Peter Wollen’den günümüze “Karşı Sinema” bu kitapta…
“KARŞI SİNEMA” HOLLYWOOD’DA
Sinema yazımına yeni bir eser katıldı: Karşı Sinema. Literatürde üzerine fazla
bilgi bulunmayan ve özünde anlatı açısından ana akım sinemanın karşısında duran
karşı sinema kavramına açıklık getiren ve Es Yayınları’ndan çıkan kitap,
Hollywood sinemasının özellikleri üzerinde duruyor. İstanbul Arel Üniversitesi
Öğretim Elemanı Dr. Hasan Gürkan’ın kaleme aldığı kitap, sinemadaki anlatı
tarzları üzerinden Hollywood sinemasında, özellikle 1990’lı yıllar ile birlikte
anlatısında bir değişimin yaşandığını gösteriyor.
Türsüzleşen filmler
Sinema alanında akademik çalışmalar gerçekleştiren ve aynı zamanda Karşı Sinema
kitabının yazarı Dr. Hasan Gürkan, karşı sinema filmlerinin sermayesinin
bağımsız olduğu veya bir stüdyo tarafından üretilmeyen filmler olduğuna dikkat
çekti. Dr. Gürkan, “Günümüzün postmodern bir dönem olarak tanımlanması, bu
tanımın ise bir tanımsızlığı beraberinde getirmesi toplumsal sistem içerisinde
birçok kuramın, olayın ve olgunun belirsiz olmasına neden oluyor. Günümüz
dünyası çelişkiler ve belirsizlikler olarak tanımlanabilir. Homojenlik artık
mevcut değil; buna karşın ideolojik ikilemlikler, bölünmüşlük ve çoklu kimlikler
ve de çoklu tanımlar mevcut. Peter Wollen tarafından önerilen karşı sinema da,
postmodern düzen ve postmodern sinema süreci içerisinde Hollywood tarafından
başkalaştırılıyor. Hollywood filmlerinin klasik anlatıyı benimsemeyen bu
filmlerin anlatıları melezleşiyor; tür olarak ise belirsiz yeni tür/türler
oluşturulduğu, hatta türsüzleşmeye doğru gidildiğini söylemek mümkün. Aslında
tür ve yüksek bütçeli filmler, her ne kadar ticari kaygılar ile üretiliyor
olsalar da, bu filmler tür kategorisi içerisinde değerlendirilememesine rağmen
filmler ticari başarı sağlıyor. Karşı sinemaya artık Hollywood sinemasında da
rastlamak mümkün” dedi.
Kitap, ilk eser olma niteliğinde
Dr. Gürkan Hollywood sinemasının film çalışmaları kapsamında çok kez farklı
açılardan incelendiğini belirterek, “Gerek sosyal ve kuramsal açıdan, gerekse
endüstriyel açıdan incelenen Hollywood sineması, aynı zamanda uyarlama, yeniden
çekim, temsiller gibi konularda da araştırmacıların ilgi alanına giriyor. Ancak
değişen dünya düzeni ile birlikte, bir endüstri ürünü olan Hollywood filmleri,
değişime uğruyor. Bu kapsamda filmlerin anlatı özellikleri de değişiyor. Karşı
Sinema kitabı; egemen Hollywood sinemasında değişen değerleri ve eğilimleri,
bunun ardalanındaki nedenleri inceliyor” açıklamalarında bulundu. Dr. Gürkan,
karşı sinema kavramı ile ilgili İngilizcede neredeyse hiç, Türkçede ise hiç
kaynak bulunmadığını ifade ederek, kitabın, karşı sinema alanında Türkiye’de
ayrıntılı bir çalışma özelliğinde olduğunu da belirtti.
Hollywood sineması değişiyor
Çalışmada özellikle Hollywood sinemasının özellikleri üzerinde durularak,
alternatif bir ses olarak yükselen karşı sinema anlatı kalıplarına değindiğini
belirten Dr. Gürkan, “Hollywood sinemasının özellikle 1990’lı yılların ikinci
yarısından bu yana anlatı tarzında bir değişim olup olmadığını araştırdım.
Giriş-gelişme-sonuç şeklinde kurgusal olarak ilerleyen ve izleyiciyi pasifize
ederek eğlendiren ve hayal satan, star yani yıldız sistemini uygulayan ve yüksek
bütçeli, bol efektli filmler üreten Hollywood’un, 1990’lı yılların ikinci
yarısından bu yana olay örgüsü, sunduğu gerçeklik ve ideoloji gibi anlatı
değerlerinde karşı sinemanın benimsediği anlatı kalıplarına yöneldiği sonucuna
ulaştım. Bu çerçevede 1990’lı yıllar ile birlikte Hollywood’un kendi sistemi
içerisinde üretilen filmlerin yeni bir film türü mü oldukları, yoksa klasik
anlatı sinemasının bir yeniden üretimi mi olup olmadığı sorusunun yanıtı
araştırmamda aradım” dedi.
Yeni karşı sinema
Dr. Gürkan Hollywood’un karşı sinemayı dönüştürdüğünü belirterek yeni bir kuram
da ortaya atıyor: “Hollywood sinemasının, küreselleşmenin etkisi ile anlatısında
değişiklikler olduğunu görmek mümkün. Hollywood filmlerinin birçoğunun
anlatılarının 1990’lı yıllar ile birlikte klasik anlatıdan uzaklaşarak melez
anlatılara doğru bir kayma gösterdiğini söylenebilir. Hollywood sinema
endüstrisinin türsel, akım, dil kullanımı ve anlatı teknikleri bakımından
değerlendirildiğinde de, günümüzde melezlenmelerin olması kaçınılmaz hale gelmiş
durumda. Kültür endüstrisi ürünlerinin küresel dağıtım kanalları gereği oluşan
uluslararası dolaşımlarının bir sonucu olarak, değişen izleyici profiline doğru
orantılı olarak farklı özelliklere ve ihtiyaçlara sahip kişilere ulaşabilmek
adına, Hollywood, sinema filmlerinin anlatılarını da değiştiriyor ve yeniliyor.
Kapitalizmin, yeniden kazanç sağlama isteği duyduğu her dönem, kendisini yeniden
ürettiği ve bunu yaparken de kültür endüstrisinden faydalandığı gerçeğini göz
önünde tuttuğumuzda, Peter Wollen’in Hollywood’a alternatif önerdiği; anlatı ve
endüstriyel olarak Hollywood’un karşısında duran karşı sinema anlatısını da
1990’lı yıllar ile birlikte sinema endüstrisi içerisinde yeniden ürettiği
söylenebilir. Hollywood böylelikle, anlatıları birbiri içerisine eklemleyerek
dönüştürüyor ve Wollen’in karşı sinema anlatısını baz alarak ortaya yeni bir
anlatı tarzı oluşturuyor”.