'Antalya Film Platformu' ve 'Yaratıcı Ödüller' ödülleri sahiplerini buldu
53. Antalya Film Festivali'nde "Antalya Film Platformu" ve "Yaratıcı Ödüller" ödülleri sahiplerini buldu.
Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen ödül törenine, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı
Menderes Türel, festival jürisi, festivale katılan yönetmenler, oyuncular ve davetliler katıldı.
Türel, törende yaptığı konuşmada, siyasetin de sanatın da popüler olan ve popüler olmayan yanları olduğunu söyledi.
Festivalin geçmiş yıllarda en popüler yanının sanatçıların halkı selamladığı kısım olduğunu ifade eden Türel, festivalin
profesyonel ve uluslararası boyutuna önem vermeye başladığı zaman biraz eleştirildiğini dile getirdi.
"Oysa sanatın içinde her zaman biraz popülizm gereklidir. Ancak sadece popülizm olursa siyaset de sanatta kalmıyor.
Arkadaşlarımızla bir fidan diktik ve inşallah bu fidan büyüyecek, dev bir çınar olacak. Festival öncesinde sinemamızın
bu yıl üretim açısından biraz durgun olduğunu düşünüyordum. Ancak festivale katılan usta ve genç yönetmenlerden aldığım
izlenimler, çok olumlu yöndeydi. Sinemamızın hem ustalık hem de genç yetenekler bakımından zenginleştiğini görmek beni
çok mutlu etti."
Yurt dışından gelen sanatçıların festivale ciddi katkısı olduğuna değinen Türel, festivale katılımın oldukça yüksek
olduğunu kaydetti.
Antalya Film Festivali'nin ilk ödülleri şunlar oldu:
- Antalya Film Platformu Ödülleri
Villa Kult Rezidans Ödülü - Anadolu Leoparı
TRT Proje Geliştirme Ödülü - Şahmerdan
Kurmaca Pitching Platform Ödülü - Kız Kardeşler / Güven
Belgesel Pitching Platform Ödülü - Ben de Buradayım / Kim Mihri
Difiglame Renklendirme ve Görsel Efek - Daha
Work in Progress Ödülü - Mr. Gay Suriye
- Yaratıcı Ödüller
Belgesel Film Seçkisi İzleyici Ödülü - Ben Ömer
Kısa Film Seçkisi Ödülü - 7 Santimetre
Renk-Ahenk Film Seçkisi Ödülü - Yağmurlarda Yıkansam
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü - Babamın Kanatları
En İyi Kurgu Ödülü - Genç Pehlivanlar (Ali Ağa)
En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü - Rauf (Devrim Ömer Ünal)
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü - Rauf (Vedat Özdemir)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü - Haji Gül Aser (Toz)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü - Kübra Kip (Babamın Kanatları)
Behlül Dal Jüri Özel Ödülü - Genç Pehlivanlar ekibi
Film Yöneticileri Derneği En İyi Yönetmen Ödülü - Yeşim Ustaoğlu (Tereddüt)
En İyi İlk Film Ödülü - Babamın Kanatları
22 Ekim 2016
Antalya Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu
Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 53’üncüsü düzenlenen Uluslararası Film Festivali’nde Yaratıcı
Ödüller ve Antalya Film Forumu ödülleri sahiplerini buldu. Rixos Land of Legends’ta düzenlenen törende konuşan Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı AKP'li Menderes Türel, siyaset ve sanatın popüler olan ve olmayan yanları olduğunu söyledi.
Son yıllara kadar kortejin festivalin en popüler kısmı olduğunu belirten Türel, “Ben, festivalin uluslararası boyutuna
önem verdiğimde eleştirildim. Oysa sanatta biraz popülizm gereklidir. Sadece popülizm olursa, bu da doğru değil. Antalya
Film Forumu’yla bir fidan diktik ve bu fidan dev bir çınar olacak. Festivalin zenginleştiğini görmek beni mutlu ediyor.
Katılım da beklediğimizden iyi oldu” diye konuştu.
‘ŞEHİT ÖMER HALİSDEMİR BELGESELİ’ ÖDÜLLENDİRİLDİ
Belgesel dalında bu yıl ödülü, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit düşen Astsubay Ömer Halisdemir’in hayatının anlatıldığı
‘Ben Ömer’ adlı belgesel aldı. Belgeselin yönetmeni Mesut Gengeç, “Bu ödülü Halisdemir ailesi adına alıyorum. Çok zorlu
bir süreçte, güçlükle bu belgeseli yaptım. Amacım genç neslin böyle bir kahramanı bizden izlemesi” dedi.
‘ŞİŞMAN OLDUĞUM İÇİN İŞ BULAMADIM’
Rengahenk Seçkisi’nde ödül alan ‘Yağmurlarda Yıkansam’ filminin yönetmeni Gülten Taranç ise şişman olduğu için iş
bulamadığını söyledi. Taranç, “Kredi çekerek filmimi yaptım. Erkekler tarafından öldürülen kadınları anlattım. Şişman
kadınlar vardır” dedi.
