Düzenleyen
FETHİYE TURİZM TANITIM EĞİTİM KÜLTÜR ve ÇEVRE VAKFI (FETAV)
Kaymakamlık Binası - Fethiye / Muğla
0252 612 3366
fetav48@gmail.com
Abdullah Taşçıoğlu - Adabelen Fethiye Temsilcisi: 537 571 49 57
Sabri Kuşkonmaz - Etkinlik Yazmanı: 532 296 33 48
fethiyebelgeselgunleri.org
FETHİYE 5. BELGESEL GÜNLERİ;15-16 NİSAN 2022
BU YILIN TEMASI; “GELECEK”
Fethiye 4. Belgesel Günleri çevrimiçi olarak 17 Nisan 2021 tarihinde
gerçekleştirilmiştir.
2022 yılı Nisan ayında düzenlenmesi planlanan Fethiye 5’inci Belgesel
Günleri’nin teması “Gelecek” olarak belirlenmiştir. Etkinliğin 15-16 Nisan 2022
tarihinde gerçekleştirilmesi planlanmıştır.
“Gelecek” olarak belirlenen temanın sınırları son derece geniş tutulmuş, tüm
toplumsal gelecek tasavvurları, ütopyalar, distopyalar, geleceksizlik, gelecekte
beklenilen olumlu ya da olumsuzluklar; açlık, tokluk, kıtlık, işsizlik, uzay ve
benzeri temalar olabileceği gibi, “Şehir otogarına gelecek olan veya gelmeyecek!
olan sevgili-arkadaş” gibi somut düzlemde ele alınan çalışmalar da kapsam içine
alınmıştır. Kısacası, katılımcı gençlerin, “gelecek” fikri üzerine düşünmeleri
ve gelecek konusunda neler düşündüğü konularını kapsayan geniş bir tema/çalışma
alanı açılmıştır. Böylelikle hem soyut ve kavramsal hem de olgusal, somut
anlamda çalışmalar yapılması düşüncesinde birleşilmiştir.
Etkinliğin kural olarak 15 Nisan Cuma-16 Nisan 2022 Cumartesi tarihleri arasında
fiziksel katılımla yapılması planlanmıştır. Ancak, salgın koşullarına göre
etkinliği yapılma biçimi değiştirilebilecektir.
Etkinliğin ülkesel (ve sonrasında uluslararası!) boyutlarda yapılabilmesinin bir
ön hazırlığı olarak, bu yıl Aydın Ortaklar Öğretmen Okulu/Lisesi gibi, geçmişte
öğretmen yetiştirmiş bazı okullara çağrı yapılacaktır. Sonraki yıllarda belgesel
çalışmasının ülkedeki tüm okulları ve hatta tüm gençleri kapsayacak biçimde
genişletilmesi hedeflenmektedir. Amaç, gerçeği yitirmeme çabasını sürekli kılmak
ve bu halkayı genişletmektir
Günümüzde bilişim alanındaki çok hızlı ilerlemeler yaşanmaktadır. Bu kapsamda,
endüstri 4.0, endüstri 5.0, yapay zekâ ve benzeri kavramlar her gün konuşulup
tartışılmaktadır. Artık bilgi sadece “bilme” ile ilgili bir kavram olmaktan
çıkmış ve tüm dünyada en önemli ve pahalı bir ürün haline gelmiştir. Bu tablo
içinde hızlı dönüşümü yakalamanın yollarından biri medya okuryazarlığı olarak
karşımıza çıkmaktadır. Ancak, mevcut halde, medya okuryazarlığının temel
araçları olan bilgisayarlar ve akıllı telefonlar gençlerimizin kullanım biçimi
olarak bir araç olmaktan çıkmış, birer amaç haline gelmiştir. Bilgiye ulaşmak ve
elde edilen bilgiden yeni sentezler yapmak yerine, sadece sanal bir dünyanın
verilerine bağımlı olan pasif kullanıcılar haline gelinmesi hem kişisel olarak
hem de ülke geleceği açısından son derece olumsuz sonuçlar doğurabilecektir.
Belirtildiği biçimde, medya okuryazarlığı doğrultusunda medyayı doğru kullanmak
yerine iletişim aygıtlarına bağımlılık, dünya literatüründe “dijital bataklık”
olarak adlandırılmaktadır. Benzer biçimde, bu dijital bataklığa giren gençler,
filtre baloncukları ve yankı odaları denilen kavramlarda yer aldığı gibi, sadece
kendi ilgi alanlarında oluşan verilerle kuşatılmakta, gerçek dış dünya yerine
telefonu/bilgisayarı kullanan kişiyi etkileyecek “sanal gerçek” ile
yaşamaktadır. Kendilerine gelen ve aslında algoritmalarla filtrelenmiş veriler
tüm dünyanın verisi sanılmakta ve sadece kendilerinin ilgilendiği bir alanla,
yani dar bir baloncuğa hapsedilerek, çevresinden soyutlanıp, kuşatılmaktadır. Bu
kuşatmanın ana hedefi yada sonucu tüketim olmaktadır. Bu halde de, artık
gerçeklerden uzaklaşıp, kendilerine sunulanı tek doğru ve tek gerçek olarak
algılamaya başlamaktadırlar. Bir başka deyişle içine çekildiği “reklam estetiği”
ile yaşamak zorunda kalınmaktadır. Bu durumda, gazlı içecek içildiği zaman
“mutlu” olunacağı, herhangi bir marka malı satın alınca da “özgür” olunacağını
yanılgısına düşülmektedir. Yani, dijital katmandaki “yeni yaşam” ile ve
tamamıyla gerçek ve dünyasal olandan, bir başka deyişle de doğru olandan
uzaklaşılmaktadır. Böylelikle, dünya bilişim devlerinin yönlendirdiği bir zihin
dünyası ile neredeyse bir “dijital zihin işgali” ortaya çıkmaktadır. Deyim
yerindeyse, “Çanakkale’den geçemeyen” anlayış, bilgisayardan ve telefonlardan
geçerek zihin dünyamız işgal etmektedir. Bu anlayış ve akımın olumsuzluklarına
karşı, gençlerin kendi çevrelerine eleştirel gözle bakabilmesi, kendi
değerlerini fark etmeleri, kendi hayat gerçeklerini görmesi ve gerçekle ilişki
kurması çok önemlidir. İşte bunun yollarından biri, belgesel çalışmalarıdır.
Çünkü belgesel işler ve belgesel sinema, konu olarak gerçeği ele alır. Gençlerin
gerçeği konu alan bir belgesel çalışma yapmalarıyla, çevrelerinde olan bitenle
etkin, yaratıcı ve sürdürülebilir bir ilişki kurmaları sağlanabilecektir.
Gerçekle kurulan ilgi, gerçek dünya ile kurulan bağ, dijital kuşatmanın
panzehiridir. Gençlerimizi gerçeğe ve tema olarak da “geleceğe” çağırıyoruz.
Bu çalışmayı Fethiye merkezli yapıyoruz. Böylelikle Fethiye’nin ulusal ve
uluslararası düzlemde turizmle anılmasının yanında ve mevcut kültürel
çalışmalara ek olarak yeni bir kültürel başlık daha eklenecektir.