90 312. 427 00 20
Faks: +90 312. 466 55 61
E-posta: festival@ucansupurge.org

Bilgi için:
Uğur Yüksel - Basın Koordinatörü









Uçan Süpürge'ye son başvurular

4-12 Mayıs 2006 arasında Ankara'da gerçekleştirilecek olan 9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında 'kısa film öyküsü' dalında bir yarışma düzenleniyor. Kısa metraja kadın bakış açısı getirmek ve yeni senaristleri sinemaya kazandırmak gibi amaçlar taşıyan yarışmaya son başvuru tarihi 10 Şubat 2006.

06.02.2006






Kısa Film Öykü Yarışması Sonuçları Belli Oldu

9. Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında ki başlığı "Ayna Ayna Söyle Bana" olan Kısa Film Öykü Yarışması katılımcılarından aşağıda ismi belirtilen toplam 10 yazar ve senarist adayı Işıl Özgentürk'ün Atölye Açlışmasına katılmaya hak kazanmıştır. Herhangi bir sıralama sözkonusu değildir.

Smiling rumuzlu, Kaf Dağı'nın Arkası, Ayşen OY, İSTANBUL
Ateş rumuzlu, Ölümcül, Nebahat DOKUZOĞLU, ADANA
Zahir rumuzlu, Aynıda ki Sır, Semra AĞAÇ, ANKARA
Zencefil rumuzlu, İnce Bilekler ve Kambur Adam, E. Esra UĞUR, ANKARA
Peripeteia rumuzlu, Arada, Melis KAYA, İSTANBUL
Flaneur324 rumuzlu, Aynadaki Tutsak, Hacer Paşacı GÖRGÜN, İSTANBUL
Kırmızı rumuzlu, Şişman Kadın Zayıflar Ülkesinde, Ezgi KIZMAZ, İZMİR
Dino rumuzlu, Çılgın Ayşe'nin Çılgınlıkları, Ayten GÖRGÜN, ANKARA
Estragon rumuzlu, DR. PRSS., Alper DURAN, İZMİR
Ceres, Kızıl Saçlı Kız, Demet ÇALTEPE, ORDU
Sırasıyla yedek liste:

Utarit rumuzlu, AYNA TV, Ersin ERTAN, ANKARA
La Minör rumuzlu, Aynanın Öbür Yüzü, Koray Avcı ÇAKMAN, ANKARA
Efsun rumuzlu, Sıcak Dostlar ve Buz Gibi Kar Şerbeti, Şahsene CAMIZ, MUĞLA
Yonca rumuzlu, Efsane Kadın, Kübra KARAER, ANKARA










Sinemamız

Bu bölüm, her yıl festival kapsamında Uçan Süpürge Onur Ödülü ve Bilge Olgaç Başarı Ödüllerini alan yönetmen, oyuncu ve senaristlerin filmlerinden oluşuyor. Bu yıl Sinemamız bölümünde beş film yer alıyor. Bu filmlerden ikisi festivalin açılış gecesinde Uçan Süpürge Onur Ödülü'nü alacak olan Selma Güneri'nin başrollerini oynadığı Son Kuşlar ve Bitmeyen Yol. Diğer üç film ise festivalin kapanış gecesinde Bilge Olgaç Başarı Ödüllerinden birini alacak olan Feride Çiçekoğlu'nun senaryolarını yazdığı, Tunç Başaran'ın Uçurtmayı Vurmasınlar, Tomris Giritlioğlu'nun Suyun Öte Yanı ve Ömer Kavur'un Melekler Evi adlı filmleri.

