Garb’ın silahına karşı Şark’ın sineması

ABD’nin Irak’ı işgalinin üzerinden üç yıla yakın bir zaman geçti. Bu süreçte gerçekleşen bombalamalar ve suikastlar, kurulan can pazarları haber bültenlerinin ön sıralarında yer aldı; ancak dünya kamuoyundan gözle görülür bir tepki yükselmedi.

İşte bu noktada, devreye farklı yöntemleri sürmek gerekti. Bu düşünceden hareket eden Şeyh Bedrettin Sinema Kolektifi, ‘Emperyalizme ve savaşa karşı kısa film festivali’ ile Irak halkının sesini, sinema aracılığıyla duyurarak vicdanlara seslenecek. Batı’nın kültür kuşatmasına karşın Doğu’nun kültürel birlikteliğini sağlamak üzere kurulan Doğu Konferansı ise 1. Uluslararası Doğu Filmleri Festivali düzenleyecek. Bu organizasyonda, dağıtım tekellerine ve sinemanın endüstriyel döngüsüne karşı, pek de aşina olmadığımız Doğu filmleri beyazperdeye gelecek.

Şeyh Bedrettin Film Kolektifi, Şeyh Bedrettin’in hayatı ile ilgili uzun metrajlı bir film yapmak üzere kurulmuş. Kısa bir süre sonra da Irak’la ilgili uluslararası bir festival yapmayı planlarına almış. Mutlu Şahin, Ahmet Çağrı Öztema, Roza Çiğdem Erdoğan, Ekin Demirci tarafından kurulan kolektif, şimdi önümüzdeki mart ayında gerçekleştirilecek uluslararası festival için çalışıyor. Bağdat ve Felluce’den filmlerin gösterileceği festivalin, kapsama alanı tüm Ortadoğu olacak. Barış, iki savaş arası bir zaman dilimi olarak algılanmasın diye yola çıkan festivalin duruşu, içeriğinin yanı sıra üslubuyla da muhalif. Savaş karşıtlığının yanında alternatif sinema anlayışını da ortaya koyuyor: ‘Emperyalizm ve savaşa karşı kamera başına’, ‘Kan değil film şeritleri aksın’, ‘Başka bir dünya mümkün, başka bir sinema da.’

Paris’teki isyancı gençlerin filmlerini çeken bağımsız sinemacılar, İran Genç Sinemacılar Topluluğu, Filistinli ve Suriyeli yönetmenler festivalin konuğu olacak. İranlı yönetmen Mohsen Makhmalbaf’ın filmlerinin yanı sıra Filistin’de intihar eylemcilerinin hayatını anlatan ‘Vadedilen Cennet’ ve 1994 yılında Ruanda’da yaşanan katliamı anlatan ‘Ruanda Oteli’ festivalin önemli filmleri olarak yerini alacak. Festival için sponsor kabul etmeyen organizasyon, bu yüzden özellikle çokuluslu şirketlerden gelen teklifleri reddetmiş. Festival için bilinçli olarak popüler isim de davet edilmemiş. ABD’nin Irak’ı işgalinin yıldönümü olan 19 Mart’ta başlayacak olan festival bir hafta devam edecek.

Doğu filmleri Hollywood'a karşı

Hollywood ve Avrupa sineması karşısında Doğu sinemasının tanınması ve güçlenmesi amacıyla hareket eden Doğu Konferansı ise düzenlediği festivalde Doğu ülkelerinden 100 film gösterecek. Özellikle son üç yılda çekilmiş uzun metrajlı film, belgesel, kısa film ve çizgi filmlere yer verilecek festivalde, Türk sinemasıyla benzer kaderi paylaşan İran, Hint, Suriye, Japon, Kore, Mısır, Fas, Filistin sinemasının örneklerle tanınması sağlanacak. Türkiye’den de 15 filmin gösterileceği festivalde, Türk, İran, Balkan, Arap, Türkistan ve Güney Asya sineması üzerine paneller düzenlenerek konu daha geniş boyutlarda ele alınacak. Serbest piyasa ekonomisinin dinamiklerine göre şekillenen kültür arzı endüstrisinin çizmiş olduğu sınırları aşamayan sanatçılar ve eserlerinin izleyicinin gündemine sunulduğu festivalde, ABD ve Avrupa filmlerine de doğası itibarıyla yer verilmeyecek. 19-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalde Türkiye, İran, Azerbaycan, Kazakistan, Suriye, Mısır, Filistin, Hindistan, Pakistan, Tunus, Cezayir, Çeçenistan, Özbekistan, Kırgızistan filmlerinin yanı sıra ‘Batı’daki Doğu’ adı altında, Bosna Hersek, Makedonya, Kosova, Bulgaristan, Romanya, Senegal, Sudan, Malezya, Endonezya’dan filmler yer alacak.

Doğu Filmleri Festivali’nin genel yönetmenliğini Mehmet Bekaroğlu yapıyor. Sadık Battal, İhsan Kabil ve Hakan Albayrak’ın koordine ettiği festivalin danışmanları arasında Yavuz Turgul, Ayşe Şasa, Ahmet Uluçay, Cahit Koytak, Mustafa Kutlu, Haşmet Babaoğlu, Cihan Aktaş, Yusuf Kaplan, Sadık Yalsızuçanlar gibi isimler bulunuyor.

Doğu sineması alternatif olmaya aday

Doğu toplumları, kültür ve sanat hayatı üzerine söyleyecek sözleri vardı fakat onların duyarlılıklarını Irak savaşı tetikledi. Halen dolaşımda olan film anlayışı dışında bir alternatif olabileceğini düşünen organizasyonlar, festivale büyük anlamlar da yüklüyor. İnsanlık için sanatın aşkınlaştırıcı ve yüceltici yanını gündeme getirirken, yapıcı ve iyileştirici işlevine de vurgu yapıyorlar. Son tahlilde ise, Doğu halkları arasında kültürel, duygusal, düşünsel bir kaynaşmanın temin edilmesi hedefleniyor.

Ortak sinema pazarı

Her iki festivalin amaçlarından biri de doğu ülkelerindeki sinemacıların ve sektörlerinin bir platformda buluşmalarını sağlamak. Katılımcı ülkelerin birbirleriyle aracısız kültürel iletişime geçmelerine yarayacak bir kanal açmak ve bir sinema pazarı oluşturmak. Böylece ortak projeksiyonlara zemin hazırlamak ve doğu ülkelerinin temel sorunlarında duyarlılıklar geliştirilmesine katkıda bulunmak.

25.12.2005
Emine DOLMACI
ZAMAN


Aşağıdaki haber bugünkü (25-12-2005) tarihli zaman gazetesinin Turkuaz Ekinde Emine Dolmacı imzasıyla yayınlanmıştır...Sizinle Paylaşmak istedik...

http://www.zaman.com.tr/?bl=turkuaz&alt=haberler&trh=20051225&hn=240732