Altın Koza Film Festivali
Türkocağı Mahallesi Ulus Caddesi Tarihi Kız Lisesi Binası Seyhan, Adana
Tel: 03223524713
Fax: 03223592496
GSM: 05323003536 - 05323009575 - 05423524713
http://www.altinkozafestivali.org.tr/
http://www.goldenbollfilmfestival.com/
info @ altinkozafestivali.org.tr
31. Adana Altın Koza Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu.
Adana Büyükşehir Belediyesince bu yıl 31'incisi düzenlenen Uluslararası Adana
Altın Koza Film Festivali'nin Büyük Ödül Töreni Çukurova Üniversitesi Kongre
Merkezi'nde gerçekleştirildi.
Adana Büyükşehir Belediyesince bu yıl 31'incisi düzenlenen Uluslararası Adana
Altın Koza Film Festivali'nde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması ödülleri
sahiplerine verildi.
Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi'nde düzenlenen, sunuculuğunu Özlem
Gürses'in yaptığı Büyük Ödül Töreni, sanatçıların kırmızı halıdan geçerek tören
alanına gelmesiyle başladı.
Geçen yıl vefat eden Türk sinema oyuncularının isimlerinin okunduğu törende, bu
yıl festival süresince yapılan etkinliklerden oluşan video gösterisi izlendi,
Çetin Akdeniz konser verdi.
11 filmin yarıştığı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda 'En İyi Film' ödülüne,
yönetmenliğini Murat Fıratoğlu'nun yaptığı 'Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri'
filmine verildi.
Yönetmen Fıratoğlu'na ödülünü Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile
Jüri Başkanı Nuri Bilgi Ceylan birlikte verdi.
Yönetmen ve senarist Nuri Bilge Ceylan, ödülü verirken yaptığı konuşmada,
festivalde bu filme kendi jürileri tarafından başka bir ödül verilmediğine
dikkati çekerek "Bu, şu ana kadar hiçbir ödül almamış bir film. Çünkü biraz da
şöyle düşünüyorum yani en iyi film ödülünü alan film, zaten bütün parametreleri
yine baştan içinde içeriyor yani. Yani onda zaten oyunculuk da iyi olmasa, kurgu
da görüntü de diğer şeyler de iyi olmasa zaten en iyi film ödülünü almaz. Yani o
çok tuhaf bir şey değil. Bazen eleştirilir, onun için söylüyorum" dedi.
Film aynı zamanda Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisi tarafından Cüneyt
Cebenoyan En İyi Film Ödülü'ne layık görüldü.
Gecede 'En İyi Erkek Oyuncu' ve 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülleri paylaştırıldı.
'Ölü Mevsim' filminden Erdem Şenocak ve 'Gecenin Kıyısı' filminden Ahmet Rıfat
Şungar 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü alırken 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü' ise
'Ölü Mevsim' filmindeki rolleriyle Funda Eryiğit ve Ece Yaşar arasında
paylaşıldı.
Festivalde En İyi Yönetmen Ödülü'nü 'Hiçbir Şey Yerinde Değil' filmiyle Burak
Çevik aldı.
'Bu yıl büyük acılar yaşayan deprem bölgelerine götürdük'
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye
markası olan festivalin 31'incisini yapmış olmanın onurunu, gururunu ve
sevincini yaşadıklarını söyledi.
Festivalde 130 filmin 300 mekanda gösterildiğini ifade eden Karalar, "Her yıl
biz sinemayı halkımızın ayağına götürüyoruz. Köye, kasabaya, ilçeye, mahalleye
götürüyoruz. Bu yıl büyük acılar yaşayan deprem bölgelerine götürdük. Maraş'a,
Malatya'ya, Adıyaman'a, Hatay'a... Bir nebze o kardeşlerimizin acılarını birkaç
dakika bile unutturduysak bize ne mutlu. Allah bir daha o acıları bize
göstermesin" dedi. Karalar, kente, Yılmaz Güney Müzesi kazandırmak istediklerini
ifade etti.
