5. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali
3-9 Ekim 2011
Son Katılım Tarihi: 15 Ağustos 2011
Başvuru Adresi
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Film Festivali Komitesi
Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası Beşiktaş- İstanbul
Tel: 0212.2276910-11
http://www.archfilmfest.org/
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Etkinlikleri İle İlgili Bilgiler İçin
mimarist.org
Mimarlık ve Kent Filmleri Ödüllerine Kavuştu. 18.10.2011
Ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan 'Dünya Mimarlık Günü' dolayısıyla,
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından 3 - 9 Ekim 2011 tarihleri
arasında düzenlenen 'İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri
Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. '7. Mimarlık ve Kent Şenliği'
etkinlikleri kapsamında gerçekleşen festivalde, ulusal ve uluslararası olmak
üzere iki ayrı kategoride toplam 57 film yarıştı.
'Mimarlık, kent ve insan' odağında üretilen filmleri desteklemeyi, yeni
yapımları özendirmeyi, beğeni kazanmış filmleri seyirci ile buluşturmayı
amaçlayan 'V. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali' ödül
töreni; seçici kurul üyeleri, yarışmaya katılan yönetmenler ve mimarlık
camiasından izleyicilerin katılımıyla, 9 Ekim 2011 Pazar akşamı Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yapıldı.
Festivalin Düzenleme ve Danışma kurullarında görev alan, ayrıca Uluslararası
Yarışma Seçici Kurulu üyeleri arasında da yer alan Y. Mimar Ayşe Ak'ın
sunuculuğunu üstlendiği ödül töreninde, ilk sözü Mimarlar Odası İstanbul
Büyükkent Şubesi 2. Başkanı Sabri Orcan aldı. Festivalde ikinci kez görev
almaktan duyduğu sevinci dile getiren Orcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Her sene Ekim ayında kutladığımız Mimarlık Günü'nün bu seneki teması 'İnsan
hakkı olarak mimarlık' idi. Yönetmeliklerle ilgili demokratik olmayan çeşitli
kararların, meclis dışında uygulanmaya çalıştığı bir dönemdeyiz; bu gelişmeler
kaçınılmaz olarak meslek örgütümüzü de etkiliyor. Bu süreci geleneksel hale
dönüştürmeye çalışan Mimarlar Odası, Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'ni
kamuoyu ile buluşturmaya her koşulda devam edecektir. Festivalin mutfağında
görev alan herkese Mimarlar Odası adına teşekkür ederim. Odamızın bir salonunu
etkinliklere ayırmamıza önayak olan Orhan Şahinler hocamıza ise özel
teşekkürlerimi sunarım. Katılımın giderek artması önümüzdeki yıllarda festivalin
daha da zenginleşeceğini gösteriyor. Bu başarılı girişimin gelecek yıllara
taşınması dileğiyle..."
Sabri Orcan'ın ardından konuşan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Genel
Sekreteri Sami Yılmaztürk ise, İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri
Festivali'nde bugüne dek ne Kültür ve Turizm Bakanlığı ne de başka bir kurumun
katkısını aldıklarına dikkat çektikten sonra; festivale mekân ve duyuru desteği
sağlayan Nâzım Hikmet Kültür Merkezi, Nâzım Hikmet Akademisi, BirGün Gazetesi,
Evrensel Gazetesi, YAPI Dergisi, Mimarizm ve yapi.com.tr yetkililerine Kültürel
Katkı Belgelerini sundu.
Yazar, yapımcı ve yönetmen Fikret Terzi, katkı belgesini aldıktan sonra yaptığı
konuşmada, sanatla beslenmeyen bütün olguların eksik olduğunu vurguladı ve
Mimalar Odası tarafından düzenlenen film festivalinin bu bağlamda önemli bir
katkı olduğunu dile getirdi.
Sinema yazarı Cüneyt Cebenoyan ise, devlet kurumlarının istediklerinde her türlü
kültürel etkinliğe para ayırabildiğine dikkat çekerek, Documentarist'e de
kısıtlı kaynak ayrıldığından dem vurdu ve gençlerin, belgeselcilerin bu tür
festivallere mümkün olduğunca katkı koymaları gerektiğinin altını çizdi.
Mekân ve duyuru destekçilerinin ardından Ulusal ve Uluslararası Yarışma Seçici
Kurul üyeleri de katkı belgelerini aldılar. Ödül töreninde söz alan Ulusal
Yarışma Seçici Kurul Üyesi Afife Batur , Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'ne
üç yıldır katkıda bulunduğunu, bu seneki jüri çalışmasının ise kendisi için
heyecan verici bir deneyim olduğunu söyledi.
Batur; "Filmleri kendi mesleki bilgim üzerinden değerlendirdim. Mimarlık ve kent
bilimi açısından süzgeçten geçirdiğimiz filmler arasından doğru tercihler
yaptığımızı düşünüyorum." dedi.
Açılış konuşmalarının ve Kültürel Katkı Belgelerinin dağıtılmasının ardından
ödül sahiplerinin açıklanmasına geçildi.
Yurtiçi ve yurtdışından 53 yönetmenin 57 film ile katıldığı V. İstanbul
Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali Yarışması'nda; ulusal
kategoride ulusal dalda yarışan 37 belgesel ve canlandırma filminden 24’ü
gösterim programına alındı.
Ulusal kategoride yer alan 6 film, 'yarışma dışı özel gösterim' programı
kapsamında, 'İnsan Öyküleri' bölümünde izleyiciler ile buluştu. Ulusal dalda
yarışan 6 film ise, uluslararası alandaki yarışmaya aktarıldı.
Almanya, Fransa, Hollanda, İran, İspanya, İsveç ve İtalya'dan eserlerin
başvurduğu uluslararası yarışma kategorisinde, 20 belgesel ve canlandırma
filminden 11'i gösterime alınmaya değer bulundu.
Mesrure Melis Bilgin'in 'Tetrist' adlı çalışması hem ulusal hem de uluslararası
dalda 'En İyi Canlandırma Film Ödülü'ne değer görüldü.
Ödülünü Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Feride Önal'ın elinden alan Bilgin,
'videoart' olarak gördüğü bu kısa projesi ile iki ödüle birden değer görülmek
ötürü çok şaşırdığını söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı: "Bu çalışmada,
İstanbul ile olan derdimi anlattım. Demek ortak bir derdimiz varmış. Bu ödül
beni çok onore etti, herkese çok teşekkür ederim."
Ulusal Dalda En İyi Belgesel Film Ödülü, 'Ekümenopolis - Ucu Olmayan Şehir' adlı
çalışması ile İmre Azem'in oldu. Mimarlar Odası tarafından değer görüldüğü
ödülden ötürü duyduğu mutluluğu dile getiren Azem, festivali düzenleyenlere
teşekkür etti.
