İnsan kulağı 16Hz - 20Khz arasındaki sesleri işitebilir.
Saniyede 16 kez tekrarlanan basınç değişiklikleri insan kulağı tarafından
algılanabilir. Kulak basınç değişikliklerini algılayabilen ve bu basınç değişikliğini
sinirler vasıtasıyla beyne ileten bu sayede duymamızı sağlayan organımızdır.
Üç boyutlu düşünceye sesi ekleyerek farklı bir perspektif yaratan en önemli
organlardan birisidir. İnsan kulağı sayesinde sesin varlığından haberdar
olmaktadır.
Önceden bildiği tanıdık sesleri, görmeden veya dokunmadan algılayarak
otomatik olarak tanımlamaya neden olmaktadır.
Diğer organlarımızla tanımlamadan bir kuş sesinin hangi yönden geldiğini
kulağımız sayesinde hissedebilmekteyiz. İki kulağın olması sayesinde ses
kaynağının doğrultusu tespit edilebilmektedir. Sesin ne kadar uzaktan geldiğini
tahmin edebilmekteyiz.
Kulak ancak 30 mikro saniyelik zaman farkıyla gelen sesleri birbirinden ayırt
edebilir. Bir kaç ses kaynağından gelen sesin sadece bir tanesine odaklanmak ve
ona dinlemek mümkündür. Bu duruma seçicilik denir.
İnsan kulağına giren ses ile çıkan ses (beyinde düzenlenen ve algılanan
ses)arasında bir fark vardır. Bunun nedeni kulağın giriş çıkış
karakteristiğinin doğrusal (lineer)değil nonlineer olmasındandır. İnsan
kulağı bu yüzden bir ses kaynağından gelen ses dalgasını aslı gibi değil
bildiği gibi kendisine göre algılar. Örneğin bir hoparlörün alçak
frekanstaki davranışı ölçüldüğünde test sonuçları çok kötü çıksa
bile, kulak tarafından değerlendirmede çok iyi sonuçlar verebilir. Bunun
nedeni noksan ses tonlarının kulak tarafından (veya beyin)tamamlanmasıdır.
Bu nedenden profesyonel sesçiler sübjektif olarak dinleyerek karar verirler.