Metin Erksan neden ödül aldı...

Kültür ve Turizm Bakanlığı 2003 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, efsanevi film yönetmeni Metin Erksan’a verildi. Erksan, bugüne kadar tüm siyasi iktidarların kendisine düşmanca davrandığını, bu ödül ile hayrete düştüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Metin Erksan’a ödülünü verirken bugün Türk Sineması’nın başarılarından söz edilebiliyorsa bunda yetersiz koşullara karşın sinemadan vazgeçmemiş değerli insanların özverili çalışmalarının yerinin büyük olduğunu söyledi.

Akün Sahnesi’ndeki ödül törenine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve bazı milletvekilleri de katıldı.

Türk sinemasının duayeni Erksan’ı ödül gecesinde, ünlü sanatçılar Hülya Koçyiğit, Emel Sayın, Ediz Hun, Ekrem Bora ve Kadir Yurdatap da yalnız bırakmadı.

Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in eşi Semra Sezer ve Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu’nun eşi Işın Mumcu da katıldı.

Erksan, ödülünü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in elinden alırken, törende CSO sanatçıları küçük bir konser verdi.

Cumhurbaşkanı Sezer, törende yaptığı konuşmada, bu yıl ‘Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün, sinema sanatına yıllarını adayan, Türk sinemasının gelişmesine, birikimi, düşünceleri ve yapıtlarıyla büyük katkıda bulunan Metin Erksan’a verilmesinin yerinde ve anlamlı bir karar olduğunu belirtti.

Metin Erksan’ın bir sanat ve düşün insanı olarak, yaşadığı toplumun sorunlarını çağdaş ve eleştirel gözle sinemaya aktardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Sezer, Erksan’ın en iyiye ulaşma ve yenilenme arayışlarını sürdürerek, Türk sinemasına iz bırakan yapıtlar kazandırdığını kaydetti.

Erksan’ı yürekten kutlayan ve başarılarının sürmesini dileyen Cumhurbaşkanı Sezer, “Bireylerde kültür ve sanat bilincinin geliştirilmesi, o toplum sanatının yaşanan çağın gereklerine ve evrensel niteliklere göre yenilenerek, durağanlıktan uzaklaşmasıyla olanaklıdır. Toplumların evrensel sanatla ilişkisi, bireylerin estetik ve sanatsal beğenilerini geliştirerek, yüksek duygularını beslemekte, sanatın birleştirici ve bütünleştirici işlevi, toplumların değişimleri için gereken altyapıyı hazırlamaktadır. Kişilere kendileriyle yüz yüze gelme gücü ve yeteneği kazandıran sanat, toplumları, birbirinin benzerinden oluşan insan topluluğuna dönüşme tehlikesinden kurtararak, bireylere özgünlüklerini geliştirme olanağı sunmaktadır. Sanatı gereksinim olarak değerlendiren, yozlaşmasına ve evrensel özünün yitirilmesine yetkin sanat örneklerini yaşatarak karşı koyan toplumlar, durmaksızın gelişmekte, çağdaş dünyanın etkin üyeleri olarak yönlendiricilik işlevlerini sürdürmektedir” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Sezer, Cumhuriyet’le gelen özgür ve demokratik ortamda Türk ulusunun, sanayileşmede, bilim, kültür, sanat, spor ve birçok alanda gücünü ortaya koyabildiğini ve büyük başarılar elde ettiğini vurgulayarak, özveriyle gerçekleştirilen kültürel etkinliklerin, insanların aydınlanmasında etkin rol oynamış, bilinçli, birbirini anlayan, çağdaş değerleri tanıyan ve özümseyen toplumun oluşması sürecini hızlandırdığını belirtti.

Sanatın gelişimindeki duraksamanın ya da desteklenmemesinin sanatı geriletmenin yanı sıra toplumların gelişimini yavaşlattığının unutulmamasını isteyen Cumhurbaşkanı Sezer, “İyi ile kötü yapıtların ayrıştırılması, bugün her zamankinden daha çok anlam ve önem taşımaktadır. Bu nedenle sanatın nitelikli olanı desteklenmeli ve geniş kitlelerle buluşturulması amaçlanmalıdır” diye konuştu.

