13. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali

6-13 Mayıs 2010

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali
Büyükelçi sok. 20/4 Kavaklıdere, Ankara
E-mail : festival @ Ucansupurge.org
Web Sitesi - ucansupurge.org
Tel: 0312 427 00 20
Fax: 0312 466 55 61


Bu sene ‘Genç Cadı’ kim olacak?
Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin genç kadın oyuncuları desteklemek ve kadınlara yönelik olumlu, güçlü rollerin yazılmasını teşvik etmek amacıyla düzenlediği Genç Cadı Ödülü için bu sene de güçlü adaylar bulunuyor.

Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nin; genç kadın oyuncuları yüreklendirmek, onların sinema yolculuklarını destekleyerek bu alandaki üretimlerine dikkat çekmek ve Türkiye sinemasında güçlü, olumlu ve klişelerden uzak kadın rollerinin yazılmasını teşvik etmek amacıyla verdiği “Genç Cadı Ödülü”nün ikincisi için geri sayım başladı.

Bu sene 6-13 Mayıs tarihleri arasında 13. kez düzenlenecek olan Festival’in kapanış gecesinde verilecek ödül için 2009-2010 Mayıs ayları arasında gösterime girmiş Türkiye yapımı filmler değerlendirilecek.

Başrol ya da yardımcı rol ayırt etmeksizin yapılacak seçimde kadın oyuncuların oyunculukları kadar oynadıkları karakterler de değerlendirmeye alınacak.

‘Genç Cadı’ kim olacak?
Bir yıl boyunca gösterime girmiş filmlerin değerlendirileceği filmler ve oyuncuları arasında “Uzak İhtimal”le Görkem Yeltan, “Bornova Bornova”yla Damla Sönmez, “Kıskanmak”la Nergis Öztürk ve Berrak Tüzünataç, “Başka Dilde Aşk”la Saadet Işıl Aksoy, “Ses”le Selma Ergeç de bulunuyor.

İlk ‘Genç Cadı’ Elit İşcan’dı
Geçen sene festivalin Genç Cadı Ödülü, “Hayat Var” filmindeki rolü ve oyunculuğuyla Elit İşcan’a verilmişti. Kendine özgü dünyasında yarattığı mücadele yöntemleriyle hayata tutunarak ayakta kalmaya çalıştığı ve bunu başaracağı umudunu büyük bir yetenekle perdeye yansıttığı için bu ödülü alan İşcan henüz 15 yaşındaydı.

Festivalin danışma kurulunun oylarıyla seçilecek olan Türkiye sinemasının ‘Genç Cadısı’ 13 Mayıs gecesi festivalin kapanış töreninde açıklanacak.





Uçan Süpürge’nin yarışma filmleri belli oldu

6 Mayıs’ta başlayacak 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde yarışacak filmler açıklandı. Almanya’dan Meksika’ya, İsviçre’den Kanada’ya 11 ülkeden 13 film Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu (FIPRESCI) Ödülü için yarışacak. Yarışmada Türkiye’yi 11’e 10 Kala ve Köprüdekiler temsil ediyor.

6-13 Mayıs 2010 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nin 24 TV desteğiyle düzenlediği “Her Biri Ayrı Renk” bölümünde yer alan yepyeni 13 film, Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) Ödülü için yarışacak.

Türkiye’den Ceylan Özçelik, Fransa’dan Dominique Martinez ve Almanya’dan Kirsten Liese’den oluşan FIPRESCI Jürisi, Cannes’dan Venedik’e, Locarno’dan Tribeca’ya uluslararası festivallerden ödüllü 13 film arasından birini seçecek ve kazanan film Festival’in kapanış töreninde açıklanacak.

Her biri ödüllü, her biri ayrı renk
Yarışmada Almanya’yı temsil eden Sana Bağlandım (Close to You, 2009) “iki gözümüzle” gördüklerimizin ne kadarının yeterli olduğunu, aslında yanıbaşımızda duran pek çok iyilik ve güzelliği nasıl kaçırdığımızı anlatıyor. Korunaklı ve kırılgan yaşamında mutlu, mesut yaşayan Philip’in görme engelli Lina’yla tanışması ve ona aşık olmasını anlatan, Max Ophüls’den Seyirci Ödüllü bu sevimli filmin yönetmeni Almut Getto, gösterim sonrasında seyircilerin sorularını yanıtlayacak.

İngiltere, Fransa ve Almanya ortak yapımı olan Çinli Bir Kız (She, A Chinese, 2009), kaderine karşı çıkıp evini ve kasabasını terk eden Mei adlı bir kadının hikayesini anlatan, mütevazı görüntüsünün altında güçlü bir sinema dili barındıran bir film. Belgesel ve kısa filmleriyle tanınan, How Is Your Fish Today? (2006) adlı ilk uzun kurmaca filmiyle dikkatleri üzerine çeken Çinli yönetmen Xiaolu Guo’nun yönettiği Çinli Bir Kız, Locarno Film Festivali’nde “Altın Leopar”ı kucaklamıştı.

Avusturya, Fransa, Almanya ortak yapımı Mucize (Lourdes, 2009) ise Avusturyalı yönetmen Jessica Hausner’in üçüncü kurmaca uzun filmi. Fransa’da, Pirene dağları bölgesinde bulunan kutsal kent Lourdes’a her yıl şifa bulmak için giden hasta insanların ruhsal dalgalanmalarını anlatan filmde, Fransa sinemasının genç yeteneklerinden Sylvie Testud’un oyunculuğu göz kamaştırıyor. Venedik Film Festivali’nden FIPRESCI başta olmak üzere toplam dört ödül birden kazanan bu etkileyici film, estetiği kusursuz bir sinema diline sahip.

Avustralyalı ünlü canlandırmacı Sarah Watt’ın ikinci kurmaca uzun filmi Seks Olmadan Bir Yılım (My Year Without Sex, 2009) bir hastalık sonucu seks yapması doktorlarca yasaklanan Natali’nin çevresinde geçiyor. Komediyle hüznü bir araya getirmeyi başaran Watt’ın filmi Avustralyalı Yönetmenler Birliği’nce de ödüllendirilmişti.

Cherien Dabis’in yönettiği Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada ortak yapımı Amrika (Amreeka, 2009), adını Arapça “Amerika” anlamına gelen “Amreeka”dan alıyor. Ramallah’ta annesi ve oğluyla birlikte yaşayan Muna’nın hayatı uzun zaman önce başvurduğu Amerika vizesinin kabul edilmesiyle değişir. Filistin’de iyi bir işte çalışan Muna gittikçe artan İsrail baskısı ve sınır kontrollerinde yaşanan gerginlikler sonrası 15 yaşındaki oğlu Fadi’nin geleceği için Amerika’da bir kasabada yaşayan kız kardeşinin yanına yerleşmeye karar verir. Film, Saddam’ın yakalanması sürecinde Amerika’da yaşayan Arapların gözünden “Amerikan Rüyası”nın ne ifade ettiğini de gösteriyor. Geçen sene Cannes Film Festivali’nin “Yönetmenlerin On Beş Günü” bölümünde FIPRESCI Ödülü’nü de alan film sıcak ve samimi anlatımıyla dikkat çekiyor.

İlk filmler yarışıyor
“Her Biri Ayrı Renk” bölümünde yarışan on üç filmden yedisinin yönetmenlerin ilk kurmaca uzun filmleri olması kadın yönetmenlerin son dönemlerdeki uluslararası başarısını da gösteriyor.