Uluslararası Dalda En İyi Belgesel Film Ödülü'ne ise, 'Çin'de Kentleşme -
Mutluluk Her Yerde' filmi ile Hollandalı yönetmen David Lingerak değer görüldü.
Ulusal dalda gösterime değer bulunan filmlerin yönetmenlerine Kültürel Katkı
belgelerini Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Saymanı Ömer Mutlu sundu. Uluslararası
yarışmada yer alan 'Archicoustics - Sesli Bir Mimarlık' filminin yönetmeni Paul
Michielsen ile 'Patırtıya Yer Vermek'in yönetmeni Eray Çaylı'nın kızkardeşi
belgelerini bizzat Ömer Mutlu'dan teslim aldı. Diğer yabancı yönetmenlerin
belgeleri ise adreslerine iletilecek.
Ödül alan filmler dışında gösterime değer bulunan filmler ve yönetmenleri şöyle
sıralanıyor:
Ulusal Yarışma Filmleri
- Başka Dünya Yok, Hüseyin Aydın
- Benim Ali Sami Yenim, Dîdem Şahin
- Bir Adım Ötesi..., Tülin Dağ
- Bir Avlu Bir Kent, Canan Altınbulak
- Dara'nın Küçük Bilgeleri, Veysel Cihan Hızar
- Davutpaşa'nın Külleri, Ayten Başer
- Doğa Nöbeti, Enis Küçükdoğan
- Doğunun Kırmızı Kenti, Tülin Erarslan
- Göç, Mehmet Özgür Candan
- Herkes Uyurken, Erdem Murat Çelikler
- Magnus Nottingham, Ayce Kartal
- Ofsayt, Reyan Tuvi
- Son Kale, Zuhal Akmeşe
- Urbanbugs, Aykut Alp Ersoy
- Yılkı Atları, Muhammet Çakıral
- Yörümeyenler, Sadık Ziya Zehir
Uluslararası Yarışma Filmleri
- Patırtıya Yer Vermek / Accommodating Roughhouse, Eray Çaylı
- Archicoustics - Sesli Bir Mimarlık / Archicoustics - A Sound(ing) Architecture,
Paul Michielsen
- Babil / Babel, Hendrick Dusollier
- Yıkmak ve Yapmak, Bir Fabrikanın Hikayesi / Destruir y Construir, Historia de
una Fabrica, Jacobo Sucari
- Sonsuz Jest / La Broma Infinita / The Infinite Jest, David Muñoz
- Nekropolis / Necropolis, Kertsin Gramberg
- Le Havre’dan Gelen Kartlar / Postcards from le Havre, Françoise Poulin-Jacob
- Susamışlık / This Thirst, François Vogel
- Yarım Kalmış İtalya / Unfinished Italy, Benoit Felici
- Ne Tuzlu Bir Göldü Benim Gölüm / What a Salty Lake was My Lake, Hassan
Ghahremani
Yarışma Dışı Özel Gösterim / 'İnsan Öyküleri'
- Annem Barış İstiyor, Aziz Çapkurt
- Büyük Aşıklar, Nagihan Çakar
- Çirkin Ördek Yavrusu, Abdurrahman Öner
- Geçmiş Mazi Olmadı, Mehmet Özgür Candan
- Manastır Doğum Yerim, Yasin Ali Türker
- Ordu'da Bir Argonot, Rüya Arzu Köksal
Tarihi mirasın korunması ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi çalışmalarına yeni
bir boyut kazandırmak amacı ile 2007 yılından bu yana Mimarlar Odası tarafından
gerçekleştirilen 'İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali'nin
beşincisi 3-9 Ekim 2011 tarihleri arasında düzenleniyor.
Ekim ayının ilk pazartesi günü kutlanan 'Dünya Mimarlık Günü' dolayısıyla
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nce ve YAPI Dergisi, Mimarizm ve yapi.com.tr'nin
iletişim desteğiyle gerçekleştirilen 'Mimarlık ve Kent Şenliği' etkinlikleri
kapsamında programlanan film festivali, ulusal ve uluslararası olmak üzere iki
ayrı kategoride gerçekleştirilecek bir yarışmaya da sahne olacak.
“Mimarlık, kent ve insan” odağında üretilmiş filmleri desteklemeyi, yeni
yapımları özendirmeyi, beğeni kazanmış filmleri seyirci ile buluşturmayı
amaçlayan festival; konuyla ilgili mimar, yönetmen ve uzmanların etkinlik
kapsamında İstanbul’da buluşmalarına ortam hazırlayarak ülkemizi ve mimarlık
ortamımızı geniş kesimlere tanıtmayı da öngörüyor.
Belgesel ve canlandırma türündeki filmlere yer verilen festival kapsamında, yurt
içi ve yurt dışından yarışmaya katılarak ön elemeyi geçmiş olan yarışma
kapsamında değerlendirmeye alınacak ve seyirci ile buluşturulacak.
Festivalde, ulusal dalda yarışan 37 belgesel ve canlandırma filminden 24’ü
gösterim programına alındı. Ulusal kategoride yer alan 6 film ise, bu yıla özgü
olarak 'İnsan Öyküleri' bölümünde gösterilmek üzere 'yarışma dışı özel gösterim'
programında. Ulusal dalda yarışan 6 film, uluslararası alandaki yarışmaya
aktarıldı. Uluslararası yarışmaya katılan 20 adet belgesel ve canlandırma
filminden 11'i ise gösterim programında.
Belgesel ve canlandırma dalında, ulusal ve uluslararası alanda verilecek
ödüller, 9 Ekim 2011 Pazar günü saat 19.00’da Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent
Şubesi’nde gerçekleştirilecek ödül töreninde sahiplerini bulacak.
Filmlerin gösterileceği salonlar:
1. Salon: Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
Karaköy, Kemankeş Cad. No.31
Prof. Orhan Şahinler Sinema Salonu
Beyoğlu - İstanbul
T: (0212) 251 49 00 / 205
Kürsel ısınma sonucu dünyanın yaşanmaz hale gediğini ve bu dünyadan başka dünya
olmadığını insanların değil de, kuşların gözünden anlatan bir animasyon.
Hüseyin Aydın: 1990 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimi İstanbul’da
tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema
Bölümü’nde eğitim gördü.
Benim Ali Sami Yenim
Mekânlar, zihinlerin zeminleridir... “Benim Ali Sami Yenim” belgeseli,
Galatasaray’a tarihi boyunca ev sahipliği yapmış olan Ali Sami Yen Stadyumu’nun
açılışından kapanışına kadarki süreci; anıları, zaferleri, hüzünleri üzerinden
aktarıyor. Film, Türkiye tarihi içindeki dönemler göz önünde bulundurularak
farklı bakış açılarıyla, izleyicilerin zihinlerinde kendi mekânını yaratıyor.
