Yapım Tarihi - 2009
Süresi - 00:00:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe
http://bavulasigmayanhayatlar.com.tr/
Yönetmen - Devrim Erdoğan
Akyurt Vakfı ve Öteki Film İşbirliği ile, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın
katkıları ile hazırlanan Bavula Sığmayan Hayatlar Belgeseli DVD formatına satışa
sunulmuştur.
Her şey nasıl başlamıştı hatırlıyor musunuz? İlk nefeslerinizi çekerken içinize
kollara emanetti küçücük gövdeniz.
Sonra zaman geçti… Biraz daha büyüdünüz. Dünya bir oyun yeri gibiydi…
Keşfedilecek ne kadar çok şey vardı… En güzel gülüşleriniz doldurdu yüzünüzü…
Yıllar geçti sonra… Zaman akıp gitti… Büyüdünüz. Gençliğin gücü, aşklar, ümitler
doldurdu içinizi…
Hiçbir şey aynı kalmıyordu hayatta… Her şey geçerken mutluluğun peşinden
koştunuz. Anılar büyüttünüz gülümseyerek hatırlayacağınız…
Sonra, hayatı paylaşmak istediklerinizin yanında kaldınız. Siz de kök saldınız.
Sevginizi çoğalttınız. Çocuklarınız oldu.
Sonra onlar da büyüdüler… Sorumluluklarınız artmıştı artık. Koruyacaklarınız
çoğalmıştı.
Ve bir de baktınız ki yaşlanmışsınız… Yüzünüzdeki her kırışıklıkta hayatınızın
izleri… İçinizde bin bir duyguyla geçmiş koca bir ömür.
Benim en büyük korkum buydu… Yaşlanmak… Bu filme başladığımızda hayatın bu son
dönemi hayallerin bittiği, yaşamın çekildiği bir çöl kuraklığı gibiydi benim
için.
Akyurt huzurevinde yönetici olarak çalışan arkadaşım Süleyman sayesinde
önyargılarımın yıkıldığı yeni bir yolculuğa çıktım.
Film farklı yaşlarda Akyurt Yaşamevi’nde kalan insanların görüntüleriyle başlar.
Alt seste Müdür Yardımcısı Süleyman yaşlılığı ve kendisindeki yaşlılık
korkusunu, yaşlanmanın hayatın sonu olduğunu düşündüğü günleri ve bu korkunun
Akyurt Yaşamevi’nde işe başladığında nasıl değiştiğini anlatır.
Akyurt Yaşamevi’nde Merzuka Seçkin Hanım'ın 100. yaş günü kutlamaları vardır.
Eğlenceli parti görüntüleri verilir. Süleyman alt sesteki röportajda Akyurt
Yaşamevi’ndeki yaşlıların neşeleri ve hayata tutunmaları anlatılır. Bu kalabalık
eğlence grubunun içerisinde 3 kişi yoktur. Ercan Abi atölyesinde, Ravile Hanım
odasında, Durmuş Bey ise gençlerle sahada idmandadır. Süleyman bu üç insanın
farklı hayat hikayelerinin peşine düşer.
Süleyman Ravile Hanımın odasına gider. Elinde çikolata vardır hediyesini verir.
Odada dolaşır sohbet ederler. Eski fotoğraflara bakarlar. Ravile Hanım röportajı
başlar. Arşiv görüntüleriyle röportaj desteklenir
Süleyman kaleci antrenmanı yaptıran Durmuş Bey’in yanına Akyurt Spor
Tesisleri'ne gider. Durmuş Bey genç kalecileri çalıştırmaktadır. Kendi
buluşlarıyla antrenman yaptırmaktadır. Süleyman ona trampleni hediye eder.
Durmuş Bey bir süre antrenmana devam eder. Süleyman ve Durmuş Bey birlikte
Akyurt’a yürüyerek dönerler. Odada Süleyman etrafı inceler. Gazete küpürlerine
eski spor yazılarına bakar. Durmuş Bey röportajı başlar. Arşiv görüntüleriyle
röportaj desteklenir.