Uçurtmayı Vurmasınlar
Suyun Öte Yanı
Son Kuşlar
Melekler Evi
Bitmeyen Yol
___________________________

Her Biri Ayrı Renk

Her yıl FIPRESCI tarafından festivalimiz için oluşturulan jürinin bir filmi ödüllendirdiği Her Biri Ayrı Renk bölümünde, bu sene 9 ülkeden 15 yönetmenin son iki yılda yaptıkları filmler var. Genç yönetmenlerin yanı sıra deneyimli yönetmenlerin de filmleri festivalde FIPRESCI Ödülü için yarışacak:

Balıkçı ve Karısı / Fisherman and His Wife - Döris Dörrie (Almanya)
Özlem / Longing - Valeska Grisebach (Almanya)
Örtüsüz / Unveiled - Angelina Maccarone (Almanya-Avusturya)
Koka Anneleri / Coca Mama- Mariane Eyde (Peru)
Hitler Kantatı / Hitler Cantata - Jutta Bruecker (Almanya)
Beyaz Masai / The White Masai / Hermine Huntgeburth (Almanya)
Bonnie ve Clyde da Kimmiş? / Who the Hell Bonnie and Clyde- Krisztina Deak (Macaristan)
Küçük Kudüs / La Petit Jerusalem - Karin Albou (Fransa)
Sıradaki / Au Suivant - Jeanne Biras (Fransa)
Zorlu Günler / Violent Days - Lucile Chaufour (Fransa)
İkizler / Geminis - Albertina Carri (Arjantin-Fransa)
Başkasının Mutluluğu / Someone Else's Happiness- Fien Torch (Belçika)
Festival / Festival - Annie Griffin (İngiltere)
Sperm-Bir Aşk Hikayesi / Semen-Una Historia de Amor - Ines Paris ve Daniela Fejerman (İspanya)
___________________________

Usta Kadınlar

Deepa Mehta - Su / Water (Hindistan)
Martha Meszoras - Gömülmemiş Adam / The Unburried Man (Macaristan)
Claire Denis - Mathilde'e Doğru / Towards Mathilde (Fransa)
Margaretha von Trotta - Öteki Kadın / The Other Woman (Almanya)
___________________________

Bir Ülke: Portekiz
Fado, Fiesta, Futbol bir de Sinema

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nin değişmez bölümlerinden "Bir Ülke", bu sene Portekiz sinemasından örnekler sunuyor festival seyircisine. Uzunu, kısası, belgeseli, animasyonuyla tam bir seyirlik olan bu bölümde sinemaseverler, Portekiz sinemasında kadın yönetmen deyince akla gelen ilk isim olan Teresa Villavarde'nin filmlerini de izleme şansı bulacak. 11 filmlik "Bir Ülke: Portekiz" bölümü, 1980'lerden önce bir ya da iki öncü kadın yönetmenden söz edilirken, 80'lerin sonuna doğru kadınların varlığını iyiden iyiye hissettirdiği Portekiz sinemasıyla tanışmak için kaçırılmayacak bir fırsat. Bu bölüm, Portekiz'in Ankara Büyükelçiliğinin katkılarıyla hazırlandı.

Teresa Villavarde uluslararası festivallerde en çok tanınan ve sektörün diğer kadın temsilcilerinin en deneyimlisi kabul edilen bir yönetmen. Villavarde'nin hepsi de ödüllü üç filmi festivalde sizi bekliyor:

Alex / Alex
Two Brothers, My Sister / Üç Kardeş
Water and Salt / Su ve Tuz
'Bir Ülke: Portekiz' bölümünün diğer uzun filmleri şöyle:

Gözyaşında Kaybolmak / Melted in Tears - Rosa Coutinho Cabral
Portekiz sinemasının genç yüzlerinden Cabral, festivalde "Melted in Tears" adlı filmi ile yer alıyor.
Andre Valente / Andre Valente - Catarina Ruivo
Şu sıralar yeni filmi üzerine çalışan Catarina Ruivo, ilk filmi ile büyük başarı elde eden ve Portekiz sinemasının en iyi temsilcileri arasına girmeyi başaran bir yönetmen. Andre Valente festivalin en ilginç filmlerinden.
Bu bölümde üç de kısa film yer alıyor:

