17. Ankara Uluslararası Film Festivali Ödülleri 2006
2 Genç Kız (2004) Feride Çetin Umut Veren Genç Kadın Oyuncu
2 Genç Kız (2004) Kutluğ Ataman En İyi Senaryo
2 Genç Kız (2004) Kutluğ Ataman En İyi Yönetmen
2 Genç Kız (2004) Kutluğ Ataman En İyi Film
Anlat İstanbul (2004) Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü
Anlat İstanbul (2004) İdil Ünel En İyi Kadın Oyuncu
Bir Olayın İnfazı Hakkında Tutanağın İki Adı ve Kırık Plaklarla Dolu Bir Bavul
(2005) Ozan Adam En İyi Deneysel Film
Dur / Uzak (2005) En İyi Belgesel Film
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? (2005) Haluk Bilginer En İyi Erkek Oyuncu
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? (2005) Naz Erayda En İyi Sanat Yönetmeni
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü? (2005) Ender Akay En İyi Müzik
Krallar Hariç (2005) İsmail Üçpınar En İyi Kurmaca Film
Krallar Hariç (2005) Ali Ünal (2) En İyi Kurmaca Film
Sen Ne Dilersen (2005) Cem Başeskioğlu Umut Veren Yeni Senaryo Yazarı
Sen Ne Dilersen (2005) Zeynep Eronat En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Simone (2005) Aksel Zeydan Göz En İyi Canlandırma Film
Sinema Bir Mucizedir / Büyülü Fener (2005) Cahit Berkay En İyi Müzik
Yolda / Rüzgar Geri Getirirse (2005) Zekeriya Kurtuluş En İyi Görüntü Yönetmeni
Yolda / Rüzgar Geri Getirirse (2005) İştar Gökseven En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Yolda / Rüzgar Geri Getirirse (2005) Önder Çakar Umut Veren Genç Erkek Oyuncu
Yolda / Rüzgar Geri Getirirse (2005) Gültekin Ergene En İyi Kurgu
17. Ankara Uluslararası Film Festivali Kısafilm Ön Eleme Sonuçları
17. Ankara Uluslararası Film Festivali çerçevesinde açılan Ulusal Kısa ve
Canlandırma Film
Yarışması için Bülent Özkam, Bülent Çubukçu ve Esra Çepnili?den oluşan ön eleme
jürisi
25.01.2006 ve 26.01.2006 tarihlerinde toplanmış, yarışmaya katılan filmleri
izlemiş ve aşağıdaki
filmlerin ön elemeyi geçmesine karar vermiştir:
Kurmaca Dalında Ön Elemeyi Geçen Filmler:
1. A, Anıl Tutkal
2. Alışmak, Müfit Samık
3. An, Eray Mert
4. Bank, Tunay Sevinç
5. Bavul, Cüneyt Karakuş
6. Billy ve Willy, Mustafa Dok
7. Bir Gün Oradan Geçerken, Ömer Ceylan
8. Carnegami, Çağla Zencirci
9. Delik, Ali İlhan
10. Emin misin?, Heval Hazal Kurt
11. Geçmişimin Donuk Kiraz Çiçekleri, Murat Bıçak
12. Giden, Ozan Çubuk
13. Krallar Hariç, Ali Ünal&İsmail Üçpınar
14. Sus, Armağan Pekkaya
15. Zilzal, Mehmet Bahadır Er
16. Zincirleme Film Tamlaması, Gökçe Pehlivanoğlu
Canlandırma Dalında Ön Elemeyi Geçen Filmler:
1. Little Birdie, Ozan Adam
2. Pinata Pia, Merve Yaldıran, Murat Yerden, Oğuz Uydu, Hakan Babacan, Yalçın
Demirağ
3. Porselen Balık, Ozan Balki
4. Simone, Aksel Zeydan Göz
5. The Practice, Dilara Arın
6. Uzak Doğu, Ali Can Meydan
Deneysel Dalda Ön Elemeyi Geçen Filmler
1. Beklemek Bitti, Müfit Samık
2. Ben Bir Vidayım, Kamil Mingü
3. Bir Olayın İnfazı Hakkında Tutanağın İki Adı ve Kırık Plaklarla Dolu Bir
Bavul, Ozan Adam
4. Helikopter, Güneş Terkol
5. Less-Ness, Nagehan Karali
6. Onthemix, Ahmet Said Kaplan
7. TVO, Cenk Demirkıran
8. Unisex, Neşe Akın
Ön eleme jürisi filmleri değerlendirirken kısa filmin türüne, diline ve teknik
özelliklerine dikkat etmiş,
kısa filmin mantığını gözetmeye çalışan filmleri seçmeye özen göstermiştir. Bu
kıstaslar
doğrultusunda;
a. Aşağıdaki filmlerin elenmesine karar verilmiştir:
Kurmaca dalı:
1. 2nci Kat, Cihan Esen
2. Adab-ı Rakı, Anıl Tutkal
3. Altı Dakikada Bir, Bülent Özalp
4. Aşktan Af Dilemek, Zaim Güvenç
5. Bana Seni Seviyorum De, Onur Gürsoy
6. Belki, Ali İlhan
7. Beş Kişilik Yalnızlık, Arzu Şahin
8. Bilekçe, Ayhan Yurdagül
9. Bir Anlık Bakış, Berfi Dicle Öğüt
10. Bir Dizi Şiddet Öyküsü, Tuğba Sakarya
11. Bir Şarkılık Hayal, Nuray Saygınöz
12. Bir Türkan Şoray Sonrası, Mahur Özmen
13. Çocukluğumun En Güzel Günü, Pınar Karababa
14. Dar Kapı, Cihan Balunak
15. Döngü, Didem Taşçıoğlu, Tuba Altıntaş
16. Dönüşüm, Ahmet Kılınç
17. Elden Ele, Erinç Arık
18. Ev, M. Oğulcan Turan
19. F.K. (10), Armağan Pekkaya
20. Fareler, Senem Tüzen
21. Film, Cem Tereyağoğlu, Rukiye Genç, R. Hüseyin Kafkas
22. Fotoğraf, Çağdaş Helvacı
23. Gizli Kamera, Ercan Aksoy
24. Göl, Ahmet Çelik
25. Hayatının Tek Güzel Günü, Çetin Cem Yılmaz
26. Huzur, Mahir Birav
27. İthaki, Faysal Soysal
28. İz, Özlem Gümüş
29. Japon Balıkçısı, Onur Sıkı
30. Kadraj, Bülent Aksu
31. Kapalı Kutu, A. Murat Vanlı
32. Kaybolan Kareler, İsmail Eğler
33. Kırılma Noktası, Özgür Esmen
34. Kırmızı Kiremit, Berna Çağırıcı
35. Kızgın, Turgay Kaplan
36. Köprü, Kemal İleri
37. Küpeler, Caner Kaya
38. Oyuncunun Aşığı, Seza Güneş
39. Pentimento, Onur Sıkı
40. Portre, Onur Çoban
41. Ritm, Gözde Sinem Öztürk
42. Sandviç, Adam Isenberg
43. Sessiz Karanlık, Cenk Turgut
44. Sessizlik, Mahir Birav
45. Sokak, Abdullah Enes Köktaş
46. Son (Dönüşümsel Sancının Sonu), Cüneyt Karakuş
47. Son Bir Nefes İçin, Hasan Kalender
48. Sugar, İlknur Bahadır
49. Suyun Kuzey Sınırı, Onur Gürsoy
50. Taklit, Mengüç Tanrıseven
51. Tele-Mania, Hüseyin Doğru
52. The Girl From Ipanema, Mengüç Tanrıseven
53. Tuval, Türkay Saydamer
54. Unutmadım, Onur Gürsoy
55. Uyku, Mustafa Büyük Emincoşkun
56. Üç, Fatih Demir
57. Yasak Kapı, Bessy Adut
58. Yasak Rüya, Faysal Soysal
Deneysel dal:
1. 3 Fotoğraf, Levent Çetin
2. Ayaklı Balıklar, Güneş Terkol
3. Bir Fincan Dünya, Beril Özbay
4. Birkaç İyi Adam, Sertaç Kasaplar
5. Bu Sabah Uçmak İstemiyorum, Levent Çetin
6. Camouflage, Işık Özdemir&Elif Çiftçioğlu
7. Canııım, Mestinaz Gündaş
8. Çekirdek, Aslıhan Erguvan
9. Geçici, Ahmet Said Kaplan
10. Dans, Levent Çetin
11. Dönüş, Hacer Akın
12. Dram 19 Dakika, Ufuk Aksoy
13. Infinite Saudade, Emine Yıldırım
14. Kurmaca, Dilek Çolak
15. M&P, B. Volkan Yücel
16. Miras, Eren Ağın&Emre Koyuncu
17. Mono Tony, Bora Ozan
18. Omelas?ı Bırakıp Gidenler, Perihan Bayraktar Balkenhol
19. Oops, Yasemin Hepgüler
20. Ses, Cem Yıldırım
21. Sırt Üstü, Recep Onur Duru
22. Superstar, Yaprak Gültay
23. Titreşik Popülasyon, Güçlü Öztekin, Güneş Terkol, Özgür Erkök
24. Ülkelerin Efendisi, Barış Tolga Ekinci
25. What If, Can Fakiroğlu
26. Zincir, Selami Genli
Canlandırma dal:
1. Karınca Ret, Ahmet Fadliev
2. Kedi, Alev Alikoç
3. Tik Tak, Ahmet Elginöz
b. Murat Yaygın?ın yönettiği ?Seni Ancak Şimdi Anlatabiliyorum? adlı film ile
Güneş Terkol ve
Güçlü Öztekin?in yönettiği Bergman İçin Fantezi adlı filmler gönderilen
kopyalardan kaynaklanan
teknik bir sebeple izlenememiş ve elenmiştir.
c. Sabancı Üniversitesi?nden gönderilen Less-Ness adlı film deneysel dalda ön
elemeyi
geçmiştir. Ancak eksik belgelerini 05 Şubat 2006 tarihine kadar tamamlamadığı
takdirde
elenecektir.
d. Şükriye Dönmez?in yönettiği ?Das Foto? ve ?Femme Fatal? adlı filmler
başvurusunun
yapılmış olmasına karşın film kopyaları son başvuru tarihine kadar festival
adresine ulaşmadığı
için elenmiştir.
e. Aşağıda listelenen filmler elenmesine karşın gösterim programına dâhil
edilmiştir:
1. Aşk Ruleti, Mert Dikmen
2. Bebe, Filiz Terzi
3. Çarpışma, Umut Aral
4. Dantelacı, Eytan İpeker
5. Diş İçin Göz Çıkartmak, Murat Kebir
6. Hikayeci, A. Korcan Derinsu
7. Hotel Almanya, Ebru Karaca
8. Kapı 2, Kemal İleri
9. Miras, Tülin Soyarslan
10. Pamuk Prenses 2, Barış Bayraktar
11. Rıza Kaptan, Tolga Dilsiz
12. Soğuk Bir Gecede Madrid?de, İnan Temelkuran
13. Yorgan, Caner Yalçın
Ön Eleme Jürisi:
Bülent Özkam, Öğretim Görevlisi, Ankara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema
Bülent Çubukçu, Fotoğrafçı ve tasarımcı, Dünya Sineması Koordinatörü, Ankara
Uluslararası
Film Festivali
Esra Çepnili, Kısa Film Bölüm Koordinatörü, Ankara Uluslararası Film Festivali
19. ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ
19. Ankara Uluslararası Film Festivali 13 - 23 Mart tarihlerinde
gerçekleştirilecek. Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film Yarışması için son başvuru
tarihi 14 Aralık 2007, Ulusal Uzun Film Yarışması için 31 Aralık 2007
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası
Film Festivali, 13 - 23 Mart 2008 tarihlerinde 19. kez Ankaralılarla buluşacak.
