Düzenleyen
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
tihvizm-belgeselfilm.org
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri Başlıyor!
Bu yıl 8-11 Aralık 2016 tarihleri arasında, Fransız Kültür Merkezi sinema salonunda, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
İletişim Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile ortaklaşa yedincisini gerçekleştireceğimiz “İnsan Hakları
Belgesel Film Günleri” fikri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 20. Kuruluş Yılı kutlama etkinliklerini planlarken
ortaya çıktı.
İnsan hakları savunuculuğu ile belgesel sinemacılık birbiriyle oldukça yakından ilişkili iki alan. Her ikisi de
bakışını/dikkatini gerçekliğe yöneltmekte ve olmakta olanın yalın ve doğrudan aktarımını yapmakta. Kesişim noktaları ise
toplumsal gerçeklik. Maalesef ülkemizde her iki alanda da gerçekleştirilen çalışma ve üretimlere yeterince ilgi ve saygı
gösterilememekte. Bu nedenle de insan hakları haftası vesilesiyle “belgesel film günleri” yaparak hem toplumsal
hayatımızın sorunlu alanlarına dikkat çekmek hem de sanatçının emek ve üretimini izleyiciyle buluşturmak bizlere anlamlı
ve çekici göründü.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde yine Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan çok farklı
sorunlara yönelik izleyenlerde bir farkındalık ve duyarlılık oluşmasını amaçlıyoruz.
Bu yıl İnsan Hakları Belgesel Film Günlerinin temasını Türkiye’nin içinden geçtiği ve İnsan hakları mücadelesinin
kazanımlarını onlarca yıl geriye götüren olağanüstü hal koşularında tüm zorluklara karşın bizatihi insan haklarını
savunmak oluşturuyor.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde bu yıl ülkelerindeki savaştan kaçan mültecileri, evlatlarını yitirmiş
anaları, kirli ve gürültülü bir trafik karmaşasının oluştuğu şehirlerdeki hayatı, İran’da muta nikâhını, zorunlu
askerliği, geçmişle yüzleşme ve hafıza çalışmalarını, ‘insan yiyen dağ’ olarak bilinen Bolivya gümüş madenlerini, termik
santrallere karşı yürütülen mücadeleyi, Suriye Savaşını, Soma maden faciasının ardından yürütülen hak ve adalet
arayışını, kadınların özgürleşme mücadelesini, 10 Ekim Ankara katliamını, Ermeni Soykırımını, barış isteyen ve ‘çocuklar
ölmesin’ diyen Amed Sporu anlatan ülke içinden ve dışından seçme belgesel filmleri izleyeceğiz.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da gösterilen filmlerden bazılarının yönetmenleri aramızda olacak: Yönetmenler Onur Bakır,
Çiğdem Mazlum, Sertaç Yıldız, Mustafa Ünlü ve Onur Öncü gösterimler sonrasında filmlerine dair izleyicilerle söyleşi
yapacaklar.
TİHV olarak, dört gün boyunca İzmirli dostlarımız, insan hakları savunucuları ve tüm sinemaseverler ile bu etkinlikte
birlikte olmaktan büyük bir mutluluk ve onur duyacağız.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri başlıyor. 3 Aralık 2016
İnsan Hakları Belgesel Film Günleri başlıyor... İzmir'deki festivale ünlü yönetmenler de konuk olacak. Gösterimler
Fransız Kültür Merkezi'nde...
