Bir popüler kültür tarihi denemesi. 10 Ünlü Türk üzerinden Türkiye'nin 10 farklı
çehresini işlemeye çalışan bir çalışma. Türkan Şoray, Orhan Gencebay, Ajda
Pekkan, Yılmaz Güney, Zeki Müren, İbrahim Tatlıses, Ahmet Kaya, Kemal Sunal,
Tanju Çolak ve Sezen Aksu; Türkiye'nin aynaları olarak ekrana yansıdı.
"Ala Dündar" belgeseli
Sevgili Can Dündar, gönderdiği mektuba "Siz bizi taşlamaktan vazgeçmedikçe, biz de kendimizi savunmaktan vazgeçmeyeceğiz" diye başlamış.
Hayhay, savunma hakkı kutsaldır.
Yalnız savunmaya geçmeden önce şu "taşlamaya" bir bakalım...
"Meyveli ağaç taşlanır" diye bir deyim vardır.
Meyveli ağaç niye taşlanır?
Meyvesini düşürüp, yemek için...
Siz hiç karaçalının taşlandığını gördünüz mü?
Biz, Can Dündar'ı taşlıyorsak, onun meyveli ağaç olduğunu bilmemizdendir, hiç "ayıboğan" ahlat ağacı taşlanır mı?
Hikayemiz, Siyaset Meydanı, İbrahim Tatlıses özel sayısından çıktı. İbrahim Tatlıses, kendisinin inşaatlara amelelik yaparken, sokaktan geçen bir plakçının onu keşfettiği palavrasını, o sırada gösterilen bir belgeseli izledikten sonra söylüyordu, belgeselin yapımcısı Can Dündar'dı, Ali Kırca'nın "Siz bu belgeseli hazırlarken İbrahim Tatlıses'le konuştunuz mu?" sorusuna da olumlu "Evet!" diyemiyordu.
Biz de bunu yazdık, hem de Can Dündar'ı zedelememeye dikkat ederek, adını bile vermeyerek...
Ama şimdi kendisi açıklama gönderdiğine göre...
Can Dündar şöyle diyor:
"Bir yalan'ı belgesel diye yutturmadık.
Tersine Aynalar'da bir yalan'ın bize nasıl hayat öyküsü olarak yutturulmaya çalışıldığını belgelemeye çalıştık.
Belgeseli ya da Siyaset Meydanı'nı izleyebilseydiniz, bunu zaten görecektiniz.
Siyaset Meydanı'nda özellikle vurguladım. Bizi, İbo'nun gerçek hayat hikayesinden çok O'nu bize nasıl pazarlamaya çalıştıkları meselesi ilgilendiriyor, dedim. O yüzden belgeselde onunla görüşme konusunda ısrarcı olmadığımızı belirttim.
Bakın belgeselde İbo'nun keşfedilme anını, çevirdiği filmden yansıttıktan sonra ne demişiz:
- İnşaatta türkü söylerken keşfedilme masalı pek doğru değildi. (..) Ama Yeşilçam, taşralı bir inşaat işçisinin şöhret olma öyküsünü öyle sevdi ki, hemen her filmde İbo'nun keşfediliş masalını allayıp, pullayıp anlattı durdu. Sonunda Tatlıses'in resmi hayat hikayesi, taşradan gelenlerin köşeyi dönme umudunun bir kullanma kılavuzuna dönüştü."
Demek Can Dündar, İbrahim Tatlıses hakkında bir belgesel hazırlıyor, amacı Yeşilçam esnafının onu nasıl pazarladığını ortaya koymak...
İyi güzel de, bir belgesel hazırlanırken, belgeselin konusu olan kişiyle konuşulmaz mı, "Arkadaş, seni böyle yutturuyorlar, ne diyorsun?" denmez mi?
Demek denmezmiş!
Bu da "Ala Dündar" tipi bir belgesel anlayışı, hayırlı olsun!
Kendisine bir çift sözümüz olacak...
"Siyaset Meydanı'nı izleseydiniz!" diyor...
Sevgili Can Dündar, bu satırların yazarı duymadan, görmeden, okumadan veya çok güvendiklerine, söylediklerine dayanmadan tek satır yazı yazmaz, o gece "Siyaset Meydanı"nı da seyredenlerdeniz.
Can Dündar, bizim mesleğin, arkadan gelen kuşağının, bilgili, yetenekli, kendisini ispat etmiş, bir temsilcisi...
Buna hiç şüphe yok!
Yalnız bir de "günlük moda rüzgarları"na yelken açmasa...
Zaman, herhalde ona da gerçekleri anlatacak...
Lakin onu da hoş görmek gerek; mesleğin ilk yıllarında "öyleleri"yle birlikte çalıştı ki!
Kaynak
Milliyet 4 Şubat 2000 Cuma
Hasan PULUR (Olaylar ve İnsanlar) Köşe Yazısı
REHA MUHTAR'IN BELGESELİNİ Can Dündar YAPACAK...
Reha Muhtar'ın belgeselinin yapılacağı biliniyordu... Ama bize göre bu belgeselin kimin tarafından yapılacağı önemliydi..
Aynalar belgeseliyle bir çok Ünlü ismi ekrana getiren Can Dündar, yine "Aynalar" adı altında Reha Muhtar'ın belgeselini çekmek istiyor.
Şu sıralarda bu konuyla ilgili görüşmeler sürüyor. Bir aksilik çıkmazsa bu belgesel yakın tarihte çekilecek.Bize göre Can Dündar flaş bir isim seçerek, az izlenen belgeselleri ortadan kaldırmayı amaçlıyor. İşte bu yüzden Aynalar için Reha Muhtar doğru seçim.