Her yıl, Türk ve dünya sinemasının önemli örneklerini Ankaralı sinemaseverlerle
buluşturan Festivalde, uzun filmlerin yanı sıra kısa, canlandırma ve belgesel
filmler de izleyici karşısına çıkacak.
Festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film Yarışması’nda, Türk sinemasına
nitelikli ürünler kazandıran sinemacılara çeşitli dallarda toplam 16 ödül
veriliyor. Ticari gösterim şansı olmayan kısa film, canlandırma ve belgesel
dallarında düzenlenen yarışmalarla da bu türlerin izleyicisiyle buluşması
sağlanıyor.
“Uluslararası Kısa Film Gösterimi” ve “Uluslararası Belgesel Film Gösterimi”
bölümlerinde tüm dünyada çeşitli festivallerde ödül almış kısa, canlandırma ve
belgesel filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Festivalin “Dünya
Sineması” bölümünde ise dünyanın hemen her kıtasından yeni filmler ve sinema
sanatının önemli eserleri Ankaralı sinemaseverlerle buluşacak.
Festival her yıl olduğu gibi Türk ve yabancı yönetmenleri, yapımcıları, senaryo
yazarlarını, oyuncuları, sinema eleştirmenlerini buluşturarak Türk sinemasının
uluslararası alanda tanınmasına ve etkinliğini artırmasına da hizmet edecek.
Festival kapsamında düzenlenecek Ulusal Kısa Film ve Belgesel Film yarışmalarına
katılmak isteyenler filmlerini 14 Aralık 2007, Ulusal Uzun Film Yarışmasına
katılmak isteyenler 31 Aralık 2007 tarihine kadar Dünya Kitle İletişimi
Araştırma Vakfı’na gönderebilirler. Yarışmaların yönetmeliklerine ve başvuru
formlarına http://www.filmfestankara.org.tr adresinden ulaşılabilir.
Ayrıntılı Bilgi İçin
M. Sami Öztürk
Medya Koordinatörü
ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ
FESTİVALE GERİ SAYIM BAŞLADI
Festival bu yıl ilkbaharda... Yarışmalar için son başvuru tarihi 14 Ocak 2005
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası
Film Festivali, 3-13 Mart 2005 tarihlerinde 16. kez Ankaralılarla buluşacak. En
son 2003 yılının Aralık ayında düzenlenen Festival, bu yıldan itibaren eski
tarihlerine dönüş yaparak ilkbahar aylarında gerçekleştirilecek.
Her yıl, Türk ve dünya sinemasının seçkin örneklerini Ankaralı sinemaseverlerle
bulu?turan festivalde, uzun filmlerin yanı sıra kısa, canlandırma ve belgesel
filmler de izleyici karşısına çıkma imkanı buluyor.
Festival kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film Yarışması’nda, Türk sinemasına
nitelikli ürünler kazandıran sinemacılara çeşitli dallarda toplam 16 ödül
veriliyor. Ticari gösterim şansı olmayan kısa film ve belgesel dallarında da
düzenlenen yarışmada dereceye giren yapımlar ödüllendirilerek destekleniyor.
Uluslararası Kısa Film Gösterimi ve Uluslararası Belgesel Film Gösterimi
bölümlerinde tüm dünyada çeşitli festivallerde ödül almış kısa, canlandırma ve
belgesel filmler sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.
Festival her yıl oldu?u gibi Türk ve yabancı yönetmenleri, yapımcıları, senaryo
yazarlarını, oyuncuları, sinema eleştirmenlerini buluşturarak Türk sinemasının
uluslararası alanda tanınmasına ve etkinli?ini artırmasına da hizmet edecek.
Festival kapsamında düzenlenecek yarışmalara katılmak isteyenler filmlerini 14
Ocak 2005 tarihine kadar Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’na
gönderebilirler. Yarışmalarla ilgili bilgiye aşağıdaki adres ve telefonlardan
ulaşılabilir.
DÜNYA KİTLE İLETİŞİMİ ARAŞTIRMA VAKFI
ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ
Tel : 468 77 45 - 468 38 92 - 468 78 56
Fax :467 78 30
e-posta : festival@filmfestankara.org.tr
web : filmfestankara.org.tr/
17. Ankara Uluslararası Film Festivali'ne başvurular başladı. Festival
kapsamında Kısa Film ve Canlandırma Yarışması ve Belgesel Film Yarışması'nın
yanı sıra her iki bölümde de gösterim bölümleri de yer almaktadır.
17. ANKARA ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ ÖZEL ÖDÜLLERİ
16 - 26 Mart 2006 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 17. Ankara Uluslararası
Film Festivali’nin özel ödülleri belli oldu.
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen Ankara Uluslararası
Film Festivali’nin bu yılki Aziz Nesin Emek Ödülü, Kitle iletişim Ödülü ve Sanat
Çınarları ödüllerinin sahipleri açıklandı.
Dünya Kitle İletişim Araştırma Vakfı, 17. Ankara Uluslararası Film Festivali
kapsamında her yıl verilmekte olan Aziz Nesin Emek Ödülü’nü; “Türkiye’de sinema
serüvenini “başlatan”, bütün bu tarihe tanıklık eden ve hemen her dönemde sinema
yapmayı “öğreten” birkaç isimden biri olması; en ünlü oyuncuları ve yıldızları
bile filmlerinde bambaşka bir sihirle donatarak ölümsüz kılması, hayatımızın en
trajik, en romantik, en yoksul, en zengin, en mutlu, en mutsuz anlarında hemen
aklımıza geliveren kareler yaratarak hayal dünyamızı zenginleştirmesi nedeniyle
Atıf Yılmaz Batıbeki’ye vermeyi uygun bulmuştur.” gerekçeli kararıyla Atıf
Yılmaz’a,
Kitle İletişim Ödülü’nü; “Türk ve Alman sinema dünyasını bir bütünlük içerisinde
sunan, Türk Filmlerinin ve sanatçılarının Avrupa’da tanınmasına, filmlerin
pazarlanmasına ön ayak olan ve tartışılmasını sağlayan, bu özelliğiyle kendi
türünde benzeri olmayan Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’ne vermeyi uygun
bulmuştur.” gerekçeli kararıyla Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’ne,
2002 yılından bu yana ülkemiz sanatına görsel iletişim yoluyla katkıda bulunan
sanatçılara verilen “Sanat Çınarı” unvanını, “Türk resim sanatının cumhuriyetle
yaşıt en önemli temsilcilerinden, çağdaş bir eğitimci olarak yetiştirdiği
sayısız öğrenciyle resim sanatına önemli katkılarda bulunan, yüzlerce çağdaş
eseri Türk resim sanatına kazandıran, Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen, büyük
şair Nazım Hikmet’in Türk ulusunun kahramanlık destanını anlattığı Kuvay-i
Milliye dizelerini resmiyle buluşturan, aydın olmanın, çağdaş olmanın bilinci ve
sorumluluğuyla dimdik ayakta durmayı, inandıklarından ödün vermemeyi başaran
sanat emekçisi Kayıhan Keskinok’a vermeyi uygun bulmuştur.” gerekçeli kararıyla
Kayıhan Keskinok’a sunacak.
Ödüller 16 Mart 2006 gecesi düzenlenecek Festival açılış töreninde sahiplerine
takdim edilecek.
17. Ankara Uluslararası Film Festivali
16-26 Mart 2006
Tüm gösterimler Kızılay Büyülüfener Kültür Merkezi'nde.
Ayrıntılı bilgi http://www.filmfestankara.org.tr
SON ELLİ YILIN KISA FİLMLERİ BU SEÇKİDE BİRARAYA GELİYOR. 26 FİLMDEN OLUŞAN TÜRK
KISA FİLM TARİHİNDEN BAŞLIĞI ALTINDA TANINMIŞ YÖNETMENLERİN KISA FİLMLERİ VE
ULUSAL VE ULUSLARARASI FESTİVALLERDE ÖDÜLLENDİRİLMİŞ KISA VE CANLANDIRMA FİLMLER
İZLEYİCİLERLE BULUŞUYOR.
TÜRK SİNEMASININ GİZEMLİ YÖNETMENİ ALP ZEKİ HEPER DE İKİ KISA FİLMİYLE SEÇKİDE
YER ALIYOR.
Geçen yıl, Uluslararası Kısa Film Gösterimi programında Oberhausen Uluslararası
Kısa Film Festivali’nin 50 yıllık seçkisine yer veren Ankara Uluslararası Film
Festivali, bu yıl da “Türk Kısa Film Tarihinden” başlığı altında Türk
yönetmenlerin kısa filmlerinden oluşan bir seçkiye yer veriyor.
17. Ankara Uluslararası Film Festivali bu yıl 16-26 Mart 2006 tarihleri arasında
gerçekleşiyor. Ulusal ve uluslararası toplam 240 filmin izleyici ile buluşacağı
festivalin bu yıl öne çıkan bölümlerinden biri “Türk Kısa Film Tarihinden”. Son
elli yılın kısa filmlerinden derlenen seçki, izleyicilerin kısa filmin biçim ve
teknik açıdan geçirdiği değişimi takip edebilmelerini sağlayacak. Ayrıca
izleyiciler ikinci programda yer alan tanınmış uzun film yönetmenlerinin kısa
filmlerini izleme olanağı bulabilecekler.
Düzenli bir arşivleme çalışmasının yapılamaması nedeniyle, bir araya getirilmesi
çok zor olan kısa filmlerin yer aldığı seçkide Ethem Özgüven, Nur Akalın, Ahmet
Sönmez, İlker Canikligil, Nuri Bilge Ceylan, Barış Pirhasan, Ahmet Uluçay, Tan
Tolga Demirci, Tolga Avcil gibi yönetmenlerin kurmaca Tonguç Yaşar ve Ateş
Benice'nin canlandırma filmleri yer alıyor.
Bu bölümün en çok dikkat çeken ismi, şüphesiz Alp Zeki Heper. Fransa’da IDHEC’te
öğrenciliği sırasında çektiği iki kısa film BİR KADIN / Le parfum de la Dame En
Noir / The Parfume of the Black Woman (16mm / 1962) ve ŞAFAK / L’Aube / Daybreak
(35mm / 1963) bu seçkinin öne çıkan filmleri.