Müslüman kadının kimliğini belirleyen sosyal ve dini güçlere dikkat çeken, İranlı kadın sanatçı Shirin Neshat’ın ilk kurmaca uzun filmi Erkeksiz Kadınlar (Women Without Men, 2009) Venedik Film Festivali’nde en iyi yönetmen dalında Gümüş Aslan’ı ve UNICEF Ödülü’nü alarak dikkatleri üzerine çekmişti. Almanya, Avusturya ve Fransa ortak yapımı olan film, 1953'te İran'da gerçekleşen CIA destekli darbeyi fon olarak kullanıyor ve seyirciyi dört farklı kadının hikayesiyle buluşturuyor.

Yarışmaya Amerika Birleşik Devletleri’nden katılan bir diğer film olan Aramızda (Between Us, 2009), Kolombiya'yı terk edip çocuklarıyla birlikte kocasının yanına New York'a giden ve kocasının Miami'ye çalışmak için gidişiyle dilini bile konuşamadığı yabancı bir şehirde yalnız ve beş parasız kalan Mariana'nın öyküsünü anlatıyor. Gloria La Morte ve Paola Mendoza’nın birlikte yönettikleri bu Aramızda, Tribeca’dan “Mansiyon Ödülü”, Newport’tan “Seyirci Ödülü” dahil olmak üzere pek çok ödül toplamıştı.

Hollandalı video sanatçısı Sonja Wyss’in görsel sunumu ve deneysel anlatımıyla yarışmadaki diğer filmlerden ayrılan filmi Kış Sessizliği (Winter Silence, 2009), İsviçre’nin karlı dağlarında bir kulübede geçiyor ve beş kadının masalsı hikayesini anlatıyor. Hollanda Film Festivali’nden “En İyi Ses Ödülü”nü alan film, söze çok az yer veren şiirsel anlatımıyla sinemaseverlerin keşfini bekliyor. Sonja Wyss’in filmin gösterimi için festivalin konuğu olarak Ankara’ya gelecek.

Festivalin halihazırda FIPRESCI ödüllü filmlerinden Esther Rots imzalı Derimden de İçeri (Can Go Through Skin, 2009) ise tecavüze uğrayan bir kadının yaşadığı şehirden ayrılıp ıssız bir köye taşınmasını, burada süren karabasanlarını anlatıyor. Hollanda yapımı olan film, Transilvanya Film Festivali’nden FIPRESCI Ödülü, Hollanda Film Festivali’nden de kadın oyuncu ve kurgu dallarında ödül almıştı.

Nora’sız Beş Gün (Five Days Without Nora, 2008) yarışmaya Meksika’dan katılıyor. Mariana Chenillo kendi ailesinin hikayesini kurguya dönüştürdüğünü söylediği filminde Nora adlı bir kadının intihar edişinin ardından geçen beş günü anlatıyor. Samimiyetiyle etkileyen filmin katıldığı festivallerde sıklıkla seyirci özel ödülünü almasındaki neden ancak izlenince anlaşılacak.

Yarışmaya İsviçre’den katılan film ise Yuva (Home, 2008). Isabelle Huppert’in başrolünü oynadığı Yuva, kullanılmayan bir otoban kenarında herkesten uzak, sessiz bir hayat süren bir ailenin otobanın bir gün hizmete açılmasıyla kabusa dönüşen hayatlarını anlatıyor. Belgesel filmleriyle tanıdığımız Ursula Meier’in bu ilk kurmaca uzun filmi, farklı komedi anlayışı, güçlü oyuncuları ve Agnes Godard’ın çarpıcı görüntü yönetmenliğiyle hafızalardan silinmeyecek bir yapım.

Türkiye’yi iki film temsil ediyor
Yarışmalı bölümde Türkiye’yi iki film temsil edecek. Bunlardan ilki, ulusal ve uluslararası festivallerden pek çok ödül almış olan Pelin Esmer’in ilk kurmaca uzun filmi 11’e 10 Kala (10 to 11, 2009). Koleksiyoncu (2002) ve Oyun (2005) adlı belgesel filmleriyle tanıdığımız Esmer’in Türkiye, Fransa ve Almanya ortak yapımı filmi, sınıfları, yaşamları, hayalleri ve gerçekleriyle çok farklı iki yalnız adamın, 83 yaşındaki koleksiyoncu Mithat Bey’le kapıcısı Ali’nin, birbirlerinin yaşamlarına hesapsızca müdahalelerini anlatıyor.

Aslı Özge’nin Türkiye, Almanya ve Hollanda ortak yapımı olan filmi Köprüdekiler (Men on the Bridge, 2009) ise üç farklı erkeğin hikayesini Boğaz Köprüsü’nde buluşturuyor. Geçen sene İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Film” seçilen Köprüdekiler (Men on the Bridge, 2009), belgesel ile kurmacanın birbirine karıştığı hayatları sunarken gerçeklik algımızla da oynuyor.

Tek kadın filmleri festivali
FIPRESCI, 2004 yılından beri Festivale jüri göndererek “Her Biri Ayrı Renk” bölümünde gösterilen filmlerden birine ödül veriyor. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, tüm dünyada çok prestijli kabul edilen bu ödülün verildiği tek kadın filmleri festivali olma özelliği taşıyor.


Belgeseller

Türkiye ve dünyadan kadın belgeselcilerin filmlerinin gösterileceği bu bölümde festivallerden övgü ve ödüllerle dönmüş toplam 12 yeni belgesel film yer alıyor.

ZİYARETÇİLER THE VISITORS
ABD-TÜRKİYE/USA-TURKEY, 2009, 35 mm, renkli/color, 64’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Melis Birder

Amerika’nın New York eyaletinde tam 70 hapishane var ve her hafta bu hapishanelere sevdiklerini görmeye giden yüzlerce kadın. Her Cuma akşamı otobüse binip yüzlerce kilometre ötedeki hapishanelere doğru, bazen 25 saat süren bir yolculuğa çıkıyorlar. Çoğu siyah veya Latin kökenli. Ziyaretçiler, bu kadınları anlatıyor.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Antalya Altın Portakal Film Festivali “En İyi Belgesel Film Ödülü”/International Antalya Film Festival “Best Documentary”, 2009
Urbanworld Film Festivali, New York “Mansiyon”/Urbanworld Film Festivali, New York “Honorable Mention”, 2009


TÜLAY GERMAN: KOR VE ATEŞ YILLARI YEARS OF FIRE AND CINDERS
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, 35 mm, renkli-siyah&beyaz/color-b&w, 50’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Didem Pekün, Barış Doğrusöz

Tülay German'ın “Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu” adlı otobiyografik kitabından yola çıkarak çekilen film, Türkiye'de pop müziğin öncülerinden sayılan, politik duruşu nedeniyle, kırk yıl önce İstanbul'dan Paris'e gitmek zorunda kalan German’ın arşiv görüntüleri, ses kayıtları, müzikleri ve fotoğraflarını kullanıyor.



TEK GECELİK THE LINE
ABD-İSRAİL/USA-ISRAEL, 2009, 35 mm, renkli/color, 24’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Nancy Schwartzman

Yönetmen kendi deneyimlerini yansıttığı bu filmle ona şiddet uygulayan kişiyle yüzleşmek istiyor. Filmde avukatlar, eğitimciler, seks işçileri, üniversite öğrencileri ve benzeri deneyimlere maruz kalanların görüşlerine de büyük oranda yer veriliyor. Film özellikle erkek izleyicisine kendi davranışlarını ve yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmeleri için bir fırsat sunuyor. Ve soruyor: “Tek gecelik ilişkilerde sınır nerede başlar, nerede biter?”