İzmir’de 8-11 Aralık 2016 tarihleri arasında düzenlenecek “İnsan Hakları Belgesel Film Günleri” başlıyor. Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi’nin ile ortaklaşa
gerçekleştireceği festivalde gösterimler Fransız Kültür Merkezi sinema salonunda yapılacak.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde yine Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan çok farklı
sorunlara yönelik izleyenlerde bir farkındalık ve duyarlılık oluşmasını amaçlıyor. Yönetmenler Onur Bakır, Çiğdem
Mazlum, Sertaç Yıldız, Mustafa Ünlü ve Onur Öncü gösterimler sonrasında filmlerine dair izleyicilerle söyleşi yapacak
isimler arasında bulunuyor.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri 8-11 Aralık’ta İzmir’de
TİHV’in bu yıl yedincisini düzenlediği İnsan Hakları Belgesel Film Günleri 8-11 Aralık arasında İzmirlilerle buluşacak
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 20. Kuruluş Yılı kutlama etkinliklerini planlarken ortaya çıkan “İnsan Hakları
Belgesel Film Günleri” bu yıl 08-11 Aralık 2016 tarihleri arasında, İzmir Fransız Kültür Merkezi sinema salonunda, Ege
Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile ortaklaşa düzenlenecek.
Bu yıl yedincisi düzenlenen İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nin teması Türkiye’nin içinden geçtiği ve İnsan hakları
mücadelesinin kazanımlarını onlarca yıl geriye götüren olağanüstü hal koşularında tüm zorluklara karşın bizatihi insan
haklarını savunmak oluşturuyor.
7. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde bu yıl ülkelerindeki savaştan kaçan mültecileri, evlatlarını yitirmiş
anaları, kirli ve gürültülü bir trafik karmaşasının oluştuğu şehirlerdeki hayatı, İran’da muta nikâhını, zorunlu
askerliği, geçmişle yüzleşme ve hafıza çalışmalarını, “insan yiyen dağ” olarak bilinen Bolivya gümüş madenlerini, termik
santrallere karşı yürütülen mücadeleyi, Suriye savaşını, Soma Katliamı’nın ardından yürütülen hak ve adalet arayışını,
kadınların özgürleşme mücadelesini, 10 Ekim Ankara Katliamı’nı, Ermeni Soykırımı’nı, barış isteyen ve “çocuklar ölmesin”
diyen Amedspor’u anlatan ülke içinden ve dışından seçme belgesel filmleri gösterilecek.
Yönetmenler Onur Bakır, Çiğdem Mazlum, Sertaç Yıldız, Mustafa Ünlü ve Onur Öncü gösterimler sonrasında filmlerine dair
izleyicilerle söyleşi yapacaklar.
LE TEMPS PERDU / YİTİK ZAMAN
Süre: 48' Yönetmen: Pierre Schoeller
Yitik Zaman isimli belgeselinde Pierre Schoeller, Suriye'den kaçıp Irak'taki Kawergosk kampına yerleşen Kürt
mültecilerin hayatlarını, umutlarını, korkularını anlatıyor. Gerek kendi görüntüleri gerek mültecilerin çektikleri
görüntüler ile Schoeller gündelik hayata dair son derece acıklı sahnelere ve yürek burkan tanıklıklara yer veriyor.
Kawergosk kampı kurulalı henüz birkaç hafta olmuştu ki, Pierre Schoeller kendini bu kampın rüzgar alan çamurlu
yollarında buluvermişti. Yönetmen buraya bir kurgu film değil belgesel çekmek için gelmişti, Suriye'den kaçan Kürt
mültecilerin günlük hayatına değinen ilk belgeseli. Gerçeği yansıtmak isteyen yönetmen, gündüz ve gecelerini son derece
ham bir şekilde görüntüleyecek birkaç mülteciye kameralarını emanet etti.
O'NSUZ / WITHOUT HIM
Süre: 64' / English Subtitled Yönetmen: Ufuk Erden
Türkiye'nin yedi bölgesine yayılmış olan acıların, annelerin mücadelesi, askerde öldürülen Sevag’ın, Gezi’de Ali
İsmail’in, alanlarda Cumartesi Annelerinin, sınırlarda Roboski’nin, madenlerde yitip giden Soma’nın, çocuklarının bir
gün geleceği umuduyla barışı bekleyen Diyarbakırlı Barış Annelerinin, Karadeniz'de şair ceketli bir çocuğun (Kazım
Koyuncu) hayata yazdığı mücadele dolu şarkıların, yüreğimizde hala sönmeyen ve kor bir ateş olan Sivas’ta yanarak ölen
Yasemin ve Asuman'ın Ankara’ya uzanan ortak hikayeleri ve acıları...
