Güneşin İzinde




Yapım Tarihi - 2005
Süresi - 00:30:00
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe

Yönetmen - Cem Yaz (2005), Kadriye Baran (2006)
Genel Koordinatör - Ahmet Güneştekin
Yayın Koordinatörü - Ferzende Kaya
Metin Yazarı - Ferzende Kaya






Güneşin İzinde, Anadolu'yu karış karış gezerek, kültürümüzün izini sürmek amacıyla yollara düşen bir belgesel Güneşin İzinde.. 2005 yılında TRT 1'de başlayan belgesel, yeni bölümleriyle her Cumartesi, saat 17:05'te TRT 2'de yayınlanıyor. Ahmet Güneştekin'in genel yönetmenliğini yaptığı belgeselin yayın koordinatörlüğü ve Metin yazarlığını ise Ferzende Kaya üstlenmiş.

Yayın Kanalı- TRT 2
Yayın Günü- Cumartesi
Yayın Saati- 17:05

Yayınlanan illerin Foto galerileri de artık bu sayfamızda yayınlanacaktır...
Ayrıca aşağıdaki link'ten TRT de yayınlanmış bölümleri izleyebilirsiniz...
Bu arada izlemek istediğiniz bölümler için de TRT nin iletişim adresine mail atabilirsiniz...

Sevgiler
trt.net.tr
gunesinizinde.tv
Ofis- Asmalı Mescit Sok. No- 32. Kat- 5. Tepebaşı - Beyoğlu,İstanbul






Doğa, tarih, ilginç yaşamlar ve gelenekler... Yaşamı belgeleyen, geçmişe ve geleceğe ışık tutan, kültürümüzü yansıtan yepyeni belgesellerle fark yaratan TRT, yeni yayın döneminde yine ilgiyle izleyeceğiniz uzun soluklu bir belgeseli ekrana getiriyor.

Ülkemiz topraklarının, dünya kültürlerinin beşiği olmasından yola çıkarak, günümüze kadar üzerinde detaylı bir araştırma yapılmayan tüm halk hikayelerinin ve efsanelerin motiflerini kullanan gezgin ressam Ahmet Güneştekin’in belgesel projesi “Güneşin İzinde”, Anadolu’da çoğu artık yok olmaya yüz tutmuş zanaatkarların hünerlerini belgelemeyi ve onların geleneksel çalışmalarını sanatla birleştirerek farklı bir dil ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Ekibiyle birlikte efsanelerin peşine düşen ressam Ahmet Güneştekin, önce araştırmalar yapıp, hikayenin gerçeküstü kahramanı, resmetmeye başlıyor. Sonra yöreye giderek, orada yaşayan insanlarla efsane üzerine konuşuyor. Ressamın deseni, aynı zamanda yörenin geleneksel el sanatını icra eden sanatçılarına verilerek, kendi ürünleri üzerine bu deseni geçirmeleri isteniyor. Bu arada geleneksel el sanatlarının tarihi ve bugünü üzerine sanatçılarla ve zanaatkarlarla yapılan sohbetlerin ardından, ortaya yepyeni ürünler çıkıyor. Bu sayede bölgede yaşayan halka bir istihdam alanı yaratılıyor. Güneştekin, onlara kendi efsanelerini simge haline getirerek yeni ve ilgi çekici pazar olanakları sunduğu gibi, yok olmaya yüz tutmuş bir çok zanaatın tekrar ilgi görmesini ve hayata geçmesini de sağlıyor. Bir anlamda, eski zanaatkarlara unutulmadıklarını bir kez daha hatırlatıyor.

