BASIN BÜLTENİ
JVDK Yeni Yetenek Ödülü 'Beklemek'in
Bir hafta süreyle 90'a yakın belgeseli seyirciyle buluşturan, birbirinden önemli
belgeselcileri İstanbul'da ağırlayan ve düzenlediği atölye, sinema dersi, panel
ve söyleşilerle belgeseldeki yeniliklerin konuşulduğu bir fikir plaformu haline
gelen Documentarist'in ilk ya da ikinci filmini çeken belgeselcilere verdiği
Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü'nü Bülent Öztürk'ün Van depremi üzerine
çektiği “Beklemek” adlı filmi kazandı. Ebubekir Çetinkaya'nın yönettiği “Yuva”
ise jüri tarafından Özel Mansiyon'a layık görüldü.
Documentarist İstanbul Belgesel Günleri, 6 Haziran Çarşamba akşamı Fransız
Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen ödül töreniyle sona erdi. Hollanda
Başkonsolosluğu’nun desteğiyle 2010’dan beri yönetmenlerin ilk ve ikinci
filmlerine verilen ve bu seneden itibaren belgesel tarihinin önemli ustalarından
Johan van der Keuken'in (JVDK) adını adanan Yeni Yetenek Ödülü üçüncü kez
sahibini buldu.
Özgür Doğan, Fırat Yücel, Pınar Öğünç ve Eleni Varmazi ve Feride Çiçekoğlu'ndan
oluşan jüri 1000 Euro'luk JVDK Yeni Yetenek Ödülü'nü Bülent Öztürk'ün 'Beklemek'
adlı filmine verdi. Jüri, Ebubekir Çetinkaya'nın “Yuva” filmini de Özel
Mansiyon'a değer buldu.2011'in Ekim ayında gerçekleşen Van Depremi'nden sonra
çekilen “Beklemek”, bölgedeki insanların ayakta kalma çabalarını ve gündelik
yaşam mücadelelerini anlatıyor. “Yuva” ise, beş kişinin anlattığı öyküler
üzerinden çocuk ve kadınların aile içinde maruz kaldığı cinsel şiddeti dile
getiriyor.
Türkiye’den belgesel projelerinin geliştirilip desteklenmesi amacıyla
Documentarist'in Hollanda’daki Türkiye Enstitüsü ile ortaklaşa düzenlediği
Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi sonucunda ise, Volkan Uce'nin “Hallo
İstanbul!” adlı projesine mansiyon ödülü verilirken, Nesra Gürbüz’ün
yapımcılığında Veli Kahraman’ın yöneteceği “Kayıp Ot: Dersim’in Lokman Hekimi”
ile Sena Başöz ve Masha Godovannaya’nın “KEPİ” adlı projesinin IDFAcademy’ye
katılmak üzere Amsterdam Belgesel Film Festivali’ne (IDFA) gönderilmesine karar
verdi.
Documentarist İstanbul Belgesel Günleri kapsamında gerçekleşen Yaratıcı Belgesel
Geliştirme Atölyesi’nin ikinci ayağı, 4 Haziran’da projelerin jüriye
sunulmasıyla sona erdi. Atölyeye katılan yedi proje, iki aşamalı atölyede
geliştirilerek yapıma hazır hale getirilirken projelerden ikisi, dünyanın en
büyük Documentarist İstanbul Belgesel Günleri kapsamında gerçekleşen Yaratıcı
Belgesel Geliştirme Atölyesi’nin ikinci ayağı, 4 Haziran’da projelerin jüriye
sunulmasıyla sona erdi. Atölyeye katılan yedi proje, iki aşamalı atölyede
geliştirilerek yapıma hazır hale getirilirken projelerden ikisi, dünyanın en
büyük belgesel festivali Amsterdam Belgesel Film Festivali’ne (IDFA) katılma
hakkı kazandı.
Documentarist’in Hollanda’daki Türkiye Enstitüsü ile ortaklaşa düzenlediği ve
Türkiye’den belgesel projelerinin geliştirilip desteklenmesini amaçlayan
Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi sona erdi. John Appel ve Jeroen
Berkvens’in eğitmenliğinde gerçekleşen ve ilk modülü şubat ayında yapılan proje
geliştirme atölyesinin son aşamasında, katılımcıların hazırladığı trailer ve
tretmanlar değerlendirildi. Atölyenin son gününde ise projeler ‘pitching’
yönünde jüri önünde sunularak değerlendirildi.
