Yapım Tarihi - 2007
Süre - 00:00:00
Format - Belgesel, Renkli, Betacam
Yönetmen - Kurtuluş Özgen
Yapımcı - Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, Korkmaz ALEMDAR
Baş Danışman - Metin Aksoy
Danışman - Funda Cantek
18-30 Haziran 2007 tarihleri arasında Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi’nde
gerçekleştirilmesi planlanan etkinliklerde gösterildi.
İLETİŞİM FAKÜLTESİNDEN 40. YIL ARMAĞANI
İletişim Fakültesinin 40. yıl etkinlikleri kapsamında hazırlanan “Rüzgarlı Sokak
Cumhuriyet’in Basın Tarihi” belgeselinin ilk bölümünün gösterimi yapıldı
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesinin yaklaşık 2 yıldır hazırlık çalışmalarını
yürüttüğü “Rüzgarlı Sokak” belgeseli tamamlandı. Belgeselde, Cumhuriyet’in
ilanının ardından Türkiye’nin basın merkezi olan Rüzgarlı Sokak’ın Türk basın
tarihi açısından önemine dikkat çekiliyor. Belgeselde, bir dönem Türk
siyasetinin merkezi olan Ulus’ta, siyasi gelişmelere yakından tanıklık eden
Rüzgarlı Sokak, duayen gazetecilerden sokaktaki halkın görüşlerine kadar birçok
kişinin anılarıyla anlatılıyor. Rüzgarlı Sokak’ın tarihinin dönem dönem ele
alındığı belgeselin ilk bölümünün gösterimi 29 Mayıs 2007 tarihinde
gerçekleştirildi. Rektörlük Mimar Kemaleddin Salonunda yapılan gösterim
nedeniyle bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç, “Gazi Üniversitesi
üzerine düşen görevi, İletişim Fakültesi marifeti ile gerçekleştirdi” dedi.
Bir tıpçı olması nedeniyle usta çırak ilişkisine yabancı olmadığını anlatan
Kadri Yamaç, Rüzgarlı Sokak’ın basındaki usta çırak ilişkisiyle dikkat çektiğini
dile getirdi. Prof. Dr. Kadri Yamaç, çocukluğunun Hacı Bayram civarında
geçtiğinden de söz ederek, “Anafartalar’da çok sık dolaşırdım. O zaman
sokaklarda ‘yazıyor, yazıyor’ diye bağırarak gazete satan çocuklar olurdu. Ancak
çocukluğumun geçtiği o bölgeler şimdi çok değişti” diye konuştu.
Rektör Yamaç, Rüzgarlı Sokak’ın devrini tamamlamasının ardından Babıali’nin
basın merkezi olarak öne çıktığını ifade ederek şu noktaya dikkat çekti- “Bazı
değerlerin korunmasında sıkı durulmalı. Bu sıkı duruşlarda sağlam duramadığımız
düşüncesine kapılabiliriz. Fakat, güzel ve sağduyulu olan değerlerin
korunmasında kararlı olmalıyız.”
“Rüzgarlı Sokak Olağanüstü Bir Öykü”
“Rüzgarlı Sokak olağanüstü bir öykü. Bu öyküye Tanık olabilmek içten bir Duygu”
ifadesini kullanan İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ise,
“Kendi yağımızla kavrularak, kendi elemanımızla bu belgeseli hazırladık”
yorumunu yaptı.
İletişim Fakültesinin 40. yılı nedeniyle bu belgeselin hazırlandığını işaret
eden Alemdar, şu noktaya dikkat çekti- “40 yıl bir kurumun tarihi için uzun bir
süre değildir. Fakat 40 yıl, geride kalan sürede neler yapıldığını görmek ve de
topluma olan borçların ödenmesi yönünden geriye dönük olarak neler yapılması
gerektiğini görmek bakımından bir vesiledir. İletişim Fakültesi olarak bu
düşünceyle Rüzgarlı Sokak belgeselini hazırladık.”