Yayın
25.10.2005 22:25 / TRT1
29.10.2005 16:10 / TRT2

Kaynak
TRT Web Sitesi





Baksı Müzesi, sanatı Anadolu’ya taşımaya başladı bile…

Ressam Prof. Hüsamettin Koçan önderliğinde Türkiye’nin en önemli ve en etkili sanat merkezlerinden biri olmaya aday olan Bayburt Baksı Müzesi, daha açılmadan büyük organizasyonlara ev sahipliği yapmaya başlıyor. Ünlü ressamlar Murat Morava, Esra Aliçavuşoğlu ve Ahmet Güneştekin’in bir araya gelerek Baksı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşturacağı “Ustalarla Güneşin İzinde” isimli sergi, bugün yapılacak açılışın ardından kapılarını sanatseverlere açacak. Bu özel sergi için Bayburt’ta bulunan Ünlü Ressam Ahmet Güneştekin ve ekibi ayrıca, Türkiye’yi ve doyumsuz efsanelerini anlatan “Güneşin İzinde” isimli belgeselde Bayburt’u konu ediyor.

TRT için hazırlanan ve üç gündür Bayburt ve civarında çekimler yapan belgesel ekibi, eşsiz görüntüler topladı.

Bugüne kadar yaptığı resimlerde halk hikayelerinin ve efsanelerinin motiflerini kullanan Ressam Ahmet Güneştekin, “Güneşin İzinde” isimli proje ile Anadolu’da yok olmaya, unutulmaya yüz tutmuş zanaatkarların hünerlerini belgelemeyi ve onların geleneksel çalışmalarını sanatla birleştirerek farklı bir dil ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Gittiği her bölge ve mekana çağdaş Türk sanatının önemli ustalarını da taşıyarak bir çok sergiye imza atan belgesel ekibi, Ahmet Güneştekin’in yanı sıra Ressam Murat Morava ve Esra Aliçavuşoğlu ile Baksı Müzesi’nde buluşuyor.

“Ustalarla Güneşin İzinde” adıyla 3 ressamı Bayburt Baksı Müzesi’nde bir araya getirecek olan sergiye, tarihe ve sanata tanıklık etmek isteyen tüm sanatseverler davetlidir.

Baksı Müzesi'nde bulunan Bayburt Evi'ne giden yol...

PROGRAM-
“Ustalarla Güneşin İzinde”
Ahmet Güneştekin / Murat Morava / Esra Aliçavuşoğlu
Tarih- 4 Ağustos 2009 Salı (BUGÜN)
Yer- Baksı Müzesi / Bayburt
Saat- 16.00 - 18.00


bayburtpostasi.com.tr
04 Ağustos 2009
Bayburt Postası
Murat Morava, Hüsamettin Koçan, Ahmet Güneştekin






Ressam Ahmet Güneştekin ve ekibinin hazırladığı “Güneşin İzinde” adlı belgesel bu hafta; Kütahya’da Evliya Çelebi’nin izini sürüyor. Kütahya, tarihteki birçok uygarlığın kültürel mirasına sahip. Hititlerden seramikleri, Friglerden müziği, Roma ve Bizans’tan heykeli ve anıtsal mimariyi almış. Selçuklu, Germiyanlı ve Osmanlıya çok sayıda edebiyatçı ve mutasavvıf veren Kütahya, bu yüzden hep gözde bir yer olmuş. Kütahya, birçok alanda yetiştirdiği usta isimlerle Anadolu kültürüne her daim hizmet etmiş. İşte bu gelenekten olsa gerek buranın insanı da doğası da fazlasıyla mütevazı, fazlasıyla ağırbaşlı. Ne de olsa önlerinde Örnek olarak çelebilik mevkii var. Asırlık ağaç bile, tarihe saldığı kökleriyle gökyüzüne doğru daha bir gururlu yükselmiş.