PROGRAM 1
Bir Kadın, Alp Zeki Heper, 1962
Şafak, Alp Zeki Heper, 1963
Amentü Gemisi, Tonguç Yaşar, 1969
Ferhat, Ali Özgentürk, 1972
Hiroshima 08:15, Artun Yeres, 1995
Dünyayı Kurtaran Adam, Ateş Benice, 1998
Parktaki Işık, Nur Akalın, 1992
İyi Uykular Sayın Seyirciler, Ahmet Çadırcı, 1994
Delirium, Ethem Özgüven, 2000
Kopi, Ahmet Sönmez, 2003
19 Mart Pazar, 19:15
22 Mart Çarşamba, 17:00
PROGRAM 2
Koza, Nuri Bilge Ceylan, 1995
Gül ile Adem, Barış Pirhasan, 1996
Dayım, Tayfun Pirselimoğlu, 1999
Bana Old&Wise’ı Çal, Çağan Irmak, 1998
Şeytan Kovma, Ahmet Uluçay, 2000
20 Mart Pazartesi, 19:15
23 Mart Perşembe, 19:15
PROGRAM 3
Simulacra, İlker Canikligil, 2001
Deniz Atı, Kaan Şensoy, 1995
Salzburg, Ersan Ocak, 2001
Diojen’in Karısı, Ozan Açıktan, 2000
Hayatımın Özeti, Tan Tolga Demirci, 2001
Gölge Oyunu, Bahadır Tosun,
Yabancı, Fethi Kaba
otuzdört, Umut Aral&İnanç Ayar, 1999
CV, Fatih Gezen, 1995
Gölge Oyunu, Bahadır Tosun, 1994
Yabancı, Fethi Kaba, 19994
Kapatılma, Tolga Avcil, 2000
Sen ya da Hayalin, Selim Evci, 2000
21 Mart Salı, 19:15, Salon 2
24 Mart Cuma, 19:15
17. Ankara Uluslararası Film Festivali
16-26 Mart 2006
Tüm gösterimler Kızılay Büyülüfener Kültür Merkezi'nde.
18 MART CUMARTESİ GECESİ GELENEKSEL EN KISA GECE ZAMANI.
SAAT 00:00’DAN BAŞLAYARAK SABAHA KADAR KISA FİLM GÖSTERİMİ
DEVAM EDECEK.
FESTİVAL BU YIL BİR ÜLKE: ALMANYA BAŞLIĞI ALTINDA ALMAN KISA FİLMLERİNE
ODAKLANIYOR.
FESTİVALİN ALMANYA'DAN DAVETLİ YÖNETMEN VE YAPIMCI KONUKLARI FESTİVAL BOYUNCA
ANKARA'DA BULUNACAKLAR.
DÜNYADAKİ SOMUT VE KÜLTÜREL SINIRLARDA YAŞANANLARA KARŞI İZLEYİCİLERİ
DUYARLILIĞA DAVET EDEN FİLMLER
SINIRLAR BAŞLIĞI ALTINDA İZLENEBİLİR.
KISA SINIR TANIMAZ BÖLÜMÜ ALTINDA DÜNYANIN SAYGIN FESTİVALLERİNDEN ÖDÜLLÜ 19
KISA FİLM YER ALIYOR.
ULUSAL VE ULUSLARARASI 130 KISA FİLMİN İZLEYİCİ İLE BULUŞACAĞI PROGRAMIN
AYRINTILARINA http://www.filmfestankara.org.tr/
ADRESİNDEN VE FESTİVAL İRTİBAT TELEFONLARINDAN ULAŞILABİLİR.
ALMAN KISA FİLMLERİ SALONLARA KONUK OLUYOR
Son yıllarda üretilmiş ve pek çoğu festivallerde ödüllendirilmiş Alman kısa
filmleri 23 filmlik bir seçkiyle Bir Ülke: Almanya başlığı altında izleyicilerin
karşısına çıkıyor. Program Almanya’nın Detmold şehrinde geçtiğimiz yıl ilki
düzenlenen uluslar arası Detmold Kısa Film Festivali’nden derlenen filmlerden
oluşuyor. Programda Kafka, E.Q.-lized, Piaf’ın Üzerinde Bayan Fabrikatör gibi
deneysel filmler öne çıkıyor. Ayrıca geçen yıl en iyi Avrupa filmi seçilen film
Hoşçakal / Goodbye ve keyifli canlandırma filmi Üçkağıtçı / Der Hochstapler da
ıskalanmaması gereken filmlerden bazıları. Hayatın Ruhları / Lebensgeister
filminin yönetmeni Jörn Staeger, Düşen Oyunlar / Fallbeispiel ve İnstrümanlar /
Instruhumans filmlerinin yönetmeni Peter Schulte ve Sal / Das Floss filminin
yapımcısı Wolgang Wambach 17-20 Mart tarihlerinde Ankara’da olacaklar.
İzleyiciler, film gösterimlerine de katılacak olan yönetmenlerle söyleşme imkanı
bulacaklar. Detmold FF’ni temsilen gelecek olan Matthias
Schlueter ve Jan Martin Herbs ile de kısa film meraklıları görüş alışverişinde
bulunabilirler. Festival sırasında kurulacak Germanfilms standında Alman kısa
filmleri ile ilgili daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
BLOK 1
17 Mart Cuma, 14:30
23 Mart Perşembe, 21:30
BLOK 2
20 Mart Pazartesi, 17:00
24 Mart Cuma, 21:30
KISA SINIR TANIMAZ MI?
Gelenekselleşen Kısa Sınır Tanımaz bölümü yine bol ödüllü dolgun bir programla
izleyici karşısına çıkıyor. Yıl boyunca dünyanın en önemli festivallerinde
ödüller almış kısa ve canlandırma 18 filmden oluşan program meraklılarına
keyifli bir izlence sunacak. Kısa Sınır Tanımaz bölümü ile Gürcistan, Hollanda,
İsviçre, Litvanya, Finlandiya, Lüksemburg, Almanya, ABD, Norveç, İspanya BASK,
Fransa, Çek Cumhuriyeti, Meksika, Avusturya, Macaristan filmleri sinema
salonlarına konuk olacak.
Bölümün öne çıkan filmlerinden biri ünlü Çek canlandırma ustası Jan
Svankmajer’in oğlu Vaclav Svankmajer’in canlandırma filmi Meşaleci. Kukla
canlandırma tekniği ile yapılan 20 dakikalık film Jan Svankmajer sinemasını
bilen izleyicilere tanıdık bir ziyafet sunacak.
Bölümün öne çıkan diğer bir yönetmeni ABD’li ünlü canlandırma ustası Bill
Plympton. Oscar’lı Plympton hem kısa-canlandırma filmleri, hem reklam filmleri
hem de canlandırma müzik videoları ile tanınıyor ve övgüler topluyor. Yönetmenin
çizgileriyle can verdiği, Maroon Five grubunun son video klipinin şu anda müzik
kanallarında gösterimi devam ediyor. Yönetmen iki filmi Bekçi Köpeği / Guard Dog
ve Pervane ve Çiçek / The Fan and The Flower filmleri ile programda yer alıyor.
İşaret dilinde şiir okuyan sağır şairlerin beş filminin yer aldığı Sessiz
Şiirler / Motioning, Poetry in Sign Language kaçırılmaması gereken ilginç
yapımlardan bir diğeri. Sağır ve dilsiz iki şairin kendi şiirlerini
“dillendirdikleri” film görsel açıdan da izleyiciyi tatmin edecek. Ayrıca işaret
dilinde şiir yazmanın ve okumanın, sözcükleri ifade etmenin, sağır birinin
imgelem dünyasının anlatıldığı keyifli bir belgesel de filmlerden hemen sonra
izleyici karşısına çıkacak.
Bölümün ilgi çekici yapımlarından biri de Emmanuelle’in ünlü oyuncusu, aynı
zamanda ressam da olan Sylvia Kristel’in kendisine resim sanatını öğreten
ustalarını anlattığı canlandırma filmi Topor ve Ben / Topor and Me.
Ayrıca dünyanın en önemli kısa film festivali sayılan uluslar arası Clermont-Ferrand
Kısa FF’nde En İyi Animasyon ödülünü alan Uykusuz / Insomnia; Gürcistan’da ve
uluslararası pek çok festivalde yarışan ve ödüller toplayan kurmaca kısa 37ºC,
Norveç yapımı eğlenceli ve bol ödüllü film Evdeki Yarış / Home Game, Meksika
geleneklerini şiirsel dille anlatan Meksika yapımı Yeryüzü / Earth bölümdeki
yapımlardan bazıları.
BLOK 1
19 Mart Pazar, 17:00
24 Mart Cuma, 19:15
BLOK 2
21 Mart Salı 17:00
25 Mart Cumartesi, 14:30
PEKİ YA SINIRLAR?
İsrail-Filistin, Meksika-ABD, Bask Bölgesi-İspanya sınırlarında halen süren
gerilim, sivillerin hayatına mal olan savaşlar, yasadışı göç ve kaçakçılık,
kaybolan insanlar, az gelişmişlik, demokrasi ile İslami kurallar arasındaki
gerilim gibi can alıcı konulara değinen nitelikli kısa filmlerden oluşan
Sınırlar bölümü, izleyicilerini dünyada yaşananlara karşı bir duyarlılığa davet
ediyor. Ödüllü ve nitelikli 7 kısa filmden oluşan programı kaçırmayın.Clermont-Ferrand
FF Büyük Ödül sahibi Brezilya yapımı adam.yol.nehir / man.road.river, ve Meksika
yapımı Başka Bir Amerikan Rüyası / The Other American Dream, Hollanda yapımı
Tanrı Bizden Yana / God On Our Side bölümün öne çıkan filmleri.
17 Mart Cuma, 19:15
21 Mart Salı, 21:30
SİNEMANIN GOGOL’Ü: ALP ZEKİ HEPER
TÜRK SİNEMASININ GİZEMLİ YÖNETMENİ ALP ZEKİ HEPER 17. ANKARA ULUSLARARASI FİLM
FESTİVALİ’NDE
HİÇBİR FİLMİ SİNEMALARDA OYNAMAMIŞ YÖNETMEN ALP ZEKİ HEPER’İN PARİS IDHEC’TE
OKURKEN ÇEKTİĞİ VE İKİ YILDA ÜÇ ÖDÜL KAZANAN KISA FİLMLERİ “BİR KADIN” VE
“ŞAFAK” İZLEYİCİLERLE BULUŞUYOR.
17. Ankara Uluslararası Film Festivali 16-26 Mart tarihleri arasında
gerçekleşiyor. Festivalin kısa ve belgesel filmlere verdiği desteğin bir devamı
olarak hazırlanan “Türk Kısa Film Tarihinden” bölümü ile son elli yılın seçkin
kısa film örnekleri biraraya geliyor. 26 filmden oluşan seçki Türk sinemasının
dışlanmış yönetmeni Alp Zeki Heper’in filmlerini de ilk defa izleyici ile
buluşturuyor.
Festival kapsamında gösterilecek Heper’in dünyanın en önemli sinema okullarından
biri olan Paris Yüksek Sanat Enstitüsü’nde (IDHEC) gördüğü eğitim sırasında
çektiği BİR KADIN / Le parfum de la Dame En Noir (16mm/ 1962) o yılın en iyi
filmi seçildi.
Festivalde gösterilecek bir diğer filmi ikinci yılın sonunda çektiği ŞAFAK /
L’Aube (35mm/ 1963) yine en iyi film ödülünü ve aynı zamanda Viyana Kültür
Bakanlığı en iyi film ödülünü kazandı.
19 Mart Pazar 19:15
22 Mart Çarşamba 17:00
Alp Zeki Heper
1939’da İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde okudu. Okurken “Kral Übü” adlı
oyunu Fransızca olarak sahneye koydu. Hukuk öğrenimi için Cenevre’ye gitti ve
kirasını karşılayabilmek için resimlerini sattı. Bir yıl sonra okulu bırakıp
Fransa’ya Paris Yüksek Sanat Enstitüsü’ne (IDHEC) kaydoldu. G. Sadoul’dan sinema
tarihi, Jean Mytry’den sinema estetiği, J. Vilar’dan oyuncu yönetimi dersleri
aldı. Burada çektiği Bir Kadın ve Şafak filmleri birincilik ödüllerini aldı.