Belgeseli, “Cumhuriyet’in basın tarihinin belgeseli” sözleriyle nitelendiren
Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, Cumhuriyet’ten sonra basının gelişimi hakkında da
çeşitli bilgiler verdi. Korkmaz Alemdar, Cumhuriyet’in kurulduğu yıllarda
Ankara’da var olan politikanın şekillendirdiği iletişim politikasının İkinci
Dünya Savaşı’yla birlikte unutulduğuna değindi. Bu unutulan politikanın Anadolu
Ajansı’nı ve radyoyu özerk olarak örgütlediğinden bahseden Alemdar, o dönemde
gazetecilerin örgütlenmesine, meslek içi eğitimine ve de etik sorunlarının
çözümüne önem verildiğini vurguladı. Korkmaz Alemdar, İkinci Dünya Savaşı’nın
ardından İstanbul’un basın merkezi özelliği kazanmaya başladığından ve bazı
siyasal akımların da bu değişimi desteklediğinden söz ederek, “Rüzgarlı Sokak
buna direndi. Ancak, dünya değişti. Basının merkezi Ankara-Rüzgarlı Sokak
olmaktan çıktı. Osmanlı Devleti zamanında olduğu gibi İstanbul’a kaydı.
“79 kişinin görüşü alındı”
Belgeselin hazırlanması döneminde 79 kişinin görüşünü aldıklarını ifade eden
Alemdar, bu belgeselle birlikte 1960’ları hatırlayan gazetecilere söz hakkı
verdiklerini söyledi. Korkmaz Alemdar, Süleyman Demirel ile görüştüklerini,
fakat Bülent Ecevit’in hayatını kaybetmesi nedeniyle görüşlerinin alınamadığını
aktardı.
Konuşmalardan sonra belgeselin gösterimine geçildi. Gösterimin ardından Rektör
Prof. Dr. Kadri Yamaç, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar’a
hazırlanan belgesel nedeniyle bir ödül verdi. Ödül töreninin ardından ise,
salonda bulunan duayen gazeteciler sahneye çıkarak Rektör Kadri Yamaç ve
belgeseli hazırlayan ekiple birlikte bir hatıra fotoğrafı çektirdiler.
Belgeselin genel koordinatörlüğünü Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, baş danışmanlığını
Metin Aksoy, yönetmenliğini Kurtuluş Özgen, yönetmen yardımcılığını Sevgi Can
Yağcı ve Kadir Çetin yürüttü. Yapımına öğretim elemanları ile öğrencilerin de
katkıda bulunduğu belgeselde, Oktay Ekşi, Altan Öymen, Kurtul Altuğ, Mustafa
Özkan, Kemal Bağlum, Orhan Birgit, Güneri Civaoğlu, Bekir Coşkun, İlhan Çevik,
Nahit Duru, Ali Sirmen, Mehmet Ali Kışlalı, Orhan Koloğlu, Tuncay Özkan, Hıfzı
Topuz’un aralarında yer aldığı gazetecilerin görüşlerine yer verildi.
Kaynak
gazihaber.gazi.edu.tr
Erhan Aydoğdu
Yıllardır yaprak kıpırdamayan Rüzgarlı Sokak’ ta Gazi Üniversitesi İletişim
Fakültesi lodos estirdi
Türk basınının önemli kilometre taşlarından ve Cumhuriyet döneminin
simgelerinden "Rüzgarlı Sokak" adına hazırlanan belgeselle yeniden yaşam buldu.