The Forgotten House / Unutulmuş Ev - Teresa Garcia
Mould / Kaçış - Leonor Noivo
Tia Linnea e o Mundo / Linnea Teyze ve Dışardaki Hayat - Solveig Nordlung
Portekiz sinemasına ayırdığımız bu bölümde ayrıca iki animasyon film var. İki ayrı canlandırma tekniğinin başarıyla kullanıldığı bu örnekler:

The Lady of Lapa / Lapa'nın Hanımı - Joana Toste
Trajic Story With Happy Ending / Mutlu Biten Trajik Hikaye - Regina Pessoa
Ve Portekiz'den bir çok özel bir belgesel:

Evening Star / Akşam Yıldızı - Madelena Miranda
___________________________

Herşeye Rağmen Sinema: Tahmineh Milani

Tebriz'de 1960'ta doğan Tehmineh Milani (Tahmineh Milani) mimarlık eğitimi almasına karşın 1979'da tanıştığı sinemadan bir daha kopmaz. Devamlılık yazmanı olarak başladığı kariyerini birçok filmde yönetmen yardımcılığı yaparak sürdürür. Birçok ödüllü film senaryosu yazan Milani, ilk filmini Farzandan-e Tallagh (Ayrılık Çocukları) 1989 yılında yönetir. Dige Che Khabar? (Yine Ne Yaptın, 1991) filmiyle kazandığı olağanüstü başarı sayesinde kendi yapım şirketi Arta'yı kurar.

Kariyeri boyunca yaşadığı erkek egemen toplum içinde kadının mücadelesinden, 1979 İslam Devrimi'ne ve ülkesinde hassas kabul edilen konulara değinen Milani, bu yüzden bir süre hapsedilir. Devrim zamanında solcu isyancılarla birlikte çalışan üniversite öğrencisi bir kadının anılarını anlattığı Gizli Yarım (Nimeh Penhan, 2001) adlı filminde, 1979'daki olayları anlatırken karşı devrimcileri desteklediği yargısıyla Tahran Devrim Mahkemesi tarafından suçlanır. Aynı filmde, genç bir kızın kendisinden yaşlı bir adamla yaşadığı evlilik öncesi ilişkiye yer verilmesi de tartışmalara yol açar. Film, Hatemi'nin reformcu hükümeti zamanında yapım aşaması öncesinde onay alarak çekilmiştir. Ancak bu durum yönetmenin suçlanmasına engel olmaz ve 2001 yılında Tehmineh Milani hapise konulur. Amerikalı yönetmen Francis Ford Coppola ve Martin Scorsese'nin de savunmasına yardım ettiği sinemacı, iki hafta sonra tutuklu bulunduğu cezaevinden salınmasına rağmen kendisine atfedilen suçlamalar bütünüyle ortadan kalkmamıştır.
Milani'nin öyküleri kadınlara yönelik ayrımcılığın ve baskının ayyuka çıktığı bir toplumda acı çeken ve cüret eden kadınların etrafında döner. Ünlü sinemacı, kariyerinin başında daha çok masalsı filmler üretir. Ah Masalı (Efsaneye Ah, 1990) filminde, zengin ancak başarısız bir yazar olan Meryem'in bu duruma üzülerek iç geçirip ah çekmesiyle beliren 'Ah' adlı hayali bir karakterle dostluğunu anlatır. 'Ah', Meryem'den daha büyük dertleri olmasına rağmen mutlu olmayı başarabilen kadınları örnek göstererek Meryem'e dertlerinin sandığı kadar büyük olmadığını öğretir. Bundan iki sene sonra Milani yine kadınların sorunlarını aklında tutarak başka bir masal anlatır. Yine Ne Yaptın? adlı filminde bir öykü yazarken, kendi kendine konuştuğunda ailesini ve çevresini istediği gibi değiştiren hayalgücü geniş bir kız çocuğunu anlatır. Ancak masal anlatmak bile sansürden kaçmayı sağlayamaz. Yönetmenin bu fantastik filmde başrol için bir kız çocuğu seçmesi bile sorun yaratmıştır. Yetkililer senaryoyu değiştirerek bu şımarık kız yerine bir oğlan çocuğu koymak istemişlerdir. Milani muhafazakarların kendisini kadınları başkaldırıya cesaretlendirmekle suçladıklarını söyler. Ona göre muhafazakarların asıl korktukları, kendi eşlerinin de filmlerindeki kadınlar gibi cüretkar olabilecekleri fikridir.

