Önceden çekilmiş planların belirli yöntemlerle ard arda sıralanarak bir bütün
oluşturulmasına kurgu denir.
Hazırlanacak olan filmin başarısını ve kalitesini büyük oranda etkileyecek
prodüksiyon aşamalarından birisi de şüphesiz kurgudur. Genel kabul görmüş bir
fikir olarak “kurgu bu işin mutfağıdır” denebilir. Öyle ki aynı sahne ve
planlarla kurguya giren iki ayrı ekipten biri çok başarılı olabileceği gibi
diğeri çok başarısız olabilir.
Kurguda temel planlama, seçilecek kurgu yöntemi, estetik bakış açısı, seçilecek
müzik veya müzikler, renk ayarları, geçiş efektleri v.b gibi birçok unsur kurgu
kalitesini ve başarısını etkileyecektir.
Kurguda üzerinde çalıştığımız temel unsur tabi ki video sinyalidir. Doğal olarak
“video sinyali”nin temel özelliklerini bilmek ve kavramak başarılı bir
kurgucunun temel görevleri arasında olmalıdır.
Günümüz sistemlerinde her ne kadar bu bilgi olmadan da kurgu yapabilmek mümkün
olsa da editörün kendini geliştirmesi, sistemler arası farkları anlaması ve
teçhizatlar arasındaki fiyat ve kalite farkını algılayabilmesi “video bilgisi”
ile mümkündür.
Bu bilgi noksanlığı özellikle ülkemizde çok hatalı teçhizat ve donanım
alımlarına sebep olmakta ve şirketler ihtiyaçlarını karşılamayan veya
ihtiyaçlarının fazlasını sunan sistemler almakta bu da verimliliği ve maliyeti
etkilemektedir.
Video Sinyali Üzerine Temel Bilgiler
Video Sinyali Nedir ?
Kamera ile çekilmiş görüntülerin iletilmesini ve saklanmasını sağlayan, genel
olarak manyetik bir banda kaydedilen, üzerinde kamera tarafından çekilmiş resmin
bilgilerini elektronik olarak taşıyan bir sinyaldir.
Çekilen tüm görüntüler “video sinyali” şeklinde saklanır ve iletilir.
Video Sinyalinin İletimi:
Video sinyali çok yüksek frekanslara sahip olduğundan kameradan video-recordere
veya video-recorderden başka bir video-recordere aktarılması oldukça hassas ve
önemli bir konudur. Bir görüntünün bir başka medyaya (kaset, hard disk v.b)
aktarılmasına veya kopyalanmasına aktarma denir. Bu işlem esnasında ortam
şartları ve kullanılan kaset (medya) türüne göre belirli bir kayıp yaşanır. Bu
kayba literatürde jenerasyon kaybı denir.
Jenerasyon Kaybının Nedenleri :
• Bant Aşınması : Analog sistemlerde Orijinal çekim bandı zamanla fiziksel
aşınmaya uğramıştır. Analog bantlar her okunduklarında belirli bir aşınmaya
maruz kalırlar. Bunu nedeni ise Video okuyucudaki manyetik kafanın medya ile
teması sonucu aralarında fiziksel bir sürtünme oluşmasıdır. Hepimizin bildiği
gibi sürtünme beraberinde aşınmayı da getirir.
• Kopyalama Kaybı : Analog sistemlerde orijinal bant her kopyalandığında video
sinyali çeşitli elektronik devrelerden geçmektedir. Bu durum kullanılan
elektronik devrelerin kusursuz olmaması yine video okuyucu kafasındaki sürtünme
v.b nedeniyle video sinyalinin bir miktar zayıflamasına neden olur.
• Kablo Direnci: Analog sistemler arasındaki aktarma esnasında çeşitli kablolar
kullanılır. Bu kablolarda doğal olarak belirli bir dirence sahiptir. Kabloya
giren sinyal ile çıkan sinyal arasında fark olması kaçınılmazdır. Bu aradaki
fark jenerasyon kaybını arttıracaktır. En fazla jenerasyon kaybı bu noktada
gerçekleşir. Kullanılan kablo mesafesi uzadıkça kayıp da artacaktır.
Broadcast Sistemlerde Kullanılan Temel Video Aktarım Yöntemleri:
- Analog Sistemler
- Composite
- Component
- Digital (SDI)
Video Sinyali Bileşenleri Nelerdir ?
Bir video sinyalinin bileşenleri, video aktarım sistemlerini anlayabilmek için
bilinmesi gereken önemli konulardan biridir.
Bir kaset üzerinde bulunan Video Sinyali, temel olarak resim bilgisi, parlaklık,
renk, senkron (SYNC), time code (TC-Zaman Kodu), user bit (U-BIT - Kullanıcı
İzi) bilgilerini içerir. Ayrıca 2 veya 4 kanal audio (ses) bilgisi de kasetlerde
yer almaktadır. Bu bilgi ışığında Broadcast sistemlerde kullanılan aktarım
yöntemlerini inceleyebiliriz.
Composite (Birleşik): Adından da anlaşılacağı gibi bu sistem tüm sinyallerin tek
bir hattan (kablodan) geçirilmesi şeklinde işlemektedir. Doğal olarak tüm video,
SYNC, TC, v.s sinyalleri tek bir hattan gideceğinden hat üzerinde yüksek bir
bant genişliği oluşacaktır. Bir başka anlatımla tek bir kablo ile tüm bilgileri
iletebilmek gerekmektedir. Bu durumun sonucu olarak kayıp (jenerasyon kaybı)
önemli oranda artacaktır. Sistemin avantajı ise tüm video işlemlerini tek bir
hatta ve elektronik devrede yaptığından ucuz ve basit oluşudur. Özellikle
evimizdeki videolar ve kameralarımız bu sistemle çalışmaktadır.