Bir dönem Ankara siyasetinin ve basınının kalbi olan Rüzgarlı Sokak’ta
yaşananlara tanıklık eden belgeselde, mesleğe burada başlayan duayen
gazetecilerden esnafa kadar sokağa hayat verenlerin yaşantılarından yola
çıkılıyor. Belgeselde, sokaktaki gazete bürolarından matbaalara, eğlence
yerlerinden lokantalara kadar tarihe tanıklık eden mekan, insan ve olaylar
anlatılıyor.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin hazırladığı “Rüzgarlı Sokak
Cumhuriyetin Basın Tarihi” adlı belgeselin galası 29 Mayıs akşamı Gazi
Üniversitesi Mimar Kemalettin Salonunda yapıldı. 79 duayen gazetecinin hazır
bulunduğu galaya akademisyen, öğrenci ve bu belgeselinin yapımına emek veren
birçok kişi katıldı. Belgesel sonunda salondan ayrılanların kimisi Dekan Korkmaz
Alemdar’a teşekkür ederken kimisi de Rüzgarlı’da estirilen bu lodosun heyecanını
yaşıyordu. Artık belgesel vizyona girmiş duayenlerin beğenisine sunulmuştu. Ya
bundan sonra ne olacaktı? Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi 40. Yıl
etkinlikleri çerçevesinde neler yapıyordu, neler yapacaktı? Bunları Gazi
Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar Gazi Haber’e
anlattı.
Belgesel beklenen etkiyi yarattı mı?
“Belgesel bir Duygu seli yarattı”
Rüzgarlı Sokak Belgeseli ilk gösteriminden sonra beklenin üzerinde bir etki
yarattı. Gelen telefonlarla, insanların çok duygulandıklarını çok
etkilendiklerini, bu etkinin de bütün gece boyunca devam ettiğini ve bu
yaşananları hatırlamanın onları çok mutlu ettiği öğrendik. Dolayısıyla
belgeselin hiç olmazsa ilk gösteriminden sonra bir Duygu seli yarattığı kanısına
ulaştık. Fakat asıl amacımız bu konunun burada bitmemesi. 1920’lerden itibaren
başlayan 85 yıllık tarih 35 dakikada anlatılamaz. 35 dakikada anlatılan bunun
sadece ana hatlarıydı. Çok belli başlı yapı taşlarıydı. Genç belgeselcilerin,
konu ile ilgili insanların, bu ana hattı geliştirecek caba içerisine girmesini
sağlayabilirsek, bu tarihin daha ayrıntılı ve en İnce noktasına kadar
öğrenilmesi ve izlenebilmesinin daha büyük bir başarı olacağını düşünüyoruz.
Biz bir malzeme, ana yapı ortaya koyduk, bunun görüntü arşivini oluşturduk,
buradan genç belgeselcilerin, bu fakültemizden olabilir fakülte dışından
olabilir, bu malzemeyi değerlendirmek üzere başvurmalarını bekliyoruz.
Elimizdeki malzemeyle bu yapıyı geliştirmeyi ve söyleşileri de devam ettirmeyi
düşünüyoruz. Rüzgarlı sokağa emek veren genç kuşak, farklı emekçi gruplarından
insanlar var onlarla görüşeceğiz. Sanıyorum onlarda bir birikime ulaşınca yeni
bölümlerin olmasını da sağlayacağız.
Kaynak
gazihaber.gazi.edu.tr
Mehmet Özdemir
Cumhuriyet basını- Rüzgarlı Sokak
Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte Ankara basınının yayın hayatına ilk kez
başladığı Rüzgarlı Sokak, belgesele konu oldu.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin katkılarıyla Korkmaz Alemdar’ın genel
koordinatörlüğünü, Metin Aksoy’un danışmanlığını ve Kurtuluş Özgen’in
yönetmenliğini yaptığı “Rüzgarlı Sokak- Cumhuriyet’in Basın Tarihi” adlı
belgesel önceki akşam gösterildi. Gazi Üniversitesi Rektörlüğü Mimar Kemalettin
Salonu’nda yapılan gösterime, meslekte yıllarca ter dökmüş gazeteciler, basın
emekçileriyle genç gazeteciler ve öğrenciler de katıldı.