Sonraki yıllarda yönettiği filmlerde melodrama yakın bir biçem tutturan Milani, çatışmaların altını iyice çizmeyi seçer. Kadın kahramanlarının maruz kaldığı baskı, zorlama ve ayrımcılık, mantığı zorlayacak kadar yoğun ve şiddetli olabilir. Örneğin İstenmeyen Kadın (Unwanted Woman, 2005) filminde, kocasının sevgilisiyle çıkacağı yolculuğu resmen akraba ya da evli olmayan kadın ve erkeklerin birarada bulunmasına izin vermeyen yasalar karşısında kamufle etmeye zorlanan bir kadının , Sima'nın mantık zorlayıcı öyküsünü anlatır. Ya da Beşinci Tepki'de (Vakoneş Pencom, 2003), kocasının ölümünden sonra, gelenekler yüzünden kocasının servetini, evini ve çocuklarını onun ailesine bırakıp baba evine dönmek zorunda kalan Feriştah'ın, arkadaşlarıyla birlikte kadın dayanışması sergileyerek geleneklere baş kaldırışını öyküler. İran'da geçerli yasaların ve geleneklerin zorlayıcılığına yabancı olan ortalama seyirci için 'bu kadar da olmaz' dedirten birçok durum, onun filmlerinde gerçekten olur, üstelik filmlerinin tarif ettiğimiz sıradan izleyicinin gözünde inandırıcılığına zarar verme pahasına olur. Milani'nin kadınları ve onların içine düştükleri durumların aşırılığı, olasılıkla farkındalık yaratma amacını taşır. Üstelik yine olasılıkla söz konusu durumlar Milani'nin kendi ülkesindeki seyirci için bu denli aşırı kabul edilmemektedir. Yani onun filmleri en azından iki ayrı okumaya açıktır. Milani'nin filmlerinde mantığı zorlayan, inandırıcılığı şüpheli, aşırılığın melodramatik bir biçem içinde yoğun ve şiddetli kullanımıyla neredeyse absürd, saçma bir ton tutturduğunu düşünebilir ya da böyle karmaşık bir yolun niyet edilmediğini, sadece baskı ve ayrımcılığın, onların nesnesi olan İranlı kadınların olabildiğince çoğunluğunun gözleri önüne sunulan bu yüzden geleneksel ve revaçta anlatı biçemlerine sadık kalınan daha dolaysız ve köşeli anlatılar olduğunu düşünebiliriz.
Milani, "İran toplumunda yüz yüze olduğumuz sorunların en önemlisi gerçek kişiliğimizi açıklayamaz oluşumuzdur" der. "Hem erkeklerin hem de kadınların, evlerinin içinde mahrem olarak yaşadıkları ayrı, evlerinin dışında toplumsal kurallara uymak zorunda oldukları ayrı hayatları var... Kadınlarımızın evlerinde de iki ayrı yüzü var. Eşlerinin ya da eşlerinin ailelerinin olmasını istedikleri kişilik ve kendi içlerindeki gerçek kişilik".

Milani'nin kendi toplumuna yönelik eleştirisini, bu toplumu neredeyse şizofren olarak tanımladığını ve bu kaçınılmaz kişilik bölünmesini toplumunun en önemli sorunu olarak nitelediğini düşündüğümüzde, onun filmlerini nasıl okumak gerektiğine ilişkin yukarıdaki olasılıklardan ikincisinin daha akla uygun olduğunu ileri sürebiliriz.