MUHTAR HANIM LADY MUKHTAR
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, betacam, renkli/color, 21’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Didem Şahin

New York'ta yaşayan nöropsikolog Gülay Dayıcan, emekli olur ve ailesinin yaşadığı Akbaş köyüne yerleşir. Bir süre sonra köylünün teşvikiyle yerel seçimlerde muhtarlığa adaylığını koyar. Seçimi kazanır ancak 'bir' oy farkla. Köyün diğer yarısı dışarıdan gelen bu muhtara pek de sıcak bakmayacaktır.



KIZLARI ÖLDÜRMEK KILLING GIRLS
NORVEÇ-RUSYA/NORWAY-RUSSIA, 2009, betacam, renkli/color, 80’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Anna Sirota, David Kinsella

Bugünün Rusya toplumuna ayna tutan film, hayatlarının erken denebilecek bir döneminde hamileliklerine son vermek isteyen üç genç kadının öyküsünü üç yıllık bir zaman diliminde anlatıyor. Bu ülkede yetişkinler için çocuklar ciddi bir problem yaratıyor. Bu aynı zamanda, ilerlemiş hamileliklerde kürtaj yapmaktan çekinmeyen doktorların da hikayesi. Peki bu insanlar kimler? Yanıt filmin içinde.
ÖDÜLLER/AWARDS: Altın Kutu Uluslararası Televizyon Festivali “En İyi Televizyon Belgeseli”/Golden Chest International Television Festival “Best Television Documentary”, 2009


KAFESTE KUŞ GİBİYDİK: DESA DİRENİŞİNDEKİ KADINLAR LIKE A BIRD IN A CAGE: WOMEN IN DESA RESISTANCE
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, betacam, renkli/color, 30’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Güliz Sağlam, Feryal Saygılıgil

Desa firmasının Sefaköy fabrikasından sendikalı oldukları için işten çıkartılan Emine Arslan ve Düzce fabrikasındaki kadın işçilerin bir yıllık direnişleri anlatan film, bu süreçte kadın dayanışmasını, işçilere örgütlü ve örgütsüz kadınlardan gelen desteği de gözler önüne seriyor.



DUŞ NEW SKIN
FRANSA/FRANCE, 2008, betacam, renkli/color, 13’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Clara Elalouf

Birçok erkek ve bazı kadınlar ile çocuklar umumi banyolara giderler. Bazıları ihtiyaçtan bunu yapar, çünkü yıkanabilecekleri bir yerleri yoktur. Bazıları da evde banyoları olsa bile herkese açık bir yerde yıkanmayı tercih ederler. Acaba neden?
ÖDÜLLER/AWARDS:
Clermont-Ferrand Uluslararası Film Festivali “Özel Mansiyon”/Clermont-Ferrand International Short Film Festival “Special Mention”, 2009
Aye Aye Festivali “İkincilik Ödülü”/Aye Aye Festival “2nd Prize”, 2009
Siroki Brijeg Film Festivali “İkincilik Ödülü”/Siroki Brijeg Film Festival “2nd Prize”, 2009



CANGIL RADYO THE JUNGLE RADIO
ALMANYA/GERMANY, 2009, 35 mm, renkli/color, 90’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Susanne Jäger

Nikaragua’nın kırsal bölgelerinden birinde, cangılın derinliklerinde, Yamileth Chavarria oldukça özgün bir misyon taşıyan bir sivil radyo kurmuştur. Buna göre amaç bölgede hakim olan her türlü ev içi şiddete karşı mücadele vermektir. Kendine özgü bir tarzı olan Yamileth, her gün canlı yayında eşleri ve çocuklarına şiddet uygulayan erkekleri deşifre etmeye kararlıdır. Zor bir iştir bu ama o yılmayacaktır: “Eğer mikrofon başında vurulacak olursam, bunu herkes duyacaktır!”



BU SAHİLDE ON THE COAST
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, betacam, renkli/color, 22’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Merve Kayan, Zeynep Dadak

Türkiye’nin Ege kıyılarındaki Erikli kasabasında yaz mevsiminin kendini kısacık gösterip kaybolmasıyla ilgili bir kısa film. Türkiye’de yaz geldiğinde kıyı şeridine doğru seyahat etmek ve orada geçici olarak kalmak alışılmış bir durumdur. Mevsimsel yerleşmelere bağlı olarak, ticaret, iş kolları ve hatta ilişki biçimleri de bu yaz boyunca yakın kentlerden kıyı şeridine taşınır. Bu yön değiştirme ‘geçici’ bir yaşam tarzını da beraberinde getirir.
ÖDÜLLER/AWARDS: Akbank Kısa Film Festivali “Belgesel dalında Özel Mansiyon”/Akbank Short Film Festival Documentary Special Mention, 2010



BİR BEBEK İÇİN BİR ÖKÜZ AN OX FOR A BABY
HOLLANDA/THE NETHERLANDS, 2007, Betacam, renkli/color, 50’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Ayfer Ergün

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun “kadınlarda hamileliğe bağlı sorunların en tahrip edici olanı” dediği Fistül, bir erken hamilelik hastalığı. Dünyada iki milyondan fazla kadın fistülden mustarip. Ayfer Ergün bu hastalığın izini Etiyopya’da sürüyor ve 10 yaşında evlendirilen Yezina’nın hikayesi üzerinden fistül olan kadınların yaşadıklarını anlatıyor.



BAĞDAT BAGHDAD
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, betacam, renkli/color, 24’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Berrak Samur

Yıllar boyunca dışlanmaya ve yalnız bırakılmaya rağmen mücadeleyi bırakmayan bir kadının, bir "öteki"nin hikâyesi.
ÖDÜLLER/AWARDS: Ankara Uluslararası Film Festivali “Üçüncülük Ödülü - Amatör Belgesel”/Ankara International Film Festival “Third Award - Amateur Documentary”, 2010



ARJANTİN GECELERİ ARGENTINA AVENUE
ALMANYA/GERMANY, 2009, 35 mm, renkli/color, 84’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Lucia-Milena Bonse

Buenos Aires’de bir gece. Film, krizdeki bir ülkenin gündeminden irkiltici kareler sunduğu filminde günümüz Arjantin’indeki sosyal sınıflar arasındaki derin farklılıkları zengin ve yoksul, iyi eğitimli olan ve olmayan, yerli halk ile Avrupa kökenliler üzerinden anlatıyor.




40’INDA 40 KADIN 40 WOMEN AT 40
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, betacam, renkli/color, 52’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Tuluhan Tekelioğlu

Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu, İstanbul’da yaşayan 40 kadınla görüşerek bir belgesel yaptı. İlk bakışta bambaşka hayatlar süren, çocuklu ya da çocuksuz, evli veya bekar, farklı kesimlerden gelen, farklı sorunları olan kadınlar bunlar. Aralarında haberci Banu Güven, eski seks işçisi ve milletvekili adayı Ayşe Tükrükçü gibi tanınmış isimler de var, kimsenin adını bile bilmediği kadınlar da. Ortak noktaları 40 yaşında olmaları.