Festivalde 'Yılmaz Güney' ödülüne Türker Süer'in yönettiği 'Gecenin Kıyısı'
filmi layık görüldü. Ödülü veren Jüri Başkanı Ceylan, daha önce de festivalde bu
ödülü verdiğini, o zaman da Adana'da bir Yılmaz Güney Müzesi olması gerektiğini
söylediğini hatta olmamasına şaşırdığını söyledi. Ceylan, şunları dile getirdi:
Yılmaz Güney tabii çok benim sevdiğim birisi. Bunu defalarca söylemişimdir
çeşitli yerlerde. Kendisinden, sinemasından çok etkilendiğim, çok şey öğrendim
sinemasından...Sadece beni değil Türk sinemasında bir sürü insan ve dünya
sinemasında da çok önemli yönetmenleri etkilemiş, heveslendirmiş değişik bir
isim. Sadece sineması değil; kişiliği, karakteri, eksileri, artıları, belki
yanlışları, doğrularıyla efsane bir insan. Ben onun kişiliğinden de o
tuhaflıklarında da belki çok şey öğrendim insan doğası hakkında. Onunla ilgili
yazılmış her şeyi hemen hemen okumuşumdur.
Ödüller
En İyi Film ödülü: "Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri" - Murat Fıratoğlu
Yılmaz Güney Ödülü: "Gecenin Kıyısı" - Türker Süer
Jüri Özel Ödülü: "Hiçbir Şey Yerinde Değil" - Burak Çevik
Adana İzleyici Ödülü: "Hakkı" - Hikmet Kerem Özcan
En İyi Yönetmen Ödülü: "Hiçbir Şey Yerinde Değil" - Burak Çevik
En İyi Senaryo Ödülü: "Ölü Mevsim" - Selen Örcan - Doğuş Algün ve "Döngü" -
Erkan Tahhuşoğlu
En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: "Ölü Mevsim" - Funda Eryiğit - Ece Yaşar
En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: "Ölü Mevsim" - Erdem Şenocak ve "Gecenin Kıyısı" -
Ahmet Rıfat Şungar
En İyi Müzik Ödülü: "Yeni Şafak Solarken" - Son of Philip
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü: "Yeni Şafak Solarken" - Peter Zeitlinger
En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü: "Hiçbir Şey Yerinde Değil" - Erim Gayretli
En İyi Kurgu Ödülü: "Gecenin Kıyısı" - Rainer Nigrelli
Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: "Ölü Mevsim" - Nesrin Uçarlar
Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: "Ölü Mevsim" - Serkan Ercan
Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü: "Hakkı" - Tuana Almacı
Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü: "Umut" - Ömer Akalın
Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülü: "Hemme'nin
Öldüğü Günlerden Biri" - Murat Fıratoğlu
Film Yönetmenleri Derneği (Film-Yön) En İyi Yönetmen Ödülü: "Döngü" - Erkan
Tahhuşoğlu ve "Hakkı"- Hikmet Kerem Özcan
Törende ayrıca Belgesel Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal
Öğrenci Kısa Film Yarışması, Adana Kısa Film Yarışması ve Edebiyat Uyarlaması
Uzun Metraj Senaryo Yarışmasının kazananlarına ödülleri verildi.
28 Eylül 2024
31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Uluslararası Kısa Film
Yarışması’nda finale kalan 20 film belli oldu. Kıvanç Türkgeldi, Ece Vitrinel ve
Zehra Yiğit’den oluşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucu bu yıl festivalde
jüri karşısına çıkacak ve sinemaseverlere Altın Koza heyecanı yaşatacak
filmlerimiz:
21 Weeks Later / Nasrin Mohammadpour / İran
Zarafet ve Şiddet Arasında / Şirin Bahar Demirel / Türkiye
Recce / Efe Can Yıldız / Türkiye
The Surrogate Girl / Onur Güler / Türkiye
Morî / Yakup Tekintangaç / Türkiye
Oyunbozan / İlayda İşeri / Türkiye
Light of Light / Neritan Zinxhiria / Yunanistan
Merhaba Anne, Benim, Lou Lou / Atakan Yılmaz / Türkiye
İyi Ölüm / Hasan Ete / Türkiye
Kostya, Not Now! / Oleg Rytov / Rusya
Escapism / Deniz Cengiz / Türkiye
Everyday It Gets a Little Easier / Çağıl Bocut / Türkiye
Eksi Bir / Ömer Ferhat Özmen / Türkiye
In The Fold / Manuel Del Valle / A.B.D.
