Yapım Tarihi - 2013
Süresi - 00:00:00
Format - Kurmaca, Renkli, Türkçe
Yönetmen - Yusuf Sağınmaz
Kısa film yarışması ödülleri sahiplerini buldu
Ankara Tabip Odası tarafından bu yıl ilki düzenlenen kısa film yarışmasının ödül
töreni 10 Ekim’de Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapıldı.
“Değişen Hasta-Hekim İlişkisi” teması yarışmada dereceye giren filmlerin
yönetmenlerine ödülleri ve plaketleri takdim edildi.
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri, yarışma jüri üyeleri ve Ankaralı
hekimlerin katıldıkları gecede konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Özden
Şener, bugün bütün dünyada sağlığın, üzerinden para kazanılacak ticari bir mala
dönüştürüldüğü ve adına da “Sağlıkta Dönüşüm” denildiğini kaydetti. ATO Başkanı,
artık beş dakikada bir muayene yapması beklenen hekimlerle bu sistemde tedavi
olmaya çalışan hastalar arasındaki ilişkinin de giderek değiştiğini vurguladı.
Tabip odası olarak konuyla ilgili farkındalık yaratmak için pek çok yol deneyip
çeşitli mecralardan halka ulaşmaya çalıştıklarını ifade eden Dr. Şener, kısa
film yarışması projesinin buradan çıktığını dile getirdi.
Daha sonra yarışmaya katılan filmlerden bölümler ve dereceye giren filmlerin
izlendiği gecede teşvik ödüllerini almak üzere “Anlamak” filminin yönetmeni
İlknur Yılmaz, “Hipokrat” filminin yönetmeni Yusuf Sağınmaz, “Pes” filminin
yönetmeni Serap Çöm ve “Sıradaki?” filminin yönetmeni Jale Akgöl sahneye davet
edildi. Yönetmenlerin ödüllerini ATO Yönetim Kurulu Başkan ve üyeleri Dr. Özden
Şener, Dr. Haluk Alagöl ve Dr. Rıza Özbek ile TTB Merkez Konsey Üyesi Dr. Filiz
Ünal İncekara verdi. Birinciliğe layık görülen “2023” adlı filmin yönetmeni
Cemil Sobacı’ya ise ödülünü, yarışmanın jüri üyesi Thomas Balkenhol verdi.
Birincilik alan film, ATO web sayfası üzerinden izlenebilir.
Ankara Tabip Odası Kısa Film Yarışmasında birincilik alan 2023 Altın Portakal
Film Yarışmasında da finale kaldı. Filmin yönetmeni Cemil Sobacı ile hazırlık
süreci, çekim teknikleri ve yarışmanın ardından sağlık sistemine bakışı üzerine
konuştuk.
- Henüz izlememiş olanlar için filminizden biraz bahseder misiniz, değişen
hekim-hasta ilişkisin açısından hangi konuyu ön plana çıkartmak, nelere dikkat
çekmek istediniz?
2023, sağlıkta dönüşüm politikaları üzerine bir film. Ekip olarak her ne kadar
hareket noktamız farklı olsa ve siyasal bakışımız ötüşmese de, üzerinde fikir
birliğine vardığımız iki şey oldu. Birincisi, ücretsiz sağlık hizmeti almak her
insanın hakkıdır. Bir diğeri de sağlık sorunlarına siyasal çözüm üretilmezse
bütün bir sistem çıkar ilişkisine teslim edilmiş, sağlık da sömürünün bir
parçası haline getirilmiş olur. Biz de, doktorların da sistemin bir parçası
haline getirildiğini ve hastaların ve hekimlerin ancak sistemin dışında bir
araya gelirlerse ideal bir hasta-hekim ilişkisi yaratabileceklerini ön plana
çıkartmaya çalıştık.
- Filmin ismi AKP’nin “Hedef 2023” projesine mi atıfta bulunuyor?