Kısa Olmazsa Olmaz Bölümü

DIŞARIDA (Game Out Of Glass) / 2009 / Sabrina Sarabi / 00:09:34 / ALMANYA
KÜÇÜK UWE (All Change Please) / 2009 / Lena Liberta / 00:11:50 / ALMANYA
SAKİN DENİZ (Silent Sea) / 2009 / Lena Liberta / 00:07:00 / ALMANYA
WU (Wu) / 2009 / Cécile Vernant / 00:12:43 / FRANSA
TOZ BULUTU (Under The Dust) / 2009 / Maggie Musial / 00:10:00 / İNGİLTERE
BALKON ÇOCUK (Balcony Boy) / 2008 / Pilar Palomero / 00:10:00 / İSPANYA
KAÇAKLAR (Mofetas) / 2008 / Inés Enciso / 00:10:00 / İSPANYA
KALAN (Le(f)t) / 2008 / Szilvia Papp / 00:08:00 / İSPANYA
YALANCI (She Lies) / 2008 / Isabel de Ocampo / 00:15:00 / İSPANYA
HAVADA (510 Meters Above Sea Level) / 2008 / Kerstin Polte / 00:16:00 / İSVİÇRE
RUTİN (Routine) / 2009 / Saesa Kiyokawa / 00:13:00 / LÜKSEMBURG
SON RAUNT (Final Round) / 2009 / Ingvild Søderlind / 00:10:00 / NORVEÇ
Ayşegül İsyanda / 2009 / Aylin Kuryel, Zeyno Pekünlü / 00:04:00 / Türkiye
Güvah (Witness) / 2009 / Zeynep Ünal / 00:03:15 / Türkiye
Oktan Bir Aşk Hikayesi (Love Stings) / 2009 / Gizem Elçi / 00:12:15 / Türkiye
Onlar Birbirlerini Sevdiler Ama... / 2009 / Ceylan Özgün Özçelik / 15:14 / Türkiye
Ölüm (Death) / 2009 / Burcu Aykar Şirin, Uygar Şirin / 00:18:40 / Türkiye
Unutma (Forget Me Not) / 2009 / Pelin Aytemiz / 00:15:00 / Türkiye
Vicdan (Fair Lawn) / 2009 / Esra Saydam / 00:14:00 / Türkiye, ABD
BU O! (This is Her) / 2008 / Katie Wolfe / 00:12:00 / YENİ ZELANDA
ÜÇÜNÜ DE AL (Take 3) / 2008 / Roseanne Liang / 00:12:00 / YENİ ZELANDA



Pembesiz Mavisiz Bölümü

Lezbiyen, gey, biseksüel ve transeksüellerin (LGBT) uğradıkları ayrımcılığa dikkat çeken ve sinemadaki görünür olmalarını amaçlayan bu bölümde iki belgesel film gösterilecek.

BEN VE NURİ BALA (ME AND NURİ BALA)
TOPP İKİZLERİ: DOKUNULMAZ KIZLAR (THE TOPP TWINS: UNTOUCHABLE GIRLS)

Ben ve Nuri Bala
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, 35 mm, renkli/color, 42’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Melisa Önel

Toplumsal cinsiyet ve ayrımcılık konusunda radikal bir ses olan feminist transeksüel Esmeray’ın hayatından yola çıkarak, doğup büyüdüğü Kars ve şu an yaşadığı İstanbul’daki toplumsal cinsiyet, ayrımcılık, ötekileştirme ve göçü konu alan bir film.
Geçimini midye satarak ve tek kişilik gösterisi ‘Cadının Bohçası’nı sahneleyerek sağlayan Esmeray, kendini bu kez bu belgeselde anlatıyor.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali “En İyi İlk Belgesel”/International Antalya Golden Orange Film Festival “Best First Documentary”, 2009




Harikalar Diyarı Bölümü

GÖBEK BAĞI (Attached To You) / İSVEÇ / 2009 / 9 / Cecilia Actis, Mia Hulterstam, Carin Bräck
BİR MASAL (A Tale) / TÜRKİYE / 2009 / 5’ / Defne Tesal
BLOODY MARY (Bloody Mary) / YUNANİSTAN / 2007 / 1’6’’ / Zina Papadopoulou
GIBBONS ADASI (Gibbons Island) / Polonya / 2010 / 8’ / Małgorzta Bosek
SİYAH KEMİKLER: TOPLU MEZAR (Hezurbeltzak, A Common Grave) / İSPANYA / 2007 / 4’30’’ / Izibene Oñederra
ZAHİRİ (Idyll) / ALMANYA / 2009 / 3’ / Astrid Busch
KROAK: BALIK AVI (Kroak: Fishing Trip) / FRANSA / 2009 / 3’ / Julie Rembauville, Nicolas Bianco
KROAK: AYIYA DÖNÜŞ (Kroak: Return to Bear) / FRANSA / 2008 / 3’ / Julie Rembauville, Nicolas Bianco
MANTO (The Coat) / FRANSA / 2007 / 7’47’’ / Orlanda Laforet
KUKLALAR (The Puppets) / ÇEK CUMHURİYETİ / 2009 / 4’30’’ / Özlem Akın
DÖRT (Four) / SLOVAKYA / 2007 / 16’ / Ivana Sebestova
KELEBEK (The Sylpphid) / DANİMARKA / 2008 / 7’35’’ / Dorte Bengtson
UYUYAN ADAM (The Man Who Slept) / 12’ / Inès Sedan


Erkekler Matinesi Bölümü

HUMPDAY / USA / 2009 / 95’ / Lynn Shelton



İyi Günde Kötü Günde Bölümü

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin evlilik ve aile kurumunu eleştirdiği, erken evliliklere dikkat çektiği ve aile içi şiddeti sorguladığı bu bölümde dört film gösterilecek.

BETONDAKİ YARALAR (SCARS IN CONCRETE)
KAÇAK GELİN (THE RUN OF THE BRIDE)
KAMERAYLA İZDİVAÇ (MARRIED TO THE CAMERA)
KISAYOLDAN ADALET (SHORT CUT TO JUSTICE)


KISAYOLDAN ADALET SHORTCUT TO JUSTICE
ALMANYA/GERMANY, 2009, betacam, renkli/color, 41’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Sybille Fezer
“Kadına yönelik şiddet karşıtlarının verdiği mücadelenin muhteşem ve cesur örneklerinden biri”. Eski Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Yakın Ertürk, Hindistan’ın kuzeybatısında, Pakistan sınırında uzanan Vadodara kentini konu alan bu film için böyle diyor. Filmin sözü, kadınların şiddet ve ayrımcılığa karşı mücadelesi üzerine.

KAMERAYLA İZDİVAÇ MARRIED TO THE CAMERA
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, DigiBeta PAL, renkli/color, 52’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Doğa Kılcıoğlu
Hemen her gün Türkiye televizyonlarında ‘evlendirme programları’ yayınlanıyor. Yaşamını kendisi gibi eş arayan biriyle birleştirmek için binlerce kadın ve erkek, televizyon kanallarının önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. ‘Esra Erol’la İzdivaç’, bu programlardan biri. Lafı dolandırmayan ve gerçeği, yalnızca gerçeği gösteren bu film, Esra Erol’un bir fenomene dönüşmüş programının kamera önü ve arkasından çok etkileyici kesitler sunuyor.