Ressam Ahmet Güneştekin ve ekibi, dünyaca Ünlü seyyahın memleketinde geleneksel Türk el sanatlarının hikayelerini, sabır işi olan Çini’yi, el işlemeciliğini ve yöresel yemeklerin hikayelerini derliyor. Çini için sanatların en sırlısı deniliyor eskiden beri… Çünkü zamanın efsane isimlerinin hiçbirisi sırrını açıklamamış sonraki kuşaklara… Çok eski zamanların birinde, mercan kırmızısı rengi hâkim olmuş çini dünyasına… Ancak 17. yüzyılda aniden kaybolmuş mercan kırmızı… Nedenini araştıranlar ustasının bu dünyadan rengini alarak göçtüğünü görmüşler, sır olmuş mercan kırmızısı da böylelikle… İşte bu sır arayışı her yeni ustayı, kendi Özgün dilini oluşturmaya itmiş. “Güneşin İzinde”, Kütahya bölümü işte bu sırrın peşine düşüyor… Büyük seyyah Evliya Çelebi’nin hayatının da anlatıldığı bölüm birbirinden çarpıcı konulardan oluşuyor. Kütahya’da bulunan Zeus Tapınağı’nda “Ustalarla Güneşin İzinde Sergisi” var. Ressamlar Şenol Yorozlu ve Ahmet Güneştekin’in resim sergisi görülmeye değer. Belgeselin, çocuklarla resim etkinliği bölümünü ise sakın kaçırmayın.

“Güneşin İzinde” 15 Kasım Cumartesi günü, saat 17.10’da TRT 2’de…


Yayın
15.11.2008 17:10 / TRT2
16.11.2008 06:05 / TRT2



Kaynak
Afsad Video Birimi






Güneşin İzinde Belgeseli Tekirdağ bölümünü kaçırmayın!
12 Şubat 2009 / 19:34Ressam Ahmet Güneştekin ve ekibinin güneşle başlayan yolculuklarının bu haftaki durağı Tekirdağ. Türkiye'nin Kuzeybatısında,.Ressam Ahmet Güneştekin ve ekibinin güneşle başlayan yolculuklarının bu haftaki durağı Tekirdağ. Türkiye'nin Kuzeybatısında, Marmara Denizinin kuzeyinde tamamı Trakya topraklarında yer alan üç ilden biri olan Tekirdağ, ayrıca Türkiye'de iki denize kıyısı olan altı ilden biri. Makedon, Pers, Roma ve Bizans egemenliğinin ardından 1361 senesinde Türklerin eline geçen Tekirdağ, Osmanlı döneminin sonlarında Edirne vilayetine bağlı bir Sancak merkeziydi. Kurtuluş Savaşı ile gelen zaferin ardından 13 Kasım 1922 tarihinde kalıcı olarak Türkiye topraklarına katılan Tekirdağ, kendine özgü kültürel yapısı ve coğrafyasıyla ülkemizin gözbebeği konumunda.

Ressamın yolu Tekirdağ'da dokuma atölyelerine düşüyor. Karacakılavuz köyü dokumalarıyla meşhur. Köyün kökeninin Orta Toroslara kadar dayandığı söyleniyor. Dokumalarıyla Ünlü bu köydeki dokumalarının çoğunluğunda Anadolu motifleri kullanılıyor. Daha çok çuval, minder yüzü, yastık yüzü, seccade, heybe ve kilim dokunan tezgahlar evlere kurulmuş durumda. Köyde dokumacılık aynı zamanda bir geçim kaynağı.

TEKİRDAĞ KÖFTESİ
Ahmet Güneştekin'in Genel Yönetmenliği, Cem Yaz'ın Yönetmenliği ve Ferzende Kaya'nın Metin yazarlığını yaptığı Güneşin İzinde Tekirdağ bölümünde, Tekirdağ denilince akla ilk gelen lezzetlerden biri olan Tekirdağ Köftesi'nin en iyi yapıldığı yerlerden birinde lezzetin de tanıtıma yer veriliyor. Ünü Türkiye çapına yayılan bu köfteyi yerinde görmek, yıllardır onu yoğuran usta ellerle bu lezzetin sırrı konuşmak üzere mutfağa girmek için ekran başına.

