Sinopsis
Makineye bağlı yaşayan bir adamın yaşadığı hayat ile dışarıdaki dünya
arasındaki sorgulaması ve makineden makineden kopmaya cesaret edemeyişinin
öyküsü.
Sırtından borularla bir makineye bağlı yaşamaya mahkûm bir adam yemyeşil
manzaraya açılan penceresi olan bir odada tek başına yaşar. Odasındaki balıklar
bile plastiktendir ve gördüğü tek canlı yaşantısı pencerenin önünde oynayan
çocuklardır. Görüntü kalitesinin iyi olması ve odada tam bir set kurulmuş olması
(uzay çağı görüntüsü veren eşyalar ve giysiler) filmi ‘güzelleştiren’ unsurlar.
Çok uzun planlar ve tüm film boyunca aynı hareketlerin (anlatılanın) aynı olması
filmi izlemeyi zorlaştırıyor. Bir adamın Can sıkıntısını ve mutsuzluğunu ancak
izleyicinin de canı sıkılırsa anlayabilir düşüncesiyle yola çıkılmış olabilir mi
acaba?