Dank / Tuvana Simin Günay / Türkiye
Dilan Hakkında Konuşmalıyız / Umut Şilan Oğurlu / Türkiye
A Clay Horse / Abdullah Khan / Pakistan
Amplified / Dina Naser / Ürdün
A Clay Horse / Abdullah Khan / Pakistan
Amplified / Dina Naser / Ürdün
31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Öğrenci Kısa Film
Yarışması’nda finale kalan 26 film belli oldu.
201 başvuru arasından seçilen filmler Arzu Görgülü, Özgür İpek ve Seher
Şeylan’ın ön jüriliğinde yapılan değerlendirme sonucu finalist olarak
belirlendi.
Kısa Canlandırma Film Kategorisi
Cinematic Dream / Selin Toprak
Derlemek, Dolaşmak / Dilsu Atalay
Orphan / Birdal Deniz Çakmak, Mehmet Emir Doğan
Surfeit / Sabahattin Kunter Çalışkan, Berke Tolungüç
Sans Terre / Enes Kılıç
Kısa Deneysel Film Kategorisi
Genetik Sanatı / Mustafa Güneşoğlu
Taş / Ayşenur Ateş
Meçhul / İbrahim Karahasan
The Lunatic of Étretat / Berkay Olgun
Güzel-leş / Dilay Şengül
Kısa Belgesel Film Kategorisi
Yazgülü / Şeyma Menevşe
Bir Sinefilin Dramı / Özgür Nuri Çiçek
Following the Light:Zaz / Yusuf İslam Ölmez
Deq / Furkan Aydın
Karameşeli / İclal Yiğitoğlu
In My Early Twenties / Yağmur Canpolat, Berna Oduncu
Kısa Kurmaca Film Kategorisi
Dönüş Yolu / Emir Akarslan
Searching for a Surgeon / Ahmed Said Ağaoğlu
Erva / Muhammed Aktaş
220 / İsmail Hakkı Koçak
Son Rektefe / Ahmed Adamov
Sırtımdaki Yük Bir Cesetten Daha Ağır / Ali Efe Benli
Öteki Melodiler / Sarp Uzunoğlu
Kötü Bir Gün / Yaşar Güney Yurdakul
Posa / Karis Deniz Kara
Dosta Yakışır Bir Davranış / Veysel Ayvazoğlu
Altın Koza Festivali Toplumsal duyarlılığıyla öne çıkıyor
Bütün sanat dalları için geçerli olduğu gibi yaşamın her anında ve her alanında
ödüllendirmeler yeni çalışmalar için insanları teşvik eder, kamçılar, daha
iyisini, daha güzelini, daha doğrusunu yapmaya taşır. Diğer sanat dallarına
bakarak (endüstriyel olmasının da etkisiyle) sinema kendisini daha bir öne
çıkarıyor. Doğrudan kitlelere mal olan sinema, aslında hep bir ödülü hak ediyor
(bana göre), ama her geçen yıl “ödül hak eden” iyiler artınca aralarından daha
“iyi”lerini, daha “güzel”lerini, daha “doğru”sunu, asıl önemlisi daha “estetik”
olanına ödül plaketi veriliyor.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte film yapmak da yaygınlaştı. Hepimizin de
bildiği gibi, elimizdeki cep telefonları (artık birer bilgisayardır hepsi) ile
film, dizi çekiliyor, montajlanıyor ve izleniyor.
Festivaller yaşamalı…
Ağırlıklı olarak büyük merkezlerin hem iktisadi hem de sosyal hareketliliğini
arttırmak amacıyla başlatılan (her tür festival, fuar, hatta panayır için
geçerli) festivaller, belli anlamda hem ilgilenenlerin hem de kamuoyunun gözdesi
olduğu sürece devam edecektir. Yeter ki gölge etmesinler.
Geçen yıl Antalya Altın Portakal’da yaşananları (rezalet demek gerekir aslında)
anımsıyorsunuzdur. Yerel seçimler öncesiydi, üç-beş sosyal medya trolünün
başlattığı bir kampanya sonrası (tabii ki oy uğruna) Altın Portakal Festivali
yapılamadı. Jüriler çekildi, filmler çekildi, tartışmalar büyüdü. Festivalin de
başkanı olan Büyükşehir Belediye Başkanı, “kısa sürede yapacağız” demesine
rağmen unutturuldu. Unutulmadığını, bu yıl yapılan açıklamalardan öğreniyoruz.