BIKES VS CAR
Süre: 88' Yönetmen: Fredrik Gertten
Bisikletler Arabalara Karşı hepimizi derinden etkileyen bir küresel krizi; iklim, dünyanın kaynakları, her yeri
arabalarla kaplı şehirler, sürekli artan, kirli, gürültülü trafik kargaşası gibi artık üzerine konuşmamız gereken
konuları tasvir ediyor. Bisiklet; değişim için harika bir araç, ancak özel arabalardan durmaksızın artarak kazanç
sağlayan güçlü çıkar odakları, işlerini korumak için lobiciliğe ve reklamlara her yıl milyarlarca dolar yatırmakta.
Filmde daha iyi şehirler için mücadele eden, trafikte öldürülenlerin sayısı giderek artmasına rağmen bisiklete binmekten
vazgeçmeyen aktivistler ve düşünürlerle tanışıyoruz.
IM BAZAR DER GESCHLECHTER
Süre: 85' Yönetmen: Sudabeh Mortezai
Neşeli İranlı genç bir molla ve eşinden ayrılmış bir kadın. İran’daki cinsiyet ilişkilerinin anlatıldığı belgeselin 1
saat ile 99 yıl arasında değişen bir Şii geleneği olan muta nikahına göre bir kadın ve erkeğin yasal olarak
evlenebilmesi için molla ve kurumun etrafında dönen hikayelerini konu alıyor. Acımasızca dürüst, İslami cinsiyet ve
cinsel politikaların bazen komik olduğu bir hesaplaşma.
HAZIR OL! / ATTENTION!
Süre: 52' Yönetmen: Onur Bakır, Panagiotis Charamis
2014 yılı Aralık ayında, Türkiye Başbakanı henüz zorunlu askerliğini yapmamış 28 yaşın üzerindeki toplam 800.000
Türkiyeli erkeğin, açıklamayı izleyen 2 ay içerisinde 18.000 TL ödeyerek askerlik hizmetinden muaf olacaklarını açıklar.
Aynı gün orta sınıf bir aileden gelen ve İstanbul’da felsefe doktorası yapmakta olan 32 yaşındaki Onur Bakır, ailesinin
bu miktarın bir kısmını ödemeye hazır olduğunu ve geriye kalan tutarı da bir araya getirebileceğini öğrenir. Ailesi iki
oğullarının da bu fırsattan yararlanmaları konusunda ısrar etse de, Onur’un bu parayı ödeme konusunda tereddütleri
vardır. Bir yandan, devlete para vererek askerlikten muaf olma durumu onu etik ve politik olarak rahatsız etmektedir
diğer yandan eline silah alma ve hayatının 6 ayını “harcama” fikri onu korkutmaktadır. Böylelikle Onur’un aklındaki
sorulara cevap bulma arayışı başlar.
Onur, bedelli askerlik üzerine bir çok arkadaş, uzman ve sivil toplum örgütü ile görüşür. Bu konuşmalarda ordu, devlet,
vicdani ret, asker hakları, kışlada yaşam, bedelli askerlik üzerine görüşler ve korkular, zaman zaman mizahi bir dille
ele alınır. Onur’un yalnızca 2 ay içerisinde bir karar vermesi gerekmektedir. Gidecek midir, ödeyecek midir?