ÖDÜLLER
En İyi İlk Film: Babamın Kanatları- Kıvanç Sezer
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Toz- Haji Gül Aser
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Babamın Kanatları- Kübra Kip
En İyi Kurgu: Genç Pehlivanlar
En I·yi Sanat Yönetmeni: Rauf- Devrim Ömer Ünal
En İyi Görüntü Yönetmeni: Rauf- Vedat Özdemir
FİLM-YÖN Derneği En İyi Yönetmen: Tereddüt- Yeşim Ustaoğlu
Behlül Dal Jüri Özel Ödülü: Genç Pehlivanlar
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü: Babamın Kanatları
İZLEYİCİ ÖDÜLLERİ
Belgesel Film Seçkisi İzleyici Ödülü: Ben Ömer
Kısa Film Seçkisi İzleyici Ödülü: 7 Santimetre
Rengahenk Seçkisi İzleyici Ödülü: Yağmurlarda Yıkansam
ANTALYA FİLM FORUM ÖDÜLLERİ
Antalya Film Forum Kurmaca Pitching Platformu Ödüllü: Kız Kardeşler ve Güven filmlerine
Antalya Film Forum Belgesel Pitching Platformu Ödüllü: Ben de Buradayım ve Kim Mihri filmlerine
Antalya Film Forum Work in Progress Ödülü Dijifilm: Daha
Antalya Film Forum Work in Progress Ödülü: Mr Gay Suriye
Antalya Film Forum Villa Kult Ödülü: Anadolu Leoparı
Antalya Film Forum TRT Proje Geliştirme Ödülü: Şahmerdan
FESTİVAL YARIN SONA ERECEK
15 Ekim’de kortej geçişiyle başlayan festival, yarın Expo 2016 Antalya Kongre Merkezi’nde düzenlenecek kapanış töreniyle
tamamlanacak.
22 Ekim 2016
DUYURULAR
53. ULUSLARARASI ANTALYA FİLM FESTİVALİ
Büyük ustalardan genç yeteneklere
01.10.2016
Ulusal Belgesel ve Kısa Film seçkileri Türkiye sinemasının usta yönetmenlerinden genç yeteneklerine açılan bir yelpaze
oluşturuyor.
Uluslararası Antalya Film Festivali kısa film ve belgesel dallarında nitelikli yapımlara destek verip üretim gücünü
arttırmayı, ulusal ve uluslararası düzeyde izlenme oranlarını çoğaltacak altyapıyı oluşturmayı, finansman bulmakta
güçlük çeken yapımlara kaynak yaratmayı hedefleyen çalışmalarını sürdürüyor.
Bu çerçevede belgesel filmler, sadece Ulusal Belgesel Seçkisi başlığı altında toplanmıyor, bütün programa yayılıyor. Bu
amaçla Ulusal ve Uluslararası Uzun Metrajlı Film Yarışması’na katılabiliyor. Belgeseller ayrıca Sümer Tilmaç Antalya
Film Destek Fonu ve Antalya Film Forum’un Belgesel Pitching Platformu’nda değerlendiriliyor. Festivalin bu yılki Ulusal
Belgesel Seçkisi, Türkiye’de alanındaki ustalarının yeni ve güçlü yapıtlarıyla birlikte meslekte sağlam adımlarla
ilerleyen genç yönetmenlerin çarpıcı çalışmalarını kapsıyor.
On filmlik Ulusal Kısa Film Seçkisi ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Uluslararası Yarışma filmlerinden önce
gösterilerek hem yerli hem yabancı sinemaseverlerle buluşarak geniş bir izleyici kitlesine ulaşacak. Her iki seçkide yer
alan filmler, seyircilerin oylarıyla, İzleyici Ödülü’nün sahibi olacak.
BELGESEL SEÇKİSİ:
Ah / Mustafa Ünlü
Balerinin Bir Günü / Özgü Özbudak
Ben Ömer / Mesut Gengeç ve Bülent Günal
Bir Yenilginin Anatomisi/ Hasan Özgen
Bulgur Değirmeni / Bekir Bülbül
Dağların Oğlu / Yavuz Selim Taşçıoğlu
Gelin / Mehmet Yamak
Gözyaşı Yolu / Engin Türkyılmaz
İçimizdeki Öküz / Sinan Aygün
Işıklık / Burak Doğan
İstanbul'un Gözü / Binnur Karaevli ve Fatih Kaymak
Lamorde / Orhan Dede
My Suburban Stories / Yunus Ozan Korkut
Pervane / Celal Argın
Rafet'in Çocukları / Mümin Barış, Reşit Ballıkaya
Susuz Yaz'ın İzinde / Duygu Üzel, İrem Özyürek
KISA FİLM SEÇKİSİ:
7 Santimetre / Metehan Şereflioğlu
Büst / Hakan Hücum
Elene / Sezen Kayhan
Göç Mevsimi / Caner Baykara
I Know My Murderer / Arif Akdenizli
Nebile Hanımın Solucan Deliği / Pınar Yorgancıoğlu
Patates Olmasın / Melisa Üzeri
Siyah Çember / Hasan Can Dağlı
Yeryüzündesin. Bunun Bir Tedavisi Yok / Umut Beşkırma
Zeitgeist / Cenk Ertürk
BELGESEL SEÇKİSİ:
AH
Ankara'da, 10 Ekim 2015 tarihinde sivil toplum örgütlerinin düzenlediği Barış ve Demokrasi Mitingi’nin başlamasına
dakikalar kala, Gar Meydanı'nda 3 saniye arayla 2 canlı bomba patladı. Mustafa Ünlü’nün yönettiği “Ah”; 101 kişinin
öldüğü, 500'den fazla kişinin de yaralandığı o can pazarından sağ çıkan, akla sığmayan anları ve sonrasını, en yakından
yaşayan 24 insanın anlatımıyla aktarıyor.
BALERİNİN BİR GÜNÜ
Geçtiğimiz yıl “Timur Hakkında” ile Uluslararası Antalya Film Festivali’nde yer alan Yönetmen Özgü Özbudak, bu kez bir
balerinin hikayesiyle festivalde. Antalya Devlet Opera ve Balesi’nde sahne alan 19 yaşındaki Nil Bengü Altunkaş... Bu
genç kadın, dört yaşında baleye başladığında tüm hayatını kaplayacak şeyin bale olduğunu bilmiyordu. İnsanlar onu
kostümlü ve makyajlı tanıdı. Zorluklar, yalnızlıklar ve kostümlerin elinden tuttuğu sihirli bir dünya… Ardındaysa
hayalleri için çabalayan belgeselin kahramanı.
