Yazar : Sadık BATTAL
Yayınevi : Vadi Yayınları / Toplum Dizisi
Tarih : Şubat 2006
Ebat : 13,5 x 21,5 cm
Sayfa : 336
isbn : 9756768665
Sadık Battal'dan Türk sineması hakkında gelenekselleşmiş kanaatlere başkaldıran
bir metin. Uzun süredir bu kadar geniş kapsamlı, hemen her bölümünün hakkını
vermiş bir kitap okumadım. Asıl Film Şimdi Başlıyor!, Türk sinema çalışmalarına
yön verecek önemli nitelikler taşıyor. Asıl Film Şimdi Başlıyor! kitabıyla, Türk
sinemasının asıl şimdi tartışılabileceğini söylemek lazım. Bu kitabı Türk
sinemasını keyif almadan seyreden bir kesimin anlaması ise mümkün değil.
- Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı-
Evet, sinema yazını için, "Asıl Araştırma Şimdi Başlıyor!"
- Hüseyin Kuzu-
Aşk var! Nefret var! Şiddet var! İntikam da var! Türk filmi gibi kitap!
- Hakan Albayrak-
Sadık Battal'ın gönül vizöründen Türk sineması şimdi başlıyor!
- Gökhan Özcan-
Türk sinemasına, ancak Türk filmlerinden öğrenilebilecek tertemiz duygularla,
aşkla bakan bir yazardan, bomba gibi bir kitap! Yetkin bir entelektüel birikim
eşliğinde hızla akan; barışçı, özgürlükçü, dahiyane bir manifesto.
Asıl Film Şimdi Başlıyor
“Asıl Film Şimdi Başlıyor” Türk sinema çalışmalarına yön verecek önemli
nitelikler taşıyor. Tabii bunu anlamak sinema üzerine düşünenlerin, daha doğrusu
düşündüğünü sananların ferasetine bağlı. Sadık Battal’la iki sene önce,
kitabını, önemsediği bölümlerini neredeyse huşu içinde sesli okurken ilk defa
yüz yüze geldim. Daha önce de bir kez telefonla konuşmuştum. Okurkenki heyecanı
beni otuz, otuz beş yıl önce arkadaşlarla Türk sinemasının somut ürünlerini
keyifli bir şekilde tartıştığımız günlere götürdü. Sadece konuşmanın değil
yazmanın heyecanına da. O şimdilerde hemen herkeste kaybolmuş heyecan hâlâ tam
tekmil Sadık Battal’da var. Bunu, bu kitabın satırlarına sinmiş halde de görmek
mümkün.
Türk Sineması Sosyolojisi dersini dokuz senedir veriyorum. Dokuz senedir
verdiğim derste öğrencilerin Türk sinemasını inceleme hevesinin hepten
kaybolduğunu saptadım. Bırakın yüksek lisans dersinde daha ileri aşamada bile
Türk sineması konusunda ilgi hepten zayıflamış vaziyette. Herhangi önemli bir
sorun üzerinde derli toplu bir değerlendirme hak getire. Bu erozyonda sadece
yeni kuşak insanlarını, gençleri eleştirmek anlamlı değil. Sinema hocalarını da
bu gerilemenin müsebbipleri arasında görmek gerek. Bu durumda Türkiye’de sinema
eğitimi hakkında eleştirel mahiyette ciddi metinlerin yazılması zorunlu. Sadık
Battal’ın kitabını eğer okumayı bilirsek, biraz da sinema eğitiminin eleştirisi
olarak anlamak mümkün.
Sadık Battal’ın metnini Türk sineması üzerinde yazılan metinlere yönelik bir
ikaz, daha doğrusu Türk sineması hakkında gelenekselleşmiş kanaatlere
başkaldıran bir metin olarak anlamak lâzım. Sadık Battal’ın kitabı sinema
konusundaki çalışmalardan farklı bir yerde duruyor. Sadık Battal’ın çalışması
öncelikle dar siyasal anlayışları aşıyor. Sadık Battal’ın gönlü, Metin Erksan’ı
ve Yılmaz Güney’i birlikte kuşatacak kadar geniş. Bu aşma eylemi bir başka
nitelikle daha buluşuyor. Artık şirazesinden çıkmış sinema araştırmalarının
aksine, çalışma belirgin bir bütünsellik taşıyor. Örneğin, Godard Sinemasında
Kadının Yeniden sunumundaki gibi bir darlık içermiyor.