KOLONİ / COLONY
Süre: 52' / English Subtitled Yönetmen: Gürcan Keltek
Güneş Kıbrıs’taki Beşparmak dağları üzerinde doğmaktadır. Otonom Kayıp Şahıslar Komitesi, bilim adamları ve gizli
tanıklarla bu dağları kazmaktadırlar. İskeletler çıkarılacak ve ailelere teslim edilecektir. Henüz açılmamış toplu
mezarların hayaletleri boşaltılmış köylerde, vadilerde dolaşmaktadır. “Koloni; psikocoğrafya, manzaranın hafızası,
travma ve anımsama üzerine bir film. Adada on yıllar süren siyasi belirsizlik içinde yakınlarını, evlerini arayan
insanların hafızasından geriye kalanlar bunlar. Bu film işte bu ruhun resmini çekme çabasıdır.”
THE DEVIL'S MINER / MADENCİ ŞEYTANI
Süre: 82' Yönetmen: Kief Davidson, Richard Ladkani
Belgesel, Cerro Rico'daki Bolivya gümüş madenlerinde çalışan on dört yaşındaki Basilio ve on iki yaşındaki kardeşi
Bernardino'nun gözünden 'insan yiyen dağ' olarak bilinen Bolivya gümüş madenlerinin şaşırtıcı bir portresidir. Yıllar
önce babalarının vefatından sonra ailesine destek olmak için madenlerde çalışmaya başlayan bu iki kardeş okulda
olmadıkları tüm vakitlerini madende çalışarak geçiriyor. Okullarına devam edebilmek ve iyi bir eğitime sahip olabilmek
için madenlerde çalışarak harçlık biriktirmek bu iki kardeşin tek şansı.
KARA ATLAS / DARK ATLAS
Süre: 70' / English Subtitled Yönetmen: Umut Vedat
Dünyanın büyük ölçüde ardında bıraktığı kömür kullanımı, gün geçtikçe Türkiye’de de ciddi artış göstermektedir. 2012
yılını ‘Kömür Yılı’ ilan eden Türkiye, 21 kömürle çalışan termik santral işler durumdayken yapılması planlanan 70’ten
fazla santral projesi ile 2016 yılına girmiştir. Bu durum, yalnızca çevre bilincinin olmamasıyla açıklanamaz. İnşaat,
demir-çelik ve çimento gibi enerji ihtiyacının yoğun olduğu sektörlere hizmet eden santraller, kaynaklarca vurgulanan
artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak gereksinimden değil büyük şirketlerin çıkarları doğrultusunda ‘büyüyen ekonomi’
açısından önemlidir. ‘Büyüyen ekonominin’ pasta payı bölüşülürken bizlere; sulayamadığımız topraklar, solumakta güçlük
çektiğimiz kirli hava, kanserli hücreler ve yaşamak için direnmekten başka bir şey kalmıyor. Bizlere düşen de bu payı
kabul etmeyip temel hakkımız olan yaşam alanlarımızı savunmak ve geri almak için giriştiğimiz mücadelenin sesini
yükseltmek oluyor. Kara Atlas belgeseli, Yırca’dan Şırnak’a mevcut ve yapılması planlanan santrallere karşı yürütülen
mücadelelerin haritasını çıkarıyor. Farklı coğrafyalardan farklı biçimlerde yükselen bu seslerin ortaklığını,
yaşamlarımıza sahip çıkarken farklı dillerde nasıl aynı şeyi söylediğimizi birbirimize duyurabilmenin önemli bir
çabasını taşıyor. Bu çabanın bir sonucu olarak tanığı olma fırsatı bulduğumuz mücadele atlasını mümkün kılan; iptal
edilen projenin ardından şenlik yapan, firmanın ruhuna mevlüt okutan, ÇED toplantısının gerçekleştirilmesine izin
vermeyen ve yolun mücadeleden geçtiğini deneyimleyen bütün yerel direnişlere saygıyla…
THE LOOK OF SILENCE / SESSİZLİĞİN BAKIŞI
Süre: 100' Yönetmen: Joshua Oppenheimer
Öldürme Eylemi’nde 1960’larda Endonezya’da yüzbinlerce insanı öldüren katillerle bizi çok yakından tanıştıran Joshua
Oppenheimer, Sessizliğin Bakışı’nda ise bizi o günlerde abisini kaybetmiş Adi ile tanıştırıyor. Ağabeyinin ölümünün
detaylarını Öldürme Eylemi’nin çekimleri sırasında öğrenen Adi, bugün hala iktidarda olan katillerle yüzleşmeye karar
veriyor. Kuşkusuz çok cesur bir karar bu. Bazı sorular nasıl sorulur ki? Ama bir o kadar da sessiz bir onur var Adi’nin
yüzleşmelerinde. Amacı suçlamak değil, anlamak: Adi, söze gelmeyecek kadar korkunç bir travmaya bir kapanış cümlesi
arayan, kolektif bir kabusun özrünün ve dolayısıyla şifasının peşine düşmüş bir savaşçı.