Gösterimden önce konuştuğumuz belgeselin danışmanı Metin Aksoy, belgeselin
tarihsel bir olguyu vurgulamak amacıyla çekildiğini söylüyor- “1. Dünya
Savaşı’nın bitişiyle başlayan Kurtuluş Mücadelesi, Mustafa Kemal ve
arkadaşlarının Samsun’a çıktığı gün başlıyor. Aynı gün, 19 Mayıs 1919 yılında
Rüzgarlı Sokak’ta kurulan ‘Hakimiyet-i Milliye’ isimli basın kurumu yayına
başlıyor. İstanbul basınına karşı Kurtuluş Mücadelesi’ni destekleyen
‘Hakimiyet-i Milliye’den sonra 1920’de Anadolu Ajansı kuruluyor. Cumhuriyet’in
kurulma mücadelesine ve kuruluşuna da Rüzgarlı Sokak basını tanıklık ediyor,
Anadolu’nun sesini yurda ve dünyaya ulaştırıyor.”
‘Rüzgarlı Sokak’tan öğrendik’
Rüzgarlı Sokak’ın artık basının kendini var ettiği yer haline geldiğini dile
getiren Aksoy, çok partili yaşamla birlikte Kudret, Yenigün, Zafer gibi gazete
ve dergilerin yayın hayatına girdiğini aktarıyor. Aksoy, önemli bir noktayı da
atlamamak gerektiğini söyleyerek İstanbul Babıali’ye biçimsel olarak benzese de
nitelik olarak Rüzgarlı Sokak’ta başka bir basına Tanık olunduğunu kaydediyor.
Ankara’nın başkent olmasının basının da Rüzgarlı Sokak’ta gelişmesine,
büyümesine neden olduğunu belirten Aksoy, basın anlayışının Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluş ideolojisini kitlelere duyuran bir anlayış olduğunu
söylüyor. Çok partili döneme geçildiğinde partilerin kendi gazeteleri olduğunu;
Ulus gazetesinin CHP’nin, Zafer gazetesinin de DP’nin propagandasını yaptığını
söylüyor. İlerleyen yıllarda İstanbul’da kapitalist ilişkilerin gelişiminin,
DP’nin ve 12 Ocak kararlarının basın üzerinde etkileri olduğunu kaydeden Aksoy,
zamanla Rüzgarlı Sokak’ın İstanbul basınına eklemlendiğini dile getiriyor.
Belgeselin gösteriminden sonra konuşan Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi
Dekanı Korkmaz Alemdar ise fakültelerinin kuruluşunun 40’ıncı yıldönümününde,
Rüzgarlı Sokak’ı hatırlatmak istediklerini söyledi. Korkmaz, Rüzgarlı Sokak’ta
yıllarca çalışmış gazetecilerle bir arada olmaktan onur duyduğunu ifade ederek,
Cumhuriyet’in iletişim politikasını da belgeselle anlatmaya çalıştıklarını
aktardı. Rüzgarlı’dan çok şey öğrendiklerini belirten Alemdar, 79 gazeteciyle
yapılan röportajların yalnızca 40’ına belgeselde yer verebildiklerini, birçok
gazeteciyle de hayatlarını kaybetmiş oldukları için görüşemediklerini söyledi.
Genç gazeteci ve belgeselcilerin bu eksikliği kapatacağına inandığını belirten
Alemdar, belgesele emeği geçen herkese teşekkür etti.
Etkinliğin sonunda Rüzgarlı Sokak’ta uzun yıllar çalışmış gazeteciler beraber
sahneye çıktı. Aralarında Cemal Saltık, Sezai Bayar, Turgay İçöz, Ercan San,
Remzi İnanç, Güngör Yerdeş, Kemal Bağlum, Selçuk Altan, Naci Alan, Bekir Coşkun
ve Ahmet Tan’ın da bulunduğu gazeteciler, genç meslektaşları tarafından ayakta
alkışlandılar.