BEN ÖMER
240 şehit, 1500’ü aşkın yaralı ile Türk siyasi hayatının en büyük kırılma noktalarından biri olarak tarihe geçen 15
Temmuz darbe girişimi… O gecenin simge isimlerinin başında gelen Ömer Halisdemir… Yönetmen Mesut Gengeç, adı parklara,
okullara verilen Halisdemir’in bugüne kadar medyada yer almayan hayatından birçok kesiti “Ben Ömer” belgeseliyle
aktarıyor. Çekimleri Niğde Çukurkuyu ve İstanbul’da gerçekleşen belgeselde, Ömer Halisdemir’in ülkesini korumak için en
zor görevlerin üstesinden gelişini ve 15 Temmuz gecesi gözünü kırpmadan yaşadıkları anlatılıyor.
BİR YENİLGİNİN ANATOMİSİ
Yönetmenliğini Hasan Özgen’in üstlendiği “Bir Yenilginin Anatomisi” belgeseli, Türkiye’de “modernleşme ve kentleşme”
gerçeğinin mekânsal değişiminden yola çıkarak sosyokültürel hayatımızdaki kayıpkazanç ilişkisine odaklanıyor. Selçuklu
ve Osmanlı toplumlarınca üretilmiş ana yerleşme formu olan “mahalleçarşı” bütünlüğü ile bunların çevresinde oluşan
yaşama kültürünün günümüzde neye evrildiği sorgulanıyor.
BULGUR DEĞİRMENİ
Yönetmen Bekir Bülbül, Bulgur Değirmeni için şöyle diyor: “Bir buğday tanesi gibi hayatın fırtınaları içinde uyanır, gün
be gün boy atarız. Nice tufanların tozu dumanı içinde ayakta kalmak için büyük uğraş veririz. Bütün bunları ise yılların
yorgunluğu içinde kendimizi ihtiyarlık mevsiminde bulduğumuzda anlayıveririz.”
DAĞLARIN OĞLU
Yönetmen Yavuz Selim Taşcıoğlu, objektifini Bülent Erkan’ın öyküsüne yöneltiyor. Erzurum Yedigöl köyünde doğup büyüyen,
yılın büyük bir kısmını dağlarda geçiren namı diğer “Dağların Oğlu” Bülent Erkan, çobanlık yaparken doğal hayatın yok
olmaya başlamasına şahit oluyor ve “bir şeyler yapmam gerek” diyerek, sosyal medyayı toplumsal bilinç oluşturmak için
harekete geçiriyor.
GELİN
Yönetmen Mehmet Yamak, genç yaşta evlendirilen şimdi ise yetmişli yaşlarının üzerinde olan kadınların hikayesine
odaklanıyor. Yamak kamerasını, bu gelinlerin bir ömür yaşadıklarına, kendi tecrübelerinden yola çıkarak aktardıklarına
yöneltiyor ve bize ‘Türkiye’de kadın olmanın’ zorluklarını anlatıyor.
GÖZYAŞI YOLU
“Gözyaşı Yolu”nda, Yeşil Yol başta olmak üzere Karadeniz’de gerçekleştirilen Hidroelektrik Santraller, Karadeniz Sahil
Yolu, Maden Ocakları, Cerattepe gibi projelerin; yöre halkıyla birlikte kültür, ekoloji, insan, doğa ve yaşam üzerindeki
etkileri perdeye yansıyor. Engin Türkyılmaz’ın yönettiği belgeselde büyük bir mücaledeyi izliyoruz. “Devlet benim!”
cümlesiyle hatırladığımız Havva Ana da bu mücadelenin bir parçası haline geliyor.
IŞIKLIK
Giresun ili, Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy ve çevresinde insanlar yüzyıllardır ıslıkla iletişim kuruyor. Burak Doğan’ın
yönettiği “Işıklık” da, yok olmaya yüz tutmuş bir kültürel miras olan ıslık dilini, bu dili kursta çocuklara öğreten
eğitmen Orhan ve öğrencilerinin hikayesiyle perdeye taşıyor.
İÇİMİZDEKİ ÖKÜZ
Sinan Aygün’ün yönetmenliğini yaptığı belgeselde Trabzon’un Alacaçayır yaylasında yaşayan bir öküzün bir gününü
izliyoruz. Yönetmen çoğu zaman insanların göremediği çevre sorunlarını, Karadeniz’in sınırlı bir coğrafyasına
odaklanarak, yaşamını o bölgede sürdüren ve esas sahiplerinden biri olan sevimli bir öküzün gözüyle aktarıyor.
İSTANBUL’UN GÖZÜ
Türkiye’nin duayen fotomuhabiri Ara Güler hakkındaki belgesel, dünya prömiyerinin yapıldığı Washington DC Bağımsız Film
Festivali'nde "Festivalin En İyisi" ödülünü kazanmıştı. Binnur Karaevli ve Fatih Kaymak’ın yönettiği belgesel, Güler’in
87 yıllık sanat hayatını ve her biri ders niteliğindeki çalışmalarını konu alıyor.
LAMORDE
Katarakt, göz içindeki lensin saydamlığını kaybederek bulanık bir görünüm alması durumudur ve tedavi edilmediğinde
körlüğe sebep oluyor. Afrika’da sıcak hava, beslenme ve iklim koşulları sebebiyle pek çok insan genç yaşta katarakt
olarak görme yeteneğini yitiriyor. Ve özellikle Sahra kuşağı üzerinde yer alan ülkelerde, 40.000 insana bir doktor
düşüyor. Orhan Dede’nin Lamorde’si, işte bu çemberde sıkışmış iki katarakt hastasının hikayesini anlatıyor.