KAÇAK GELİN THE RUN OF THE BRIDE
NORVEÇ/NORWAY, 2009, betacam, renkli/color, 9’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Karin Pennanen
OYUNCULAR/CAST: Maria Salomaa, Håvard Arnhof, Frida Serine Pedersen
Filme adını veren ‘Brudhlaup’ eski bir deyiş olup, ‘kaçak gelin’ anlamına geliyor. İskandinav dilinde evlilikle ilgili kavramlar genellikle bu sözcükten devşirilir. Brudhlaup, eski zamanlardan yadigar Lofoten Adaları’ndan görüntüler eşliğinde bir kadının kendi düğün gününde yaptığı zihinsel bir yolculuğu anlatıyor.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Minimalen Kısa Film Festivali “Mansiyon Ödülü”/Minimalen Short Film Festival “Honorable mentions”, 2010

BETONDAKİ YARALAR SCARS IN CONCRETE
ALMANYA/GERMANY, 2009, betacam, renkli/color, 30’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Juliane Engelmann
OYUNCULAR/CAST: Carmen Birk, Stefan Riedner, Maggy Domschke, Lisa Altenpohl, Effi Rabsilber
Üç çocuk annesi 23 yaşındaki Anna, kocası gözünün önünde başka bir kadınla ilişkiye girince, giderek daha fazla içine kapanır. Aileyi bir arada tutmak adına evde kalması gereken sırları kendisine saklamış ve olup bitenleri sessizlikle karşılamaya karar vermiştir. Yeniden hamile kalmıştır ve hayatının kontrolü iyice elinden kaçmıştır.



Öteki Tarih Bölümü

Festival “Öteki Tarih” bölümünü geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz yazar Evrim Alataş’a adıyor. Resmi tarih dersleri ve kitaplarında öğretilen tekyönlü ve eksik bilgileri, ötekileştirilmiş, saklanmış ve yok sayılmış öykülerin kahramanlarının izinde göstermeye çalışan, anlatılmayanları anlatan dört film gösterilecek bu bölümde.

EYLÜL ÇOCUKLARI (CHILDREN OF SEPTEMBER)
FIRÇA DARBESİ (BRUSH STROKE)
İKİ TUTAM SAÇ: DERSİM’İN KAYIP KIZLARI (TWO LOCKS OF HAIR “THE MISSING GIRLS OF DERSIM”)
NAHİDE’NİN TÜRKÜSÜ (HUSH!)
SESLER (VOICES)


SESLER VOICES
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, betacam, renkli/color, 20’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Filiz Işık Bulut
OYUNCULAR/CAST: Zelal Bulut, Selahattin Bulut, Kısmet Bulut
Diyarbakır 5 No’lu cezaevi, 1980. Cezaevine komşu bir gecekonduda yaşayan iki çocuklu aile. Geceyarıları cezaevinden gelen işkence sesleri… Sesler, 12 Eylül üzerine yapılmış en etkileyici filmlerden biri. İçerisinden yükselen çığlıklarıyla ‘ünlü’, tarihin insan vicdanını betonlara gömdüğü 5 No’lu cezaevi hiç görünmediği halde bu filmde başrolde!

NAHİDE’NİN TÜRKÜSÜ HUSH!
TÜRKİYE/TURKEY, 2009, 35 mm, renkli/color, 52’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Berke Baş
Berke Baş büyükannesinin hikayesini anlattığı belgeselde, Türkiyeli Ermenilerin izini sürüyor. Bir zamanlar Ermeni yurttaşların yaşadığı Ordu’da bugün onlardan sadece birkaç kişi var. Göç yolları çoğunlukla Arjantin’e taşımış kentin Ermenilerini. 1915’teki ‘sevkiyat’ onları doğdukları topraklardan sürgün etmiş. Bellek tazelemek ve kimliklerin ördüğü duvarları yıkmak için büyükanne Nahide’nin türküsüne eşlik edelim şimdi.

İKİ TUTAM SAÇ: DERSİM’İN KAYIP KIZLARI TWO WISPS OF HAIR: THE MISSING GIRLS OF DERSIM
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, betacam, renkli/color, 55’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Nezahat Gündoğan
Bu yılın en çok konuşulan belgeseli. 1938’de Kürtler Dersim’den sürülürken rütbeli asker ailelerine verilen Kürt kızların saklı tarihini, onlardan ikisinin birer tutam saçını koynunda saklayan kadınların anlatımlarıyla görünür kılıyor yönetmen. Huriye ninenin sözleri, o kızların geride bıraktığı ailelerin özlemini anlatmaya yetiyor: “Taş olsaydım erirdim, toprak oldum dayandım…”

FIRÇA DARBESİ BRUSH STROKE
TÜRKİYE/TURKEY, 2010, betacam, renkli/color, 29'
YÖNETMEN/DIRECTOR: Nihan Belgin
Şubat 1980… Sağ ve sol çatışmalarının doruğa tırmandığı zamanlar… TDKP'li bir grup genç, arkadaşları Sinan'ın öldürülmesini protesto etmek istedi. Askerler yürüyüşü engellemek, gençleri dağıtmak için uyarı ateşi açtı. Ankara'nın karanlık, puslu havasına barut kokusu karıştı. Kaçma-kovalamaca paniğinde Erdal da silahını çekip ateş etti. Ölen askeri vuranın o olduğu gerekçesiyle tutuklandı Erdal. Havaya ateş ettiğini söyleyerek kendini savunduysa da yeterli kanıt bulunamadığı için idam cezasıyla yargılandı. 16 yaşındaki Erdal Eren yaşı büyütülerek asıldı!

EYLÜL ÇOCUKLARI CHILDREN OF SEPTEMBER
ALMANYA-FRANSA/GERMANY-FRANCE, 2009, betacam, renkli/color, 74’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Hülya Karcı, Meltem Öztürk
Güneş, Emek, Ebru, Savaş ve Hasan, bir sonbahar günü, hayatlarını bilinmeze dönüştüren postal sesleriyle uyanıp, yerinden yurdunda edilen, aynı kaderi paylaşan çocuklar. Bugün Berlin, Kopenhag, Zürih ve Paris’te yaşayan bu gençler, darbenin derin izlerini, yılların sessizliğini Eylül Çocukları’yla bozuyorlar. 12 Eylül üzerine belki de ilk kez konuşuyor o dönemin çocukları.



Made in Europa Bölümü

Sinema tarihinden filmlere özel bir yer ayıran Festival bu sene Avrupa Birliği ülkelerinin kadın yönetmenlerini seyirciyle buluşturacak. Avrupa Birliği Dönem Başkanı İspanya’nın Ankara Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun desteğiyle gerçekleşecek bu bölümde daha önce Uçan Süpürge’nin programında yer almış ve büyük ilgi görmüş filmlerin yanı sıra Türkiye’ye daha önce uğramamış klasikler gösterilecek.