Kaynak
Ankara, Evrensel
Şiar Can Şener, 31/05/2007
Rüzgarlı Sokak’ın gösterimi yapıldı...
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nce hazırlanan ve basın tarihine ışık tutan
belgeselin gösterimi Ankara’da yapıldı. Belgeselde, duayen gazetecilerin
anılarına da yer verildi.
“Rüzgarlı Sokak- Cumhuriyet’in Basın Tarihi” adlı belgeselde, basının Rüzgarlı
Sokak’ta başlayan serüveni, günümüze kadar yaşanan değişim ve dönüşümler
aktarılıyor. Bir dönem Ankara siyasetinin ve basınının kalbi olan Rüzgarlı
Sokak’ta yaşananlara tanıklık eden belgeselde, mesleğe burada başlayan duayen
gazetecilerden esnafa kadar sokağa hayat verenlerin yaşantılarından yola
çıkılıyor.
Belgeselde, sokaktaki gazete bürolarından matbaalara, eğlence yerlerinden
lokantalara kadar tarihe tanıklık eden mekan, insan ve olaylar anlatılıyor.
Kaynak
NTV, 06 Haziran 2007
"Rüzgarlı Sokak" Belgeseli
Gazi Ü.İletişim Fakültesinin 2 yıllık çalışması tamamlandı.
Türk basınının önemli kilometre taşlarından ve Cumhuriyet döneminin
simgelerinden "Rüzgarlı Sokak", adına hazırlanan belgeselle yeniden hayat buldu.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, kuruluşunun 40'ıncı yılını, kendi
olanakları ile hazırladığı, "Rüzgarlı Sokak- Cumhuriyet'in Basın Tarihi"
belgeseli ile kutluyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ardından, Türk basınının kalbi, Ankara'nın
Ulus semtindeki Rüzgarlı Sokak'ta atmaya başlar. Başkent'in Türkiye Büyük Millet
Meclisi ile beraber, Ulus merkezli olarak gelişip yenilenmesi sonucu, Meclis'in
arka kapısının açıldığı Rüzgarlı Sokak, irili ufaklı tüm Başkent gazetelerine ve
İstanbul gazetelerinin Ankara Bürolarına, uzun yıllar ev sahipliği yapar.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, kuruluşunun 40'ıncı yılını, çok partili
yaşama geçişle birlikte önemini yavaş yavaş yitiren, ama ardında basın etiği ve
özgürlüğü adına çok derin izler bırakan Rüzgarlı Sokak'ın tarihini
ölümsüzleştirerek kutluyor. G.Ü. İletişim Fakültesi Dekanı Korkmaz Alemdar-
"Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda, Ankara'da bir dünya görüşü vardı, bir
politika vardı, bunun içinde bir iletişim politikası vardı. Bu politika aslında
unutuldu. Geçen yılların bıraktığı iz de, hatırlanmıyor bile." dedi.
Yaklaşık iki yılda hazırlanan belgesel için, Rüzgarlı Sokak'ta çalışan
muhabirlerin yanı sıra, dizgiciden kamyon şoförüne, dönemin politikacılarından
gazete patronlarına kadar yaklaşık 80 kişi ile görüşme yapıldı. Belgeselle,
Cumhuriyet tarihinin baş tanığı olan, dönemin Ankara basınının hatırlatılması ve
ölümsüzleştirilmesi amaçlanıyor.
Kaynak
TRT Resmi Web Sitesi
Cumhuriyetin basın tarihi- Rüzgarlı Sokak
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından belgeselleştirilen Rüzgarlı
Sokak- Cumhuriyet’in Basın Tarihi belgesel filmi çalışmaları tamamlanma
aşamasına geldi . Belgeselin ilk gösterimi 29 Mayıs Salı günü saat 18 . 30'da
Gazi Üniversitesi Mimar Kemalettin Salonu'nda yapılacak . Belgeselde döneme
tanıklık eden siyasetçilerden, gazetecilere ve esnafa kadar bir çok kişiyle
yapılan röportajlar yer alıyor .