Nejla Demirci’nin, “Kanun Hükmünde” belgesel filmi, ön jüriden geçtiği halde,
yarışmaya alınmadı. Arada çok şey oldu, yetkisiz yetkililer, ilgisiz görevliler,
hayata sadece oy gözüyle bakan yöneticiler doğru düzgün, ikna edebilecek denli
anlamlı bir açıklama yap(a)madıkları için festival iptal edildi.
Bu yıl, onca yaşanana, söylenene rağmen ilgisiz ilgililer, yetkisiz yetkililer,
sorumsuz sorumlular dut yemiş bülbül misali suskun kalınca tartışmalar yeniden
alevlendi. Antalya, Altın Portakal yönetimi krizi yönetemediği gibi ağzına
yüzüne bulaştırdı her şeyi. Bakalım ne olacak?
Sansür, baş belası!
…daha yeni boy vermiş başakları gerekçe göstererek, “vay, sen ülkemizi yoksul
gösteriyorsun” diye sansür eden bir anlayışın hâlâ da sürdüğünü biliyoruz. Değil
mi ki, sokak röportajı veren biri tutuklandı, Türkçe bilmeyen yaşlı kadınlar
yargılanıyor… Festivallerden önce jüriler en çok sansürden çekiniyor ve bu,
ister istemez oto sansürü doğuruyor. “Acaba bir şey yaparlar mı, acaba
tutuklanır mıyız bu filmi yarışmaya değer görürsek” kaygısıyla nasıl
belirlesinler? Her şeyden önce bu sansürden (ama her tür sansürden) kurtulmamız
gerekiyor. Kimse gönlüne devlet olmasın.
Altın Koza…
Akdeniz kıyısının iki büyük kentinin iki sinema festivali ülkemizin en büyük, en
önemli festivalleri… Adana Altın Koza ile Antalya Altın Portakal arasında
alabildiğine keyifli ve tatlı bir rekabet var. Sinemacılar, bu iki festivali de
önemsiyor ve yapıtlarının o festivalden alacağı ödülle daha bir güçleneceğine
inanıyor.
Adana Altın Koza Film Festivali, toplumsal duyarlılığıyla öne çıkıyor.
Çukurova’nın bereketli toprakları, edebiyatta olduğu gibi sinemada da konuya ve
yapıtlara toplumsal çerçeveden bakıyor. Daha önceki festivallere ve katılan
filmlerle verilen ödüllere bakarsanız bunu göreceksiniz. Yani bir yapımcı, bir
yönetmen filmini bu çerçevede onurlandırıyor, kendi açısından. Muhakkak ki,
seçiciler belirleyicidir yarışmalarda… Oluşan jüriye bakarsınız, hayata az çok
nasıl baktığını bilirsiniz ve yapıtınızı gönderir veya göndermezsiniz (bir
fotoğrafçı arkadaşım, ‘benim fotoğraflarımı hangi gözle değerlendirebilir diye
jüriye bakıyorum, aklıma yatarsa yolluyorum’ demişti, nasıl bu kadar çok ödül
alıyorsun diye sorduğumda). Tabii ki, yetkinleşmiş ve kamunun ilgi odağı olmuş
bazı festivaller için geçerli değildir bu, oralara gitmek bile bir ayrıcalık
olarak görülebilir. Altın Koza’yı da bu çerçevede değerlendirebiliriz: Toplumsal
duyarlılığı olan filmlerin yarıştığı bir festival.
Jüriler ve seçimleri…
Gerek Altın Koza’ya gerekse Altın Portakal’a katılacak (ön jürinin belirlediği)
filmler gerekse asıl jüriler açıklandı. Ön jüriler neye göre karar veriyor
acaba? Tabii ki, unutulmaması gereken belirleyici olan jürinin -her ne kadar
ortak kararı olsa da- sübjektif görüşleridir. Yukarıda değindiğim gibi siz o
sübjektif görüşü bile isteye yapıtınızı gönderirsiniz ya da göndermezsiniz; şu
festivale başvurursunuz veya bu festivale gidersiniz. Bundan kaçınamayacağımızı
biliyoruz. Dünyanın her yerinde büyük küçük, gelişkin veya yerel bütün
yarışmalar için geçerlidir bu.