Uzun süredir bu kadar geniş kapsamlı, hemen her bölümünün hakkını vermiş bir
kitap okumadım. Akademisyenler ve yazarlar böylesi bir çalışmayı yapmayı hep
hayal ederler ama hayale rağmen hep ertelerler. Böylesi bir çalışma hele
üniversitelerde, hele son dönemlerde hiç mi hiç gerçekleşmiyor. Gerçekleşmeyecek
gibi de.
Üç nokta üzerinde dikkatle durulmalı. Bir kere insanlar genel mahiyette,
kavramsal çerçeveli metinler yazmıyorlar. Sadık Battal’ın bu kitabında genelde
sanat, özelde sinema üzerine yazılan metinler özümlenerek değerlendirilmiş.
Gerçekçilik anlayışında kendi sözünü de söyleyecek genel çerçeve oluşturulmuş.
Bu konuda Lukacs’tan, Fischer’e kadar hemen her yaklaşımın, Türkiye’de etkin
olmuş yaklaşımların genel hatları itibariyle değerlendirilmesi söz konusu. Bu
genel anlam dışında sinema hakkındaki genellemeler de bir biçimde özümlenmeye
çalışılmış.
Bunun yanında gerçekçilik konusunda Türk sineması üzerine literatürün bir
envanterinin çıkarılmasıyla ve bu konuda önemli yorumların itinalı bir şekilde
incelenmesiyle karşı karşıya kalınıyor. Bu noktaya özel bir dikkat atfedilmesi
gerekmektedir. Türk sinemasının genel gelişim süreci içinde kritik önemdeki dört
yönetmen hakkında ciddiye alınacak değerlendirmeler yapılmıştır. Metin Erksan,
Lütfi Akad, Yılmaz Güney ve Yavuz Turgul’un gerçekçilik açısından
değerlendirmesi hiç abartmadan söylenebilir ki Türk sineması yazınını belirgin
olarak zenginleştirmiştir. Türk üniversitelerinin sinema ya da
radyo-sinema-televizyon bölümlerinden son birkaç on yıllık tarih kesitinde Türk
sinemasıyla bu kadar barışık bir metin çıkmamıştır.
Türk sineması üzerine tek bir lisans dersinin olduğu üniversitelerden akademik
anlamda gelişkin metinler beklemek de herhalde ham hayaldir. Sadık Battal’ın
çalışması bu konuda bir istisnadır. İnsanların bu noktada belirgin bir birikimi
yoktur. “Asıl Film Şimdi Başlıyor” Türk sinema çalışmalarına yön verecek önemli
nitelikler taşıyor. Tabii bunu anlamak sinema üzerine düşünenlerin, daha doğrusu
düşündüğünü sananların ferasetine bağlı. Sadık Battal’ın biri önceden
yayınlanmış üç röportajı da kitaba yakışmış. Kitaba yakışmasının ötesinde
röportaj yapanlar açısından da son derece öğretici. Kitaba çok şeyler katmış.
Sadık Battal’ın bu çalışması bir sürü genellemeleri battala çıkarıyor. Çalışmada
sinema yazarları ve sinema akademisyenlerinin tartışmadıkları genellemelere
belirgin bir direnç oluşturuluyor. Türkiye’de sinema konusunda oturmuş, yerleşik
genellemelere karşı direnci Türk sineması alanında yeterli olmasa da sağlıklı
bir başlangıç olarak görmek lazım.
Dolayısıyla heyecanıyla, doğru saptamalarıyla ve yol açıcı yorumlarıyla Sadık
Battal’ın asıl bundan sonra yazacakları daha derinlikli olarak üzerinde durmayı
gerektiriyor. Özellikle İletişim Fakülteleri’nin sinema konusunda duyarsız
öğrencilerine Sadık Battal’ın yazdıklarının her satırını titizlikle okumalarını
öneriyorum. Eğer Sadık Battal’ın metinleri hiçbir etki yapmıyorsa, yaratmıyorsa
o zaman hepten ümitsiz olacaksın gerçekten. “Asıl Film Şimdi Başlıyor” kitabıyla
Türk sinemasının asıl şimdi tartışılabileceğini söylemek lazım. Birileri
saklamaya çalışsa bile, Türk sineması konusunda iz bırakacak sayılı sinema
kitaplarından biri budur. Bu kitabı Türk sinemasını keyif almadan seyreden bir
kesimin anlaması ise mümkün değil. Hepten gerileyen Türk sineması çalışmaları
içinde yeşeren bir çiçeğe selam duruyorum. Keyifli ve heyecanlı okumalar.