Okulun en başarılı yönetmeni seçildi.
Mezun olduktan sonra Türkiye’ye dönüp Lütfi Ömer Akad’ın asistanlığını yapmaya
başladı. Akad’la anlaşamayan Heper, kendi yapım şirketini kurup ilk uzun metraj
filmi Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri’ni çekti. Sansür kurulunca müstehcen bulunan
filmin yurt içinde ve yurt dışında gösterimi yasaklandı. Bir süre Adana’da bir
çiftlikte yaşadıktan sonra İstanbul’a geri döndü. Yeni bir film şirketi kurup üç
uzun metraj film daha çekti. Bu filmler de sansüre takılınca 1975 yılında evinin
önünde bütün filmlerini ve resimlerini yaktı. 1984 yılında intihar ederek
hayatına son verdi.
Yönettiği dört uzun metraj film de sansüre takılan Heper bütün filmlerini ve
resimlerini evinin önünde yaktıktan sonra hiçbir filmi izleyicilerle buluşamadı.
“Soluk Gece’de aşkla, yani özgürlükle baskıyı, şiddeti, işkenceyi karşı karşıya
getirmeye çalışmıştım. Anılarla ilgili zor anlatımlı olan bir filmdi. Sevginin,
tutkunun, işkenceyi, baskıyı yok etmesini dilemiştim. Özgürlüğün delice bir
sevgi olduğunu düşünüyordum. Öyle simgelemeye çalışıyordum özgürlüğü.
Müstehcenlikle suçlandım.”
A.Zeki Heper
Filmleri
1968 Kara Battal’n Acısı
1968 Eşkıya Halil-Haydut
1967 Dolmuş Şoförü
1966 Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri
17. ULUSLARARASI ANKARA FİLM FESTİVALİ
Ankara Uluslararası Film Festivali, 16 - 26 Mart 2006 tarihleri arasında 17. kez
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından düzenlenecek.
Belçika, Finlandiya, İsviçre, Polonya, Kanada, Yunanistan Büyükelçilikleri ile
British Council, Fransız Kültür Merkezi, Goethe Enstitüsü, İtalyan Kültür
Merkezi ve İran Kültür Evi Ankara Uluslararası Film Festivali’ne film temini
konusunda destek veriyor.
AÇILIŞ TÖRENİ 16 MART 2006
Festival Açılış Töreni; 16 Mart Perşembe günü, saat 20.00’da 1.500 kişilik M.E.B.
Şura Salonu’nda gerçekleştirilecek. Ceyda Düvenci ve Atilla Dorsay’ın sunacağı
tören, yapılacak konuşmaların ardından Festival Özel Ödüllerinin sunumuyla devam
edecek ve Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından her yıl geleneksel
olarak verilen Kitle İletişim Ödülü, Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’ne,
Daha önce Kerim Afşar, Cüneyt Gökçer ve Cemil Eren’e verilen “Sanat Çınarları”
ödülü ressam Kayıhan Keskinok’a,
Festivalin kurucularından Aziz Nesin’in adını taşıyan Emek Ödülü, Türk
sinemasına 100’ün üzerinde film kazandıran Atıf Yılmaz’a sunulacak.
KAPANIŞ TÖRENİ 26 MART 2006
Sunuculuğunu Işıl Yücesoy ve Köksal Engür’ün yapacağı gecede, festival
kapsamında düzenlenen ulusal uzun, kısa ve belgesel film yarışmalarında verilen
ödüller sahiplerini bulacak.
ÖZEL ÖDÜLLER
Aziz Nesin Emek Ödülü 2006
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı, 17. Ankara Uluslararası Film Festivali
kapsamında her yıl verilmekte olan Aziz Nesin Emek Ödülü’nü; “Türkiye’de sinema
serüvenini “başlatan”, bütün bu tarihe tanıklık eden ve hemen her dönemde sinema
yapmayı “öğreten” birkaç isimden biri olması; en ünlü oyuncuları ve yıldızları
bile filmlerinde bambaşka bir sihirle donatarak ölümsüz kılması, hayatımızın en
trajik, en romantik, en yoksul, en zengin, en mutlu, en mutsuz anlarında hemen
aklımıza geliveren kareler yaratarak hayal dünyamızı zenginleştirmesi nedeniyle
Atıf Yılmaz Batıbeki’ye vermeyi uygun bulmuştur.” gerekçeli kararıyla Atıf
Yılmaz’a sunacak.
Kitle İletişim Ödülü 2006
Festival kapsamında her yıl, sinema sanatına katkıda bulunan kurum ve
kuruluşlara verilen Kitle İletişim Ödülü, bu yıl Nürnberg Türkiye/Almanya Film
Festivali’ne, “Türk ve Alman sinema dünyasını bir bütünlük içerisinde sunan,
Türk Filmlerinin ve sanatçılarının Avrupa’da tanınmasına, filmlerin
pazarlanmasına ön ayak olan ve tartışılmasını sağlayan, bu özelliğiyle kendi
türünde benzeri olmayan Nürnberg Türkiye/Almanya Film Festivali’ne vermeyi uygun
bulmuştur.” gerekçeli kararıyla sunuluyor.
Sanat Çınarı 2006
2002 yılından bu yana ülkemiz sanatına görsel iletişim yoluyla katkıda bulunan
sanatçılara verilen “Sanat Çınarı” ünvanı, “Türk resim sanatının cumhuriyetle
yaşıt en önemli temsilcilerinden, çağdaş bir eğitimci olarak yetiştirdiği
sayısız öğrenciyle resim sanatına önemli katkılarda bulunan, yüzlerce çağdaş
eseri Türk resim sanatına kazandıran, Atatürk ilkelerinden ödün vermeyen, büyük
şair Nazım Hikmet’in Türk ulusunun kahramanlık destanını anlattığı Kuvay-i
Milliye dizelerini resmiyle buluşturan, aydın olmanın, çağdaş olmanın bilinci ve
sorumluluğuyla dimdik ayakta durmayı, inandıklarından ödün vermemeyi başaran
sanat emekçisi Kayıhan Keskinok’a vermeyi uygun bulmuştur.” gerekçeli kararıyla
Kayıhan Keskinok’a sunulacak.
ULUSAL UZUN FİLM PROGRAMI
Ulusal Uzun Film Yarışması
17. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında düzenlenen Ulusal Uzun Film
Yarışması’nda Türk sinemasının son dönemde çekilen önemli filmleri Ankaralı
sinemaseverlerin beğenisine sunulacak. Ulusal Uzun Film Yarışması kapsamında,
yönetmenliğini Ümit Ünal, Kudret Sabancı, Selim Demirdelen, Yücel Yolcu ve Ömür
Atay’ın birlikte üstlendiği “Anlat İstanbul”, Biket İlhan’ın “Ayın Karanlık
Yüzü”, Çağan Irmak’ın “Babam ve Oğlum”, Ulaş Ak’ın “Dün Gece Bir Rüya Gördüm”,
Atıf Yılmaz’ın “Eğreti Gelin”, Ezel Akay’ın “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?”,
Kutluğ Ataman’ın “2 Genç Kız”, Cem Başeskioğlu’nun “Sen Ne Dilersen”, Memduh
Ün’ün “Sinema Bir Mucizedir”, Erden Kıral’ın “Yolda” filmleri izleyicilerle
birlikte jürinin de karşısında olacak.
Yarışmanın seçici kurulunda, yönetmen Feyzi Tuna, yönetmen Tevfik Başer, sinema
yazarı Burak Göral, akademisyen Nazlı Bayram ve oyuncu Nilüfer Açıkalın yer
alıyor.
Aziz Nesin Emek Ödülü Özel Gösterimi
Festival kapsamında verilen Aziz Nesin Emek Ödülü’nün bu yılki sahibi usta
yönetmen Atıf Yılmaz’ın iki filmi bu başlık altında izleyiciyle buluşuyor.
Türk sinemasının önemli filmlerinden biri olan Adı Vasfiye, Vasfiye’nin öyküsünü
hayatına giren 4 erkeğin gözünden anlatıyor. Necati Cumalı`nın Ay Büyürken
Uyuyamam adlı kitabındaki 5 öyküsünden Barış Pirhasan’ın senaryolaştırdığı Adı
Vasfiye, Müjde Ar, Aytaç Arman, Yılmaz Zafer, Macit Koper gibi usta oyunculardan
kurulu kadrosuyla da dikkat çekiyor.
Bekle Dedim Gölgeye, 68 kuşağından, dünya ile uzlaşamayan, dünyayı değiştirme
mücadelelerinin yollarının da tıkandığını gören üç arkadaşın öyküsü. Ümit
Kıvanç’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, Türk sinemasının en ilginç
siyasal sinema örneklerinden biri olarak görülüyor.
KISA FİLM PROGRAMI
Ulusal Kısa Film Yarışması
17. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Kısa Film Yarışması bölümünde, son
bir yılda çekilmiş kısa filmler, kurmaca, deneysel ve canlandırma film
dallarında yarışacak. Kurmaca film dalında 16, deneysel dalda 8, canlandırma
dalında ise 6 film jüri karşısına çıkacak.
Yarışmanın seçici kurulunda, sinema yazarı Cem Altınsaray, görsel efekt uzmanı
ve animasyon sanatçısı Kerem Kurdoğlu, Detmold Uluslararası Kısa Film Festivali
kurucusu ve başkanı Levent Arslan, akademisyen ve Uluslararası Eskişehir Sinema
Günleri Festival Yönetmeni Serhat Serter, kısa film yönetmeni Nur Akalın
bulunuyor.
Ulusal Kısa Film Gösterimi
Ulusal Kısa Film Gösterimi bölümünde, yarışmaya başvurmuş ancak ön elemeyi
geçememiş filmlerden bir bölümü izleyiciyle buluşma fırsatı bulacak.
Bu bölümde yer alacak “Türk Kısa Film Tarihinden” başlığı altında ise,
sinemaseverler, şimdi çok yakından tanıdığımız önemli Türk yönetmenlerin kısa
filmlerini izleme olanağı bulacaklar. Bu başlık altında Ömer Kavur, Nuri Bilge
Ceylan, Ali Özgentürk, Mustafa Altıoklar, Barış Pirhasan, Çağan Irmak, Ahmet
Uluçay, Tayfun Pirselimoğlu gibi yönetmenlerin kısa, Ateş Benice ve Tonguç
Yaşar’ın canlandırma filmleri izleyici karşısında olacak. Ayrıca, hiçbir filmi
Türkiye’de izleyiciyle buluşamayan Alp Zeki Heper’in Fransa’da sinema okurken
çektiği iki kısa filmi de bu seçkide yer alıyor.
DV 333; Türk - İngiliz Kültür Derneği’nin düzenlediği yarışmaya katılan filmler
arasından seçilen 3‘er dakikalık 11 filmden oluşuyor. Türk - İngiliz Kültür
Derneği, bu 11 film içinden seçilecek 3 filmin yönetmenlerine Yunanistan’da film
çekme olanağı sunacak.
Uluslararası Kısa ve Canlandırma Film Gösterimi
Uluslararası Kısa Film programında, dünyanın pek çok ülkesinden, kısa filmin son
ve önemli örnekleri Ankara’da olacak. İzleyiciler, Ululuslararası Kısa Film
programının konuğu olarak Festival’de bulunacak olan yönetmen ve oyuncularla
filmlerinden sonra söyleşebilecekler.