Jüriler nasıl belirleniyor, hangi kritere göre şekilleniyor bilmiyorum. Ancak
kora kor tartışmalar yaşandığı, insanların seçimini nasıl da savunduğunu
deneyimlerimle biliyorum. Jüriler de sosyal hayatın içinde kuşkusuz, buluşuyor,
konuşuyor, tartışıyorlar. İster istemez konu ediliyordur, ister istemez görüş
bildirip görüş soruyorlardır. Birbirlerinden etkilenmeleri kadar birbirlerini
etkilemeleri de hayatın bir gerçeği. O sorumluluğu üstlenmiş birine ister
festivalden isterse dışarıdan bir görüş enjekte edilemez. Buna bağlı olarak da
ister festival yönetimi olsun isterse sponsorları, bir talepte bulunamaz,
bulunmamalıdır.
Özellikle belgesel filmlerin gerek konu gerekse içerik çeşitliliği çok fazla.
Aynı konu üzerinde, bir de gündemdeyse (deprem, yangın, kadın cinayetleri gibi…)
daha çok film üretildiği kaçınılmaz bir gerçek… Jüri, kimse önermese de, talepte
bulunmasa da o çeşitliliği gözetiyor. Bir duyarlılık da kadınların öne
çıkmasında gösteriliyor. Kadın yönetmenlerin filmleri daha bir öne çıkıyor,
çıkarılıyor. Kadınların bunca yıl “eksik etek, kaşık düşmanı” görülmesine böyle
bir pozitif ayrımcılıkla yanıt bulunuyor.
Not alın, lütfen
Altın Portakal’ı bilmiyorum, ama Altın Koza’da, özellikle çok güzel, çok önemli,
sıkı çalışılmış belgesel filmler izleyeceğimizi söyleyebilirim.
80 yıla dayanan ömrünün 17 yılını demir parmaklıklar arasında geçiren, dünyanın
tanıdığı, ama bizim ülkemizde, bırakın kitaplarını adı bile yasaklılar
listesinde olan Sosyolog İsmail Beşikçi’yi anlatan, “Bizim İsmail” dünya
prömiyerini yapacak festivalde… İyi seyirler
İzleyici sinemaya doyacak
51 ülkeden 535 filmin başvuru yaptığı filmler arasından, bu yıl Altın Koza’da
yarışmaya değer görülenler
Uluslararası Kısa Finalistler
Nasrin Mohammadpour “21 Weeks Later”
Abdullah Khan “A Clay Horse”
Dina Naser “Amplified”
Murat Çetinkaya “Bir Aile”
Jan Bitzer “Bye Bear”
Tuvana Simin Günay “Dank”
Umut Şilan Oğurlu “Dilan Hakkında Konuşmalıyız”
Deniz Cengiz “Escapism”
Ömer Ferhat Özmen “Eksi Bir”
Onur Güler “Hangi Gece Büyüdüysem” (The Surrogate Girl)
Çağıl Bocut “Her Gün Biraz Daha Kolay”(Everyday It Gets a Little Easier)
Manuel Del Valle “In The Fold”
Hasan Ete “İyi Ölüm”
Oleg Rytov “Kostya, Not Now!”