NAKIŞ GİBİ A COMMON THREAD
FRANSA/FRANCE, 2004, 35 mm, renkli/color, 88’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Éléonore Faucher
OYUNCULAR/CAST: Lola Naymark, Ariane Ascaride, Jackie Berroyer, Thomas Laroppe, Marie Félix
“Nakış Gibi, iki insan arasındaki ilişkinin çok kıymetli bir eşyayı korur gibi olabildiğince zarif bir biçimde ele alındığı filmlerden biri” diyor Le Monde yazarı Florence Columbani. On yedi yaşındaki Claire, Moutiers Ailesinin çiftliğinden ayrıldıktan sonra süpermarkette bulduğu iş sayesinde faturalarını ödemekte ve çok sevdiği nakış işiyle ilgilenebilecek zamanı bulmaktadır. Hamile olduğunu öğrenmesiyle işler birden değişir. Bundan sonrasında film nakış gibi işlenen bir ilişkinin izini sürer.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Fransız Sinema Eleştirmenleri Sendikası “En İyi İlk Film”/French Syndicate of Cinema Critics “Best First Film”, 2005
Lumiere Ödülleri, Fransa “Umut Vadeden Genç Kadın Oyuncu” (Lola Naymark)/Lumiere Awards, France “Most Promising Young Actress”, 2005
Cannes Film Festivali “Eleştirmenler Haftası Büyük Ödülü”, “SACD Senaristler Ödülü”/Cannes Film Festival “Critics Week Grand Prize”, “SACD Screenwriting Award”, 2004
Deauville Film Festivali “En İyi Fransız Film Senaryosu”/Deauville Film Festival “Best French Script”, 2004

MÜCADELE STRUGGLE
AVUSTURYA/AUSTRIA, 2003, 35 mm, renkli/color, 76’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Ruth Mader
OYUNCULAR/CAST: Aleksandra Justa, Gottfried Breitfuss, Margit Wrobel, Martin Brambach
Ağır koşullarda hayatta kalmaya çalışırken ya da yalnızken, mutsuzken, yabancılaşmışken ilişki kurabilmek, sevgiyi bulabilmek mümkün müdür? Mücadele bu soruya yanıt arayan bir film. Daha ilk filmiyle birçok festivalde takdirle karşılanan ve ödüller alan Ruth Mader, yalnızlık, iletişimsizlik ve bütün bunlarla başa çıkmaya çalışma üzerine bir hikaye anlatıyor seyircisine.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Mexico City Uluslararası Film Festivali “En İyi İlk Film”/Mexico City International Contemporary Film Festival “Best Narrative First Feature”, 2005
Max Ophüls Festivali “En İyi Senaryo”/Max Ophüls Festival “Best Screenplay”, 2004
Molodist Uluslararası Film Festivali “Mansiyon Ödülü”, “FIPRESCI Ödülü”/Molodist International Film Festival “Special Mention”, “FIPRESCI Prize”, 2003
Torino Uluslararası Genç Sinema Festivali “Mansiyon Ödülü”/Torino International Festival of Young Cinema “Special Mention”, 2003

MORVERN CALLAR MORVERN CALLAR
İNGİLTERE-KANADA/UK-CANADA, 2002, 35 mm, renkli/color, 97’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Lynne Ramsay
OYUNCULAR/CAST: Samantha Morton, Kathleen McDermott, Linda McGuire, Ruby Milton, Dolly Wells
İskoçyalı yazar, Alan Warner’ın 1995’te yayımlanan aynı adlı romanından uyarlanan filme adını veren Morvern Callar, küçük liman kenti olan Oban’da süpermarkette çalışan biridir. Bir Noel sabahı uyandığında, intihar eden sevgilisinin basılması için bıraktığı roman taslağının üzerindeki adı, nedenini bilmediği bir duyguyla silip kendisininkini yazar ve bir yayınevine gönderir. Anlık bir şokun ardından sevgilisinin kendisi için bırakmış olduğu nottaki iki kelimeyi aklına kazımış gibi hareket etmeye başlar: “Cesur ol!”
ÖDÜLLER/AWARDS:
TFCA Ödülü “En İyi Aktris”/ TFCA Awards “Best Actress”, 2003
BAFTA Ödülleri “En İyi Aktris”/ BAFTA Awards “Best Actress”, 2002
Cannes Film Festivali “En İyi Yabancı Film”, “C.I.C.A.E. Ödülü”/Cannes Film Festival “Award of the Youth”, “C.I.C.A.E. Award” 2002
San Sebastián Uluslararası Film Festivali “FIPRESCI Yılın Yönetmeni”/San Sebastián International Film Festival “FIPRESCI-Director of the Year” 2002
Dinard İngiliz Film Festivali “En İyi Görüntü Yönetmeni”/Dinard British Film Festival “Best Cinematography”, 2002
İngiliz Bağımsız Film Ödülleri “En İyi Aktris”, “En İyi Görüntü Yönetmeni”/British Independent Film Awards “Best Actress”, “Best Cinematography”, 2002
Stockholm Film Festivali “En İyi Görüntü Yönetmeni”/Stockholm Film Festival “Best Cinematography”, 2002

KIRIK AYNALAR BROKEN MIRRORS
HOLLANDA/NETHERLANDS, 1984, 35 mm, renkli/color, 108’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Marleen Gorris
OYUNCULAR/CAST: Lineke Rijxman, Henriëtte Tol, Edda Barends, Coby Stunnenberg, Carla Hardy
"Kadın filmi" denince akla ilk gelenlerden Antonia’nın Yazgısı’nın yönetmeni Marleen Gorris bu filminde de erkek egemen dünyada kadının şiddetin nesnesi olmasına odaklıyor kamerasını. Kadınlar kendi yöntemleriyle direniyor, üzerlerindeki yüklere isyan ediyor, cinsiyet eşitsizliği mücadelesinde kendi güçleriyle ilerliyorlar. Kırık Aynalar seks işçiliğini derinlemesine çözümlemesiyle Gorris’in en radikal feminist filmlerden biri sayılıyor.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Hollanda Film Festivali “Seyirci Ödülü”/Nederlands Film Festival “Audience Award”, 1985
San Francisco Uluslararası Lezbiyen ve Gey Film Festivali “Seyirci Ödülü”/San Francisco International Lesbian & Gay Film Festival “Audience Award”, 1985

HİÇ NOTHING
POLONYA/POLAND, 1998, 35 mm, renkli/color, 80’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Dorota Kedzierzawska
OYUNCULAR/CAST: Anita Kuskowska-Borkowska, Janusz Panasewicz, Danuta Szaflarska, Violetta Arlak
“Güçlüler, her şeyi planlayan, başarıdan başarıya koşan insanlar beni ilgilendirmiyor. Zayıf insanlar yaşama daha başka bakıyorlar” diyor Kedzierzawska.
Gazetedeki gerçek bir olaydan yola çıkan bu üçüncü uzun kurmaca filminde de yönetmen yoksul, umutsuz, çaresiz, yaşamın kıyısında tutunmaya çalışan genç bir kadını, üç çocuklu bir anneyi anlatıyor. Festivale daha önce, bütün zamanların en iyilerinden kabul edilen filmi Kargalar ile konuk olan Dorota Kedzierzawska, Hiç ile de meraklısına Polonya sinemasından etkileyici bir örnek sunuyor.
ÖDÜLLER/AWARDS:
Brüksel Uluslararası Film Festivali “En İyi Avrupa Filmi”, “En İyi Kadın Oyuncu” (Anita Kuskowska-Borkowska)/Brussels International Film Festival “Best European Feature”, “Best Actress”, 1999
Denver Uluslararası Film Festivali “Krzysztof Kieslowski Ödülü”/Denver International Film Festival “Krzysztof Kieslowski Award”, 1999
Uluslararası Film Müzikleri Bienali “İkincilik Ödülü”/International Biennal for Film Music “2nd Place”, 1999
Polonya Film Ödülleri “En İyi Yönetmen”, “Jüri Özel Ödülü”, “En İyi Görüntü”, “Film Eleştirmenleri Ödülü”, “En İyi Kostüm Tasarımı” (Magdalena Biedrzycka)/Polish Film Awards “Best Director”, “Special Jury Prize”, “Best Cinematography”, “Critics Award”, “Best Costume Design”, 1999
Sochi Uluslararası Film Festivali “FIPRESCI Ödülü”, “Jüri Özel Ödülü”/Sochi International Film Festival “FIPRESCI Prize”, “Special Jury Award”, 1999