Ulrike Dufner (Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi), Daniel Stork (Hollanda
Konsolosluğu Kültür Ateşesi), Gülşah Doğan (Belgesel Yönetmeni), Filiz Zengin
(TV24 Belgesel Yayın Sorumlusu) ve Emel Çelebi’den (Belgesel Yönetmeni-Documentarist)
oluşan jüri, Volkan Uce’nin “Hallo İstanbul!” adlı projesine mansiyon ödülü
verirken, Nesra Gürbüz’ün yapımcılığında Veli Kahraman’ın yöneteceği “Kayıp Ot:
Dersim’in Lokman Hekimi” ile Sena Başöz ve Masha Godovannaya’nın “KEPİ” adlı
projesinin IDFAcademy’ye katılmak üzere Amsterdam Belgesel Film Festivali’ne (IDFA)
gönderilmesine karar verdi.
Film gösterimlerinin yanı sıra sinema dersleri, atölyeler ve söyleşi-panel
etkinlikleriyle devam eden Documentarist 5. İstanbul Belgesel Günleri, 6
Haziranda sona eriyor. Festivalin merakla beklenen Johan van der Keuken Yeni
Yetenek Ödülü’nün bu seneki sahibi ise 6 Haziran Çarşamba günü saat 20.00’de
Fransız Kültür Merkezinde yapılacak törenle açıklanacak.
05 Haziran 2012
evrensel.net
Documentarist 2012 PROGRAMI AÇIKLANDI
Belgesel tadınızı değiştirecek filmler Documentarist’te
Yaygın belgesel algısını değiştirmek için yola çıkan Documentarist, 1-6 Haziran
tarihlerinde dopdolu bir programla seyirci karşısına çıkıyor. Belgeselin ‘ekşi
ama bağımlılık yaratan’ tadını erikle özdeşleştiren festival, bu yılki poster ve
tanıtım filmlerinde ünlüleri erik yerken görüntüledi.
Documentarist 5. İstanbul Belgesel Günleri, 1 - 6 Haziran’da altı mekana yayılan
dopdolu bir programla 5. yaşını kutlamaya hazırlanıyor. Belgesel sinemanın en
nitelikli ürünlerini bir araya getiren seçkisiyle yaygın belgesel algısını
değiştirmeyi hedefleyen festival, bu seneki görsel kampanyasını erik esprisi
üzerine kurdu. Eriğin ‘ekşi ama bağımlılık yaratan’ tadını belgeselle
özdeşleştiren festivalin tanıtım filmlerinde, sinemada patlamış mısır kültürüne
karşı alternatif olarak erik sunuluyor. Tanıtım filmlerinde, Bülent Emin Yarar,
Muhammet Uzuner, Tülin Özen, Türkü Turan, Ayça Damgacı gibi sinema ve tiyatro
oyuncuları ile yönetmen Derviş Zaim rol aldı.
Bu yılki festivalin onur konuğu, yaşayan en önemli belgeselcilerden Heddy
Honigmann. Filmlerinden oluşan kapsamlı bir retrospektifle ağırlanan yönetmen,
gösterimlere katılıp soruları yanıtlayacak, ayrıca bir ‘sinema dersi’ verecek.
Arap Dünyasından, Kapı Komşumuz: Yunanistan, Belleğin İzinde, Müzik Belgeselleri
gibi özel bölümlerin yer aldığı bu seneki programda Uluslararası Panorama
başlığı altında son dönemin ödüllü belgesellerinden geniş bir seçki sunulacak.
Türkiye’den ise, çoğunluğu genç yönetmenlerin filmlerinden oluşan 25 film yer
alıyor.
Yurtdışından 30’dan fazla konuğun katılacağı festivalde, gerçeğin ‘eriğimsi’
tadını andıran 90’a yakın film sunulacak. Festival haftası boyunca Hollandalı
eğitmenlerle gerçekleştirilen Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi başta olmak
üzere, sinema dersi, panel, söyleşi, multimedia gösterisi gibi pek çok yan
etkinlik düzenlenecek. Kısaca, Haziran ayında İstanbul’da belgesel konuşulacak.