Levent Arslan tarafından Almanya’da kurulan ve geçtiğimiz yıl ilki
gerçekleştirilen Detmold Uluslararası Kısa Film Festivali’nde yer alan Alman
kısa filmlerinden yapılan 22 filmlik bir seçkiyle, Ankaralı kısa film severler
“Bir Ülke: Almanya” başlığı altında buluşacaklar.
“Sınırlar”, 8 filmle dünyadaki somut ve kültürel sınırlara dikkat çeken bir
bölüm. Meksika, Hollanda, Brezilya, İspanya ve Fransa yapımı filmler izleyiciyi
Meksika-Amerika, Filistin-İsrail, Bask Bölgesi-İspanya sınırlarına götürüyor.
Festival’in en çok ilgi gören bölümlerinden biri olan “Kısa Sınır Tanımaz” bu
yıl, Gürcistan, Hollanda, İsviçre, Litvanya, Finlandiya, Lüksemburg, Almanya,
ABD, Norveç, İspanya BASK, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Meksika, Avusturya,
Macaristan filmlerinden oluşan 11 Animasyon, 11 kurmaca ve deneysel filmlik
programıyla kısa film severlerin karşısına çıkacak. Geçtiğimiz yıl En İyi Kısa
Animasyon Film dalında Oscar’a aday olan Bekçi Köpeği, yine aynı dalda GOYA’ya
aday olan Kör Adamın Blöfü, dünyanın en önemli kısa film festivali olarak kabul
edilen Clermont-Ferrand Uluslararası Kısa Film Festivali’nde En İyi Animasyon
Film Ödülü’nü alan İnsomnia, Venedik Film Festivali’nde En İyi Avrupa Kısa Filmi
seçilen Kelebekler bu bölümde gösterilecek filmlerden bazıları.
BELGESEL FİLM PROGRAMI
Ulusal Belgesel Film Yarışması
17. Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda 2005
yapımı belgeseller amatör ve profesyonel kategorilerde yarışacak. Amatör dalda
6, profesyonel dalda 7 film, jüri karşısında olacak.
Yarışmanın seçici kurulunda, akademisyen Ahmet Gürata, belgesel film yapımcısı
ve gazeteci Can Dündar, sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan, fotoğraf sanatçısı Faruk
Akbaş, belgesel yönetmeni Metin Yeğin yer alıyor.
Ulusal Belgesel Film Gösterimi
Ulusal Belgesel Film Gösterimi bölümünde, yarışmaya başvurmuş ancak ön elemeyi
geçememiş filmlerden bir bölümü izleyiciyle buluşma fırsatı bulacak.
Bu bölümde, ayrıca, Türkiye’nin ilk ve en önemli sualtı belgeselcilerinden,
katıldığı uluslararası festivallerde pek çok ödül kazanan Haluk Cecan’a ait bir
toplu gösterim de yer alıyor. Cecan’ın, Çılgın Müzisyenler, Dinazor, Mahşerin
Atlıları, Uzaya Kaçış, Mavinin Dostluğu bu toplu gösterimde yer alan filmler.
Uluslararası Belgesel Film Gösterimi
Uluslararası Belgesel Film programında; nükleer silahlanma sorununu ele alan
filmlerin yer aldığı Greenpeace tarafından yapılmış bir seçki yer alıyor.
Amerikan yapımı The Last Atomic Bomb / Son Atom Bombası ve Genie in a Bottle /
Şişedeki Cin, Avustralya yapımı Austarlian Atomic Confessions/Avustarlya’nın
Nükleer İtirafları ve Hollanda yapımı The Boat and The Bomb / Bot ve Bomba
“Greenpeace Seçkisi” başlığı altında gösterilecek.
Finlandiya’lı yönetmen Pirjo Honkasalo’ya ait, geçen yıl pek çok festivalde ödül
alan filmi Melancholian Kolme Huonetta / Melankolinin Üç Odası’nın da bulunduğu
toplu gösterim Belgesel Film Programı’nın önemli başlıklarından biri. “Pirjo
Honkasalo Toplu Gösterimi”nde yönetmenin, Atman/Ruh, Mysterion / Gizem, Tanjuska
Ja Seitseman Perkeletta / Tanjuska ve Yedi Şeytan belgeselleri ile Pimeys /
Karanlık isimli kısa filmi yer alırken, kendisi de festivalin konuğu olarak
Ankara’da olacak.
Ayrıca, Sibirya’nın kuzeyinde yaşayan 3 yaşındaki Katerina’nın büyüme serüvenini
anlatan Rus belgeseli Tiny Katerina, Hindistan’da ücretsiz yemek dağıtan bir
mutfağın, bir öğünlük çalışmasını belgeleyen Golden Kitchen, sabit, tek bir
çekimle Tokyo metrosunun kalabalıklığını çarpıcı bir biçimde gösteren Almanya
yapımı On a Wednesday Night In Tokyo, anarşist, memur emeklisi ve Sovyet
vatandaşı Ignatjewich Spack’ın yerleştiği çiftlikte sineklerle mücadelesini
anlatan Kazakistan yapımı Lord Of The Flys, Avustralya’dan Irak işgaline bakış:
In the Shadow of the Palms-Iraq, 1994’te BM askeri olarak Ruanda’da görev yapan
Romeo Dallaire’nin Ruanda’yı tekrar ziyaretini anlatan Kanada yapımı Shake Hands
With The Devil “Uluslararası Belgesel Film Gösterimi”nin önemli filmleri.
DÜNYA SİNEMASI
Gözden Kaçanlar: Fred Kelemen
Fred Kelemen, 1964’te, Batı Berlin’de doğdu. Resim, müzik, felsefe, din ve
tiyatro eğitimi aldı. 1989'da Berlin Film ve Televizyon Akademisi'ne (DFFB)
girdi. O zamandan bu yana, birçok film ve videonun yönetmenliğini yaptı ve
Hectór Faver, Yeşim Ustaoğlu, Gariné Torossian ve Béla Tarr gibi yönetmenlerin
filmlerinde görüntü yönetmeni ve kameraman olarak çalıştı. Almanya’da birçok
tiyatro oyunu da yönetmiş olan Kelemen, halen, Barselona'daki Katalonya Sinema
Araştırmaları Merkezi’nde, Cenevre'deki Görsel Sanatlar Okulu’nda ve Riga’daki
Letonya Kültür Akademisi’nde misafir öğretmen olarak ders vermektedir.
Festivalde yapılacak toplu gösterim kapsamında, yönetmenin, Abendland, Frost,
Krisana, Verhaenghis isimli filmleri gösterilecek ve Kelemen, Festival’in konuğu
olarak Ankara’da olacak.
Alacakaranlık/Abendland, ördüğü kozanın içinde yaşayan işsiz Anton’la, kendisini
bu kozadan kurtarmaya çalışan sevgilisi Leni’nin bir gece süren ayrılıklarını,
melankoli ve kasvetle harmanlayarak olağanüstü bir görsellikle aktaran bir film.
1999 Selanik Uluslararası Film Festivali; FIPRESCI, Gijón Uluslararası Film
Festivali; En İyi Film, Tromsö Uluslararası Film Festivali; Aurora ödüllerinin
sahibi Abendland, Kelemen’in sinemasını tanımak isteyenler için kaçırılmaz bir
fırsat.
Don/Frost, kurgu, belgesel ya da deneysel film kategorilerinden herhangi birine
dahil edilemeyecek nitelikte bir film. Güneşsiz bir Noel zamanında geçen hikaye,
oğluyla birlikte ayyaş ve gaddar kocasından kaçan genç bir kadının, çocukluk
kasabasına dönmek için çıktığı uzun ve karlı yolculuğu anlatıyor. Hikaye oldukça
basit görünmesine karşın, filmi özgün kılan, Kelemen’in inatçı bir disiplinle
kotardığı farklı anlatı yapısı. 1997 Figueira da Foz Uluslararası Film
Festivali; En İyi Yenilikçi Film, 1998 Rotterdam Uluslararası Film Festivali;
FIPRESCI Ödülü, 1998 Taormina Uluslararası Film Festivali; En İyi Yönetmen Ödülü
Yitik/Krisana: Riga'daki Letonya Ulusal Arşivi'nde çalışan Matiss, bir gece eve
giderken, köprünün kenarında duran bir kadına rastlar; ancak kadının köprüden
atlayıp intihar etmesine engel olamaz. Ertesi gün köprüye geri dönen Matiss,
pişmanlık ve vicdan azabı ile deliye döner, kısa zamanda bu gizemli intihar onun
için bir takıntıya dönüşür, intiharı araştırmaya başlar. Derin bir pişmanlık
duygusu ile kadının izini bulmak için gece gündüz kentte dolaşan Matiss, kadının
hayatına dahil oldukça vicdan azabı daha da artar. Her şeyin temiz ve parlak
göründüğü cilalanmış şehir görüntüleri yerine, karanlık, melankolik bir atmosfer
tercih eden ve alabildiğine yalın bir sinematografiye sahip olan film,
gösterişten uzak anlatımıyla bize savaş sonrası Avrupa sinemasını hatırlatıyor.
2005 Avrupa Sineması Festivali (Lecce/İtalya); FIPRESCI Ödülü, Juri Özel Ödülü
(En İyi Yönetmen), En İyi Görüntü Yönetmeni
“Şu anki yaşamımızla cehennem arasındaki mesafe, tek bir nefes kadar kısa
olabilir.” Sevgi ve arkadaşlığın kolayca yıkıcı bir deneyime dönüşebileceğini
anlatan Yazgı/Varhaengis böyle başlıyor. Susan Sontag’ın 20. yüzyılın nefes alan
en son filmlerinden biri olarak nitelediği film, birkaç yalnız insanın
yollarının kesiştiği Berlin’de geçen tek bir geceyi anlatıyor. Alışılmışın
dışında bir görsel dile sahip olan filmde, önce Rus bir akordiyoncu ve kız
arkadaşını takip ediyor, daha sonra da kaybedenlerin mekanı haline gelmiş
Berlin’in arka sokaklarına dalıyoruz. Kelemen’in oyuncularını kimi zaman uçlarda
gezinmeye teşvik ettiği film, bazen seyretmeyi güçleştirebiliyor. Gecenin
karanlığında şehirde dolaşıp insanları izleyen iki yalnız insan bir dizi absürd
derecede komik olayla karşılaşır. Uğruna çabalayacakları hiçbir şey olmayan
insanlar, kendilerinden biraz daha fazlasına sahip olanlarla mücadele
etmektedir.
1995 Alman Film Ödülleri; Gümüş Şerit
1995 Max Ophüls Festivali; Seyirci Ödülü
1995 Bogota Uluslararası Film Festivali; Altın Halka Ödülü - En İyi Yönetmen
1995 Molodist Uluslararası Film Festivali; En İyi Film Ödülü
1996 Riga Uluslararası Film Festivali; Arsenáls Altın Küre Ödülü
Ustalardan: Bernardo Bertolucci - İtalya Dönemi
Saygın şair ve film eleştirmeni bir babanın oğlu olan Bertolucci, henüz yeni
yetmeyken yapıtı basılmış bir yazar ve amatör bir film yapımcısıydı. Sinemaya
Pier Paolo Pasolini’nin asistanı olarak başladı, ilk filmi “La Commare Secca”yı
da Pasolini’nin yazdığı senaryoyla 1962 yılında çekti. İlk başarısına, Prima
della revoluzione/Devrimden Önce ile kavuşan İtalyan yönetmeni “Son İmparator”
benzeri son dönem filmleriyle tanıyanlar, festivalde çok renkli Bertolucci
yelpazesini, “1900”, “Ay”, “Korkunç Orakçı”, “Örümceğin Stratejisi”, ve “Gülünç
Bir Adamın Trajedisi” isimli filmlerle genişletebilirler.