Dîdem Şahin: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema
Bölümü’nden mezun olduktan sonra İngiltere’de Birkbeck Üniversitesi’nde senaryo
eğitimi aldı. Daha sonra British Council Bursu ile yüksek lisansını Belgesel
Film Yapımı ve Yönetimi üzerine Londra’daki Brunel Üniversitesi’nde tamamladı.
Öğrenimi sırasında ve sonrasında uzun süre Türkiye’de ve İngiltere’de televizyon
ve dizi film sektöründe yardımcı yönetmen olarak çalıştı. Çeşitli kısa film
hikâyeleri yazdı, uzun metraj senaryo çalışmaları yaptı. Yapım, yönetim ve
kameramanlığını üstlendiği ilk belgesel filmi “Beyrut” “Beyrut’a Gittiğimi
Anneme Söylemeyin” (2007) 4. Uluslararası Bodrum Film Festivali’nde SİYAD
(Sinema Yazarları Derneği) tarafından En İyi Türk Belgesel Filmi seçildi. 2.
Altın Salkım Kıbrıs Belgesel Film Festivali’nde Profesyonel Kategoride Övgüye
Değer bulundu (2008). Berlin Film Festivali kapsamında düzenlenen Berlinale
Talent Campus’un 2010 yılı programına seçilen Dîdem Şahin 2010’dan bu yana Haber
Türk Televizyonu belgesel kuşağında yapımcı ve yönetmen olarak görevini
sürdürmektedir.
Bir Adım Ötesi
Hiç hayatınızda “özgür olmak nasıl bir duygu” sorusunun cevabını düşündünüz mü?
Hiç annenizle konuşurken ağzınıza pas kokusu sindi mi? “Bir Adım Ötesi...”,
Türkiye’de politik nedenlerden dolayı uzun yıllar aynı cezaevlerinde birlikte
kalan üç kadının cezaevi yaşantılarını ve cezaevi sonrasında farklılaşan
hayatlarını anlatıyor. Kadınlardan birisi cezaevinin kapısını dahi görmek
istemezken, iki kadın uzun yıllarını geçirdikleri cezaevine gidip kaldıkları
koğuşu görmeye karar veriyorlar.
Tülin Dağ: Erzurum’da doğdu. Çeşitli nedenlerden dolayı ailesiyle birlikte
İstanbul’a yerleşti. Trakya Üniversitesi Kırklareli Meslek Yüksekokulu
İşletmecilik Bölümü’ne kaydoldu. 1994 yılında politik nedenlerden dolayı
tutuklandı ve dokuz buçuk yıla yakın bir süre Türkiye’de çeşitli cezaevlerinde
kaldı. 2004 yılında tahliye olduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve
Gösteri Sanatlar Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimini ve yan dal olarak Sinema
ve Televizyon Bölümü’nü tamamladı. Sinema projelerine devam etmektedir. “Bir
Adım Ötesi...” yönetmenin ilk filmidir.
Bir Avlu Bir Kent
İzmir’in Mezarlıkbaşı semtinde tarihî bir yapı olan Akhisar Otel ve sakinlerini
günlük hayatlarıyla izliyoruz. Sadece erkeklerin kaldığı bu otelin limon ağaçlı
avlusu etrafındaki odaları ve bu odalardaki tek kişilik yaşamları kent hayatına
tezat oluşturacak hikâyeleri ile anlatılıyor. Kent yaşamı derken, kentten
parçalar değil, o oteli ve odaları, izole yaşamlarıyla “bir kent” gibi yapan
karakterlerin samimi öyküleri var elimizde.
Canan Altınbulak: 1988’de İzmir’de doğdu. İzmir Karşıyaka Şemikler Lisesi’nden
mezun olduktan sonra 2007 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi
Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girdi. Halen son sınıf öğrencisi olan Altınbulak,
2007-2008 yıllarında S.Ü. televizyonu ÜN TV’de “Üniversite Bülteni” adlı
televizyon programını hazırlayıp sundu.
Dara'nın Küçük Bilgeleri
Dara... Anadolu coğrafyasında zamanın donduğunu belgeleyen kadim kent. En az
1500 yıllık tarihin tanığı. Doğu ile Batı arasında başlayan, sadece ticaretle de
sınırlı kalmayan ünlü İpek Yolu bağlantısının Anadolu topraklarındaki ilk
ayağı... Kurulduğundan bu yana büyük imparatorlukların ilgi odağı... Medeniyetin
beşiği Mardin’in ören yeri...
Veysel Cihan Hızar: 1978 yılında Şanlıurfa’da doğdu. 12 yıl yerel radyolarda
çalıştı. Burslu olarak girdiği İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı
Sinema Bölümü’nden 2011 yılında mezun oldu.
Davutpaşa'nın Külleri
Yaşadığımız hayat çelişkileriyle devam eden bir süreçtir. İnsan, tüm bu
çelişkiler içerisinde varlığını korumak ve devam ettirmek için uğraş
vermektedir. Yaşanan olaylar, genel toplumsal sonuçlarından ayrı olarak,
kişilerin yaşamında da önemli değişikliklere yol açar. Toplumsal yarar bireyler
açısından trajedilere yol açabildiği gibi, bireysel sevinçler toplumsal
felaketlerin göstergesi de olabilir. 31 Ocak 2008 tarihinde Zeytinburnu
Davutpaşa Emek İş Hanı’nda bulunan maytap atölyesinde meydana gelen patlama da
böylesi bir süreçtir. Bu patlama, “birilerinin” düğünlerini, şenliklerini
eğlenceye dönüştüren maytapların, “diğerlerinin” yaşamını nasıl kedere
dönüştürebildiğini ortaya koymuştur. Patlamada 21 işçi ölmüş, 117 kişi
yaralanmıştır. “Bu bir kaza değil, bir cinayet” diyen aileler sorumluların
yargılanması için bir araya gelerek seslerini duyurmaya, sorunlarını çözmeye,
yaralarını onarmaya çalışmışlardır. Bu süreçte Davutpaşalı Aileler, adalet
mücadelesi vererek bir yandan kaybettikleri için son görevlerini yerine
getirirken bir yandan da süreç içinde haklarını öğrenmiş, işçi haklarına
hassasiyetler geliştirmiş, değişmiş, dönüşmüş ve “Davutpaşalı Aileler” adında
büyük bir ailenin içinde bulmuştur kendilerini. Kamuoyunun gündemine de
“Davutpaşalı Aileler” olarak girmişlerdir.
Ayten Başer: Erzincan’da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo
Sinema-TV Bölümü’nü bitirdi. Halen Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü
Sinema-TV Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.