AKP ile dolaylı olarak ilgili aslında, iktidarlar hep hedef koyarlar, şu anda
AKP iktidar olduğundan elbette ki onlara karşı bir eleştiri. Ancak başka bir
iktidar geldiğinde onun hedeflerinin insancıl olmayan yanlarını da göstermekle
kendimi sorumlu hissediyorum.
- Filminizde anlatı olarak sessiz film teknikleri kullanmışsınız. Hem çok
yaratıcı olmuş hem de mizahi bir dilin önünü açmış bu yöntem. Siz de bu etkiyi
yaratmak için mi tercih ettiniz?
Birden fazla nedeni var. Öncelikle makineleşme ile ilgili çoğu filmin siyah
beyaz çekilmiş olması bir görsel algı oluşturuyor herkesin zihninde, biz de bu
algıdan yararlanmak istedik. Bunu yanı sıra diyalog olmadığında oyuncuların
sahne içerisinde yaptıkları eylemler daha anlamlı oluyor. Bu da derdinizi görsel
olarak anlatma imkânı sunuyor.
Yapmaya çalıştığım şey sağlık çalışanlarının ve doktorların gündelik yaşamda
para ile ilişkili olarak görmedikleri nesneleri üretim ilişkileri bağlamında ele
almak ve ekrana öyle yansıtmaktı. Hastaların bir anda banknotlara dönüşmesi,
negataskop üzerinde paranın kontrol edilmesi, bantların üzerindeki hastaların
aynı zamanda para anlamına gelmesi, hastanın kendi grubu yerine Kanmatik’te
satılan indirimli kan grubunu tercih etmesi…
Siyah-beyaz ve sessiz çekmek, teknik olarak işimizi kolaylaştırdı. Birbirinden
bağımsız ama aynı bağlam içerisinde ele alınabilecek konuları birleştirme
fırsatı veriyor bu teknik.
- Filmi izleyince sağlık alanına ve yürütülen tartışmalara çok hakim olduğunuz
izlenimi oluşuyor, öyle mi gerçekten?
Ön yapım aşamasında bir doktor arkadaşımızı misafir ettik ve sağlık
politikasının sorunları üzerine konuştuk. Herkesin aklına gelen fikirlerin bir
sentezini oluşturdum ve filmin senaryosu ortaya çıkmış oldu.
İdeoloji her yere sızar diyor Althusser, aslında benim için sağlık ya da başka
bir alan fark etmiyor. Sistemin nasıl çalıştığını bilince, sistemin herhangi bir
şeyi nasıl çalıştıracağını da hayal etmek pek zor gelmiyor bana. Her alanda
benzer hikâyeler var.
- Filmi bu yarışma için özel olarak çekmiştiniz ancak Altın Portakal’a da davet
edildiniz aynı filmle. Oradaki tepkiler nasıldı?
Evet, bu yarışma için özel olarak hazırladık. Ödül alma motivasyonu ile değil de
sağlıkta dönüşüm politikalarına karşı demokratik bir mücadele arayışı olarak
yaptık filmi. Film çok özel bir alana eğildiği için orada pek şansı olmadı ama
Altın Portakal’da finale kalmak heyecan verici oldu. İzleyicilerden biri filmin
sonunda söylediğim “Göreceksin bir gün herkes ücretsiz tedavi olabilecek” sözüne
inanıp inanmadığını sordu. Nasıl bir dünya istiyorsak onu yaratmaya başlamamız
gerektiğine inanıyorum. 2023 filmi de bu inancın bir yansıması…
- Bu keyifli filmin yönetmeni ve yapım ekibini daha yakından tanımak isteriz,
kimler çekti bu filmi?
Filmin yapımı Ekip Sinema Topluluğu tarafından Adana’da gerçekleşti. Ekip Sinema
Topluluğu, Kandela’da Yeni Başlayanlar İçin Sinema isimli bir atölye çalışmasına
katılan bir grup sinemaseverden oluşuyor. Ben de Yeni Başlayanlar İçin Sinema
Atölyesi’nin eğitmeniyim.
hekimpostasi.org.tr
19 Kasım 2013
1. Ankara Tabip Odası Kısa Film Yarışması, Teşvik Ödülü. 2013