TEKİRDAĞ EVLERİ
Tekirdağ'daki tarihi yapıların büyük kısmını eski Türk evleri oluşturuyor. Bu evlerdeki mimari yapı, çevrenin tabii ve sosyal şartlarına, malzeme imkanlarına göre şekil değiştirmiş, zaman içinde de türlü sanat akımlarına göre şekillenmiş. Tarihi evlerin çoğu yıkılmış durumda... Ancak bazıları, üzerlerinden bolduzer gibi geçen zamana inat bir köşesiyle bile olsa ayakta durmaya devam ediyor. Kimi evin cumbası, kimi evin mutfağı, kimisinin ise dış cephesi ayakta... Tahta süslerle süslü balkon, cumba ve saçaklar, ibretlik birer belge gibi öylece duruyorlar orada.
USTALARLA GÜNEŞİN İZİNDE SERGİSİ Güneşin İzinde ekibinin Tekirdağ bölümünün birçok aşamasına eşlik eden sanatçı Ersin Alok Ustalarla Güneşin İzinde Sergisi'nin Tekirdağ ayağına konuk oluyor. Şimdilerde Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Binası olarak hizmet veren Sarı Köşkün tarih kokan salonu, Ahmet Güneştekin ve Ersin Alok'un eserleriyle bir sergi salonuna dönüşüyor.

ÇOCUKLARLA RESİM ETKİNLİĞİ Macar Prensi II. Ferenç Rakoczi'nin şimdilerde RAKOCZİ MÜZESİ adıyla müzeye dönüşen muhteşem evindeki çocuklarla resim etkinliği belgeselin kaçırılmayacak bölümlerinden. Kral Yolu Efsanesi eşliğindeki Tekirdağ belgeselini sakın kaçırmayın.

Güneşin İzinde Türkiye'nin ekranı TRT'de.
Yayın Günü- 14 Şubat Cumartesi
Yayın Kanalı- TRT 2
Yayın Saati- 17:05

Kaynak
batmanpostasigazetesi.com





Güneşin İzinde belgeseli bu hafta[b] muhteşem dağ manzarasının yeşille buluşup maviyle el ele verdiği bambaşka bir diyara, Erzincan’a gidiyor. Sanatın, zanaatın, el emeğininin, güzel olan her şeyin izini sürmek için; acı tatlı günler görmüş, destanlarla yüklü Erzincan tanıtılıyor.[/b]
Erzincan ve çevresinin folklor zengin, oyun havaları, türküleri, manileri, koşmaları, efsaneleri, destanları ciltleri doldurur. Yöre manileri sevgi, gurbet, sıla, özlemi, elem ve ızdırap duygularını dile getirir. Genellikle kadınlar tarafından söylenen maniler ve mani söyleme geleneği, günümüzde yok olsa da türküler gönül dolusudur. Çok önemli ozanlar yetiştirmiş Erzincan’da sazın hikayesi anlatılıyor.

Geleneksel el sanatları zengin Erzincan’da. 13. yüzyılın tanınmış seyyahı Marco Polo’ya göre, Anadolunun en güzel kumaşları burada dokunurmuş, 14. yüzyılın seyyahı İbn-i Batuta’ya göre de Erzincan, bakır işleriyle şöhret bulmuş. Gerçekten de bugün bakırcılık Erzincan’da en güzel örneklerini veren geleneksel bir halk sanatı.

Çok eski tarihlere dayanan bakır işlemeciliği Erzincan’ın bölgesel kültürünü yansıtan en önemli zanaatlerden biri…

Erzincan’a gelinir de meşhur tulum peynirinden tadılmaz mı? Yapımına beşinci-altıncı aylarda başlanan, dokuzuncu ayda biten çok özel bir peynir bu. Geçmişte daha çok köylere özgü olarak bilinen ve köylerdeki kadınlar tarafından pişirilen tandır ekmeğini artık Erzincan’da hemen hemen her fırında görmek mümkün… Ekmek fırınında, kahvaltıyla başlayan Erzincan yemek bölümümüzde tandır ekmeği ve tulum peynirinin muhteşem uyumunu keşfediyor ressam…