Süleyman ahşap atölyesine gelir. Ercan Ansen çalışmaktadır. Ercan Bey’e istediği
telleri ve malzemeleri verir. Sohbet ederler. Ercan Bey yeni oyuncak modellerini
gösterir. Ercan Bey röportajı başlar. Atölye görüntüleriyle röportaj
desteklenir.
Süleyman odasında çalışmaktadır. Bilgisayarı kapatır bahçeye çıkar. Bir bankın
üzerinde oturur. Süleyman bankın üzerinde düşünürken alt seste röportajdaki
sözler verilir.
Ravile, Durmuş, Ercan
Doğduğum yeri bir daha görmedim, rüyalarımda bile zor hatırlıyorum... Benim hiç
hocam olmadı, dünyada kalecilik nasıl öğretiliyor bilirsem buradaki gençlere
aktarabilirdim. Prag’da en iyi kukla ustaları ahşap ustaları var. Onlarla
görüşebilsem Can için istediği kuklayı yapabilirim...
Kahramanlar
Ravile Agi
1931 yılında Çin’in Mançurya eyaletinde doğdu. 21 yaşına kadar Çin’de güzel bir
çocukluk ve gençlik geçirdiğini anlatan Ravile hanım; Çin, Japonya ve Rusya
arasında yaşanan savaşlara tanıklık ederek zor günler geçirir. Hiroşima’ya atom
bombası atıldığında o bölgededir. Çin’de komünist Devrim olduğunda ticaretle
uğraşan babasıyla her şeylerini geride bırakarak Türkiye’ye kaçarlar. Önce
İstanbul’da sonra Ankara’da yeniden bir hayat kurma mücadelesi verirler.
Yakınlarını kaybeden Ravile hanım 3 yıl önce Akyurt Yaşamevi’ne yerleşir ve
yaşlılığını burada yaşar.
Durmuş Mert
1954 doğumlu olan Durmuş Mert tam bir futbol tutkunudur. Babasının futbola
profesyonel olarak devam etmesine izin vermemesi üzerine Ziraat Bankası’nda
memurluğa başlar. Bunun yanında Futbola duyduğu tutku hiç bitmez amatör
kümelerde kalecilik yapmayı sürdürür. 1996 yılında sedef hastalığından kemikleri
erimiş ve 30 kiloya kadar düşmüştür. Ölmesine kesin gözüyle bakılan Durmuş bey
hayata tutunarak yoluna devam eder ve 2004 yılında Akyurt Yaşamevi’ne yerleşir.
Bir yılını yatakta, iki yılını tekerlekli sandalyede geçiren Durmuş bey
geçirdiği ameliyatlar ve vücuduna takılan platinlerin ardından futbola kaleci
antrenörü olarak sahalara döner. Bugün hala Akyurt Yaşamevi'nde yaşayan Durmuş
Bey, inanılmaz bir enerjiyle Ankara’nın Akyurt ilçesinin genç takımını
çalıştırmaktadır. Durmuş Bey'in en büyük hayali profesyonel bir takımda
çalışmalara katılmak, antrenör bonservisi alıp öğrendiklerini Akyurt
belediyesinin çocuklarına öğretmek.
Ercan Ansen
1937 yılında Ankara’da doğar. Memur ailesinin üç çocuğundan biridir. İktisadi
İdari Bilimler akademisini kazanır ama iki yıl sonra okulu bırakarak
hayallerinin peşinden yollara düşer. Avrupa’da farklı ülkeleri gezer farklı
işlerde çalışır. Kendi deyimiyle “yuvarlanır ve yosun tutmaz”. Emekliliğinde
2001 yılında Akyurt Yaşamevi’ne yerleşen Ercan Bey ahşap oyuncaklara merak
salar. Yönetimin desteğiyle Yaşamevi içerisinde bir ahşap atölyesi kurar ve 65
yaşında oyuncak tasarım ve üretimine başlar.
Akyurt Vakfı
Adres:
27 Aralık Sokak No:3
06680 Çankaya / Ankara