GÖZLERİMİ DE AL TAKE MY EYES
İSPANYA/SPAIN, 2003, 35 mm, renkli/color, 106’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Icíar Bollaín
OYUNCULAR/CAST: Laia Marull, Luis Tosar, Candela Peña, Rosa Maria Sardà, Kiti Manver
22 uluslararası festivalden 50’ye yakın ödül almış bir feminist film, bir başyapıt. İspanya’da bir milyondan fazla kişinin izlediği, pek çok ülkede gösterilen bu film, kocası Antonia’nın fiziksel ve duygusal şiddetine maruz bırakılan Pilar’ı anlatır. Pilar, soğuk bir kış gecesi oğluyla birlikte evden kaçar ve kız kardeşinin evine sığınır. Kocasının onu arayacağından şüphesi yoktur. Çünkü Pilar kocasının her şeyidir, ona “gözlerini vermiştir”. Yönetmen, aile içi şiddetle ilgili yanıtlanmamış çok soru olduğu için bu konuya odaklandığını söylüyor. Film İspanya’dan, ama kadınlara karşı şiddet dünyanın her yerinde!
ÖDÜLLERİNDEN BAZILARI/SELECTED AWARDS:
Créteil Uluslararası Kadın Film Festivali “Büyük Ödül”, “Seyirci Ödülü”/ Créteil International Women's Film Festival “Audience Award”, “Grand Prix”, 2004
Goya Ödülleri “En İyi Film”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Kadın Oyuncu” (Laia Marull), “En İyi Erkek Oyuncu” (Luis Tosar), “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” (Candela Peña), “En İyi Senaryo”, “En İyi Ses”/ Goya Awards “Best Film”, “Best Director”, “Best Actress”, “Best Actor”, “Best Supporting Actress”, “Best Screenplay”, “Best Sound”, 2004
Seattle Uluslararası Film Festivali “En İyi Aktör” (Luis Tosar)/Seattle International Film Festival “Best Actor”, 2004
San Sebastián Uluslararası Film Festivali “En İyi Film”, “Mansiyon Ödülü”, “Gümüş Denizkabuğu” (Laia Marul, Luis Tosar)/San Sebastián International Film Festival “Best Film”, “Special Mention”, “Silver Seashell”, 2003

EVLAT EDİNME ADOPTION
MACARİSTAN/HUNGARY, 1975, 35 mm, siya&beyaz/b&w, 89’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Márta Mészáros
OYUNCULAR/CAST: Katalin Berek, Gyöngyvér Vigh, Péter Fried, László Szabó
Macaristan’ın en önemli yönetmenlerinden Márta Mészáros’ın ilk filmlerden biri olan, Berlin Film Festivali’nden ödüllü Evlat Edinme, Macar sinema sanatının en kalburüstü yapımlarından biri. Film, 42 yaşındaki fabrika işçisi Kata Csontosné’nin hayatını anlatıyor. Yönetmen, kadınlar arasındaki, güç ve çıkar temelli olmayan, agresif ve tatminsiz erkek dünyasından uzak, sessiz dayanışmalar ve sözsüz anlaşmalar üzerine kurulu ilişkilere odaklanıyor. Bu ustaca hazırlanmış duyarlı filme gücünü kazandıran özelliklerden biri de başroldeki Katalin Berek’in dikkate değer oyunculuğu. 35. yılında bu başyapıtı sinemada izleme şansını kaçırmayın!
ÖDÜLLER/AWARDS:
Berlin Uluslararası Film Festivali “Altın Ayı Ödülü”, “C.I.D.A.L.C. Ödülü”, “Otto Dibelius Film Ödülü”, “OCIC Ödülü”/Berlin International Film Festival “Golden Berlin Bear”, “C.I.D.A.L.C. Award”, “Otto Dibelius Film Award”, “OCIC Award”, 1975



Retrospektif Bölümü

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Retrospektif bölümü bu sene, canlandırma sinemasının önemli isimlerinden Signe Baumane’ye ayrılıyor. 1964 doğumlu Letonyalı yönetmen Baumane’nin cinselliği dert edinen filmleri Festival’de ücretsiz gösterilecek.

AŞK HİKAYESİ (LOVE STORY)
CADI VE İNEK (THE WITCH AND THE COW)
MEMENİN ZAFERİ (TEAT BEAT OF SEX)
DOĞUM (BIRTH)
İLK TUTKU: ŞİMDİ VE SONSUZA DEK (THE VERY FIRST DESIRE)
KÜÇÜK PABUÇLAR (TINY SHOES)
NATASHA (NATASHA)
SIGNE VE… (SIGNE AND…)




Altın Kızlar Bölümü

Sinema tarihine unutulmaz filmler armağan etmiş, dünyanın önde gelen yönetmenlerinin son filmleri Ankara’da ilk kez 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nde gösterilecek.

BEYAZ İNSAN (WHITE MATERIAL)
PARLAK YILDIZ (BRIGHT STAR)




Her Biri Ayrı Renk Bölümü

13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali'nin 24 TV desteğiyle düzenlenen “Her Biri Ayrı Renk” bölümünde yer alan yepyeni 13 film, Uluslararası Sinema Yazarları Federasyonu (FIPRESCI) Ödülü için yarışacak. FIPRESCI Jürisi, Cannes’dan Venedik’e, Locarno’dan Tribeca’ya uluslararası festivallerden ödüllü bu 13 film arasından birini seçecek. Bu sene yarışmaya Almanya, Amerika, Avusturalya, Avusturya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İsviçre, Kanada, Meksika ve Türkiye’den 13 film katılacak ve kazanan film Festival’in kapanış töreninde belli olacak.

11'E 10 KALA (10 TO 11)
AMRİKA (AMREEKA)
ARAMIZDA (BETWEEN US)
ÇİNLİ BİR KIZ (SHE, A CHINESE)
DERİMDEN DE İÇERİ (CAN GO THROUGH SKIN)
ERKEKSİZ KADINLAR (WOMEN WITHOUT MEN)
KIŞ SESSİZLİĞİ (WINTER SILENCE)
KÖPRÜDEKİLER (MEN ON THE BRIDGE)
MUCİZE (LOURDES)
NORA’SIZ BEŞ GÜN (FIVE DAYS WITHOUT NORA)
SANA BAĞLANDIM (CLOSE TO YOU)
SEKS OLMADAN BİR YILIM (MY YEAR WITHOUT SEX)
YUVA (HOME)




Kötülük Bölümü

Bu sene 13. yaşını kutlayacak Festival, 13 rakamına atfedilen “uğursuzluk” inancından da ilham alarak temasını “Kötülük” olarak belirledi. Kadınların mitolojiden dinlere, edebiyattan sinemaya uğursuzluğun ve kötülüğün kaynağı ya da temsilcisi olarak gösterilmelerini sorgulayacak olan Festival, çekici, kışkırtıcı, hüzünlü, karamsar ya da eğlenceli filmler eşliğinde cadı olmayı seçmiş kadınların hikayelerini seyirciyle buluşturacak. Bu kadınların kimi itaatsiz, kimi azize kimi de katil olarak çıkacak karşımıza. Onları aslında “kötü” yapan şeyleri anlamak da Festival seyircisine düşecek.

