Senaryo Yazmanın İncelikleri

Türkiye'nin önemli senaristlerinden Safa Önal ve Haluk Ünal, Senaryo Yazarları Derneği (SEN-DER) bünyesinde deneyimlerini genç öğrencilerle paylaşıyor. Düzenlediği atölye çalışmalarıyla sinemaya tutkun gençleri yetiştirmeyi amaçlayan SEN-DER, üç farklı senaryo atölyesiyle adından söz ettiriyor; TV Proje Geliştirme Atölyesi, Senaristin Yolculuğu ve Sinema Proje Geliştirme Atölyesi... Başta Safa Önal olmak üzere Macit Koper, Neşe Şen, Gaye Boralıoğlu, Birol Güven, Ümit Ünal, Hüseyin Kuzu, Atilla Engin ve Haluk Ünal tarafından gerçekleştirilen atölye çalışmalarına ilgi oldukça fazla.

Senaristlerden Safa Önal bu ilginin televizyon dizilerinin ilgi görmesiyle doğru orantılı olduğunu düşünüyor. Bugüne kadar atölye çalışmalarına katılan gençlerin senaryo yazmaya hevesli olduklarını ancak hayal kurmakta zorlandıklarını belirten Önal, 'Gençler Türk romancıları, öykücüleri bilmiyorlar. Yedi yıldır bu atölyelere giriyorum. Hepsinin ortak ama üzücü noktası bu. Şiirle uzaktan yakından alakaları yok. Şiir olmadan cinayet bile yazılamaz. O bir hazırlayıcı, tetikleyicidir' diyor.

İyi bir senaryo nasıl olmalı sizce?

Haluk ÜNAL : İyi senaryo seyircinin unutmadığı, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin hatırladığı senaryodur. Seyirciyle buluştuktan 30 yıl sonra da aynı duyguyu yaratıyorsa, o senaryo kalıcı olmayı başarmış sayılıyor. Yani iyinin ölçüsünün kalıcılık olduğunu vurgulayabiliriz. Türkiye'de senaryocular üç yıldır örgütlü. Birbirine rakip olması gereken insanlar tarihinde ilk kez senaryo standartlarını konuşmaya başladılar. Kalite standartlarını ne kadar geliştirirsek pasta o kadar büyür diye düşünüyoruz. Bu yalnız bizim değil yapımcının, yönetmenin de çıkarını içeriyor.

Senaryonun bütünlüğünü korumak adına hangi kriterler ön plana çıkıyor? Bu anlamda öğrencilerinizin yaptığı yanlışlar neler?

Safa ÖNAL : Hiçbir hayalin içinden geçmeden geliyorlar. Türk romancılar ve öykücüler hakkında hiçbir fikirleri var. Yedi yıldır bu atölyelere giriyorum. Maalesef hepsinin ortak ve üzücü noktası buÉ Şiirle uzaktan yakından alakaları yok. Oysa şiir olmazsa cinayet bile yazılamaz. O bir hazırlayıcı, tetikleyicidir. Hayal kurmak bir öykü boyunca başlatmak, geliştirmek ve bitirmek zannedildiği gibi basit değil. Derslerimizde nasıl hayal kurmak gerektiğini de anlatıyoruz. Dünya edebiyatına, Türk öyküsüne girdiğiniz anda öğrencilerde ilgi oluşuyor. Öğrencileri de kırmamak gerek. Nasıl olsa zaman onları eler.

Hayal kurmanın yanı sıra senaryo yazarken gündemi bilmek zorunluluğu var mı?

Haluk ÜNAL :  Artık disiplinler arası diye bir terim var hayatımızda. Senaryoculuk antik tiyatrodan beri disiplinler arasıdır. Disiplinler arası yeteneğini yitirmeyen tek sanat drama. Felsefenin her alanına ve hayatın bilgisine dair bir şey bilmeden senaryo yazamazsınız.

Safa ÖNAL :  Bir manav dükkanını yazacaksınız yerini bilmek zorundasınız. Oraya gidip malların nasıl geldiğini görmeniz, bakkalın esnaf berberinde mi, evinde mi tıraş olduğunu bilmeniz, bakkalın en iyi iş yaptığı saati bilmeniz lazım. Oturduğunuz yerden bunları yazamazsınız. Gündemi takip etmenin yanı sıra bunları bilmek gerekir. Ancak dizi senaryoları için senaristleri o kadar kısa zaman içerisinde çalıştırıyorlar ki uğraşacak vakitleri pek kalmıyor. Öyle bir dehasınızdır ki gündemi takip etmeniz gerekmez. Ancak hayatın içindeyseniz gündemin önünde gitmeniz şart.

Dizinin yanı sıra artık kısa filmde de büyük çıkış var. Kendince senaryo yazan, eline kamera alan herkes kısa film çekiyor. Kısa filmin senaryosundan bahsedecek olursak neler söyleyebiliriz?

Safa ÖNAL :  50 dakikada iyi bir hikaye anlatabilirim, ama bana bunu beş dakikada yap derseniz yapamam. Kısa metraj film zor bir iş. Sevindirici tek şey yaygın olması. Bununla uğraşanlar da bir süre sonra yaptıklarının bir işe yaramadığını, o şekilde yola çıkarak bir yere varılamayacağını anlıyorlar. Bu işin de iyi kötü bir mektebi, çalışma düzeni var. Sinema büyük ilgi haline geliyor. Şimdilik bir kargaşa var. Ama zamanla ayakları yere basacak, yeter ki bu heves sürsün.

Atölyelerinize katılan öğrenciler sizinle dizilerde çalışma imkanı bulabiliyor değil mi?

Haluk ÜNAL :  Bizden 200'e yakın öğrenci sertifika aldı. 15 öğrencimiz de farklı dizi gruplarında junior yazar yani stajyer olarak çalıştı. Bizim böyle bir vaadimiz yok. Endüstriyel alanın kapısı olduğumuz için zaten pırıltısı olan birisini gördüğümüz zaman alıyoruz.



Kaynak
Ekin TÜRKANTOS
Akşam, 10 Aralik 2006