Neritan Zinxhiria “Light of Light”
Atakan Yılmaz “Merhaba Anne, Benim, Lou Lou”
Yakup Tekintangaç “Morî”
İlayda İşeri “Oyunbozan”
Efe Can Yıldız “Recce”
Şirin Bahar Demirel “Zarafet ve Şiddet Arasında”
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na seçilen 11 film
Bildiğin Gibi Değil (Yön. Vuslat Saraçoğlu)
Döngü (Yön. Erkan Tahhuşoğlu)
Gecenin Kıyısı (Yön. Türker Süer)
Hakkı (Yön. Hikmet Kerem Özcan)
Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri (Yön. Murat Fıratoğlu)
Hiçbir Şey Yerinde Değil (Yön. Burak Çevik)
On Saniye (Yön. Ceylan Özgün Özçelik)
Ölü Mevsim (Yön. Doğuş Algün)
Su Yüzü (Yön. Zeynep Köprülü)
Umut / Hêvî (Yön. Orhan İnce)
Yeni Şafak Solarken (Yön. Gürcan Keltek)
Belgesel Film Katagorisi
Zamanın Kıyısında Sınav (İlkay Nişancı)
Ağaçtan Umutlar (Haydar Demirtaş)
Bizim İsmail (Fatin Kanat, Önder İnce)
Üçüncü Gurbet (Mediha Güzelgün)
Şehir ve Mesih (Aylin Kuryel, Raşel Meseri)
Şarap Rengi Deniz (Nefin Dinç)
Sürgün Asla Bitmez (Bahar Bektaş)
Laf Aramızda Engürü Kahve (Özlem Mengilibörü, Can Mengilibörü)
Adana Kısa Film Yarışması Finalistler
Bize En Uzak Hayat (Yön. Mert Kartal)
Hayallerim ve Kavgam (Yön. Cem Güzel)
Portakal Çiçeği ve Salsa (Yön. Muhammed Fatih Taş)
Sırada Kim Var? (Yön. Ömer Özdoğan)
Zamanın Ustası (Yön. Muhittin Yüceli)
Ulusal Öğrenci Filmleri Yarışması Finalistler
Kurmaca
220 (Yön. İsmail Hakkı Koçak)
Dosta Yakışır Bir Davranış (Yön. Veysel Ayvazoğlu)
Dönüş Yolu (Yön. Emir Akarslan)
Erva (Yön. Muhammed Aktaş)
Kötü Bir Gün (Yön. Yaşar Güney Yurdakul)
Öteki Melodiler (Yön. Sarp Uzunoğlu)
Posa (Yön. Karis Deniz Kara)
Searching for a Surgeon (Yön. Ahmed Said Ağaoğlu)
Sırtımdaki Yük Bir Cesetten Daha Ağır (Yön. Ali Efe Benli)
Son Rektefe (Yön. Ahmad Adamov)
Belgesel
Bir Sinefilin Dramı (Yön. Özgür Nuri Çiçek)
DEQ (Yön. Furkan Aydın)
Following The Light: Zaz (Yön. Yusuf İslam Ölmez)
In My Early Twenties (Yön. Yağmur Canpolat, Berna Oduncu)
Karameşeli (Yön. İclal Yiğitoğlu)
Yazgülü (Yön. Şeyma Menevşe)
Deneysel
Genetik Sanatı (Yön. Mustafa Güneşoğlu)
Güzel-leş (Yön. Dilay Şengül)
Meçhul (Yön. İbrahim Karahasan)
Taş (Yön. Ayşenur Ateş)
The Lunatic of Étretat (Yön. Berkay Olgun)
Karakter oyunculuğunun en iyilerinden Güler Ökten
Güler Ökten, 6 yaşındayken babası Kani Kıpçak’ın yönettiği “Ölünceye Kadar
Seninim” filmiyle başlayan oyunculuk tutkusunu 1960 yılından itibaren tiyatro
sahnelerine taşıdı. Sinemamızda Kırık Bir Aşk Hikayesi, At, Ses, Sürü, Bekçi,
Ali, Kaçıklık Diploması, Güle Güle gibi klasikleşmiş filmlerle başarısını
sürdürmüş ve ekranlarda Bizimkiler, Cahide, Geçmiş Bahar Mimozaları, Yaprak
Dökümü, Leyla ile Mecnun gibi dizilerde Güler Ökten’i izledik. Sinemamızın en
önemli karakter oyuncularından Güler Ökten roman ve öyküleri sinemamıza ilhâm
olmuş Adanalı yazar Orhan Kemal’in anısını yaşatmak ve sinemamıza kattıkları
emek ve eserler adına teşekkür etmek amacıyla bu ödüle layık görülmüştür.
Oyuncu, tiyatro yönetmeni ve seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper
Yüzüklerin Efendisi serisinde ‘Saruman’ karakterini seslendirmesiyle
hafızalarımıza kazınan Mazlum Kiper ayrıca Genel Sanat Yönetmenliği de yaptığı
Şehir Tiyatroları’nda birçok başarılı oyuna da imza attı.