Documentarist’in gösterim ve etkinlikleri, 1-6 Haziran 2012 tarihlerinde Akbank
Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit Etkinlik Mekanı, SALT Beyoğlu, SALT
Galata ve Romen Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.
Festivalin Onur Konuğu: Heddy Honigmann
Bugüne kadar belgesel sinemanın pek çok ustasını ağırlayan Documentarist’in bu
yılki onur konuğu çağımızın en önemli belgeselcilerinden olan Heddy Honigmann.
Lima'nın sokaklarını arşınlayan yoksul taksicinin hikâyesini anlatan “Metal ve
Melankoli” (Metal and Melancholy, 1994), Rioluların cinselliğe bakışını müthiş
bir neşeyle yansıtan “O Amor Natural” (1996), Paris metrosunda müzik yaparak
geçimini sürdüren göçmenlerin dünyasını anlatan “Yeraltı Orkestrası” (The
Underground Orchestra, 1998) dünyanın pek çok çatışma bölgesinde BM Barış Gücü
içinde görev yapmış askerlerin yaşadığı travmaları müzikten destek alarak
aktaran “Crazy” (1999), kocalarını iç savaşta kaybetmiş Bosnalı kadınlarla
empati kurmamızı sağlayan “İyi Koca, Sevgili Oğul” (Good Husband, Dear Son,
2001) ve güçlülerin talan ettiği Peru'da, güçsüzlerin unutulmuşluğun zincirini
kırma çabasını anlatan “El Olvido” (2008) gibi klasikleşmiş filmlerinin yer
alacağı geniş kapsamlı bir retrospektifle İstanbul’da ağırlanacak olan yönetmen
festivalde bir de sinema dersi verecek.
Dünyanın Dört Bir Yanından En Yeni Belgeseller Documentarist'te
Documentarist programında, onur konuğu Heddy Honigmann'ın retrospektifinin yanı
sıra, dünyadan en yeni belgeselleri izleyiciyle buluşturacak olan “Uluslararası
Panorama”, dünyanının gündemine oturan bir coğrafyayı daha yakından tanımaya
yardımcı olacak filmlerin buluştuğu “Arap Dünyası: Değişim Rüzgârları”,
komşumuzun içinden geçtiği zorlu sürece ayna tutan filmlerin ağırlıkta olduğu
“Kapı Komşumuz: Yunanistan”, bellek ve belgesel sinema ilişkisini tartışılacağı
“Belleğin İzinde”, müzikle sinemanın mutlu birlikteliğine örnek oluşturan
filmlerden oluşan “Müzik Belgeselleri” ve Türkiyeli belgeselcilerin üretimlerini
içeren “Türkiye Panorama” gibi bölüm başlıkları altında 90'a yakın belgesel
gösterilecek. Documentarist 2012 programında Berlinale, Venedik, IDFA, Selanik,
DOK Leipzig, CPH:DOX, Jihlava gibi festivallerden seçilen en yeni ve ödüllü
filmlerin yanısıra, “Sınırın Ötesi” (Step Across the Border, 1990) gibi
klasikler de yerini alacak.
Meksika'dan Polonya'ya, Mısır'dan Lübnan'a, Yunanistan'dan Hollanda'ya dünyanın
dört bir köşesinden çarpıcı belgesellerin yer aldığı “Uluslararası Panorama”
bölümünde Anja Reiss'in yönettiği ve evlerini terk eden Süryanilerin yıllar
sonra bölgeye dönüşlerini konu edinen “Aramilerin Dönüşü” (The Return of
Arameans, 2011), Frauke Sandig'in yönettiği ve vahşi kapitalizm karşısında
yalnızca Mayalar'ın değil, bitkileri ve hayvanlarıyla tüm dünya ve tüm
insanlığın yok olduğunu savunan “Gökyüzünün Kalbi, Dünyanın Kalbi” (Heart of Sky,
Heart of Earth, 2011), Nocem Collado tarafından çekilen ve Afganistan ve
Nepal'de dul kalan kadınların ne gibi zorluklar yaşadığını konu alan
"Yalnızlığın Haritası” (Cartography of Loneliness, 2011) öne çıkıyor.