Tehmineh Milani'nin Yönetmen Olarak Filmografisi

Farzandan-e Tallagh (Ayrılık Çocukları) - 1989
Afsaneh Ah (Ah Masalı) - 1991
Dige Che Khabar? (Yine Ne Yaptın?) - 1992
Kakadu - 1996
Do Zan (İki Kadın) - 1999
Nimeh Penhan (Gizli Yarım) - 2001
Vakonesh panjom (Beşinci Tepki) - 2003
Unwanted Woman (İstenmeyen Kadın) - 2005
Tahmineh Milani'nin festivalimizde gösterilecek filmleri:

İstenmeyen Kadın (2003)
Beşinci Tepki (2002)
Yine Ne Yaptın? (1991)
'Ah' Masalı (1990)
___________________________

Kim Bu Sarah Watt?

Sinema yaşamına canlandırma filmler yaparak başlayan Sarah Watt uzun yıllar bu alanda çalıştı. Filmleri, ülkesinin sinema arşivlerinde yer aldı. Türkiye'de de sinemaseverlerin merakla beklediği Sarah Watt'ın pek çok festivalde gösterilen Look Both Ways adlı filmi 9. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nde. Ayrıca, Watt'ın 4 kısa filmi de festival kapsamında gösterilecek. Look Both Ways (Hemzemin Geçit) Sarah Watt'ın ilk uzun metraj filmi. Bu film, yönetmenin ilk gözağrısı animasyondan vazgeçmediğinin ve bundan sonra da vazgeçmeyeceğinin göstergesi.

Small Treasures / Küçük Hazineler
The Way of Birds / Göç Yolu
Living with Happiness / Mutlu Yaşamak
Local Dive / Sınırlı Dalış
Hemzemin Geçit / Look Both Ways
___________________________

Olay Mahalli: Aile

Belgesellerin yer aldığı bir diğer bölüm ise 'Olay Mahalli: Aile' başlığını taşıyor. Bu bölüm, aile içi ilişkileri ve ailede kadınlık durumlarını ele alan dört belgeselden oluşuyor. Bu bölüm Ankara Goethe Enstitüsü'nün katkılarıyla hazırlandı.

Bu bölümde yer alan belgesellerden Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım, zorla evlendirmeleri ve erken yaşta evlilikleri sebepleri ve sonuçlarıyla, kadınların kişisel deneyimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Film, festivalde özel bir gösterimle izleyicilerle buluşacak ve hemen ardından, Türkiye'de de kadınların karşı karşıya kaldığı bu sorun üzerine katılımcılarla bir söyleşi gerçekleştirilecek.

Festivalin 'Olay Mahalli: Aile' başlıklı bölümünde gösterilecek belgeseller şöyle:

Eat Sugar Talk Sweet / Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım
Fifty Fifty / Yüzde Elli Elli - Neelesha Barthel
Mother Year / Anne Yılı - Sylvie Banuls & Peter Heller
Baked Together / Beraber Pişirdik- Susanne Schulz
___________________________

Kısa Olmazsa Olmaz

Ve festivalin kısaları... Dünyanın dört bir yanından 25 kısa film, festivalin "Kısa Olmazsa Olmaz" başlıklı bölümünde sinemaseverlerle buluşacak. Bu bölümde filmiyle yer alan birçok genç yönetmen de festival tarihlerinde Ankara'da olacak.