GÖNDEREN: İLHAN SAMİ ÇOMAK
Süre: 68' Yönetmen: Çiğdem Mazlum, Sertaç Yıldız
21 yıldır cezaevinde olan İlhan Sami Çomak’ın fiilen olmadığı ancak merkezinde yer aldığı bir hikaye. Filmimiz
İlhan’ın cezaevinde, ailesininse onsuz geçirdiği 21 yıla odaklanıyor. İlhan’ın filme yazdığı mektuplarla
oluşturduğu anlatı, O’nun hayatını, özlemlerini, hislerini kapsayacak şekilde betimleniyor. Bilgi, belgeden ziyade
hislerin baskın olduğu bir atmosferde... İlhan’ın tarihini cezaevi üzerinden bir kronolojiyle kurarak; salt bir
“mahkûmun adalet arayışı” ile sınırlamadan yıllara yayılan durumların ve hislerin hayattaki gerçek karşılıklarının
hikayesi.
DISPARUS LA GUERRE INVISIBLE DE SYRIE / KAYIPLAR, SURİYE'DE GÖRÜNMEYEN SAVAŞ
Süre: 54' Yönetmen: Etienne Huver, Sophie Nivelle-Cardinale
Uluslararası Amnesty’nin bir raporunda Suriye savaşının 5. Yılında, 18.000 mahkumun hapishanelerde öldüğünü,
onbinlercesinin de işkence gördüğünü bildirdi. Etienne Huver ve Sophie Nivelle-Cardinale’in belgeseli, Şam’da
konunşlanan bu gizli ölüm makinesini gözler önüne sunuyor. Gazeteciler bu belgeselle 2016 yılında Albert Londres en iyi
belgesel röportaj ödülünü aldılar.
SON NEFES
Süre: 41' Yönetmen: Ömer Akbaş
Soma maden faciasının ardından epey zaman geçti ve bugün hala acılar taze. Unutuldu mu unutturuldu mu? Kesin olan bir
şey var o da bu ailelerin yüreğinde asla silinmeyecek derin bir acı bıraktığı. Kazadan 336 gün sonra başlayacak olan
mahkemeye hak ve adalet arayışı için acıları kalplerinde tazeyken, yumruklarını sıkarak yürüyorlar. İsmail Çolak 26
yaşındaki oğlunu (Uğur Çolak) maden kazasında kaybetmiş bir baba. Eve ekmek götürebilmek için madene girdiğini söylediği
Uğur'un cesareti ve onuru, babanın gözlerini dolduruyor. Uğur kazadan sağ çıkmasına rağmen arkadaşlarını kurtarmak için
madene tekrar girmiş ve bir daha çıkamamış. Eşlerini kaybetmiş kadınlar bu mücadeleyi omuzlarında yükseltiyorlar. Tek
dertleri "bundan sonra iş kazalarının olmaması". Kaybettikleri, evlatları ve diğer işçilerin geleceği için mücadele
ediyorlar. Hepsinin ortak duygusu hesap sormak! Ateş düştüğü yeri yakıyor, Soma'da acı bir kelimenin çok ötesinde ve
tarifsiz. İşte bu film, onların hikâyesi.