Kriz sebebiyle son iki yıldır belgesel üretiminde patlama yaşanan Yunanistan'ın
içinden geçtiği zorlu sürece ayna tutan filmlerin ağırlıkta olduğu “Kapı
Komşumuz: Yunanistan” başlıklı bölümün öne çıkan filmleri arasında; Myrna
Tsapa'nın yönettiği ve Mısır'da yaşayan Yunan kökenli yaşlı bir kadının
yaşamından kesitleri anlatan "Katinoula" (2012), Chyrysa Tzelepi ve Tania
Hatzigeorgiou'nun yönettiği, çekimleri büyük zorluklar içinde beş yılda
tamamlanan ve İmroz Adası'nın (Gökçeada) son kalan Rum sakinlerinin anlatılarını
kaydetmeyi amaçlayan "25. Meridyen” (25th Meridian, 2012), TV belgesel dizisi
Docville 2011 için Yannis Misouridis'in çektiği, cinema verite tarzı
diyebileceğimiz belgesellerden “280 Kostantinapolis Sk., Selanik” (Konstantinopoleos
280, Thessaloniki, 2011), Christos Georgiou'nun kamerasını Aralık 2008'de
Atina'da yaşanan olaylarda polis kurşunuyla öldürülen 15 yaşındaki Alexandros
Grigoropoulos'un yakın arkadaşının tanıklığında işsizlik, ekonomik bunalımı,
eğitim sistemideki bozuklukları ve hükümet protestolarına çevirdiği “İsyanın
Çocukları” (Children of The Riots, 2011) ve Nikos Katsaounis ve Nina Maria
Paschalidou'nun yönettiği ve yönetmenlerin Yunanistan'da yaşananları belgelemek
için 14 fotoğrafçıyla birlikte çıktıkları bir yıllık yolculuğu anlatan “Kriz” (Krissis,
2011) yer alıyor.
Bellek ve belgesel ilişkisinin tartışmaya açılacağı “Belleğin İzinde” bölümünde
ise, Angelika Levi'nin Nazi kıyımından kurtulan bir kadının hikâyesini konu eden
"Hayatım, Bölüm 2 (Mein Leben Teil 2, 2003) ve bir göçmenlik öyküsü anlatan "Absent-Present”
(2010) filmleri öne çıkıyor. Levi, festivalin konuğu olarak İstanbul’a gelerek,
fimlerinde neden ‘Toplumsal Bellek’ konusunu işlediğine dair bir sunum yapacak.
Dünyanın gündemine oturan Arap coğrafyasını daha yakından tanımaya yardımcı
olacak filmlerin buluştuğu “Arap Dünyası: Değişim Rüzgârları” bölümünde Dahna
Abourahme'nin yönettiği ve bir mülteci kampında kadınların dayanışmasını anlatan
“Kadınlar Krallığı: Ein El Hilweh” (The Kingdom of Women: Ein El Hilweh, 2010),
Soudade Kaadan'ın yönettiği, Şam'daki köklü ailelerin hayat tarzını masalsı bir
dille anlatan “Şam Çatıları ve Cennet Bahçeleri” (Damascus Roof and Tale of
Paradise, 2010), Marcin Sauter'in yönettiği ve Arapların sözlü hikâye geleneğini
anlatan “Hakawati” (2011) bulunuyor
Türkiye'den 25 Belgesel Documentarist Programında
Documentarist, çok düşük bütçelerle ve zor koşullarda film üreten Türkiyeli
belgeselcilere destek olmayı sürdürüyor. Documentarist 2012 programında yer alan
filmlerin 25'e yakını Türkiye'den belgeselcilerin son filmlerinden seçildi. Bu
filmlerin üçte biri Türkiye'deki gündeme paralel olarak Kürt meselesi ve anadil
konularını ele alıyor.