Doğunun Kırmızı Kenti
Türkiye’nin doğusunda Van Gölü’nün kıyısında kırmızı bir kenttir Ahlat. Bu masal
dekorunda gezerken bir ileri bir geri, zamanın içinde yol alırsınız. Kimi zaman
bir balyoz sesi, kimi zaman bir çay evi sohbeti sizi bugüne getirir. Belgesel,
ortaçağda Kubbet-ül İslam olarak anılan bir kentin çok katmanlı geçmişine
yapılan bir yolculuk...
Tülin Erarslan: 1948 yılında doğdu. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nden mezun oldu. TV programcısı olarak başlayan meslek yaşamını uzun
zamandır belgesel yaparak sürdürüyor. Yaptığı belgesellerden bazıları şunlar:
Ankara, Bir Damla Su İçin..., Çömlekten Porselene, Altın Elma, Dünden Bugüne
Türk Rus İlişkileri, Kazanılmış Topraklar, İz Sürerken, Söz Savunmanın, Muazzez
İlmiye Çığ ile Zamanda Yolculuk...
Ekümenopolis - Ucu Olmayan Şehir
Ekolojik eşikler aşılmış, ekonomik eşikler aşılmış, nüfus eşikleri aşılmış,
sosyal uyum bozulmuş. İşte neoliberal kentleşmenin fotoğrafı: “Ekümenopolis”.
İstanbul’a bütüncül bir yaklaşımla bakmayı amaçlıyor. Değişim kadar onun
dinamiklerini de sorgulayan, bizi yıkılmış gecekondu mahallelerinden
gökdelenlerin tepelerine, Marmaray’ın derinliklerinden üçüncü köprünün
güzergâhına, gayrimenkul yatırımcılarından kentsel muhalefete, bu uçsuz bucaksız
kentte uzun bir yolculuğa çıkartıyor. Bu sayede belki de yaşadığınız İstanbul’u
yeniden keşfedeceksiniz ve umarız ki değişime seyirci kalmayacak, onu
sorgulayacaksınız.
İmre Azem: 1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1998 yılında New Orleans Tulane
Üniversite’sinde Uluslararası İlişkiler ve Fransız Edebiyatı bölümlerini
bitirdi. Daha sonra New York’a taşındı ve dergilerde editörlük yaptı. 2004
yılından itibaren kısa film, belgesel ve bağımsız film projelerinde görüntü
yönetmenliği ve kurgu yapmaya başladı. 2008 yılında İstanbul’a dönüp
Ekümenopolis projesine başladı.
Göç
Belgesel, Çoruh Nehri’nin kıyısında oluşturdukları tarlalarla geçimlerini
sağlayan, ancak yapımına başlanan barajlar nedeniyle topraklarından, evlerinden
kopmak zorunda kalan köylülerin hikâyesidir. Belgesel, başka diyarlara bir nevi
sürgün edilen hayatlardan kesitler sunarken, yaşadıkları travmalara ve
uzaklaşmak zorunda kaldıkları geleneksel kültürlerine de tanıklık ediyor.
Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’de doğdu. 2003 yılında İstanbul
Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.
Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video-kurgu
sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam Tanıtım Ltd.
Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından bu yana Belgesel Sinemacılar
Birliği üyesi.
Herkes Uyurken
“Herkes Uyurken”, gece çalışan taksi şoförü Şevket Şahintaş’ın, evsizlerin yaşam
koşullarını yansıtmak için fotoğrafçılığa başlama hikâyesini anlatıyor. Film
kısa sürede başarılı bir belgesel fotoğrafçı olan Şevket’in ilk kişisel
sergisinin ekseninde bir yandan sıra dışı hayat hikâyesini yansıtırken diğer
yandan Şevket’in giderek kendisini daha çok sorgulamaya başladığı, hedefleri,
beklentileri ve elde ettikleri üzerine bir bakış ortaya koyuyor.
Erdem Murat Çelikler: ODTÜ Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan
sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde film çalışmaları üzerine yüksek lisansını
yaptı. Yüksek lisans ile eşzamanlı kısa bir yönetmen asistanlığı dönemini
takiben kısa kurmaca, belgesel, müzik videosu gibi çeşitli tür ve uzunluklarda
filmler yönetti. 2010 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi
İlk Belgesel, 2008 yılında Discovery Channel için çektiği kısa belgesel ile
Promax-BDA Gold ödüllerini aldı.
Mahnus Nottingham
Görme engelli bir çocuğun iç mekân ve şehir algısı.
Ayce Kartal: 2000 yılında Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
Animasyon Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2004 yılları arasında aynı fakültede
araştırma görevlisi olarak çalıştı ve yüksek lisans eğitimine başladı. 2006
yılında Sydney UNSW COFA Time Based Arts Bölümü’nde doktora hazırlık bölümünü
tamamladıktan sonra 2009 yılında burslu kazandığı New York Film Academy Film
Directing Bölümü’nden mezun oldu. Halen Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar
Enstitüsü Grafik Bölümü’nde sanatta yeterlilik eğitimine devam eden Kartal,
ulusal ve uluslararası film festivallerinde birçok başarıya imza attı, 2008
yılında Türkiye’ye animasyon kategorisinde ilk uluslararası birincilik ödülünü
kazandıran yönetmen oldu.
Ofsayt
Ofsayt, futbolcu olma umuduyla Türkiye’ye gelen ve yolları İstanbul’da kesişen
iki kaçak Afrikalı göçmenin, Taju ile Rachid’in hikâyesidir. Taju 3. lig bir
futbol takımına girme hayali kurarken Rachid Avrupa’ya, İngiliz sevgilisinin
yanına gitmenin yollarını aramaktadır. Futbolcu arkadaşları Festus Okey’in polis
gözaltında öldürülmesi, iki dostun Türkiye’de tutunmaya dair umutlarına darbe
vurur.
Reyan Tuvi: Yurtiçinde ve yurtdışında, farklı kültürler üzerine çekilen birçok
belgeselin araştırmasını, prodüksiyonunu ve metin yazarlığını üstlendi. Boğaziçi
Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans, İngiltere’de Sheffield
Northern Media School’da Belgesel bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı.