Sezer, hep ilerlemenin, aydınlığın ve insanın geleceğe dönük yüzünün simgesi olarak var olan sanatın, dinamik yapısıyla döneminin kültürel, toplumsal, teknolojik tüm olanaklarını kullandığını ve insanoğlu için vazgeçilmez niteliğini koruduğunu kaydetti.

Tüm sanatları ve uygarlaşma sürecindeki bilimsel gelişmeleri kullanarak görsel-işitsel boyutuyla evlere kadar giren sinema sanatının da ulusların kültürel ve teknolojik gelişmişlik düzeylerinin de göstergesi durumuna geldiğine değinen Cumhurbaşkanı Sezer, “Binlerce yıllık geçmişiyle zengin bir kültür birikimine sahip olan ulusumuz, kendi değerlerini, dünyadaki tüm değerlerle birlikte özümseyebilmiş ve bunu tüm dünyanın konuştuğu evrensel dil olan sinemada da anlatabilmiştir. Bugün Türk sinemasının, yönetmeni, oyuncusu, senaristi ve tüm kadrosuyla başarılarından söz edebiliyorsak bunda, türlü yetersiz koşullara karşın sinemadan vazgeçmemiş değerli insanlarımızın özverili çalışmalarının yeri büyüktür. Sinemada sesimizi duyurabilmemiz aynı zamanda, sanatçılarımızın emeklerinin, sanata ve sanatçıya verilen değerin boşa çıkmadığını göstermektedir” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün Türk sinemasında kalıcı izler bırakan Metin Erksan’a verilmesinin bakanlığın yerinde bir değerlendirmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Sezer, Metin Erksan’ın sinema konusunda ürettiği düşünceler, aldığı ulusal ve uluslararası ödüller ve hep daha iyiyi yakalama yönündeki çabalarıyla kendisinden sonraki yönetmenlere de örnek olduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Metin Erksan’ın bundan sonra da Türk sinemasının gelişimine büyük katkılar sağlamayı sürdüreceğine inandığını sözlerine ekledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu da Metin Erksan’ın bir sanatçının ötesinde tam bir entelektüel olduğunu belirterek, “Metin Erksan, Türk sinemasına uluslararası ödüllerin kapısını aralayan büyük bir yaratıcıdır. Sinemayla Türkiye’yi, sinemayla yaratıcılığı düşünen, sinemayı Türk düşünce dünyasına katan bir sinemacıdır” diye konuştu.

Emek ve yaratıcılığın uzun yıllar entelektüelliğin uzağında kaldığını kaydeden Mumcu, bunu bir tür unutma-unutturma gibi düşünmenin mümkün olduğunu anlattı. Gelenek halini alan bir ödülün, Türk kültür yaşamına katkılarından dolayı bir teşekkür, şükran nişanesi olarak Metin Erksan’a verildiğini kaydeden Mumcu, “Bu törenle kendisine hayranlığımı sunma olanağı sunan talihe teşekkür ediyorum” dedi.

Metin Erksan ise konuşmasında, bugüne kadar sinema ile ilgili kendisinin kurduğu bir dernek ve sendika dışında hiçbir dernek ve sendikaya üye olmadığını, hiçbir siyasi parti içinde bulunmadığını ve hiçbir ideoloji peşinde koşmadığını belirterek, “Ülkeme ve milletime hep bağlı kaldım. Hep hayranlık duydum. Buna rağmen devlet sinema ilişkisi konusunda başıma gelmeyen kalmadı. Ancak bütün bunları devletin bana karşı olumsuz tutumu olarak da görmedim” dedi.

Erksan, bugüne kadar kendini sağcı ve solcu olarak nitelendiren hükümetlerin-yetkililerin kendisine karşı son derece düşmanca davrandığını dile getirerek, “Bugünkü siyasi yetke ve bu yetkenin Kültür ve Turizm Bakanı beni hayretlere düşüren bu ödülü verdiler, kendilerine teşekkür ederim” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi Semra Sezer’in törenden ayrılmasının ardından verilen kısa aradan sonra, Erksan’ın ‘Sevmek Zamanı’ adlı filmi izlendi.