Türkiyeli belgeselcilerin filmlerini seyirciyle buluşturacak olan “Türkiye
Panorama” bölümünün öne çıkan filmleri arasında Mizgin Müjde Arslan'ın ilk uzun
metrajlı belgesel filmi olan ve İstanbul'dan Mahmur Mülteci Kampı'na uzanan bir
yolculuk ile gerilla babasını arayan bir kadının öyküsünü anlatan “Ben Uçtum,
Sen Kaldın” (I Flew, You Stayed, 2012), yönetmenliğini Veli Kahraman'ın yaptığı
ve Kırmancki dilinin yok olma sürecini konu eden “Anadilim Nerede?” (Where is My
Mother Tongue?, 2012), Murat Bayramoğlu'nun uzunca bir dönem yasaklanan,
bilmenin faydadan çok zarar getireceği inancı yerleştirilen bir dilin, farklı
kuşaklardaki taşıyıcıları arasında zora dayanarak ve başarıyla hayata geçirilmiş
kopuşunun hikâyesini anlatan filmi “Türkçe Pekiyi (Turkish A+, 2012)”, Halil
Fırat Yazar ve Metin Çelik'in yönettiği ve KCK operasyonlarını anlatan “Dengê
Derî”, Bingöl Elmas'ın çocuk gelinler sorunsalını gözler önüne serdiği filmi
“Oyun Evi” (Playing House), Gülşah Doğan'ın kendi amcası Cemal ve yengesi
Emine'nin aşkları üzerinden çocuk yaştaki evlilik konusuna değindiği filmi
“Aşkın Kış Mevsimi” (Winter of Love), Osman Şişman ve Özlem Sarıyıldız'ın
yönettiği ve Erzurum Bağbaşı'ndaki HES inşaatına karşı senelerdir süren hukuki
ve fiziki mücadeleyi anlatan “İşte Böyle” (Damn The Dams, 2012), Okan Avcı'nın
yönettiği ve müzisyen Erkan Oğur'un sanat yolculuğunu anlatan “Telvin” (2012)
Bertan Başaran'ın Barbaros Erköse'nin hayatı üzerinden Türk müziğinin
çeşitliliğinin ve eklektik yapısınının analinizi yapan filmi “Sensiz Yaşanmaz” (Can't
Live Without You, 2011), Angelika Brudniak & Cynthia Madansky'nin yönettiği,
Türkiye'nin sekiz komşusunun sınırlarında geçen ve sınırın iki yanındaki
insanları bölen ve birleştiren etmenleri ele alan “1+8” (2012), Murat Erün'ün
çektiği ve fiziksel engelli iki arkadaşın bir motosiklet ve ona takılı yolcu
sepetiyle İstanbul’dan Muğla’ya yaptığı on üç günlük eğlenceli yolculuğu anlatan
“800 Km Engelli” (800 Km Hurdless, 2012), Bülent Öztürk'ün depremden hemen sonra
Van'a giderek çektiği filmi “Beklemek” (Waiting, 2012), Evrehmu Baydemîr 'in
yazıp yönettiği ve iklim değişikliği nedeniyle kaybolan bağbozumu gelenekleri ve
bağbozumu sırasında kullanılan kelimelerle birlikte Kirmanckî dilinin de
silinmesini anlatan “Bağbozumu” (Rezonse) bulunuyor.
Özel Gösterimler: 'Theo Angelopoulos, Ö. Lütfi Akad ve Seyfi Teoman Anısına'
Documentarist, yakın dönemde kaybettiğimiz üç yönetmeni özel gösterimlerle
anıyor. Programda, sinema tarihinin en önemli yönetmenlerinden, geçtiğimiz
aylarda bir motosiklet kazası sonucu kaybettiğimiz Theo Angelopoulos'un anısına
Nicos Lygouris'in yönettiği “Zamanın Tozu (Dust of Time)”, Türkiye sinemasının
büyük ustası Ö. Lütfi Akad'ın İstanbul üzerine çektiği 'Dört Mevsim İstanbul' ve
genç yaşta geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden yönetmen Seyfi
Teoman'ın ilk kısa filmi “Apartman” (Apartment) filmleri yer alıyor.
Yeni Yetenek Ödülü Artık Johan van der Keuken (JVDK) Adıyla Verilecek
Hollanda Başkonsolosluğu’nun desteğiyle 2010’dan beri yönetmenlerin ilk ve
ikinci filmlerine verilen ve bu seneden itibaren belgesel tarihinin önemli
ustalarından Johan van der Keuken (JVDK) adına verilecek olan Yeni Yetenek Ödülü
de, üçüncü kez sahibini bulacak.