Erzincan ve Yöresinde daha çok Anadoluya özgü geleneksel beslenme düzeni etkinliğini sürdürülüyor. Beslenmenin temelini buğday ve buğday ürünleri ile hayvansal gıdalar oluşturuyor. Bulgur, yarma, tarhana, erişte, dövme gibi kuru bakliyatlar en çok tüketilenler arasında… Özellikle bulgur, çok sayıda yemek çeşidinde kullanılıyor.

Erzincan da yaygın el sanatlarından biri de köklü bir geçmişi olan bıçakçılık… Sırtının dengeyi, ucununun keskinliğinin soğuğu temsil eden bıçağın hikayesini dinlemek üzere bir bıçak atölyesine düşüyor yolumuz…

Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Eğitmeni Arzu Lal’ın Erzincan’da açtığı sırma, altın varak ve gümüş sergisi dikkat çekiyor…

Ülkemizin artık çok önemli bir sanat projesi haline gelen 81 il, 81 sanatçı, 81 sergi projesinin Erzincan durağında konferans ve sergi var. Erzincan’ın tarihi tren garındaki sergi büyük ilgi görüyor.

Çocuklarla resim Erzincan belgeselinin son bölümü. Asuman ile Zeycan efsanesi eşliğindeki Erzincan bölümünü sakın kaçırmayın. Genel Yönetmenliğini Ahmet Güneştekin, yönetmenliğini Cem Yaz, yayın koordinatörlüğü ve Metin yazarlığını Ferzende Kaya’nın yaptığı Güneşin izinde belgeseli her Cumartesi TRT ekranlarında.

Yayın Günü- 19 Eylül 2009 Cumartesi
Yayın Kanalı- TRT2
Yayın Saati- 17.05








Ahmet Güneştekin, GÜNEŞİN İZİNDE adlı belgeseli için TRT 1 ile anlaştı.

Batman'lı Ünlü ressam Ahmet Güneştekin, 15 kişilik profesyonel bir ekiple hazırladığı GÜNEŞİN İZİNDE adlı belgeseli için TRT 1 ile anlaştı. Güneşin İzinde, şu an Türkiye’de çekilen tek sanat belgeseli... Peki belgeselde ne var?

Resimlerinde de efsaneleri işleyen Ahmet Güneştekin, Güneşin İzinde belgeselinde il il Türkiye’yi dolaşarak efsaneleri işleyecek. Gittiği her ilde, çağdaş Türk sanatının önemli bir ismini de götürerek, oradaki tarihi bir mekânda sergiler açan Ahmet Güneştekin, ayrıca gittiği yörelerdeki çocuklarla da resim etkinlikleri yapıyor.

Konu edilen illerin tarihi, folkloru, el sanatları, yöresel yemekleri, müzikleri ve kültürel yaşantısına da yer veriliyor. Profesyonel bir ekip ve 10 kişilik uzman bir danışma kuruluyla hazırlanan belgesel ekim ayının ilk haftasında TRT 1 ekranlarında izleyiciyle buluşacak.

medya72.com
10 Eylül 2008








Güneşin İzinde Belgeseli KahramanMaraş Bölümü Tanıtımı

KahramanMaraş Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün koordinesinde hazırlanan ve Ünlü ressam Ahmet Güneştekin’in sunumunu yaptığı “Güneşin İzinde” isimli kültür ve sanat içerikli programda ilimizin; tarihi dokusu, kültürel mirası, doğal güzellikleri, alternatif turizm değerleri ile el sanatlarının konu olarak işlenecek olup, program 21 Mart 2009 Cumartesi günü saat 17.05’te TRT2 ekranlarında yayınlanacaktır.