Ordu'da Bir Argonot
Konu Karadeniz ve doğa sevgisi olunca akla hemen gelecek “birkaç iyi adam”dan
biri Argonot Enis... İstanbul-Ordu arasındaki 1000 kilometrelik yaya yürüyüşü ya
da Vosvos Şenliği gibi, gerçekleştirdiği çeşitli bireysel ve toplu etkinliklerle
tanınan; kimilerinin “68’li Fruko” diye andığı; adı artık efsaneleşmiş olan Enis
Ayar’ı bu filmle birlikte, yaşadığı ve güzelleştirmek için mücadele ettiği
Ordu’da tanıma fırsatını elde ediyoruz. Orduluların ağzından Enisyar’ı tanırken,
ömrünü çevresindeki güzellikleri artırmaya ve paylaşmaya adamış bir insanın
bütün zorluklara rağmen neler yapılabileceğini görüyoruz. Her şeye rağmen bu
çabaların sonuç alabileceğinin güzel bir örneğine tanık oluyoruz. Çevresindeki
doğa ve kültür değerlerini koruma güdüsü ve tükenmek bilmeyen enerjisiyle
projeden projeye koşan, yaşadığı şehrin yaşamını etkilemiş bu 60’lık delikanlı
bize, her şehre bir Enis Ayar gerek, dedirtiyor.
Rüya Arzu Köksal: Turkishmoon Films’in kurucusu. İlk belgeseli Yollar Çimen
Bağladı (2006) İFSAK ve Boston Türk Filmleri Festivali’nde En İyi Belgesel
seçildi. Kısa belgeseli Eski Foça’da Yeni Hayat (2007), UNDP Sürdürülebilir
Kalkınma Proje Yarışması Ödülü kazandı. Bir önceki belgeseli Son Kumsal (2008),
TRT Belgesel Film Yarışması’nda En İyi Belgesel seçildi, yurtiçinde ve
yurtdışında büyük beğeni topladı ve dikkatleri Karadeniz sahillerinde yaşanan
yıkıma çekti. Bir bakımdan Son Kumsal’ın devamı niteliği olan “Ordu’da Bir
Argonot”, doğa ve kültürün yılmaz savunucusu Enis Ayar’ın gözünden modernite
algısını sorgularken, memleket sevgisini yeniden tanımlıyor.
Doğa Nöbeti
Sık orman dokusunun ardına gizlenmiş ahşap evlerde yaşam, kendi ritminde
sürüyor. Ne kadarını görüyoruz? Sonsuzluğa uzanan yaylaların ardında bambaşka
sesler yankılanıyor. Ne kadarını anlıyoruz? Derenin gözü körleşirken, suyun dili
kesilirken, ne kadarını duyuyoruz?
“Türkiye’nin yağmur ormanları”, Karadeniz’in akarsularını kuşatan, sayıları
700’e ulaşan HES’lerin gölgesinde bir isyan başlatıyor. Kemençe ve tulumun sesi
bu kez, dere başlarında tutulan kamp nöbetleri eşliğinde hüzün ve öfkeyle ormana
yayılıyor. Kastamonu-Cide’yi boylu boyunca kaplayan Loç Vadisi,
Trabzon-Çaykara’ya hayat veren Solaklı Deresi, Rize’nin İkizdere Deresi,
Artvin’in can damarı Macahel bölgesi, bölge halkının protesto çığlıklarıyla
çağlıyor. Tek bir dere üzerinde 32 hidroelektrik santrali ve santral
inşaatlarına karşı açılmış 65 dava...
Türkiye’nin en önemli doğa koruma alanlarından biri olan Doğu Karadeniz
Havzası...
Sayıların ötesinde, bölge halkından sivil toplum kuruluşlarına kadar gittikçe
büyüyen bir karşı duruş; doğanın, bölge insanının HES’lere karşı verdiği yaşam
mücadelesi, Karadeniz türküleri eşliğinde...
Enis Küçükdoğan: 1982 yılında İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi Radyo-TV ve
Sinema Bölümü’nden mezun oldu. 2006 yılından bu yana İz TV’de kurgu yönetmenliği
yapıyor.
Son Kale
“Son Kale”, tarihi antik dönemlere dayanan, İzmir’in en eski yerleşim
yerlerinden biri olan Kadifekale’nin kentsel dönüşüm sürecine ait hikâyesini
anlatıyor. Bu süreçte semtin ve sakinlerinin başına gelenler ve başından
geçenler içerden bir gözün tanıklıklarıyla veriliyor. Kale’nin trajik yazgısı,
semtin sakinlerinin, yetkililerin, hukuk ve bilim insanlarının görüşleriyle
desteklenerek yansıtılıyor. Bu hikâyeyle Kadifekale örneğinden yola çıkılarak
kentsel dönüşüm projeleriyle değişen hayatların, kırılan umutların hikâyesine
insandan yana bir bakışla yaklaşılmaya çalışılıyor.
“Son Kale” bir değişimi anlatırken, teknokratların unuttuğu ya da göz ardı
ettiği “insan” gerçeğini, bize bir ağıt diliyle hatırlatıyor.
Zuhal Akmeşe: 1981 yılında Mardin’de doğdu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak
Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. Daha sonra
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV ve Sinema Bölümü’ne girerek 2010
yılında burayı birincilikle bitirdi. Halen tezli yüksek lisans eğitimine devam
ediyor. Bugüne dek sekiz kısa filme ve dört belgesele imza attı.
Tetrist
“Tetrist” İstanbul’un günümüz manzarasının kaybedilen bir tetris oyunu olarak
yeniden düzenlenmesidir. Oyun, 16. yüzyılda Matrakçı Nasuh’un yapmış olduğu bir
minyatürden alınan Pera Bölgesi detayının yenilen çalışılmış bir görüntüsüyle
başlar ve İstanbul’un son yüzyılını belgeleyen müzikler eşliğinde ilerler.
Galata Bölgesi’nin son yüzyıla ait binaları tetris parçaları halinde düşer ve
görünmez bir oyuncu tarafından yerleştirilir. Önce taş, sonra beton binalar
yükselir, yer yer satırlar kaybolur; bina tipleri müzikle birlikte değişir ve
bölgenin görünümü günümüzde tanıdığımız görüntüsüne yakınlaşır. Parçalar
hızlandıkça kadraj, oyuncusu yenilmekte olan bir tetris oyunundaki gibi tepeleme
dolmaya başlar. İnşası hızlanan binalar Galata Kulesi’ni de geride bırakarak
kadrajın üst noktasına ulaşınca “Game Over” yazısı belirir.
Mesrure Melis Bilgin: 1980 yılında İstanbul’da doğdu. Özel Amerikan Robert
Lisesi’nin ardından lisans eğitimini ABD’de Bennington College’da resim ve
tiyatro alanlarında yaptı. Bilgi Üniversitesi’nde sinema yüksek lisansını
tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli sergilere katıldı, yönetmen ve
dramaturg olarak çeşitli tiyatro projelerinde yer aldı. Halen İstanbul’da
Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak
çalışıyor. Kısa film, resim ve tiyatro çalışmalarını sürdürüyor.