Festivalde Yan Etkinlik ve Atölyeler
Documentarist, festival haftası boyunca programdaki temalara ilişkin atölye,
panel, söyleşi, multimedia gösterimi ve sergi gibi pek çok yan etkinliğe ev
sahipliği yapacak. Festivalde, Avrupa’daki saygın sinema okullarından Prag
merkezli FAMU, öğrencilerinin ürettiği filmler ve konuklarıyla özel bir bölüme
konuk olacak.
Documentarist'in yerli ve yabancı belgeselciler için fikir platformu olma
özelliği taşıyan, Hollanda’nın saygın belgeselcilerinden John Appel ve Jeroen
Berkvens’in eğitmenliğinde düzenlenen ilk etabı Mart ayında gerçekleştirilen
Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi'nin ikinci etabı 1-4 Haziran tarihleri
arasında İstanbul'da gerçekleşecek. Atölyede, Türkiye’den seçilerek geliştirilen
7 projeye uluslararası yapım olanakları yaratılmaya çalışılacak, atölye sonunda
seçilecek iki proje Kasım ayında IDFAcademy'e davet edilecek.
Documentarist ve Mode İstanbul işbiriliğiyle DocNext ağı kapsamında genç
belgeselcilere yönelik interaktif bir belgesel atölyesi düzenlenecek.
Hollanda Başkonsolosluğu, İstanbul Fransız Enstitüsü, Yunan Başkonsolosluğu,
Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi, Goethe Enstitüsü, Çek Cumhuriyeti
İstanbul Başkonsolosluğu, SALT, Anadolu Kültür, İstanbul Büyükşehir Belediyesi,
Hotel Armada, Zencefil, Picas Studio ve Avam Kahvesi desteğiyle gerçekleşen
festivalin medya sponsorluğunu CNN Türk; tanıtım desteğini Birgün Gazetesi,
Altyazı Sinema Dergisi, Yeni Film, Bianet, Zero İstanbul, Grizine, Fil’m
Hafızası, Alternatif-İstanbul, Filmlerim.com ve Ekşi Sinema; festival mobil
uygulama desteğini ise Stüdyo Nord üstleniyor.
documentarist.org
21 Mayıs 2012
Documentarist'ten Yaratıcı Belgesele Destek
Documentarist'in yaratıcı belgesel projelerini desteklemeyi hedefleyen Yaratıcı
Belgesel Geliştirme Atölyesi'nin ikinci modülü 1-4 Haziran'da SALT Galata'da
gerçekleşecek.
1-6 Haziran’da gerçekleşecek Documentarist 5. İstanbul Belgesel Günleri, bu
seneki programında son dönemin en iyi belgesel örneklerini sunmakla kalmıyor,
düzenlediği atölyelerle genç belgeselcilerin yaratıcı projelerine destek olmaya
devam ediyor.
Yaratıcı potansiyele sahip belgesel projeleri hikayeleştirme ve görsel anlatım
yönünden çekim öncesi geliştirip, uluslararası alanda desteklemeyi hedefleyen
Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi'nin ilk modülü 22-25 Mart tarihlerinde
SALT Galata'da gerçekleşmişti. Atölye’nin ikinci ve son modülü, 1 - 4 Haziran
tarihlerinde Documentarist 5. İstanbul Belgesel Günleri sırasında festivale
paralel olarak yine SALT Galata'da yapılacak.
Merkezi Hollanda’da bulunan Türkiye Enstitüsü’nün işbirliği ve Hollanda Eğitim
Kültür ve Bilim Bakanlığı'nın desteğiyle, Türkiye-Hollanda diplomatik
ilişkilerinin 400. yılı kutlamaları kapsamında düzenlenen atölyede 7 proje,
tanınmış belgeselciler John Appel ve Jeroen Berkvens'in eğitmenliğinde
geliştiriliyor. Atölye sonrasında söz konusu projelere yeni yapım olanakları
yaratılmaya çalışacak, projelerden ikisi Kasım ayından düzenlenen IDFAcademy’ye
davet edilecek.