Cumhuriyetin kurulmasından sonra önemli bir basın merkezi haline gelen Rüzgârlı
Sokak, uzun yıllar bu özelliğini korudu . İhmal edilmiş bir dönemin gün yüzüne
çıkarılmasının amaçlandığı belgeselde, mesleğe Rüzgârlı Sokak'ta başlamış usta
gazeteciler ve dönemin siyasetçilerinden yola çıkılarak, matbaalardan eğlence
yerlerine lokantalara, esnafa kadar Rüzgârlı Sokak'a tanıklık eden
kişiler,olaylar ve mekânlar anlatılıyor . Belgeselde aralarında Kemal Bağlum,
İlhan Erdost, Remzi İnanç, İlhan Çevik, Cemal Saltık, Mehmet Ali Kışlalı, Hakkı
Sayın, Ali Sirmen, Teoman Karahun, Ercan San, Atilla Bartınlıoğlu, Selahattin
Onursal,Sezai Bayar, Turgay Üçöz,Varlık Özmenek, Doğan Bulgun, Şevket Evliyagil,
Metin Gören, Naci Alan, Ahmet Başaran, Murat Kayış, Oktay Aksoy, Yaşar Aysev,
Necdet Onur, Abdi Pehlivanlı, Salih Erden, Fatoş Çukurkavaklı, Kazım Yiğit,
Güneri Cıvaoğlu,Orhan Koloğlu, Tuncay Özkan, Bekir Coşkun, Nahit Duru, Baki
Pehlivanlı, Ahmet Gülen,Kazım Yiğit, Selçuk Altan, Bekir Öztoprak, Hasan
Sarıoğlu, Ahmet Yıldız, Coşkun Bölükbaşıoğlu, Ahmet Güler, Alaattin Kaya, Tuğrul
Sarıoğlu, Orhan Uğurlu, Ümit Gürtuna, Güngör Yerdeş, Ali Utku, Bekir Çiftçi,
Gökhan Evliyaoğlu, Mustafa Salihoğlu, Yavuz Donat, İzzet Sedes, Süleyman
Demirel, Savaş Kıratlı, Nazmi Bilgin, İsmail Özkan, Emel Aktuğ, Mustafa Özkan,
Oktay Ekşi, Altan Öymen, Ahmet Tekeş, Hıfzı Topuz, Yavuz Donat, Ali Utku’nun da
bulunduğu çok sayıda kişiyle röportajlar yapıldı . Belgeseli Korkmaz Alemdar’ın
yönetiminde Metin Aksoy, Kurtuluş Özgen, Funda Cantek ve Sevgi Can Yağcı
hazırladı.
Belgeselin yönetmeni Kurtuluş Özgen, ilk gösterim için "Bu gösterim filmin
galası olacak . Dolayısıyla çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz" dedi . Belgeselin
İletişim Fakültesi’nin kuruluşunun 40. yıl etkinlikleri çerçevesinde
gösterilecek ilk hali olduğunu belirten Özgen, çalışmaların süreceğini ve gözden
geçirilmiş biçiminin bir televizyon kanalında yayınlanacağını sözlerine ekledi .
Belgeselin ilk hedefinin Cumhuriyet’in kuruluşu sırasında egemen olan iletişim
politikalarının zamanla nasıl değiştiğini ve başkentin bugün ülke çapında
dağıtılan bir gazeteye sahip olmayan bir kent haline nasıl geldiğini anlatmayı
hedeflediğini kaydeden Özgen,Ankara'daki gazetecilikle ilgili her şeyi, olayları
yaşayan tanıklarından dinlemenin müthiş bir Duygu olduğunu söyledi.