Urbanbugs
Urbanbugs, dünyanın birçok ülkesinde ciddi bir şekilde popülarite kazanan,
renkli yapısı ile şehirlere görsel zenginlik katmasının yanında, içerdiği
mesajlarla da sosyolojik bir vaka haline gelen, graffiti, stensil, tutkal ve
flyer-art gibi birçok dalı olan alternatif görsel sokak sanatları kavramını
inceliyor. Belgesel, kavramın Türkiye’deki sosyolojik ve kültürel yansımalarını
da araştırıyor.
Aykut Alp Ersoy, 1984 yılında Yozgat’da dünyaya geldi. İlk, orta ve lise
eğitimini İzmir Özel Fatih Koleji’nde tamamladıktan sonra 2010 yılında İzmir
Ekonomi Üniversitesi’nin Medya ve İletişim Bölümü’nden mezun oldu.
Yılkı Atları
“Yılkı Atları” belgeseli, yaşamak için gurbet ellere düşen insanların
arkalarında köylerde bıraktıkları anne-babalarının, ninelerin, dedelerinin
yalnız, hüzünlü ama mücadeleci yaşamlarını küçük kesitler ve görsel bir şölen
eşliğinde beyaz perdeye aktarıyor.
Karadeniz köylerinden büyük şehirlere artan göç dalgası yıllar geçtikçe
köylerdeki nüfusu ciddi boyutlarda azalttı. Atölyelerin kapanması zaman
içerisinde pek çok mesleğin unutulmasına veya kalan zanaatkâr sayısının oldukça
azalmasına neden oldu. Arkada kalan çoğul yalnızlıklar ise yaşlılıklarına,
yalnızlıklarına, iki büklüm hallerine aldırmadan toprakla bütünleşmeye ve
ellerindeki bastona rağmen toprağı yılmadan işlemeye devam ederek hayatta kalma
mücadelesi veriyor.
Muhammet Çakıral: 1965 yılında Trabzon’da doğdu. 1988 yılında Karadeniz Teknik
Üniversitesi’nden mezun oldu. Yaşadığı yöre ile ilgili yazdığı dört öykü
kitabının yanında, değişik gazete ve dergilerde kültür ve sanat yazıları yazdı.
Çok sayıda belgesel filmin yapımcı ve yönetmenliğini yaptı. Uzun metrajlı sinema
filmlerinde de yapımcılık deneyimi olan Çakıral, yapımcı ve yönetmen olarak bu
alandaki uğraşını sürdürmektedir.
Yörümeyenler
Osmanlı zamanında Bursa valisi, Antalya’dan Balıkesir taraflarına göçen yörükler
için “herkes bulunduğu yerde kalacak” diye ferman çıkartır. O gün bu gündür
göçebe olan yörükler bu fermanla birlikte yerleşik hayata geçerler. Belgeselde,
yörüklerin yerleşik hayatta geçimlerini nasıl sağladıkları, ne gibi zorluklarla
karşılaştıkları, teknolojiden yoksun olmanın hayatlarını nasıl etkilediği
anlatılıyor.
Sadık Ziya Zehir: 1986 yılında Çorum Sungurlu’da doğdu. Turizm sektörünün
yanında, çeşitli filmlerde oyuncu, kameraman, kamera asistanı olarak çalıştı.
Balıkesir Üniversitesi Burhaniye Meslek Yüksekokulu’nda Turizm ve Otel
İşletmeciliği Bölümü’nde eğitimine devam ediyor.
Uluslararası programda yer alan filmler
Patırtıya Yer Vermek / Accommodating Roughhouse
“Patırtıya Yer Vermek”, Stockholm’ün güneyindeki Högdalen mahallesinde planlanan
yeni bir kaykay parkının ardındaki hikâyeyi anlatıyor. Avrupa’da türünün en
büyüğü olması planlanan Highvalley Skate Park adındaki pist, kaykaycılar,
politikacılar, tasarımcılar ve şehir plancılarının işbirliğiyle yaratılıyor.
Eray Çaylı: Lisans eğitimini İTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde
tamamladı. Stockholm’deki Konstfack Üniversitesi’nden deneyim tasarımı konusunda
master derecesi aldı. Halen University College of London Bartlett School of
Architecture’da mimarlik tarihi ve mimarlık kuramı alanında doktora yapıyor.
Doktora çalışmalarının yanı sıra tasarım ve mimarlık konusunda yazılar yazıyor.
Archicoustics - Sesli Bir Mimarlık / Archicoustics - A Sound(ing) Architecture
Hollanda’da özel tasarım bir ses binasının içinde sizi akustik bir yolculuğa
çıkaran, sese dayalı bir film. Görsel imgelere değil seslere odaklanan yeni
tipte bir mekânsal sunum. “Archioustics”, gündelik yaşamlarımızda işitsel bir an
olma iddiasında.
Paul Michielsen: Lisans eğitimini AKV St Joost Breda’da 2004 yılında tasarım
üzerine tamamladıktan sonra 2009 yılında AVBR Rotterdam’dan yüksek lisans
derecesini aldı. Neutelings Riedijk ve KCAP Rotterdam gibi çeşitli uluslararası
şirketlerde çalıştı. Halen Amsterdam’da akustik, kentsel tasarım ve mimarlık
alanlarında uzmanlaşmış kendi ofisine sahip ve Baarle-Nassau’nun da ortağı. Aynı
zamanda AKV St Joost Breda, AVBR Rotterdam ve Academy Ljubljana’da dersler
veriyor.
Babil / Babel
Metropol için köylerini terk eden iki genç çiftçi, Çin’in dağlarından Şanghay
kulelerinin tepesine geliyor. Babil, bugünün Çin’ine ait bir alegori.
Karakterler zamanda ilerliyor ve ülkenin karşı karşıya olduğu tarihsel sürecin
görülmemiş hızına acıyla tanık oluyorlar. Tarihçi Marc Bloch 1930’larda şöyle
demişti: “Her şeyin ötesinde tek bir özellik var ki bugünün uygarlığını daha
öncekilerden ayırır: Hız. Bir nesil içinde çok büyük değişimler yaşandı”. Bu,
20. yüzyılın Batılı tarihinin bir bölümüdür. Bugün aynı olgu Çin’de yaşanıyor,
dönüşüm birkaç yıl içinde gerçekleşiyor.
Hendrick Dusollier, gerçek çekimleri 3D sanal mekânlarla kaynaştıran filmler
yapıyor. Barselona’nın eski mahallelerinde zaman ve hafıza üzerine ilk kısa
filmi “Obras” uluslararası festivallerde 30’un üzerinde ödül aldı ve 2006 Cesar
ödülüne aday gösterildi. Televizyon ve reklam filmlerinde sanat yönetmenliğinin
yanı sıra deneysel “Face”, Canal+ için 3D enstalasyon “Facebox” ve Meksika’daki
2007 Guanajuato Film Festivali için “Fade to Black” isimli filmleri, kendi yapım
şirketi StudioHdk’nin prodüktörlüğünde gerçekleştirdi. 2005 yılından bu yana
yaptığı çok sayıda yolculuk sırasında Çin toplumunun değişimini yansıtan
çekimler yaptı.