Yönümüz bu hafta doğuya dönük… Akdeniz ile Doğu bölgeleri arasında yer alan bir ildeyiz, KahramanMaraş’ta… Şehrin girişinde baharat kokuları karşılıyor bizleri… Dondurma, biber ve tarhanasıyla Ünlü bu ilimize, Yedi Uyurlar Efsanesi’nin izini sürmeye geldik.

Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız işgalcilere karşı verdiği yerel mücadeleden dolayı TBMM tarafından istiklal madalyası verilen tek yer burası. Yine bu kararla, Maraş olan adı da KahramanMaraş olarak değiştirilmiş. Doğal güzellikler bakımından oldukça zengin bir yer olan KahramanMaraş, değişik iklim özelliklerinden dolayı birçok tabii güzelliğe sahip. Birçok medeniyetin sınırları içerisinde yer alan KahramanMaraş, Büyük Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini yansıtan çok sayıda kalıntıyı barındırıyor. Hititler tarafından kurulduğu tahmin edilen şehir, Asurlular, Persler, Romalılar ve Osmanlıların da aralarında bulunduğu çok sayıda imparatorluğun kuruluşuna ve yıkılışına tanıklık etmiş.

KahramanMaraş’ta kentin adına şanına yakışır bir şekilde karşımıza önemli el sanatlarından biri olan ahşap işleme ve oymacılığı çıkıyor. Buna ek olarak kökeni demirciliğe uzanan bir el sanatının son temsilcilerine konuk oluyoruz. KahramanMaraş’taki el sanatlarının çoğunluğu Osmanlı kökenli. Şehir, İmparatorluktan aldığı derin bilgiyi ve kültürü, zor da olsa bugünlere kadar getirmiş. O günlerden miras el sanatlarından biri de deri işçiliği, yani yerel tabirle köşkerlik. İnsan giyim kuşam eşyalarından hayvan koşumlarına kadar çeşitli sahalarda yaygın bir kullanımı olan deri; şimdilerde pabuç, çizme, postal, çarık, terlik ve ayakkabı türlerinde kullanılıyor.

Ustalarla Güneşin İzinde sergilerinin KahramanMaraş bölümü için, ressam Ekrem Kahraman ve Ahmet Güneştekin’in eserleri Afşin’de bulunan Eshab-ı Kehf külliyesinde sergileniyor. Yedi Uyurlar Efsanesi eşliğinde izleyeceğiniz KahramanMaraş bölümü, yöresel yemekler, Maraş dondurması ve çocuklarla resim etkinliğiyle devam ediyor.

Eshab-ı Kehf’in peşinden gelmişti ressam… Yedi Uyurların mucizesine bir kez daha Tanık olmak istiyordu. Tarihten devraldığı birçok el sanatına gözü gibi bakan, koruyan, geliştiren bir şehirle karşılaştı…

Şüphesiz gurur duydu bu tabloyla. İşte bu gururun verdiği güçle ilklerin şehri, kahramanlıkların şehri KahramanMaraş’ta, ressam da bir ilke imza atmak istedi. 81 il, 81 sanatçı, 81 sergi projesini duyurdu. Tüm Türkiye’yi dolaşacak bu sergilerin 19’uncusunu KahramanMaraş’ta gerçekleştirdi.

Yolculuğumuz boyunca, KahramanMaraş’ta bizi içeri, daha içeri çeken manevi bir hava hissettik. Yedi Uyurların uykuya daldığı mağaranın yanı başındaki külliye saklamak istedi tabloları… Tarihi mekanlar, el sanatları, yöresel yemekler hep aynı kaçamak bakışla göz kırptı bize… Sim sırma işler, ağaç oymaları, el işi bakır eşyalar ve baharatlarıyla bırakmak istemiyordu bizi bu şehir…

Güneşin İzinde Türkiye’nin ekranı TRT’de.



Yayın Günü- 21 Mart Cumartesi
Yayın Kanalı- TRT 2
Yayın Saati- 17:05
kahramanmaras.gov.tr