Documentarist 5. İstanbul Belgesel Günleri, 1-6 Haziran 2012 tarihlerinde altı
mekana yayılan dopdolu bir programla 5. yaşını kutlayacak. Yurtdışından 30’dan
fazla konuğun katılacağı festivalde, gerçeğin ‘eriğimsi’ tadını andıran 90’a
yakın film sunulacak. Documentarist’in gösterim ve etkinlikleri, Akbank Sanat,
Fransız Kültür Merkezi, Aynalı Geçit Etkinlik Mekanı, SALT Beyoğlu, SALT Galata
ve Romen Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.
“Yaratıcı Belgesel Geliştirme Atölyesi” Katılımcılarının Atölyeye Dair
Görüşleri:
“Benim için harika bir tecrübeydi. Yaratıcı ve üretken olacak şekilde iyi
organize edilmişti. Fakat bunun yanında, katılımcıları, eğitmenleri ve
organizatörleri arasında etkileşime ve dostluğa imkan sağlayan samimi bir
atmosferde geçti. Bu atölye bana, kısa teorik referanslar ve belgesel
gösterimleri üzerinden; belgesel sanatına kapsamlı ve bütünleyici bir yaklaşım
sundu. Eğitimimizin en önemli kısmı projelerimizin geliştirilmesiydi ve bu benim
için çok yararlı oldu. Bu anlamda, tüm katılımcılar için kendi özgün
fikirlerinin yöntemi üzerine çalışma fırsatı sundu. Belirsiz fikirler ve
hedeflerle başlamışken; projelerimizin bütünlük içinde sağlam bir sunumunu
yapmak için gerekli malzeme ve araçlar önerildi. Böylece, bu bölümün sonunda,
projelerimizi iyi yapılandırarak biçimlendirdik ve bir sonraki adıma
hazırlandık: Haziran’daki oturumda sunmak üzere kısa tretman ve tanıtım filmi
oluşturma.” Efi Latsoudi (Fired by Birth - Bridges in the Aegean Sea)
“Çok güzel ve yararlı bir çalışma oldu. Herşeyden önce alanında başarılı iki
isimle beraber çalışma fırsatı bulduk ve onların tecrübelerinden yararlandık.
Pratiğe ve teoriye yönelik sundukları bakış açılarının bundan sonraki
çalışmalarımda da yararlı olacağına eminim. Atölye kapsamında yaptığımız grup
çalışmaları ve farklı projelerin bir aradalığı konunun farklı yönlerini görmemi
sağladı. Yorucu, keyifli, heyecanlı ve öğretici bir atölye geçirdik. Böyle bir
atölye hazırladıkları için Documentarist'e, bilgilerini ve tecrübelerini
bizlerle paylaştıkları için John Appel ve Jeroen Berkvens'e teşekkür ederim.” -
Özge Akoğlu (İmparatorun Acı Hikayesi)
Dear Balkan documentarists,
Following the successful outcomes of the previous editions of BDC Discoveries
training program, Balkan Documentary Center (BDC) will continue expanding its
initiative. We are proud to announce a wider focused BDC Discoveries 2013. This
time we are approaching documentary filmmakers, who come from Balkans or work on
a Balkan-related topic and would like to collaborate with the region.
Click here to get the application form, as well as more detailed information on
the program:
Deadline for submission: 22 March 2013.
BDC Discoveries 2013 is aimed at documentary projects in development with
international potential and a cross-media angle. The format is 7 teams of
producer+writer or director. As an exception, directors in search for producers
could also be selected. As observers at the workshop, we will invite 7
representatives of civil society organizations, broadcasters and funds strongly
connected to the Balkan region.
The workshop is fully conducted in English.
To keep you updated, we would like to invite you to our Facebook page and web
data base of Balkan documentary sector.
Best of luck, and stay tuned.
The team of Balkan Documentary Center
http://bdcwebsite.com/?p=4439
"ROBOSKI, Bir Yıl Sonra"
Bugun, saat: 16:00, Tütün Deposu
Katılanlar:
Cengiz Alğan (Irkçılığa ve Milliyetçilğe DurDe Girişimi/Sosyal Değişim Derneği)
Garo Paylan (Hrant'ın Arkadaşları grubundan)
Cüneyt Sarıyaşar (Mazlumder İstanbul şube başkanı/Roboski Platformu)
Raşit Ant (Roboski katliamında yakınlarını kaybedenlerden)
Bahar Encü (Roboski katliamında yakınlarını kaybedenlerden)
28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 34 kişi, Türk
Hava Kuvvetleri’ne bağlı jetler tarafından bombalanarak öldürüldü.