MY SUBURBAN STORIES
Yönetmen Yunus Ozan Korkut, seyirciyi Adana mutfağına buyur ediyor. Elbette bu bir yemek programı değil; Adana mutfağı,
yönetmenin Ankara’ya taşınmadan önceki hayatıyla bir bütün: Arkadaşlıklarla, komşuluklarla ve akrabalıklarla…
PERVANE
Aslında aşk ateşine uça uça yanmaya gitmenin remzidir semazenlerin meşhur dönüşü. Semazenlik, ruhsal olarak kolay
olmadığı gibi aslında sadece bedensel hareket olarak bakıldığında bile zannedildiğinden daha zordur. Yönetmen Celal
Argın, semazenlerin ‘meşk tahtası’ dedikleri çivinin üstünde dönüş eğitimlerini beyazperdeye taşıyor.
RAFET’İN ÇOCUKLARI
Mümin Barış ve Reşit Ballıkaya, gizli bir şöhretin peşine düşmüş; Rafet’in. Rafet yıllarca Türkiye’de sol örgüt
liderliği yaptıktan sonra 12 Eylül darbesi öncesi Berlin’e gider ve 25 yıl boyunca Türkiye’ye dönemez. Berlin’de hayatın
güçlükleri ile mücadele eden göçmen çocuklara psikoloji, felsefe ve politika seminerleri verir. En önemlisi de onlara
bir nevi ‘babalık’ yapar. Seminer verdiği gençler bugün 30’larını geçkin, dünya görüşü ve bilgi açısından çoğu
üniversite öğrencisiyle rahatlıkla tartışabilecek seviyededir.
SUSUZ YAZ’IN İZİNDE
Türk sinemasının efsane filmlerinden Metin Erksan imzalı “Susuz Yaz”, genç sinemacılara ilham vermeyi sürdürüyor. Duygu
Üzel ve İrem Özyürek, filmin çekildiği Bademler köyüne, yaklaşık 50 yıl sonra yeniden gidiyor ve filmin izlerini köyden,
köylülerden toplamaya çalışıyor.
KISA FİLM SEÇKİSİ:
7 SANTİMETRE
Erdem, liseye giden bir çocuktur. Okul müdürü kılık kıyafet kuralları çerçevesinde saçını kesmesi için uyarılarda
bulunur. Bu uyarılar aile baskısıyla birleşince Erdem’i kendi içinde bir ikileme sürükler çünkü hoşlandığı kız Zeynep,
saçının uzun halini beğenmektedir. Metehan Şereflioğlu’nun yönettiği filmde Özgür Molla, Zeynep Eser, Murat Kapdağlı,
Orhan Öztokat, Ali Düşenkalkar ve Jülide Kara gibi isimler yer alıyor.
BÜST
Bir gün uzak bir köye yepyeni bir Atatürk büstü gelir. Yeni büstü getiren devlet görevlileri, eski büstü almayı unutur.
Köy okulunun tek öğretmeni olan Şeref, eski büstü koruma görevini okulun hademesi İzzet'e bırakır. Bu büyük sorumluluk
İzzet'in hayatını çıkmaza sokacaktır. Önceki kısa filmleriyle dünya festivallerine katılan Hakan Hücum’un yeni filminde
Salih Usta, Bertan Dirikolu ve Fatoş Özyer rol alıyor.
ELENE
16 yaşındaki Elene, Karadeniz'deki c¸ay tarlalarında kac¸ak c¸alıs¸an Gu¨rcu¨ bir is¸c¸idir. Yabancı bir cogˆrafyadaki
bu tedirgin ortamda, o da digˆer is¸c¸iler gibi dikkat c¸ekmemeye, go¨ru¨nmez olmaya c¸alıs¸ır. Ancak bu, du¨s¸u¨ndu¨gˆu¨
kadar kolay degˆildir. İlk kısa filmi “Erik Zamanı” (2012) pek çok festivalde gösterilen ve ödüller alan Sezen Kayhan’ın
ikinci kısa filminde; Mariam Buturishvili, Canan Kızılay, Maya Pachuashvili, Magda Karsidze ve Alperen Kandemir rol
alıyor.
GÖÇ MEVSİMİ
40 yaşındaki Mustafa, yaşlı annesiyle birlikte Anadolu’nun bir köyünde yaşayan bir ilkokul öğretmenidir. Bu yaşına
rağmen hayatının birçok yerinde annesine muhtaç olsa da Mustafa, İstanbul’a tayinini ister. En büyük arzusu, büyük bir
şehirde yaşamak ve özgür olmaktır. Caner Baykara’nın yönettiği filmde başlıca rolleri; Ercan Demirhan, Satı Demirhan,
Hamit Bozkaya, Kübra Sarıçiydem ve Melike Nur Özdemir paylaşıyor.
I KNOW MY MURDERER
Yönetmen Arif Akdenizli, Ceren Karakuş’un canlandırdığı karakterinin ağzından şöyle anlatıyor; “Bunu daha önce
yapamıyordum. Yeni edindiğim özelliğim bendeki yalnızlık duygusunu arttırıyor. Seyahat etmeye başladım. Şehrin her
yerini geziyorum, vagonlara girip çıkıyorum. Buralarda kimse yok ama her yerde insanlar var. Zaman daha farklı akıyor.
(…) Işığın ne kadar uzağa gidebileceğini, neyi seçtiğimi, neye ihtiyacım olacağını gördüm. Bu yeterli, daha fazlasını
isteyemem. Hepsini gördüm, daha fazla görecek bir şey yok.”