Korkunç Orakçı/La Commare secca/The Grim Reaper, ustanın ilk filmi. Tiber Irmağı
yakınındaki bir parkta bir fahişenin öldürülmesi olayını aydınlatmaya çalışan
polis, görgü tanıklarının ifadelerine başvurur. Her görgü tanığı, geriye
dönüşlerle olayı kendi bakış açılarından anlatır. Bertolucci’nin, Kurosowa’nın
Rashomon filminden izler taşıyan bu yapıtı, ustalığa gidecek olan yönetmenlik
kariyerinin habercisi niteliğinde.
Örümceğin Stratejisi/Strategia del ragno/The Spider's Stratagem Jorge Luis
Borges’in kısa öyküsünden uyarlanmış olan film, Bertolucci’nin görsel açıdan en
hayranlık uyandırıcı filmlerinden biri. Athos Magnani yıllar sonra baba yurdu
Tara kasabasına geri dönerek, kasabada bir anti-faşist kahraman olarak tanınan
babasının öyküsünü öğrenmek ister. Athos, faşistlerce öldürülen babasının neden
öldürüldüğünü araştırırken, babasının nasıl biri olduğu hakkında ona yardım
edebilecek olan Draifa ile karşılaşır. Ancak öğrendikleri, babası ile ilgili
yeni sorularla karşılaşmasına neden olur.
1900/Novecento, sınıf çatışması üzerine çarpıcı, destansı bir film. İki farklı
karakter üzerinden, 20. yüzyılın ilk yarısıın İtalya’sındaki siyasi iklimi ve
dünya savaşını ele alıyor. 1900 yılının yazında, Kuzey İtalya'nın taşra bölgesi
Emilia Romagna'daki aristokrat bir çiftlikte, iki çocuk doğar: Olmo Dalco
(Gerard Depardieu), çiftlikteki bir tarım işçisinin gayrimeşru çocuğu, Alfredo
Berlinghieri (Robert De Niro) ise toprak sahibi olan zengin ailenin
mirasçısıdır. Olmo ve Alfredo, her ne kadar iki ayrı dünyaya ait olsalar da,
ikisi arasında bir dostluk gelişir. Ne var ki değişen koşullar, bu dostluğun
düşmanlığa dönüşmesine neden olacaktır. Yokluk içindeki Olmo, sosyalizm yanlısı
bir eylemciye dönüşürken, savurganlık ve sefahat içinde yaşayan Alfredo, dolaylı
da olsa, yükselen faşist siyasi iklimin destekçisi olur. 1976 yapımı film, 1977
Bodil Ödülleri; En İyi Avrupa Filmi ödülü sahibi.
Ay/La Luna/Luna, Bertolucci’nin 1979 yapımı filmi. Tam da büyüme çağında olan
Joe'nun bu zamanlarda güçlü bir baba figürüne ihtiyacı vardır. Annesi bir opera
sanatçısı olan Caterine, Douglas ile evlidir. Ama Douglas, Joe'nun gerçek
babasının yerini tutamaz. Ayrıca Douglas da ruhsal bir bunalımdadır. Giderek
daha da kötüleşen Douglas bir gün Joe'nun gözleri önünde intihar edince Joe'nun
durumu daha da kötüleşir. Bu olayın sonrasında anneyle oğlu İtalya'ya geri
döner. Joe orada uyuşturucu kullanmaya başlayınca zavallı annesi oğluna daha da
yakınlaşır. Ancak bu yakınlaşma giderek bir anne-çocuk ilişkisinden çok iki
sevgili ilişkisine doğru kayar. Bernardo Bertolucci'nin ensestliğin sınırlarında
gezindiği bu cesur aynı zamanda da şiir gibi akan filmi, ülkemiz sinemalarında
gösterildiğinde tartışmalara neden olmuştu. Film, 1980 İtalyan Film Yazarları
Sendikası; En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Gümüş Şerit ödülü sahibi.
Gülünç Bir Adamın Trajedisi/La Tragedia di un uomo ridicolo/Tragedy of a
Ridiculous Man, 1981 yapımı bir film. Parma’da küçük bir peynir fabrikası sahibi
olan Primo Spaggiari üzerine odaklanıyor. Primo, yoksul bir ailede büyümüş,
ancak daha sonra küçük bir fabrika sahibi olmuş; Bertolucci’nin deyimiyle
“Sıfırdan varolmuş, İtalyan ekonomisinin belkemiğini oluşturan adamlardan
biridir.” Ancak Primo’nun sakin yaşamı, oğlunun kaçırılışı ile altüst olur.
Oğlunu kaçıran teroristlerin istediği fidyeyi verip vermeme konusunda
kararsızlığa düşen Primo, bir ikilem yaşar ve karısıyla birlikte duruma çözüm
aramaya çalışır.
1981 Cannes Film Festivali; En İyi Erkek Oyuncu
1982 İtalyan Film Yazarları Sendikası; En İyi Erkek Oyuncu dalında Gümüş Şerit
Uzak Ufuklar
Aralarında, çekildiği ülkenin ilk filmi olma özelliğini taşıyan bir filmin de
bulunduğu, sinema sektörüne sahip olmayan ülkelerin pek aşina olmadığımız
hikayelerini bu başlık altında izleyeceğiz.
Khyentse Norbu’nun yönettiği Gezginler ve Büyücüler/Chang Hup The Gi Tril
Nung/Travellers and Magicians, Himalayalar’dan nefeskesici manzara
görüntülerini, amatör oyuncularla ve ilginç bir hikayeyle birleştiren bir film.
Köydeki yaşamından sıkılmış genç bir Bhutanlı adamın Amerika’ya yerleşme
hayallerini anlatıyor. Köy yaşamının sıradanlığından sıkılmış olan Dondup’un tek
hayali, Amerika’ya gitmektir. Birgün Dondup, bir arkadaşından, kendisine New
York’ta iş bulabileceğine dair bir haber alır; ancak Dondup’un, iki gün içinde
başkente inmesi gerekmektedir. Bu, göründüğü gibi kolay değildir, zira başkentte
bir festival vardır ve kente giden araç bulmak oldukça zordur. Dondup otostop
yapmak zorunda kalır ve yolculuğu sırasında, hayata bakışını değiştirecek olan
Budist bir rahiple karşılaşır. Film, tamamı Bhutan’da çekilmiş ilk film olma
özelliğini taşıyor.
2004 Asya-Amerika FF; En İyi Çıkış Yapan Yönetmen Ödülü
2004 Deauville Asya FF; Seyirci Ödülü
Zézé Gamboa’nın filmi Kahraman/O Herói/Hero, 2005 Sundance Film Festivali
Uluslararası Yarışma bölümünde en iyi dramatik film ödülü almış, Angola iç
savaşını anlatan güçlü bir drama. Vitorio, henüz 15 yaşındayken gönüllü olarak
orduya yazılır. 20 yıl sonra, iç savaşın bitmesine az bir zaman kala, bir
patlamada bacağını kaybeder. Bu olaydan sonra evine, Luanda’ya dönen Vitorio,
savaş sonrası yaralarını sarmaya çalışan şehirde, yaşam savaşı vermeye başlar.
Beyazperdede pek görülmeyen bir ülkenin içinde bulunduğu kaotik durumu eksen
alan Kahraman, karakterlerin inandırıcı oyunculukları ve çok katmanlı öyküsüyle
öne çıkan bir yapım.
2005 Los Angeles Pan African FF; En İyi Uzun Film
2004 Nantes Three Continents FF; Seyirci Ödülü
2005 Sundance FF; Dünya Sineması Juri Ödülü - En İyi Dramatik Film
Eski Sâna’da Yeni Bir Gün / A New Day in Old Sana'a, film yapımı üzerine hiçbir
geçmişi olmayan Yemen’de çekilmiş ilk uzun metraj film. Batılı bir fotoğrafçının
asistanı olan Tarık, evliliğe hazırlanmaktadır ve çevresindeki herkes, merakla
bu evliliği beklemektedir. Ancak Tarık, sevdiği kadının, evlenmek üzere olduğu
varlıklı kadın değil de, alt sınıftan yetim bir çingene olduğunu anladığında,
hayatının en büyük ikilemine düşer: Geleneklere uyup evlenmeli midir, yoksa
aşkı, bilinmeyeni mi tercih etmelidir?
2005 Kahire Film Festivali, En İyi Film
Sarı Köpeğin Yuvası/Die Höhle Des Gelben Hundes/The Cave Of The Yellow Dog:
Ağlayan Devenin Öyküsü’nün yönetmeni Byambasuren Davaa, yine bu filmindekine
benzer bir temayı ele alıyor. Moğolistan’da, modern hayattan uzak geleneksel bir
yaşam sürdüren göçmen bir aileyi merkez alan film, belgesel ve kurguyu bir araya
getiriyor. Moğolistan’ın uçsuz bucaksız bozkırlarında, bir aile, göçebe bir
yaşam sürmektedir. Bir gün ailenin 6 yaşındaki kızları Nansal, küçük sarı bir
köpek bularak onu eve getirir. Ancak Nansal’ın babası, köpeğin kötü şans
getireceğine inandığı için, Nansal’a köpeği evden götürmesini söyler. Nansal,
babasının tembihine rağmen köpeği saklar ve çok geçmeden köpek, küçük kızın
sadık bir dostu olur; ta ki ortadan kayboluncaya kadar. Köpeğini ararken Nansal,
yaşlı, bilge bir kadınla karşılaşır ve sarı köpeğin mağarasıyla ilgili eski bir
hikaye öğrenir.
2005 Bratislava Uluslararası Film Festivali; En İyi Film
2005 Cannes Film Festivali; Palm Dog Ödülü (En Başarılı Köpek)
2005 San Sebastián Uluslararası Film Festivali; SIGNIS Ödülleri - Özel Mansiyon
Dünyanın Her Köşesinden
Polonyalı ünlü yönetmen Krzysztof Zanussi’nin son filmi İstenmeyen Adam/Persona
non grata, diplomasinin karanlık işleyiş mekanizmasını gözler önüne seriyor.
Çevresindekilere karşı güvenini yitirmiş bir diplomat olan Wiktor’un, etrafında
olup bitenlere karşı duyduğu önüne geçilemez kuşkusu etrafında şekillenen
psikolojik bir dram. Karısının cenazesi için memleketine dönen Polonya’nın
Uruguay konsolosu Wiktor, burada eski tanıdıklarından biri olan Oleg’le buluşur.
Wiktor, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı olan Oleg’in, yirmi sene önce karısıyla
bir ilişki yaşadığından şüphelenmektedir. Bu sırada Wiktor, çalıştığı elçilikte,
el altından bazı anlaşmalar yapıldığını da fark eder. Herkesten ve her şeyden
şüphe duymaya başlayan Wiktor, şüphelerinin doğruluğunu kanıtlamak için harekete
geçer. 1984 Venedik Film Festivali’nde The Year of the Quiet Sun adlı filmiyle
Altın Aslan kazanan ünlü Polonyalı yönetmen Krzysztof Zanussi, 2005 yapımı filmi
Persona Non Grata ile bu sene bir kez daha Venedik’te yarışma şansı kazandı.