Türk basını, “devlet ne diyecek” diye on küsur saat bekledikten sonra katliamı
duyururken, 21 Ocak 2012’de, katliamdan 25 gün sonra, Başbakan Erdoğan, “Ne
Uludere’deki 34 vatandaşımızın, ne de Hrant Dink’in davası, hiç kimsenin
endişesi olmasın, geçmişte olduğu gibi, Ankara’nın derin dehlizlerinde
kaybolmaz, kaybolamaz” dedi.
Dink cinayetinin üzerinden yaklaşık 6 yıl, Roboski katliamının üzerinden
yaklaşık 1 yıl geçti. Cinayeti soruşturmuş gibi yapan mahkeme, sorumluları
“bulamadı”, ortada olanlarına dokunmadı; katliamdan sonra devlet, olayı
soruşturup sorumluları yargılamadı, olay hakkında tatmin edici bir açıklama
yapamadı. Takip edilecek bir mahkeme sefahatı, henüz ufukta görünmüyor...
Nicola Saafin:
“İsrail apartheid'ı ve Filistin halkının direnişi; zihinsel kıtlığın karşısında
yaratıcı direniş”
(Filistinli aktivist, Filistin İçin İsrail’e Karşı Boykot Girişimi / Palestinian
activist, Boycott, Divestment and Sanctions Against Israel)
Filistinli mültecilerin üçüncü kuşağından olan Saafin, Ürdün'de Irbid ve Bekaa
mülteci kamplarında büyüdü ve liseye gitti. Daha sonra Türkiye'de İstanbul Tıp
Fakültesi'nden mezun oldu. Politik bir aileden gelen Saafin şu anda Filistin
İçin İsrail'e Karşı Boykot Girişimi (BDS Movement-Turkey) üyesi.
F İ L M
Beş Kırık Kamera
(Five Broken Cameras)
Yön. / Dir.: Guy Davidi, Emad Burnat
İşgal Altındaki Filistin Toprakları, İsrail, Fransa, Hollanda / Occupied
Palestinian Territory, Israel, France, The Netherlands, 2011, 90’
Kendi kendini yetiştirmiş bir kameraman olan Filistinli köylü Emad Burnat,
2005’te dördüncü oğlu Gibreel doğduğunda ilk kamerasını alır. Yaşadığı Bil’in
isimli köyde bir tecrit bariyeri inşa edilmekte ve köylüler buna direnmektedir.
Burnat, bu şiddet içermeyen direnişi ve oğlunun büyümesini filme çeker. Çok
geçmeden bu olanlar, ailesinin ve kendisinin hayatını etkilemeye başlar.
Olanları kaydeden kameralar arka arkaya İsrailli askerler tarafından kırılır ya
da vurulur. Burnat’ın, İsrailli film yapımcısı Guy Davidi ile birlikte çektiği
filmde, her kamera hem tarihin hem de onun hikâyesinin bir parçasını anlatır.
Başlıca Ödüller:
* IDFA 2011, Jüri Özel Ödülü, Seyirci Ödülü
* Sundance Film Festival 2012, En İyi Belgesel Yönetmeni
Gösterimler ücretsizdir.
Film İngilizce ve Türkçe altyazılı gösterilecektir.
When his fourth son, Gibreel, is born in 2005, self-taught cameraman Emad Burnat,
a Palestinian villager, gets his first camera. At the same time in his village
of Bil’in, a separation barrier is being built and the villagers begin to resist
this decision. Burnat films this non-violent struggle, while at the same time
recording the growth of his son. Very soon, these events begin to affect his
family and his own life. One camera after another used to document these events
is shot or smashed. In the film Burnat shot with Israeli film producer Guy
Davidi, each camera unfolds a part of history and his story.
Selected Awards:
* IDFA 2011, Jury Special Prize, Audience Award
* Sundance Film Festival 2012, Best Documentary Director
15 December 2012, Saturday 7:00 p.m.
The film has English and Turkish subtitles.
Discussion will be held in Turkish only.
Admission is free.