NEBİLE HANIM’IN SOLUCAN DELİĞİ
Almanya'da yas¸ayan, iki c¸ocuk annesi ev hanımı Nebile'yi, sıkıcı, rutin yaşamından uzaklas¸tıran tek s¸ey, yan koms¸ularından
gelen seslerdir. Gu¨nlerini genc¸ c¸iftin gu¨lu¨s¸melerini dinleyip hayaller kurarak gec¸iren Nebile, daha fazla
dayanamayıp gizli bir tu¨nel kazmaya bas¸lar. Yazıp yo¨nettigˆi kısa filmler; Palm Springs International Shortfest,
Antalya ve Adana gibi festivallerde gösterilen Pınar Yorgancıoğlu’nun bu filminde başrolleri; Jale Arıkan, Tim Seyfi,
Yaşar Çetin, Selin Kavak ve Judith Hoersch paylaşıyor.
PATATES OLMASIN
Yönetmen Melisa Üneri, “Patates Olmasın”ı; modern toplumun bizi içine sürükledigˆi öfke ve soyutlanma anlarının
trajikomik öyküsü olarak tanımlıyor. Filmde ise İnan Hira ve Cem Avnayim rol alıyor.
SİYAH ÇEMBER
Terk edilmiş bir köşkte, esrarengiz bir grup insan özel bir etkinlik hazırlamaktadır. Davetlilerin gelmesiyle birlikte
olaylar gelişir. Hasan Can Dağlı’nın yönettiği filmde Turgay Doğan, Tolga Akman, Dounia Jauneaud, Sait Erol, Yüce Eşer
ve Serdar Aras rol alıyor.
YERYÜZÜNDESİN, BUNUN BİR TEDAVİSİ YOK
Levent, uzun yıllar sonra hapisten çıktığında kardeşi Selma’dan başka gidecek yeri yoktur. Alzheimer hastası olan
babaları 2 aydır kayıptır. Levent’in bir gece evine giren hırsız çetesi yüzünden bütün hayatı alt üst olmuştur. İki
kardeş geleceğin kaygıları ve geçmişin karanlığıyla amansız bir mücadeleye girişir. Umut Beşkırma’nın yönettiği filmin
başrollerini Ahmet Kaynak, İpek Türktan ve Cemil Büyükdöğerli paylaşıyor.
ZEITGEIST
Yönetmeni Cenk Ertürk’ün yorumuyla Zeitgeist, izlemekte oldukları filmden bas¸ka hic¸bir ortak yanları bulunmayan bir
kadın ve erkegˆin hikayesi. Birbirini hiç tanımayan bu iki insanı bir araya getiren film, sanatın buluşturucu yönüne de
selam veriyor. Kadın ve erkek rolünde ise Dave Coleman ve Katie Rose Summerfield var.
24.09.2016
53. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma Bölümü’nde yarışacak 12 film belli oldu.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel ile Festival Direktörü Elif Dağdeviren’in ev
sahipliğinde düzenlenen 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde geri sayım başladı. Festivalin Ulusal Yarışma
bölümünde Altın Portakal ödüllerine aday gösterilen, ikisi belgesel on iki film belirlendi. Dünya ve yurt içinde önemli
başarılar kaydetmiş yapımların öne çıktığı 53. Festival seçkisi sinemamızın git gide gençleşmekte olduğunu gösteriyor.
Yeni Türkiye sinemasının öncü yönetmenlerinden Yeşim Ustaoğlu’nun “Tereddüt” (Türkiye prömiyeri), Derviş Zaim’in ise
“Rüya” adlı yeni başyapıtlarının da yer aldığı Altın Portakal adaylarından sekizi yönetmenlerinin ilk uzun metrajlı
filmleri, iki tanesi de ikinci filmleri. On iki filmin altısının kadın, üçünün çocuk karakterlere, seçkinin tamamının
aile ilişkilerine odaklanması ise erkek merkezli sinemamızda tematik açıdan çeşitliliği sağlıyor.
53. Uluslararası Antalya Film Festivali Ulusal Yarışma Filmleri:
ALBÜM / Mehmet Can Mertoğlu ilk film
BABAMIN KANATLARI / Kıvanç Sezer ilk film
EŞİK / Erkan Tahhuşoğlu, Ayhan Salar ilk film
GENÇ PEHLİVANLAR / Mete Gümürhan ilk film
MAVİ BİSİKLET / Ümit Köreken ilk film
ORHAN PAMUK’A SÖYLEMEYİN KARS’TA ÇEKTİĞİM FİLMDE KAR
ROMANI DA VAR / Rıza Sönmez ilk film
RAUF / Barış Kaya Soner Caner ilk film
RÜYA / Derviş Zaim
RÜZGARDA SALINAN NİLÜFER / Seren Yüce
SİYAH KARGA / Tayfur Aydın
TEREDDÜT / Yeşim Ustaoğlu
TOZ / Gözde Kural ilk film
ALBÜM:
Dünya prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali Eleştirmenler Haftası Bölümü’nden France 4 Visionary Award, Kudüs Film
Festivali’nden FIPRESCI Ödülü'yle dönen Mehmet Can Mertoğlu imzalı “Albüm”, ırkçılık üzerine bir etüd ve burjuva
ahlakının riyakarlığını hedef alan bir kara komedi. Evlat edindikleri bebeğin kendilerinin olduğunun sanılması için
düzmece hamilelik ve doğum fotoğrafları çektirerek bir albüm hazırlayan, ardından da başka bir kente yerleşen genç
çiftin öyküsünü anlatıyor. “Albüm”de bu genç çifti Şebnem Bozoklu, Murak Kılıç, Zuhal Gencer Erkaya, Muttalip Müjdeci,
Müfit Kayacan ve Rıza Akın canlandırıyor.