Component (Bileşen): Bu sistem video bilgisini belirli parçalara bölerek
iletilmesini sağlar. Teknik bir anlatıma girmeden açıklamak gerekirse; öncelikle
rengi (renk bilgisi) ışıktan (parlaklık bilgisi) ayırarak bir parlaklık (lüminans)
sinyali elde edilir. Bu sinyal varolan video sinyalinden çıkarıldığında geriye
renk bilgisi kalır. Bu renk bilgisi kendi arasında (RGB) üçe ayrılır. Ve iki
renk bilgisi yine iki ayrı sinyal olarak elde edilir. Alıcı makinede ise üçüncü
renk basit bir matematik işlemi ile yeniden oluşturulur (gelen iki renk sinyali
toplanır). Toplam sinyal 1 V olacağından bu toplam 1V den çıkarılır geriye
iletilmeyen rengin bilgisi almıştır. Ve 3. renk sinyali de elde edilmiş
olacağından alıcı makinede tüm bu renk sinyalleri ve parlaklık sinyali
birleştirilerek tek bir sinyal oluşturulur.
Sistemin avantajı ise görüldüğü gibi sinyal üç ayrı kablo ile yönlendirilmekte
bu durum kablolara binecek olan bant genişliğinin 4/1 oranında düşmesine yol
açmaktadır. Düşük frekansları iletmek ise çok daha kolaydır. Böylece jenerasyon
kaybı en az seviyede tutulmuş olur. Sistemin dezavantajı ise yüksek maliyet
şeklinde kendini göstermektedir. Bu yüzden evlerimizde veya ofislerimizde
component sistemler görmemiz pek mümkün olmamaktadır.
Digital (SDI): Adından da anlaşılacağı gibi bu sistem dijital olup herhangi bir
aktarma veya iletim esnasında bir kayıp olmamaktadır. Ayrıca tek kablo üzerinden
ses aktarma imkanı da elde edilmektedir. Yani SDI sistemlerde tek kablo üzerinde
hem video hem de audio sinyali iletilir. Burada analog sinyal bir convertörle
sayısal bilgilere indirgenir. Bu işlemden itibaren herhangi bir kayıp olması söz
konusu olamaz. Video sinyali artık bir sayısal sinyalden ibarettir. Sayısal bir
sinyal 1-0 değerlerinden oluştuğu için bu düzeyde kesin ve net bir bilginin
çeşitli donanım ve aktarım unsurlarında hasara ve kayba uğraması düşünülemez.
Sistemin dezavantajı ise; aşırı pahalı olmasıdır. Ama gelecekte (Boradcast
sistemlerde) bu sistemin yaygınlaşacağını öngörmek çok zor değildir.
Not: Non – Lineer sistemlere güçlü bir alternatif sıkıştırma teknolojileridir.
Lineer Kurgu derslerinde digital sistemleri ucuzlatmak ve değişik alternatifler
üretmek üzere yapılan çalışmalara ve sıkıştırma (compressing) teknolojisine
dayanan sistemlere yer verilecektir.
Kullanılan Medyalar (Kasetler):
Öncelikle belirtmek gerekir ki amatör sistemlerle broadcast sistemler arasında
büyük bir fark vardır. Bu fark kullanılan medyalara da yansır. Nitekim broadcast
sistemlerde yüzey alanı büyük medyalar kullanımı, gözle görülen farklardandır.
Amatör Betamax kasetler Betacam SP kasetlere benzer ve aslen aynı
özelliktedirler. Yani herhangi bir betamax kasete profesyonel bir kayıt yapmak
mümkündür. Aradaki fark profesyonel sistemlerde kaset hızının fazla olmasında
yatmaktadır. Böylelikle temel amaç olan geniş yüzeylere bilgi yazmak fikri
gerçekleştirilmektedir.
Medya Tipleri
2 Inç Bant
1 Inç Bant (Bu iki sistem günümüzde neredeyse sistem dışı kalmıştır.)
Betacam SP (En yaygın medya türüdür. Program, haber, tanıtım filmleri için
uygundur-
Kopyalama durumunda jenerasyon kaybına uğrar- ortalama olarak 4-5 kopyadan sonra
tekrar kopyalanması olumsuz sonuçlar doğurur )
5 – 10 – 30- 60 – 90 dakikalık sürümleri mevcuttur.
Digital Betacam
Yaygın kullanılan bir türdür. Reklam, tanıtım filmi, video klip v.s çekimleri
için uygundur- teorik olarak kopyalama ömrü sonsuzdur. Yani hiçbir zaman
jenerasyon kaybına uğramaz
5 – 10 – 30- 60 – 90 dakikalık sürümleri mevcuttur.
DV
Digital Betacam formatına karşı geliştirilmiş ucuz bir çözümdür (compression
teknolojisi). Genellikle yerel tvler ve haberciler tarafından tercih edilir.
Teorik olarak kopyalama ömrü sonsuzdur.
30 – 50- 90-120-180-240 dakikalık sürümleri mevcuttur.