2005 Polonya FF; En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Nikita Mikhalkov), Jüri Ödülü
(Krzysztof Zanussi)
2005 Venedik FF; Altın Aslan Adayı (Krzysztof Zanussi)
Krzysztof Krauze’nin yönettiği Nikifor/Mój Nikifor/My Nikifor, Nikifor Krynicki
olarak tanınan Polonyalı ressam Epifan Drowniak’ın gerçek yaşam öyküsünden bir
sanatçının iç dünyasını anlatıyor. Yaptığı resimleri, Kuzey Polonya’daki Krynica
kaplıcasına gelen ziyaretçilere satarak geçimini sağlamaya çalışan Nikifor, dış
görünüşü, davranışları ve hastalığı yüzünden insanlarla iletişim kurmaktan
kaçınan sıradışı bir ressamdır. Bir gün Nikifor, davet edilmeksizin bir başka
ressamın, Marian Wlosinski’nin stüdyosuna girer, burada resim yapmak istediğini
söyler ve buradan ayrılmayı da reddeder. Hayatı altüst olan Wlosinski,
Nikifor’dan kurtulmaya çalışır; ancak zamanla, Nikifor’un yapıtlarından
etkilenerek, ona göz kulak olmaya başlar. Filmi ilginç kılan en önemli nokta,
kuşkusuz bir erkek rolünde oynayan, kadın başrol oyuncusunun sıra dışı
performansı. 80 yaşındaki kadın oyuncu Krystyna Feldman ‘ın, mükemmel bir
empatiyle ressam Nikifor rolünde sergilediği oyunculuk, ünlü aktriste 2005
Karlovy Vary Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandırdı.
2005 Karlovy Vary FF; Altın Küre (Krzysztof Krauze), En İyi Kadın Oyuncu
(Krystyna Feldman), En İyi Yönetmen (Krzysztof Krauze), Don Kişot Ödülü
(Krzysztof Krauze)
2005 Polonya Film Ödülleri; Kartal Ödülleri: En İyi Kadın Oyuncu (Krystyna
Feldman), En İyi Sinematografi, En İyi Kurgu, En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Ses
2004 Polonya FF; En İyi Kadın Oyuncu (Krystyna Feldman), En İyi Kostüm Tasarımı,
En İyi Kurgu
Magdalena Piekorz’un yönettiği Kamçı İzi/Pregi/The Welts festivaldeki bir başka
Polonya filmi. Dindar ve otoriter bir baba tarafından yetiştirilmiş olan
Wojciech, görünüşte hayatta yerini bulmuş gibidir. Ara sıra gazetecilik yapan ve
mağaracılıkla uğraşan Wojciech, yalnızlığı tercih etmekte, çocukluğunda
babasından gördüğü fiziksel şiddet yüzünden, aile kurmayı reddetmektedir. Ne var
ki Tania ile tanışır ve bu tanışıklık, onu çocukluk anılarıyla yüzleşmeye
zorlar. Filmin yapımcılığını, ünlü Polonyalı yönetmen Krzysztof Zanussi
üstleniyor.
2005 Polonyalı Film Yapımcıları Birliği Ödülleri; Altın Makara:En İyi Film
2005 Polonya Film Ödülleri; Kartal Ödülü: En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Jan
Frycz)
2004 Polonya FF; Altın Aslan, Seyirci Ödülü, En İyi Sinematografi, En İyi Kostüm
Tasarımı
Şangay Düşleri/Qing Hong/Shangai Dreams, arkaplanında Çin’deki reform ve dışa
açılma sürecinin yer aldığı bir “ilk aşk” öyküsü. 1980’lerde binlerce aile, Çin
hükümetinin zorlamasıyla, yerel endüstriyi geliştirmek için, bulundukları yerden
daha yoksul bölgelere taşınmak zorunda kalmıştır. 19 yaşındaki Qing Hong da, bu
göçmen ailelerden birinin üyesidir. Çin’in kırsal alanındaki Guizhou’da yaşayan
Qing Hong, burada büyümüştür, bütün arkadaşları buradadır ve ilk aşkını da
burada yaşamaktadır. Ne var ki genç kızın babası, geleceklerinin Şangay’da
olduğuna inanmakta ve Şangay’a geri dönmeyi istemektedir. Aynı düşleri
paylaşmayan Qing Hong ve babası arasında, çok geçmeden çatışmalar baş gösterir.
Aynı düşleri paylaşmıyorlarsa birlikte yaşamayı nasıl sürdürebilirler ki?
2005 Antalya Uluslararası Avrasya Film Festivali; En İyi Film
2005 Cannes FF; Juri Ödülü
Bulutların Güneyi/Yun de nan fang/South of the Clouds, yalnız bir adamın ve
modern Çin’in portresini çizen bir film. Hem siyasi, hem de kişisel olan bir
temayı olağanüstü bir duyarlılıkla işliyor. Tibet yakınlarındaki Yunnan
kasabasını ziyaret etmek, 61 yaşındaki Xu Daqin’in en büyük hayalidir. Gençken
Yunnan’da çalışmış olan Xu, bir kadınla girdiği ilişki sonunda evlenmek zorunda
kalmış ve Yunnan’ı terk etmiştir. Bundan sonra yaşamı, aralıksız bir çalışma
temposu ve sonu gelmeyen tartışmalara dönüşen Xu, sürekli olarak Yunnan’da
kalsaydı, nasıl bir hayatı olacağını düşünüp durmaktadır. Xu, sonunda hayalini
gerçekleştirip Yunnan’a gider; ancak işler umduğu gibi gelişmez. İstemeyerek bir
fahişeyle birlikte olan Xu, kadının oyununa gelerek hapse düşer. Aktör Li
Xuejian, avuçlarından kayıp giden bir yaşamı anlamaya çalışan Xu rolünde göz
kamaştırıcı bir performans sergiliyor.
2004 Berlin FF; Netpac Ödülü
2004 Hong Kong FF; FIPRESCI Ödülü, Altın Sarıasma Kuşu Ödülü
2004 Şangay Film Festivali; En İyi Yönetmen
İçimdeki Fırtına/Agata e la Tempesta/Agata and the Storm, İsviçre sinemasının
önemli yönetmeni Silvio Soldini’nin imzasını taşıyan bir film. Bir kitap
dükkanının sahibi olan Agata, ele avuca sığmaz, yaşam dolu bir kadındır. Ancak,
neredeyse kendi yaşının yarısı yaştaki genç bir çocuk ona kur yapmaya başlayınca
ve erkek kardeşinin evlatlık olduğunu öğrenince, Agata’nın düzenli yaşamı altüst
olur. Çok geçmeden Agata, elektrikli aletler üzerinde, bu aletlerin patlamasına
yol açan bir etkisi olduğunu farkeder. Kaosun hakim olduğu, sıradışı
karakterlerle dolu renkli bir komedi.
Dikkatleri Pjer Žalica’nın üzerine toplayan ve uluslararası festivallerde bolca
ödül kazanan yönetmenin ilk filmi Sigorta/Gori Vatra/Fuse, yıkıma uğramış
ailelerin öyküsü... Savaş sonrası gerçeklerinin öyküsü... Tüm zorluklara
dayanmaya hazır, daha iyi yaşamak için hep umudunu koruyan ve mücadele eden
insanların öyküsü... Tešanj, güzel, küçük bir Bosna kasabası... Dışardan
bakıldığında, alçakgönüllü, nazik ve iyi insanların yaşadığı, geleneklerin ve
komşuluğun hala devam ettiği bir yer olarak görünmektedir. Gerçekte ise, etnik
ayrımcılık, suç ve tümden bir yozlaşma hüküm sürmektedir. Derken, ABD başkanı
Clinton’ın kasabaya geleceği haberi yayılır ve kasaba halkı bu ziyaret için
hummalı bir çalışmaya başlar. Birkaç gün içinde, suç, etnik hoşgörüsüzlük ve
yozlaşma yok olmalıdır. Ancak bu sırada, polis şefi Zaim, savaş sırasında ölen
oğlunun öcünü almak için Clinton’ı kaçırmaya karar verir.
Günler ve Saatler/Kod amidže Idriza/Days and Hours, Saraybosna’lı yönetmen Pjer
Žalica’nın ikinci uzun metraj çalışması. Fuke, su ısıtıcılarını tamir etmek
için, amcası Idriz ve teyzesi Sabira’yı ziyaret etmeye gider. Fuke, bir fincan
kahve içmek için amcası ve teyzesiyle oturduğunda, oğullarını savaşta kaybeden
yaşlı çiftin rahatsız edici bir sessizliğe büründüklerini farkeder. Arabasında
bir arıza meydana gelen Fuke, geceyi burada geçirmek durumunda kaldığında, çifti
daha da yalnızlaştıran ve zaten mutsuz olan yaşamlarını daha da mutsuz kılan
başka çatlaklar olduğunu da farkedecektir. Ayrıntıları görme konusunda
olağanüstü bir yeteneği olan yönetmen Pjer Žalica, karakterlerin iç dünyasını
başarıyla yansıtıyor.
2004 Cleveland Film Festivali; Orta / Doğu Avrupa Sineması Yarışması Birincisi
2004 Kino Otok Film Festivali; Isola Sineması Birincisi
2004 Balkan Black Box Festivali - Berlin; En İyi Film
Sophie Scholl-Son Günler/Sophie Scholl-Die letzten Tage/Sophie Scholl-The Final
Days, 2005 yapımı bir Alman filmi. Marc Rothemund’un yönettiği filmde,
Almanya’nın en ünlü Nazi karşıtı direnişçisi Sophie Scholl, bu filmle yeniden
hayat buluyor. 1943 Münih... Hitler’in başlattığı savaş, Avrupa’da tüm hızıyla
devam etmektedir. Bir grup üniversiteli genç, savaşa karşı çıkmak için, Beyaz
Gül adlı bir yeraltı direniş örgütü kurarlar. Grubun üyelerinden biri de Sophie
Scholl adlı bir kadındır. Genç ve masum Sophie Scholl, çok geçmeden korkusuz bir
Nazi karşıtına dönüşecektir. Şubat 1943’te Sophie ve kardeşi Hans, okul
kampüsünde broşür dağıttıkları için Gestapo tarafından tutuklanır. İlerleyen
günlerde, Sophie Scholl’un Gestapo tarafından sorgulanması, yoğun bir psikolojik
savaşa dönüşür. Sophie’nin kurtulmak için tek şansı vardır; ancak o, idealleri
pahasına bu teklifi geri çevirir.
2006 Akademi Ödülleri; En İyi Yabancı Film Oscar’ı Adayı
2006 Bavyera Film Ödülleri; En İyi Yapım
2005 Berlin Uluslararası Film Festivali; En İyi Kadın Oyuncu dalında Gümüş Ayı,
En İyi Yönetmen, Ekümenik Juri Ödülü
Yedinci Gün/El Séptimo día/The Seventh Day, İspanyol sinemasının en önemli
yönetmeni Carlos Saura’nın 2004 yapımı filmi, Avrupa sinemasının uluslararası
üne sahip iki yeteneğini bir araya getiriyor. Gerçek bir hikayeden uyarlanmış
olan film, otuz seneden fazla devam etmiş olan bir kan davasını anlatıyor.