BABAMIN KANATLARI:
51. Karlovy Vary Film Festivali’nde yarışan Kıvanç Sezer imzalı “Babamın Kanatları”, inşaat işçilerinin zorlu çalışma
koşulları ve haklarının taşeronlar tarafından gasp edilmesi fonunda bir aile trajedisini anlatıyor. Ölümcül bir
hastalığa yakalandığını öğrenen depremzede İbrahim, Van’daki ailesinin yeni konutlara taşınabilmesi için tedavi olmamayı
göze alır… Aynı inşaatta çalışan yeğeni Yusuf ise yükselme hırsıyla dolu bir gençtir ve fırsatları değerlendirirken
ahlaki normları ihmal eder. Yükselmeyi ve düşüşü, yozlaşmayı ve zenginleşmeyi temsil eden bir sektörü ve bir dönemi bir
babanın çaresizliği üzerinden anlatan bu filmde usta oyuncu Menderes Samancılar’a, genç ve dinamik oyuncular Musab
Ekici, Kübra Kip ve Tansel Öngel eşlik ediyor.
EŞİK:
Ülkenin eşiğinde bir şehir... Şehrin eşiğinde bir yol... Yolun eşiğinde altlı üstlü yaşanan iki katlı bir ev... Bu evde
yaşayan, kimi zaman deliliğin eşiğinde kimi zaman bu eşiği geçmiş iki ayrı kuşakla karşı karşıyayız. Bu iki ayrı kuşağa
ait, birbirinin aynası olan iki kadın ve bu iki kadının, birbirinin aynası olan hikayeleri... Yolları Almanya’da kesişen
Ayhan Salar ve Erkan Tahhuşoğlu’nun birlikte yönetmen koltuğuna oturdukları, Türkiye’deki ilk gösterimini Antalya Film
Festivali’nde yapacak olan “Eşik”, Karlovy Vary Film Festivali Batı’nın Doğusu bölümünde yarıştı. Filmde Senem Çelikkol,
Bedia Yaman, Mine Özen ve Raci Küçük başlıca rolleri paylaşıyor.
GENÇ PEHLİVANLAR:
Tutkuları uğruna yaşıyor, öğreniyor, acı çekiyorlar: Amasya Güreş Merkezi Yatılı Okulu'ndaki 26 çocuk, geleceğin güreş
şampiyonları olabilmek için birçok zorluğa göğüs geriyor. Dünya prömiyerini Berlinale Generation’da yapan Mete Gümürhan
imzalı Genç Pehlivanlar'ın kahramanı olan bu çocuklar, bir yandan da erkek egemen bir ortamda ergenliğin bildik
sıkıntılarını yaşıyor. Yönetmenin, müdahale etmeden yakından gözlemiyle çocukların, arkadaşlıkla rekabet arasında geçen
gündelik hayatlarına tanık oluyoruz. Ulusal yarışmadaki iki belgeselden biri olan filmin genç pehlivanları Muhammed
Ceylan, Baran Kendirlioğlu, Beytullah Onur, Harun Kılıç ve Ahmet Yücel.
MAVİ BİSİKLET:
Geçim derdi, demokrasi ve seçim kampanyaları ile çok erken yaşta tanışan bir çocuğun, hüzünlü öyküsünü anlatıyor, “Mavi
Bisiklet”. Babasının şüpheli ölümünden sonra annesi ve kız kardeş¸i ile yaşayan 13 yaşındaki Ali, boş zamanlarında
lastikçide çalışır. Kazandığı parayı annesine verip içinden bir miktar harçlık alır. Onu da hayalini kurduğu mavi
bisikleti satın almak için biriktirir. Ancak şimdi o parayı ‘seçim kampanyası’ için kullanması gerekmektedir! Kendisi
için değil; oylama sonucu sınıf başkanı seçildiği halde müdür tarafından yerine başka bir çocuğun atandığı Elif’i
yeniden başkan seçtirmek için. Yazar kimliğiyle tanınan Ümit Köreken’in; 66. Berlin Film Festivali Generation Kplus Ana
Yarıs¸ması başta olmak üzere dünya festivallerinde gösterilen ilk uzun metrajlı filmi “Mavi Bisiklet”te Selim Kaya, Eray
Kılınçarslan, Katya Shenkova ve Fatih Koca rol alıyor.
ORHAN PAMUK’A SÖYLEMEYİN KARS’TA ÇEKTİĞİM FİLMDE KAR ROMANI DA VAR
Sinemamızın sevilen aktörlerinden Rıza Sönmez de kamera arkasına geçti. Uğur Yücel’in “Soğuk” filminin çekimleri
sırasında Kars’ta tanıştığı görme engelli müzisyenden ilham, Orhan Pamuk’un “Kar” romanının, kendi gerçeklerini
yansıtmadığını düşünen Kars sakinlerinden de fikir alan Sönmez, kamerasını bu kente kurdu. Hatırlı misafirlerini
karşılamak için acilen müzisyen bulması gereken Yüksel ve “Kar” romanındakine benzeyen insan, sokak, obje fotoğrafları
çeken, Orhan Pamuk hayranı berber Kazım’ın hikayesini doğaçlama çekti. Ortaya çıkan mizah dolu doküdrama, ilk
gösterimini Uluslararası Antalya Film Festivali’nde yapıyor. Orhan Pamuk’a Söylemeyin, Kars’ta Çektiğim Filmde Kar
Romanı da Var”da, Yüksel Ermutlu, İsrafil Parlak, Vildan Atasever ve Haydar Koçolu rol alıyor.