Berlin Hatırası / Souvenir From Berlin - Dubravka Radonjic, Buba Insky (Almanya)
Femme Fatal / Femme Fatal - Şükriye Dönmez (Almanya)
Gölgeli Barınak / Shadowy Layers - Bettina Eberhard (Almanya)
Babyblues / Babylues - Tami Ravid (İsrail)
Ne Olursa / What Ever It Takes - Adi Haltın (İsrail)
Herkes Biliyor / Everyone Knows - Rachel Zisser (İsrail)
Otel Almanya / Hotel Almanya - Ebru Karaca (Türkiye/Almanya)
Son Yemek / The Last Supper - Natalie Braun (İsrail)
Postacının Sırrı / The Postman's Secret- Hanna Anderson (İsveç)
Uyanış / Rude Awakenings - Alexia Merrington (İngiltere)
Berber / The Barber - Marie-Carherine Theiler (İsviçre)
Öz / Core - Natalie Braun (İsrail)
Bu Yıl da Böyle Geçti / In This Year On - Ines Enciso (İspanya)
Transit / Transit - Bani Khoshnoudi (Fransa)
Büyük Salto / The Big Leap- Belen Lemaitre (Meksika)
Bebek Bakıcısı / The Baby Sitter - Christine Lang (Almanya)
Jade'in Oyunu / A Jade's Trick - Johanna Mercer (Kanada)
Önemsiz İnsanlar / Non People - Elena Karathanasi (Yunanistan/İngiltere)
Islak / Wet - Hannah Beth King (ABD)
Alice veya Siyah-Beyaz Hayat / Alice or Life Black and White - Sophie Shoukens (Belçika)
Yenilmiş / Defeated or The Dream of Reason - Sophie Schoukens (İspanya)
Kaliforniya / California - Iren M. Borrego (Küba)
Quio: Küçük Büyü / Quio: Minimalily Dazed - Christine Lang (Almanya)
Elde Kalan Anılar / Bag of Bones and Souvenirs - Beatriz Ciliberto (Fransa)
___________________________

En Gerçekler

Festivalin olmazsa olmazlarından biri de belgeseller. Bu yıl sekiz belgesel var festival programında. Kadın yönetmenlerin gözünden 'gerçek' dünyaya bir bakış...

Yeni Evli / Just Married - Ayalet Bechar (İsrail)
Kameralı Kadın / Woman with a Video Camera - Geetha J. (Hindistan)
5. Kat / 5th Floor - Yasemin Alkaya (Türkiye)
In Transit - Berke Baş (Türkiye)
Onuncu Gezegen-Bağdat'ta Tek Başına / The Tenth Planet-A Single Life in Baghdad - Melis Birder (Türkiye)
34 Taksi / 34 Taxi - Belmin Söylemez (Türkiye)
Gündelikçi / Housekeeper- Emel Çelebi (Türkiye)
40 Yıl Sonra Harem Kadınları / Women of Harem After 40 Years - A. Gülümser Ş. Belkaya (Türkiye)
Kadına Ağıt / Requiem For Women
___________________________

En Hayaller

Hayal edip gerçeğe yolculuklarına yeniden can vererek başlayan 11 kadın animatörün eserlerinden oluşan Canlandırma bölümümüz her yıl olduğu gibi festivalin en çok ilgi çeken bölümlerinden biri olmaya aday.

Kedi Tom / Tomcat - Tina Cluth (Almanya)
Wuwo / Wuwo - Xuxi Wan (Almanya)
İşte Ben / Meeting Me - Angele Steffen (Almanya)
Büyük Burunlu Adam İçin / To Man With A Big Nose - Cecilia Aranovich (ABD)
Çiy Çizgisi / Dew Line - Joanna Priestley (ABD)
Dişçi / Dentist - Signe Baumane (ABD-Litvanya)
Öteki Dil / Other Tongue - Win-Sie Tow (ABD)
Frankenchicken / Frankenchicken - Anne Marie Denham (Avustralya)
Ağır Cepler / Heavy Pockets - Sarah Cox (İngiltere)
Tarım Haberleri / Agricultural Report - Melina S. Padua (İrlanda)
Hem Kel Hem Fodul / Mute and Molt - Brigitte Archambault (Kanada)
___________________________

Türk Sinemasında Kadın Oyuncular

TÜRK SİNEMASINDA KADIN OYUNCULAR / MUAMMER YANMAZ FOTOĞRAF SERGİSİ
Koordinatör: Sedef Kürüm

Sinemanın çok konuşulduğu günlerde, sinemaseverlerin buluşma noktasında, Türk Sineması'nın yıldızlarını bir araya getiriyoruz.