Yıkmak ve Yapmak, Bir Fabrikanın Hikayesi / Destruir y Construir, Historia de
una Fabrica
Yıllarca süren tartışmaların ardından, aralarında mimarlar, sanatçılar,
antropologlar ve gecekondu sakinlerinin de bulunduğu çeşitli yerel aktivist
grupların baskısı sayesinde, Barselona’daki Poble Nou sanayi bölgesini etkileyen
kentsel dönüşüm planlarında yok edilmek istenen eski Can Ricart fabrikası
yıkılmaktan kurtarıldı.
Jacobo Sucari: 1958 yılında Arjantin Buenos Aires’te doğdu. TV için belgeseller
ve genişletilmiş belgesel gibi deneysel formatlar üzerine çalışıyor. Görsel
sanatçı ve belgesel yönetmeni olarak yaptığı işler bugüne dek sinema, TV,
festivaller, müzeler ve sanat merkezlerinde gösterildi. İsrail’de Tel-Aviv Güzel
Sanatlar Üniversitesi’nde Sinema-TV eğitimi aldı, İspanya’da Barselona
Üniversitesi’nde iletişim dalında doktora yaptı. Belgesel film geleneğini
öncü-deneysel yaklaşımla birleştiren Sucari, belgesel çalışmalarını ve
görsel-işitsel enstalasyonlarını sunmak üzere çeşitli kurumlara, festivallere ve
“Genişletilmiş Belgesel, Ekran ve Mekân” başlıklı bir seminere davet edildi.
Sonsuz Jest / La Broma Infinita / The Infinite Jest
Ekonomi, hayatlarımızı koşullandırır. Azlık, doğanın kendisinde var olan bir
kısıtlamadır. İnsan ürünü değildir. Bu çözümsüz bir açmaz. Hayatta kalmak için
bitmeyen bir kavga.
David Muñoz, İspanya’da bulunan film yapım şirketi HIBRIDA’nın kurucusu ve
yönetmeni. Uluslararası film festivallerinde pek çok ödül almış kurgu ve
belgesel filmlerin yazarı, yönetmeni ve yapımcısı. “Flowers of Rwanda” filmiyle
En iyi İspanyol Kısa Belgeseli olarak 2010 Goya Ödülünü aldı. Uluslararası
festivallerde jüri üyeliği yaptı, sinema okullarında dersler verdi.
Nekropolis / Necropolis
Nekropolis - yapım ve yıkım arasında ritmik bir şekilde gidip gelen otonom bir
organizma olarak bir kent.
Kertsin Gramberg: 1976 yılında Almanya’da doğdu. Fizyoterapi eğitimi alıp
2000-2003 yılları arasında Münih’te bir klinikte fizyoterapist olarak
çalıştıktan sonra iki yıl tiyatro eğitimi aldı ve 2005-2011 yılları arasında da
Köln Medya Sanatları Akademisi’nde okudu.
Le Havre’dan Gelen Kartlar / Postcards from le Havre
Bir çocukluk imgesinin içine yürümek sıra dışıdır. (Chris Marker)
Ben bunu yapabildiğim için şanslıyım: Le Havre’ye her gittiğimde. Oysaki orada
hiç yaşamadım, orayla hiçbir bağlantım yok. Le Havre’nin cadde ve sokaklarında,
binalarında, dükkânlarında çocukluğumun tadı var. Le Havre’de hiçbir şey
yaşlanmamış, hiçbir şey bozulmamış, zamanda donmuş. Kentin genç oluşundan mı,
rekonstrüksiyonun iyi yapılmasından mı? Mükemmel kenti yaratmak isteyen Auguste
Perret’nin zekâsından mı? Her bakımdan müzikal oluşundan mı? Film, izleyenleri
Dominique Reymond’un sesinin rehberliğinde zamanda, kentte, çocuklukta bir
yolculuğa davet ediyor.
Françoise Poulin-Jacob: Edebiyat ve sinema eğitimi aldıktan sonra birkaç yıl
senaryo yazarı olarak çalıştı. Bu sırada ilk kısa filmini yaptı. Daha sonra önce
senaryo yazarı ardından da yönetmen olarak televizyon için çalıştı. Daha kişisel
çalışmalar geliştirebilmek arzusuyla 2005 yılında ilk belgeselini yazdı ve
yönetti. Ardından “Le Havre’dan Gelen Kartlar” projesini geliştirebilmek için
birkaç ayını FEMIS Belgesel Atölyesi’nde geçirdi. Aynı zamanda devam eden birkaç
proje üzerinden fotoğrafçılıkla uğraşıyor.
Susamışlık / This Thirst
“Şu Susuzluk” bizi Dubai’deki asma trenin içinde hipnotik bir yolculuğa
çıkarıyor. Rayların etrafındaki sınırlayıcı orantısız mimarlık, yolların ve
binaların arasında kıvrılarak ilerleyen bir kamera tarafından kaydediliyor.
Şarkıcı Reham, rahatsız edici bir mesajla bu yolculuğa eşlik ediyor.
Frangois Vogel: 1971 yılında doğdu. Vogel’in çılgın görsel-işitsel icatları,
dijital sanat çalışmalarında kamera kullanarak yaptığı deneylerden ortaya
çıkıyor. Hamur gibi yoğurarak (“Cuisine”, “Tournis”, “Trois petits chats”) ya da
kristal gibi parçalayarak (“Rue Francis”, “Faux plafond”, “Les Crabes”)
görüntüleri ve kavramları değiştiriyor.
Yarım Kalmış İtalya / Unfinished Italy
Yarım kalmış mimari: İtalya’nın modern yıkıntıları arasında bir gezinti.
Geleceğinden emin olmayan bir dönemin sembollerine ve politik bozulmanın bu
çelişkili ürünlerini yeniden oluşturan insanlara bir bakış. Burada yarım
kalanlar, yaratıcılığın kaynağına dönüşüyor...
Benoit Felici: 1984 yılında Fransa’da doğdu. İtalyan kökenli oluşu ve belgesel
tutkusu onu kuzey İtalya’da bulunan belgesel film okulu ZeLIG’e götürdü.
Kanada’daki EyeSteelFilm (2009) de dahil olmak üzere çeşitli prodüksiyon
şirketlerinde çalıştı
Çin'de Kentleşme: Mutluluk Her Yerde / Urbanisation in China - Happiness is Seen
Everywhere
Çin’de daha önce görülmemiş bir hızla yeni şehirler ve mahalleler doğuyor.