NO BURQAS BEHIND BARS / PARMAKLIKLAR ARDINDA BURKASIZ
Süre: 77' Yönetmen: Maryam Ebrahimi, Nima Sarvestani
Takhar Hapishanesi; 40 kadın, 34 çocuk, 4 hücre… Dışarıda burkalı, parmaklıklar arkasında burkasız kadınlar…
Afganistan’daki bu hapishanede kadınlar, dışarıdaki toplumla hiçbir bağlantıları olmadan yaşıyorlar ve dışarı
çıktıklarında ölüm tehlikesi ile karşı karşıyalar. Taliban sonrası Afganistan’da ‘ahlaki suçların’ kadınları cendereye
almak için nasıl kullanıldığını tutuklu kadınların tanıklığıyla anlatan belgesel, kadınların zorlu koşulların çizdiği
hayat hikâyelerini yeniden yazma mücadelelerine içten bir selam.
EL BOTÓN DE NÁCAR / SEDEF DÜĞMEEL BOTÓN DE NÁCAR / SEDEF DÜĞME
Süre: 79' Yönetmen: Patricio Guzmán
Bir önceki belgeseli Işığa Özlem’de çölün ve bu çölde yitip gidenlerin hikâyesini anlatan Şili’li yönetmen Patricio
Guzman, bu kez dünyadaki yaşamın temel kaynağı olan suyun hafızasına kulak veriyor. Sedef Düğme, okyanusta bulunan iki
gizemli düğmenin hikâyesini kovalarken Şili topraklarının karanlık geçmişine, Pinochet’nin diktatörlüğüne ve ‘beyaz
adamın’ lanetine rol biçiyor; geçmişin hayaletleriyle cebelleşiyor. Belgeseli; Guzman’ın “hafıza” ve “geçmiş duygusu”
üzerine yazdığı bir makale film olarak nitelemek de mümkün.
AH!AH!
Süre: 102' / English Subtitled Yönetmen: Mustafa Ünlü
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı saldırısını, o büyük acıyı en yakında yaşayan 24 insanın anlatımıyla 10 Ekim
katliamının belgeseli.
BLOED BROEDERS / KAN KARDEŞLER
Süre: 135' ( 1,2,3. bölüm) Yönetmen: Kees Schaap
Ermeni kırımının 100. yılına özel hazırlanan Blood Brothers, arşiv görüntülerini uzman ve tanıklarla yapılan
röportajlarla bir araya getiren daha geleneksel belgesellerin aksine, etkileşimleri ve iç düşünceleri izleyicinin
dikkatini filmin final sahnesine kadar avucunda tutacak dramatik bir gerilim yaratan iki figür etrafında
şekillendirilmiş bir belgesel, TV serisi.
KAYIP VATAN
Süre: 52' / English Subtitled Yönetmen: Aydın Kapancık
İstanbullu Rumlar, geçtiğimiz yüzyılda, doğup büyüdükleri, köklerinin bağlı olduğu şehirden kopmak zorunda kalırlar.
Kimi 20 kilo bavul ile sınır dışı edilir, kimi çevresinde kimsesi kalmadığı için yalnızlıktan kurtulmak ister. Tarihsel
topraklarından, alışık oldukları yaşamlarından ayrılırken yeni hayatlarına dair yine de umutları vardır. Ama, Atina’da
başlayan yeni hayatlar İstanbullu Rumların düşündüğünün aksine ilerler. Tek kurtuluş vardır; Kosmeteio Vakfı. Ve o
limana sığınırlar.
TRİBÜNLER'İN SESİ
Süre: 45' Yönetmen: Onur Öncü
"Barış isteyen ve 'çocuklar ölmesin' diyen ve bu söylemlerle çeşitli cezalara çaptırılan Amedspor’un ve tribün
dayanışmasının belgeseli.