Beyaz perdede ve ekranlarda görmeye alışık olduğumuz kadın oyuncularımız, bu kez usta bir fotoğrafçının objektifinden bizlere bakıyorlar. Sinema tarihimize imza atmış, geçmişten günümüze uzanan kadın oyuncularımızı; Sedef Kürüm'ün koordinatörlüğünde, farklı bir bakış açısı ile fotoğraflayarak sevenleriyle buluşturuyoruz.

Türk Sinemasında Kadın Oyuncular Fotoğraf Sergisi Projesinde yer alan 40 Kadın Oyuncumuz:

AHU TUĞBA, AYLA ALGAN, AYŞEGÜL ALDİNÇ, BAŞAK KÖKLÜKAYA, DEMET AKBAĞ, DENİZ TÜRKALİ, DERYA ALABORA, EYLEM YILDIZ, FATMA GİRİK, FÜSUN DEMİREL, GONCAGÜL SUNAR, GÜLŞEN BUBİKOĞLU, HALE SOYGAZİ, HÜLYA KOÇYİĞİT, İPEK TUZCUOĞLU, LALE MANSUR, LALE ORALOĞLU, MELTEM CUMBUL, MERAL ORHONSAY, NEDRET GÜVENÇ, NİLÜFER AÇIKALIN, NİLÜFER AYDAN, NURGÜL YEŞİLÇAY, NURSELİ İDİZ, PELİN BATU, PERİHAN SAVAŞ, PERRAN KUTMAN, SELDA ALKOR, SERAP AKSOY, SERRA YILMAZ, SEZER SEZİN, SUNA PEKUYSAL, SUNA SELEN, SUZAN AVCI, ŞENAY GÜRLER, ŞERİF SEZER, YASEMİN ALKAYA, YELDA REYNAUD, YEŞİM BÜBER, ZUHAL GENCER
___________________________

Söyleşi: Olay Mahalli: Aile

Belgesellerin yer aldığı bir diğer bölüm ise ‘Olay Mahalli: Aile’ başlığını taşıyor. Bu bölüm, aile içi ilişkileri ve ailede kadınlık durumlarını ele alan dört belgeselden oluşuyor. Bu bölüm Ankara Goethe Enstitüsü’nün katkılarıyla hazırlandı. Bu bölümde yer alan belgesellerden Tatlı Yiyelim Tatlı Konuşalım, zorla evlendirmeleri ve erken yaşta evlilikleri sebepleri ve sonuçlarıyla, kadınların kişisel deneyimlerinden yola çıkarak anlatıyor. Film, festivalde özel bir gösterimle izleyicilerle buluşacak ve hemen ardından, Türkiye’de de kadınların karşı karşıya kaldığı bu sorun üzerine katılımcılarla bir söyleşi gerçekleştirilecek.
___________________________

Söyleşi: Suyun Şekli

Suyun Şekli / The Shape of Water, Kum-Kum Bhavnani’nin uzun yıllar dünyanın çeşitli yerlerinde yaptığı araştırmalar sonrasında yazılmış ve çok emek vererek büyük özenle çektiği bir belgesel. Film dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınların, toprağa, suya, üretime, bedene ve barışa yani dünyaya sahip çıkmak için nasıl çalıştığını, örgütlendiğini ve direndiğini anlatıyor. Kadınların kendi bedenlerine, yaşamlarına ve üretimlerine nasıl sahip çıkabileceklerinin ipuçlarını veriyor.

Suyun Şekli, festivalde özel bir gösterimle seyircilere sunulacak. Gösterimin ardından seyircilerin de katılımıyla bir söyleşi gerçekleştirilecek.