Hollywood Kaçakları, Abuzer Kadayıf, Yabancı Damat gibi birçok film ve dizide
izlediğimiz Kiper sinemamızda da Eşref Kolçak ve Tanju Gürsu gibi aktörlere ve
sayısız yabancı film, belgesel ve diziye sesiyle hayat verdi. Mazlum Kiper roman
ve öyküleri sinemamıza ilhâm olmuş Adanalı yazar Orhan Kemal’in anısını yaşatmak
ve sinemamıza kattıkları emek ve eserler adına teşekkür etmek amacıyla bu ödüle
layık görülmüştür.
Henüz 14 yaşında film setleriyle tanışan sinema emekçisi Muzaffer Hiçdurmaz
Hiçdurmaz, film setlerinde genel koordinatör, oyuncu, senarist, görüntü yönetmen
yardımcılığı ve oyuncu yönetmenliği görevlerinde emek verdi. Lütfi Ö. Akad’dan
Şerif Gören’e, Bilge Olgaç’tan Ertem Eğilmez’e sinemamızın ustalarına yönetmen
yardımcılığı yaptı. Ayrıca Pier Paolo Passolini, Elia Kazan ve Jules Dassin gibi
yönetmenlerle uluslararası projelerde çalışan, 80’lerin olay yaratan
filmlerinden “Çark”ın da yönetmeni olan sinema emekçisi Muzaffer Hiçdurmaz roman
ve öyküleri sinemamıza ilhâm olmuş Adanalı yazar Orhan Kemal’in anısını yaşatmak
ve sinemamıza kattıkları emek ve eserler adına teşekkür etmek amacıyla bu ödüle
layık görülmüştür.
31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması’nda finale kalan 11 film belli oldu.
Feride Çiçekoğlu, Janet Barış ve Mehmet Açar’dan oluşan seçici kurulun
değerlendirmesi sonucu bu yıl festivalde jüri karşısına çıkacak ve
sinemaseverlere Altın Koza heyecanı yaşatacak filmlerimiz:
Bildiğin Gibi Değil / Vuslat Saraçoğlu
Döngü / Erkan Tahhuşoğlu
Gecenin Kıyısı / Türker Süer
Hakkı / Hikmet Kerem Özcan
Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri / Murat Fıratoğlu
Hiçbir Şey Yerinde Değil / Burak Çevik
On Saniye / Ceylan Özgün Özçelik
Ölü Mevsim / Doğuş Algün
Su Yüzü / Zeynep Köprülü
Umut (Hêvî) / Orhan İnce
Yeni Şafak Solarken / Gürcan Keltek
Adana Altın Koza’nın Jüri Üyeleri Belli Oldu
23-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film
Festivali’nin Nuri Bilge Ceylan başkanlığındaki Ulusal Uzun Metraj Film
Yarışması jürisinde oyuncu ve yönetmen Mehmet Aslantuğ, oyuncu Serenay Sarıkaya,
yazar ve senarist Nermin Yıldırım, yönetmen ve senarist Mustafa Kara, kurgucu
Ayris Alptekin ile yazar, film eleştirmeni, küratör Müge Turan yer alıyor.
23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza
Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın jüri üyeleri açıklandı.
Sinemamızın en önemli auteur yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan’ın başkanlığını
yapacağı jüride; 1994’te Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu
seçildiği Yalancı, Bir Kadının Anatomisi, Akrebin Yolculuğu, Yengeç Sepeti gibi
ödüllü filmler ve Bir İstanbul Masalı, Hanımın Çiftliği gibi dizilerin oyuncusu
ve yönetmen Mehmet Aslantuğ, Şaşkın, Plajda, Behzat Ç. Ankara Yanıyor, Lale
Devri, Medcezir, Şahmaran, Kimler Geldi Kimler Geçti gibi film ve dizilerin
oyuncusu Serenay Sarıkaya, Ev, Misafir, Dokunmadan, Unutma Dersleri, Unutma Beni
Apartmanı kitaplarının yazarı ve senarist Nermin Yıldırım, Umut Adası ve
Kalandar Soğuğu filmlerinin yönetmeni ve senarist Mustafa Kara, Kar, Kumbara,
Beni Sevenler Listesi, Yurt filmlerinin kurgucusu Ayris Alptekin ile yazar, film
eleştirmeni ve küratör Müge Turan yer alıyor.