RAUF:
Zorlu tabiat şartları ve süregiden bir savaşın gölgesinde küçük bir çocuğun, aşık olduğu kızı mutlu etme çabasını konu
alan masalsı bir film… Reklam ve sinema sektöründeki deneyimlerini kamera arkasında değerlendiren Barış Kaya ile Soner
Caner’in yönetmenliğini paylaştıkları “Rauf”, Anadolu’da destan ve masallardan beslenmiş bir hayat tasavvuru içinde
biraz Mecnun biraz Ferhat olan bir çocuğun romantik hayallerine ortak ediyor seyirciyi. Fonda ise geleneksel taşra
yaşamı, halen toplumsal bir dinamik olan usta çırak ilişkisi ve çarpıcı doğa manzaraları var. Filmin başrollerini Alen
Gürsoy, Yavuz Gürbüz ve Şeyda Sözüer üstleniyor. Antalya Film Destek Forym’da aldığı destekten sonra dünya
festivallerine de davet edilmeye başlanan Rauf, Avrupa Film Akademisi (EFA) tarafından da bu yılın en iyi 50 filminden
biri olarak seçildi.
RÜYA:
İlk filmi “Tabutta Rövaşata”dan (1996) itibaren Türkiye sinemasının önde gelen temsilcilerinden biri olan Derviş Zaim,
yeni filmi “Rüya” ile 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nde. Zaim’in geleneksel sanatlardan esinlenerek yarattığı
biçemle, esnek bir zaman ve mekan kullanımıyla insanlığın kadim meselelerini felsefeyle yoğurarak anlatma çabasının yeni
halkası, “Rüya”. Yönetmen bu kez mimariye çeviriyor objektifini. Gelenekten ve tarihten devraldığı mirası taşımaya
çalışan, bir yandan da süreklilik içinde değişerek hayata devam etmenin peşinde olan mimarın günümüz İstanbul'unun
gerçekleriyle yüz yüze gelmesini sıradışı bir kurguyla anlatıyor. “Rüya”da başrolleri Gizem Erdem, Ebru Helvacıoğlu,
Dilşat Bozyiğit, Gizem Akman ve Mehmet Ali Nuroğlu paylaşıyor.
RÜZGARDA SALINAN NİLÜFER:
İlk filmi “Çoğunluk”la 67. Venedik Film Festivali’nde Geleceğin Aslanı ödülü ve 47. Antalya Altın Portakal Film
Festivali’nde En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri kazanan Seren Yüce “Rüzgarda Salınan Nilüfer”
ile yeniden Antalya’da. Montreal Dünya Filmleri Festivali’nden En İyi Senaryo Ödülü ile dönen filmde Yüce “Çoğunluk”ta
başladığı toplumsal eleştiriye kaldığı yerden devam ediyor. Orta sınıfın farklı kültürel kesimlerinden gelen iki ailenin
‘ahbaplığının’ ardındaki sosyoekonomik çekişmeleri, resmi sabırla kazıyıp altından çıkan pentimentoyu sergiler gibi
anlatıyor. Filmde Songül Öden, Tülay Günal, Tolga Tekin ve Eraslan Sağlam başlıca rolleri paylaşıyor.
SİYAH KARGA:
Oyuncu olma hayalinin peşinden 21 yaşındayken doğup büyüdüğü İran’dan ayrılan Sara, 9 yıldır Fransa’da yaşamaktadır.
Ailesi onu dışlamış, İran devleti ise hakkında tutuklama kararı çıkarmıştır. Ama şimdi ölmek üzere olan babasını son kez
görebilmek için kaçak yollarla Türkiye üzerinden İran’a gitmek zorundadır. “İz” (Reç 2011) filmiyle tanıdığımız M.
Tayfur Aydın, lirik bir yol filmi olan “Siyah Karga” için “Nerede ve hangi durumda olursa olsun vatanından uzak yaşayan
insanların, vatansızlıktan dolayı çektikleri acıyı anlamak, anlatmak istedim” diyor. Filmin başrollerinde ile Şebnem
Hassanisoughi ile “Annemin Şarkısı” ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Portakal’ının sahibi Aziz Çapkurt var.
TEREDDÜT:
Sinemamızın hem ele aldığı temalar hem yarattığı estetikle öncü yönetmenlerinden biri olan Yeşim Ustaoğlu’nun, dünya
prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan, ilk gösterimini ise Uluslararası Antalya Film Festivali’nde yapacak olan
yeni filmi “Tereddüt”, yönetmenin alameti farikası olan titizliğinin yeni ürünü. Tematik açıdan da kadınların hangi
sınıftan olurlarsa olsunlar ataerkil düzende yaşadıkları sorunlara odaklanma eğiliminin yeni şahikası.
Bir sahil kasabasında mecburi hizmetini yapan psikiyatr Şehnaz ile çocuk yaşta evlendirilen Elmas’ı gizemli bir cinayet
sonrası buluşturuyor. Geçirdiği travmanın boyutlarını gösterirken de Şehnaz’ın ‘kusursuz koca, kusursuz evlilik’ yalanı
içine hapsolmuşluğunun altını çizerek farklı kesimlerden kadınların sorunlarını dile getiriyor. İki kadının yollarının
kesişmesi ikisinin de hayatlarında yeni bir kapı aralama fırsatı doğuruyor… Yönetmenin dünyanın en prestijli
festivallerinden kazanılmış büyük ödüllerle dolu filmografisinin bu yeni yapıtında başrolleri Funda Eryiğit, Ecem Uzun,
Mehmet Kurtuluş ve Serkan Keskin paylaşıyor.