Genellikle küçük köylerde ya da kent merkezlerindeki çöküntü bölgelerinde
yaşarken yerlerinden edilen insanlar yeni kentlerde yeni sosyal yapılarla
karşılaşıyorlar. Apartman daireleri büyük ve temiz, ama bu yüksek binalarda
kendilerini evlerinde hissediyorlar mı?
“Yeni zenginler”, temalı mahallelerde güzel bir ev satın alabiliyorlar. Ama
Thames Town ya da Holland Village’ın kent merkezleri boşalıyor. Bu alanlar da
daha çok, düğün fotoğraflarına iyi bir arka fon olacak bir çevre arayan yeni
evliler tarafından kullanılıyor.
Çin’in yeni kentleşmiş insanları, hikâyelerini anlatıyorlar.
David Lingerak: Daha önce mimarlara web tasarımı işi yapan David Lingerak, 2006
yılında tesadüfen Bolex 8 mm kamerasını buldu ve sadece film çekmekle uğraşmaya
karar verdi. O günden sonra çoğu mimarlıkla ilişkili olmak üzere çok sayıda kısa
reklam ve belgesel filmleri yaptı. 2010 yılında ilk uzun belgeselini çekmeyi
planlamaya başladı ve 2011 yılında Hollanda Mimarlık Fonu’nun desteğiyle “Çin’de
Kentleşme - Mutluluk Her Yerde” filmi ortaya çıktı.
Ne Tuzlu Bir Göldü Benim Gölüm / What a Salty Lake was My Lake
Gölün tuzlu suyunun tatlı suya dönmesiyle bölgenin ve gölün ekosistemi kaybolur.
Hassan Ghahremani: 1976 yılında İran’da doğdu. Yönetmen olarak master derecesi
aldı. Belgesel ve kurmaca kısa filmler çekiyor.
İnsan Öyküleri programında yer alan filmler
Annem Barış İstiyor
Türkiye’de otuz yıldır yaşanan çatışmalarda on binlerce insan yaşamını yitirdi.
Yüz binlerce insan zorunlu olarak göç etti. “Annem Barış İstiyor” belgeseli,
savaşın büyük yıkım ve acılarını yaşayan “Barış Anneleri”nin her şeye rağmen
barışı getirmek, çocuklarına kavuşmak için verdiği mücadeleyi ve yaşamlarını
konu alıyor.
Aziz Çapkurt: 1981 yılında Kars’ta doğdu. İlköğretim ve liseyi burada okudu.
Daha sonra çeşitli TV dizilerinde ve sinema filmlerinde reji asistanlığı yaptı.
Bêdengî (Sessizlik) ilk kısa filmidir.
Büyük Aşıklar
Anadolu kültür miraslarından biri olan kozadan ipek çekimini beş kuşaktır
geleneksel imkânlarla icra eden Hasan Büyükaşık’ın öyküsü.
Nagihan Çakar: 1987 yılında İstanbul’da doğdu. Fatih Üniversitesinde iki yıl
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık eğitimi gördü. 2008 yılında girdiği İstanbul
Kültür Üniversitesi İletişim Tasarımı Bölümü’nde Sinema Yönetmenliği eğitimi
almaya başladı. Tiyatro oyunlarında oyuncu olarak yer alan Çakar halen İstanbul
Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde eğitim görüyor.
Çirkin Ördek Yavrusu
Göçmenlik… Bu insanlar ülkelerini terk ettiler, politik, ekonomik, sosyal, savaş
ve belki de başka sebeplerle. Kendi topraklarını, akrabalarını, arkadaşlarını ve
ailelerini terk ettiler. Sadece bir ülke terk etmediler. Komple bir yaşamı terk
ettiler. Hayata yeniden başlamak istediler. Yeni bir hayat düşlediler. Ama
neden?
Abdurrahman Öner: 1984 yılında Mersin’de doğdu. Dicle Üniversitesi’nde Matematik
Bölümü’nde okudu. 2007 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi’nde İletişim
Tasarımı Yönetmenlik Bölümü’nü burslu olarak kazandı ve 2011 yılında mezun oldu.
Geçmiş Mazi Olmadı
Belgesel, 12 Eylül’ün ardından hayatı alt üst olan Tümay’ın ve ailesinin
hikâyesini esas alarak, bir annenin gözünden o dönemde yaşananlara ışık tutuyor.
Tutuklanarak cezaevine konan iki kızı ve damadının öyküsü ve doğmamış torununa
mektuplar yazarak kurduğu bağ anlatılıyor. O dönemde, çocuklarını görmek için
cezaevi önlerinde yatıp kalkan binlerce annenin ortak hikâyesi ele alınıyor.
Mehmet Özgür Candan: 1979 yılında Kocaeli’nde doğdu. 2003 yılında İstanbul
Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu.
Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve dijital video-kurgu
sistemleri üzerine çalıştı. 2006 yılında ESR Film Yapım Reklam Tanıtım Ltd.
Şti.’nin kurucuları arasında bulundu. 2007 yılından beri Belgesel Sinemacılar
Birliği üyesi.
Manastır Doğum Yerim
Belgesel, Balkan ülkelerinde, “Bitola Moj Roden Kraj” (Manastır Doğum Yerim)
isimli şarkıyla özdeşleşen müzisyen Hayri Demirovski’nin yaşam öyküsünü
anlatıyor.
Yasin Ali Türkeri: 1976 yılında Koçarlı Aydın’da doğdu. YTÜ Bilgisayar
Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İktisat Bölümü’nden
mezun oldu. Üniversite yıllarında fotoğraf çalışmalarına başladı ve stajını
dijital video-kurgu sistemleri üzerine yaptı. 1996-2001 yılları arasında
bilgisayar programcısı olarak çalıştı. Belgesel sinema alanında üretimler
gerçekleştiriyor.
5. İstanbul Uluslararası Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali
Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü başlayan İstanbul Uluslararası Mimarlık
ve Kent Filmleri Festivali, bu yıl 03-09 Ekim 2011 tarihleri arasında
gerçekleştiriliyor.
Festival, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) üyesi 1.400.000 mimarla aynı anda
kutlanan Dünya Mimarlık Günü vesilesiyle düzenleniyor ve Mimarlık ve Kent
Şenliği etkinlikleri kapsamında yaşama geçiriliyor. Festival ile, ülkemizde
üretilmiş mimarlık, kent ve insan konulu belgesel ve canlandırma filmlerini
desteklemek, dünyanın diğer ülkelerinde bu alanda üretilmiş ve beğeni kazanmış
filmleri seyirci ile buluşturmak amaçlanıyor.
Mimarlık ve Kent Filmleri Festivali
3-9 Ekim 2011
Son Katılım Tarihi: 15 Ağustos 2011