En İyi Film Ödülü’nün 1 Milyon 500 Bin TL para ödülüyle destekleneceği Ulusal
Uzun Metraj Film Yarışması için başvurular 16 Ağustos Cuma günü sona eriyor.
14 Ağustos 2024
Öteki Sinema
Adana Altın Koza’nın Jüri Başkanı Nuri Bilge Ceylan
23-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film
Festivali’nin jüri başkanlığını sinemamızın auteur yönetmenlerinden Nuri Bilge
Ceylan yapacak. Festivalin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bu yıl, En İyi
Film’e 1 Milyon 500 Bin TL değerinde para ödülü verilecek.
Adana Büyükşehir Belediyesi ve Festival Onursal Başkanı Zeydan Karalar’ın
evsahipliğinde 23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası
Adana Altın Koza Film Festivali’nin jüri başkanı belli oldu. Sinemamızın en
önemli auteur yönetmenlerinden Nuri Bilge Ceylan’ın jüri başkanlığı yapacağı
festivalde, Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın En İyi Film Ödülü, 1 Milyon
500 Bin TL para ödülüyle desteklenecek.
Başkanlığını Menderes Samancılar’ın yaptığı ve Nebil Özgentürk, İsmail Timuçin,
Hüseyin Orhan, Gökhan Mutlay ve Mahmut Göğebakan’dan oluşan Festival Yürütme
Kurulu, bu yıl jüri başkanlığını sinemamızın en önemli auteur yönetmenlerinden
Nuri Bilge Ceylan’ın yapacağını açıkladı.
Filmleriyle uluslararası alanda büyük başarılar yakalayan Nuri Bilge Ceylan,
fotoğraf sanatçısı olarak başladığı sanat hayatını, 1995 yılında çektiği ilk
kısa filmi Koza ile sinemada sürdürdü. Yönetmeni, senaryo yazarı ve yapımcısı
olduğu bu film, Cannes Film Festivali’nin yarışmasına Türkiye’den seçilen ilk
kısa film olmayı başardı. Ardından Koza’nın devamı sayılabilecek ve “taşra
üçlemesi” olarak da nitelendirilen üç uzun film yönetti. Adana Altın Koza Film
Festivali’nde Yılmaz Güney Özel Ödülü’nü kazandığı Kasaba (1997), İstanbul ve
Ankara film festivallerinde En İyi Film seçilen Mayıs Sıkıntısı (1999) ve Cannes
Film Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü alan Uzak (2002) ile adını uluslararası
alana taşıdı. 2006 yılında Cannes’da FIPRESCI Ödülü ile karşılanan İklimler’de
eşi Ebru Ceylan ile birlikte başrolü paylaştı. Akademi Ödülleri’nde (Oscar) kısa
listeye girmeyi başaran ilk Türk filmi de olan Üç Maymun (2008), Cannes’da En
İyi Yönetmen Ödülü’nü aldı. 2009’da Cannes’da jüri üyeliği yapan Ceylan, 2011’de
Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle festivalin Büyük Jüri Ödülü’nü kazandı. Üç yıl
sonra çektiği Kış Uykusu (2014) adlı filmi Cannes’ın büyük ödülü Altın
Palmiye’yi kazanarak, Yılmaz Güney ve Şerif Gören’in yönettiği Yol’un (1982)
ardından bu ödüle ulaşan ikinci Türk filmi oldu. 2018’de Cannes’da yarışan Ahlat
Ağacı, En İyi Uluslararası Film dalında Oscar’a aday gösterildi. Geçen yıl
Türkiye prömiyerini Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde yapan son
filmi Kuru Otlar Üstüne (2023), Cannes’da yarıştı ve başrol oyuncusu Merve
Dizdar’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü getirdi.
12 Ağustos 2024
Öteki Sinema
23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza
Film Festivali'nin Onur Ödülleri sahipleri belli oldu. Sinemamıza verdikleri
emeğin yanı sıra başarılarını onurlandırmak adına sunulan ödüller bu yıl iki
usta oyuncuya, Demet Akbağ ve Uğur Polat'a verilecek.