TOZ:
Gözde Kural, ilk uzun metrajlı filmi “Toz”u Afganistan’da gerçekleştirmeye cesaret etti. Montreal Dünya Film
Festivali’nde dünya prömiyerini yapan, Uluslararası Antalya Film Festivali’nin bir diğer ilk gösterimi olan “Toz”da
Kural, Afgan asıllı üç kardeşin hikayesi için düştü yollara. Azra, Emir ve Ahmet, İstanbul’da doğup büyümüştür. Azra,
annelerinin vasiyeti üzerine Afganistan’a gider… Ailesinin geçmişiyle yüzleşirken kurduğu her bağlantı, onu, içinden
çıkılamaz yeni hikayelere atar. Savaşın, insanların kaderi üzerindeki etkisini kendi aile sırları üzerinden görmeye
başlarken izleyici de günümüz Afganistan'ının bir profilini içeriden bir bakışla keşfeder. Filmin başrollerini Öykü
Karayel, Beran Soysal ve Muhammed Cangören paylaşıyor.
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 53. Uluslararası Antalya Film Festivali için geri sayım sürerken,
1623 Ekim tarihlerinde Türkiye ve dünyanın gözü Antalya’da olacak.
Türkiye Sinemasını Daha Da Güçlendirecek Yepyeni Bir Platform
Film Tmr / Yarının Filmleri
16.09.2016
16-23 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 53. Uluslararası Antalya Film Festivali bu yıl da sinemamız açısından önemli
yenilikleri hayata geçirmeye devam ediyor. Türkiye filmlerinin ulusal ve uluslararası iletişim, networking ve
pazarlamalarına katkıda bulunmak üzere kurgulanan ve film sektörünü şimdiden çok heyecanlandıran FILM TMR başlıyor.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel’in geçtiğimiz hafta basın toplantısında da
önemini vurguladığı, 53. Uluslararası Antalya Film Festivali’nin en dikkat çekici bölümleri arasında Türkiye sinemasının
geleceği adına önemli bir adım olan FILM TMR (Film Talent Marketing Rounds) Antalya Film Forum’dan sonra yeni bir
buluşma için sektörü Antalya’ya davet ediyor.
Türkiye filmlerinin hem iletişim hem de ticari olarak daha da güçlenmesi açısından büyük önem taşıyan bu yeni platform,
zaman içerisinde Türkiye filmlerinin hem Türkiye’de hem de dünyada; televizyon, dağıtıcılar, online film alıcıları gibi
kanallar aracılığı ile çok daha fazla insana ulaşmasına vesile olacak..
“”FILM TMR, Sinemamız adına büyük bir adım”
53. Uluslararası Antalya Film Festivali Direktörü Elif Dağdeviren; “Sinemamızın geleceği adına büyük bir adım olan FILM
TMR ile hedefimiz; Türkiye sinemasının tüm bileşenlerini, Türkiye ve dünya sinema sektörü ve medyası ile kendi ülkesinde
ev sahibi olmanın avantajlarından faydalanarak buluşturmak” derken bu özel bölümün amacı hakkında bilgiler paylaştı.
Elif Dağdeviren; “Festival seçkisinden bağımsız olarak tüm tamamlanmış filmlere açık olan FILM TMR’nin amacı
dağıtımcılar, televizyon alıcıları, online film dağıtımcıları, uluslararası festivaller gibi tüm alıcıların, Türkiye’de
Ocak 2015’ten sonra çekilmiş filmleri seyretmelerini ve bir araya gelebilmelerini sağlamak. Kısa ve uzun vadede
özellikle ticari anlamda sinemamızda kazanımlarını göreceğimize inandığımız bir bölüm. Türkiye’de üretilen uzun metrajlı
filmlerin dünyaya açılabilmesi için gerekli ilişkilerin kurulacağı, film pazarlama, ilişki sağlama ve iletişim
platformu. Aynı zamanda da bitmiş filmlerin pazarlanmasına, tanıtılmasına yönelik atölyeler, çalışmalar ve birebir
görüşmeler de yer alacak” dedi.
Geçen yıl festival sırasında duyurusu yapılan ve yıl boyunca sektörden alınan geri dönüşler ile şekillenen FILM TMR,
1623 Ekim tarihleri arasında festivalin yeni merkezi Cam Piramit’te gerçekleşecek. Bu bölüme, Ocak 2015 sonrasında
çekilen tüm Türkiye yapımı filmler, festivalin resmi internet sitesi antalyaff.com üzerinden 29 Eylül Salı gününe kadar
başvurabilir.
Antalya Film Forum 2016
Kurmaca Pitching Platformu Finalistleri
KURMACA PITCHİNG SEÇİLEN PROJELER
ÇUKURCALI 3 KIZ KARDEŞ
Yönetmen - Emin Alper
Yapımcı - Nadir Öperli
AMERİKA OTOBÜSÜ
Yönetmen - Derya Durmaz
Yapımcı - Nefes Polat
BİRLİKTE ÖLECEĞİZ
Yönetmen - Hakkı Kurtuluş
Yapımcı - Hakkı Kurtuluş
UŞAK
Yönetmen - Emre Konuk
Yapımcı - Serdar Öğretici
KÜL MEKTUP
Yönetmen - Lusin Dink
Yapımcı - Emine Yıldırım
ANADOLU LEOPARI
Yönetmen - Emre Kayış
Yapımcı - Olena Yershova Yıldız
IN 5 YEARS
Yönetmen - Nathalie Sejean
Yapımcı - Müge Özen
ABLA KARDEŞ
Yönetmen - Mehmet Eryılmaz
Yapımcı - Cemre Ceren Asarlı
KÖPEK
Yönetmen - Tayfur Aydın
Yapımcı - Erhan Özoğul
ŞAHMERDAN BAŞI
Yönetmen - Mete Gümürhan
Yapımcı - Aydın Dehzad
GÜVEN
Yönetmen - Sefa Öztürk Çolak
Yapımcı - Serkan Acar
BORÇ
Yönetmen - Vuslat Saraçoğlu
Yapımcı - Vuslat Saraçoğlu