İspanya’nın usta yönetmeni Carlos Saura, hayatı boyunca ilk kez, senaryosunu
kendi yazmadığı bir filmi yönetmekte.
2005 Cinema Writers Circle Awards; CEC Award Best Supporting Actor
2004 Montréal World Film Festival; Best Director
2005 Spanish Actors Union; Award of the Spanish Actors Union Film: Performance
in a
Minor Role, Female, Victoria Abril
Son Sürat/Velocità massima/Maximum Velocity, İtalyan yönetmen Daniele Vicari’nin
2002 yapımı, ödüllü filmi, oto mekanikeri olmak isteyen 17 yaşındaki Claudio’nun
düşlerini hayata geçirme yolundaki çabası ve bu çabanın sonuçları üzerine bir
film. Babasıyla kavga ettikten sonra sahil kasabası olan Ostia’da, küçük bir
garaj sahibi olan 35 yaşındaki Stefano’nun yanına gider. Borç içinde yüzen
kurnaz Stefano, Claudio’nun herhangi bir motoru maksimum etkinliğe getiren doğal
yeteneğinin avantajlarından faydalanır. Gündüzleri orta sınıf Fiat otomobilleri
ya da motorlardaki ufak problemleri tamir ederlerken, gün battıktan sonra
yasadışı akşam yarışları için değiştirilmiş Ford arabalar için Roma’ya giderler.
Masum ve bakir Claudio, orada daha iyi bir yaşam hayali kuran seksi sarışın
barmen Giovanna ile karşılaşır. Vicari’nin filmi, hız dünyası ile tanışan genç
adamın basit yaşamını dramatize eder: arabalar ve seks deneyimleri, kolayca
verilen ve aynı hızla yerine getirilmeyen sözler. Fakat ivme limitlerine ulaşır
ve Claudia yaşadığı acımasız sisteme isyan eder.
2002 Annecy İtalyan Sineması Festivali; En İyi Film
2003 David di Donatello Ödülleri; En İyi Yeni Yönetmen
2003 İtalyan Film Yazarları Sendikası; En İyi Kurgu, En İyi Yapımcı, En İyi Yeni
Yönetmen, En İyi Ses dallarında Gümüş Şerit
2002 Venedik Film Festivali; FEDIC Ödülü, Pasinetti Ödülü: En İyi Film,
Pasinetti Ödülü-Özel Mansiyon: En İyi Erkek Oyuncu
Dokuz Hayat/Nine Lives, bağımsız sinemanın yükselen yıldızlarından, kullandığı
yenilikçi anlatım teknikleri ve bir araya getirdiği güçlü oyuncu kadrolarıyla
kendinden söz ettiren A.B.D’li yönetmen Rodrigo Garcia, yönetmenlerin ve
yapımcıların bir filmin içine mümkün olabildiğince fazla çekim sığdırmaya
çalıştıkları bir dönemde bunun tam tersi bir yaklaşımı benimsiyor. Dokuz farklı
kadının hayatındaki dönüm noktalarını anlattığı Dokuz Hayat’ta Garcia, dokuz
farklı bölümün her birini tek bir kesintisiz çekimle anlatıyor. Her bölümdeki
ana karakterin, diğer bölümlerde yeniden ortaya çıktığı Dokuz Hayat,
ilişkilerimizde ne kadar sık bir tutsak haline geldiğimizi ortaya koyuyor. İlk
filmi İlk Bakışta’da (Things You Can Tell Just By Looking at Her), ortak
özellikleri Los Angeles'ın San Fernando Vadisi'nde yaşamak olan kadınların
birbirinden bağımsız hikayelerini anlatmış olan Garcia, yine, zaman zaman
hikayeleri kesişen kadın karakterler üzerine odaklanmış. Dokuz Hayat,
kadrosundaki Glenn Close, Sissy Spacek, Robin Wright Penn, Holly Hunter, Joe
Mantegna, Aidan Quinn gibi güçlü oyuncularla da dikkat çekiyor.
2005 Locarno Uluslararası Film Festivali; En İyi Kadın dalında Bronz Leopar
(Filmdeki kadın oyuncuların hepsine), Altın Leopar (En İyi Yönetmen&En İyi
Yapımcı), Don Quixote Ödülü - Özel Mansiyon
Mükemmel Çift/Un couple parfait/Perfect Couple, Nobuhiro Suwa’nın yönettiği
Japonya Fransa ortak yapımı bir film. Yedi yıl yurt dışında kaldıktan sonra
Nicolas ve Marie, eski bir arkadaşlarının evlilik törenine katılmak için
Fransa’ya geri dönerler. Çift boşanmanın eşiğinde olmasına karşın törene
birlikte giderler. Döndükten sonra ayrıldıklarını duyururlar. Fransız
sinemasının duayenlerine bir saygı duruşu olan filminde Suwa Nobuhiro, çiftin
sakin savaşları için dar bir sahne yaratmak için uzun çekimler tercih etmiştir:
Fiziksel bir mesafe yaratıldıktan sonra çiftler birbirlerini daha iyi
görebilecektir.
Pavel Loungin’in yönettiği Kökler/Roots, dolandırıcı Edic’in, akrabalarını
bulmak için 50.000$ aldığı Yahudi kökenli Ruslara oynadığı oyun ve bu oyun
dolayısıyla yapılan Ukrayna gezisini anlatıyor. Akrabaların yaşadığı kasabayı
(Golotvin) bulamayınca, Edic, yerine ona çok yakın bir başka kasabadaki
(Golutvin) insanları geçirir. Roots, trajik bir komedidir, tıpkı hayatlarımız
gibi.
Üvey Kardeşim Frankeştayn/Moy svodnyy brat Frankensteyn/My Step-Brother
Frankenstein, Moskovalı mutlu bir ailenin yaşamları, baba Yulij’in haberinin
bile olmadığı gayrimeşru oğlunun (Pavel) ortaya çıkması sonucu allak bullak
olur. Pavel Moskova’ya, babasıyla tanışmak ve Çeçen Savaşı sırasında aldığı
yaraları onarmak için gelmiştir. Ancak Pavel’in yaraları fiziksel olduğu kadar
psikolojiktir de. Savaş sırasında Pavel, hem gözünü, hem de ruh sağlığını
kaybetmiştir ve savaşı bir türlü aklından çıkaramamaktadır. Tek öğrendiği,
sevdiği insanları koruması ve yabancıları yok etmesi gerektiğidir. Pavel,
yaşayamadığı gençliği ya da çektiği acılar için kimseyi suçlamaz; tam tersine
yüzünde sürekli bir gülümseme taşır ve bu haliyle oldukça dokunaklıdır. Ancak
Pavel’in, varolmayan bir tehlikeye karşı yeni ailesini aşırı bir koruma içine
girmesi, gittikçe tehlikeli bir durum alır. 2004 yapımı, günümüz Moskova’sında
geçen filmde kendini savaşın travmatik sonuçlarının ortasında bulan varlıklı bir
orta sınıf aileyi derinlemesine inceliyor. Valery Todorovsky, öyküyü hafif
gerçeküstü dokuya sahip bir psikolojik dram halinde irdelemiş.
2004 Karlovy Vary Uluslararası Film Festivali; FIPRESCI Ödülü
2004 Moskova Uluslararası Film Festivali; Rus Filmleri Dernekleri Federasyonu
Ödülü
2005 Nika Ödülleri; En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Rusya Almanya ortak yapımı Lost in Chechnya, Mohy Quandour’un yönettiği 2004
yapımı bir film. 1995 yılı, Çeçenya’da Grozni’de yardım ekibinde sağlıkçı olarak
çalışan İngiliz Julia, fidye için kaçırılır. Rusların Grozni’ye saldırısı
sırasında yaralı olarak dağlara kaçar. Dağlarda birkaç gün kayıp olarak
dolandıktan sonra, yazını avcı kulübesinde geçiren genç Çerkez kemancı Ruslan
tarafından bulunur. Julia sınırı geçtiğinin farkında değildir. Ruslan onu tedavi
eder ve bir hafta ona bakar. Avcı kulübesindeki bu zoraki yaşam sırasında, iki
genç insan kendi kültürleri arasındaki uçurumu keşfederler. Ruslan, geleneksel,
güçlü inançları ve katı değerleri bulunan duygusal bir adam iken, Julia, özgür,
modern ve kapitalist bir kadındır. Diyalogları ve klasik müziğe olan tutkuları,
ikili arasında bir süre sonra bir aşk başlamasına neden olur.
Almanya’da yaşayan Türk yönetmen Buket Alakuş’un 2004 yapımı filmi
Ofsayt/Offside, yaşam dolu, eğlenceyi seven 20 yaşındaki Türk-Alman kızı
Hayat’ın futbol tutkusu üzerine bir film. Sahaların en iyisidir, ama kansere
yakalanıp, bir göğsünü kaybettikten sonra futbol hayatı sona erer. Hastaneden
çıktıktan sonra, bıraktığı yerden devam etmeye çalışır. Babasını onu takımdan
aldıktan sonra o gizlice başka bir takıma katılır. Takım arkadaşları Hayat’ın
tutkusu, takım arkadaşlarını olduğu kadar kendisine farklı duygular da besleyen
antrenörü Toni’yi de etkiler. Başlangıçta Hayat ilerlemeye devam eder, ama
acıları da asla dinmez. Kendisinin diğer kızlardan farklı olduğunun farkındadır
Hayat ve kendi “ofsayt” pozisyonu için mücadele etmek ve kabul etmek arasında
kararsız kalır. Fakat Toni, onun hangi durumda olduğunu önemsemez. Şimdi karar
verme zamanıdır, ya her şey ya da hiçbir şey, kazanılması gereken bir oyun,
kazanılmaya gerçekten değecek tek oyun…
Geçen yıl üç filmiyle Ankara Uluslararası Film Festivali’ne konuk olan Marco
Bellocchio’nun 2002 yapımı filmi Annemin Tebessümü/L’ora di religione/The
Religion Hour inanç üzerine bir film. Ernesto orta yaşlı, başarılı bir
ressamdır. Karısından ayrı yaşayan, buna rağmen oğluyla çok yakın bir ilişkisi
olan Ernesto, bir gün, Vatikan’daki bir kardinalin kendisini görmek istediğini
öğrenince afallar. Kilise, Ernesto’nun yıllar önce ölen annesini bir azize
olarak tanımak istemektedir. Bu durum bir ateist olan Ernesto’nun inandığı
şeylerle bir tezat oluşturmaktadır. Annesinin kilise tarafından bir azize olarak
tanınması halinde, Ernesto’nun ailesi Ernesto’nun da bu törene katılmasını
beklemektedir. Ernesto’nun Tanrı’ya inanan oğlu da dahil. Bu durum Ernesto için
büyük bir çıkmaz oluşturur.
2002 Cannes Film Festivali; Ekümenik Juri Ödülü - Özel Mansiyon
2002 Avrupa Film Ödülleri; En İyi Erkek Oyuncu
2003 Torino Film Komisyonu; En İyi Film
2003 David di Donatello Ödülleri; En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
FESTİVAL SALONLARI
17. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde tüm gösterimler Kızılay Büyülü Fener
Sinema ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Detaylı bilgi için: http://www.filmfestankara.org.tr
20.03.2006