Festival kötülüğün yalnızca sinemadaki karşılığını değil hem Türkiye’de hem de dünyada kapitalizmden cinsiyetçiliğe, militarizmden ırkçılığa her türlü ayrımcılığın kadınları nasıl etkilediğini de sorguluyor.


DİRENENLER, İTAATSİZLER, UYUMSUZLAR

NAR AĞAÇLARI (POMEGRANATES AND MYRRH)
KUSURSUZ AŞK (PERFECT LOVE)
UÇ UÇ BÖCEĞİM (LADYBIRD LADYBIRD)

AZİZELER, FAHİŞELER, KATİLLER

KARANLIK ARZULAR (DARK HABITS)
HAZİNEM (OR - MY TREASURE)
DÜZ BENİ (FUCK ME)

KÖTÜLÜK ÇİÇEĞİ: ISABELLE HUPPERT

SEREMONİ (JUDGEMENT IN STONE)
BİR KADIN MESELESİ (STORY OF WOMEN)




Sinemamız Bölümü

13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde ödül alacak olan Lale Belkıs, Gülsen Tuncer ve Deniz Özen’in birlikte çalıştıkları Atıf Yılmaz klasiği Dağınık Yatak (1984) “Sinemamız”bölümünde gösterilecek.

DAĞINIK YATAK (UNMADE BED)






Filmlerle ilgili yüksek çözünürlüklü görselleri aşağıdaki adresten indirebilirsiniz.

http://www.ucansupurge.org/images/stories/festival/02_HerBiriAyriRenk/



7 KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 20:30
KADIN OLDUĞUM GÜNDERİMDEN DE İÇERİ KIŞ SESSİZLİĞİ* GALA: “MADE IN EUROPE” GÖZLERİMİ DE AL
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
HAZİNEM DAĞINIK YATAK EVLAT EDİNME ÇİNLİ BİR KIZ NORA’SIZ BEŞ GÜN
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
11:30 14:00 16:30 18:30
KAMERAYLA İZDİVAÇ KAFESTEKİ KUŞ GİBİYDİK 40'INDA 40 KADIN* FIRÇA DARBESİ* BAĞDAT MUHTAR HANIM SESLER
8 CT. KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
ARAMIZDA KIRIK AYNALAR SANA BAĞLANDIM KARANLIK ARZULAR BEYAZ İNSAN
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
SEREMONİ UÇ UÇ BÖCEĞİM NAKIŞ GİBİ ERKEKSİZ KADINLAR YUVA
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
12:00 14:00 15:30 18:30
KISA OLMAZSA OLMAZ I CANGIL RADYOSU*** KISA OLMAZSA OLMAZ II RETROSPEKTİF: SIGNE BAUMANE
9 PZ. KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
EVLAT EDİNME PİYANO MUCİZE KÖPRÜDEKİLER* PARLAK YILDIZ
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
NAR AĞAÇLARI SEKS OLMADAN BİR YILIM HİÇ NORA’SIZ BEŞ GÜN MORVERN CALLAR
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
11:30 13:00
KISA OLMAZSA OLMAZ III TÜLAY GERMAN : KOR VE ATEŞ YILLARI*
10 PT. KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
BİR KADIN MESELESİÇİNLİ BİR KIZ NAKIŞ GİBİ ERKEKSİZ KADINLAR DÜZ BENİ
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
DERİMDEN DE İÇERİ PİYANO MÜCADELE AMRİKA GEL PORNO ÇEVİRELİM
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
12:30 16:30 15:30 17:00 19:00
KISA OLMAZSA OLMAZ IVTOPP İKİZLERİ: DOKUNULMAZ KIZLAR ZİYARETÇİLER TEK GECELİK*** KISA OLMAZSA OLMAZ V
11 SA. KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
11'E 10 KALA KADIN OLDUĞUM GÜN ARAMIZDA NAHİDE'NİN TÜRKÜSÜ İKİ TUTAM SAÇ: DERSİM'İN KAYIP BEYAZ İNSAN
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
SANA BAĞLANDIM KÖPRÜDEKİLER GÖZLERİMİ DE AL TOPP TWINS: DOKUNULMAZ KIZLAR UÇ UÇ BÖCEĞİM
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
12:00 14:00 16:30 18:30
AVENİDA ARGENTİNA WU BRUDHLAUPEYLÜL ÇOCUKLARI* KISAYOLDAN ADALET*** BİR BEBEK İÇİN BİR ÖKÜZ KIZLARI ÖLDÜRMEK YOLCULUK
12 KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
GEL PORNO ÇEVİRELİM HİÇ YUVA AMRİKA PARLAK YILDIZ
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
MUCİZE 11’E 10 KALA KIRIK AYNALAR SEREMONİ DÜZ BENİ
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
12:00 14:00 17:00 18:00 19:00
PANEL
MEŞUM KADINLAR, SOLUCANLAR, MAYMUNLAR, ZEHİRLİ SARMAŞIKLAR VESAİRE
Fatmagül BERKTAY
BEN VE NURİ BALA* BU SAHİLDE* PANEL
DÜŞÜMDE BİLE GÜNAHKARSIN
Ayça ÇİFTÇİ, Gözde ONARAN, Senem AYTAÇ, Zeynep DADAK
FICKENDE FISCHE
13 KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON I
12:30 14:30 17:00 19:00 21:00
KIŞ SESSİZLİĞİ SEKS OLMADAN BİR YILIM MÜCADELE KAPANIŞ TÖRENİ FIPRESCI ÖDÜLÜ’NÜ KAZANAN FİLM
KIZILIRMAK SİNEMASI - SALON II
12:00 14:00 16:30 18:30 21:00
KARANLIK ARZULAR NAR AĞAÇLARI MORVERN CALLAR HAZİNEM KUSURSUZ AŞK
GOETHE ENSTİTÜSÜ ANKARA
12:00 14:00 15:00 17:00 18:00
NAHİDE'NİN TÜRKÜSÜ İKİ TUTAM SAÇ: DERSİM'İN KAYIP TÜLAY GERMAN: KOR VE ATEŞ YILLARI
KAMERAYLA İZDİVAÇ
KISA OLMAZSA OLMAZ VI
DUŞ
KISA FİLM YARIŞMASI’NI KAZANAN FİLMLER
* YÖNETMENİN KATILIMIYLA
** FİLM OKUMALARI
*** ATÖLYE



6-13 Mayıs 2010 tarihleri arasında 13. kez sinemaseverlerle buluşacak olan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, “kötülük” temalı Kısa Film Yarışması düzenliyor. Yarışmaya son başvuru tarihi 9 Nisan 2010.

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali 13. senesine özgü bir temayla yola çıkıyor: “KÖTÜLÜK”. Festival bu tema kapsamında bir de Kısa Film Yarışması düzenliyor. Kısa filmin gelişmesine katkıda bulunmanın yanı sıra, toplumsal cinsiyet rollerinin sorgulanmasına ve filmlerde kadın bakış açısının geliştirilmesine olanak sağlamak amacıyla yapılacak yarışma, Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşecek.

Bu hikayede gerçekten kötü olan kim?
Festival 2010 yılında; şiddeti, yoksulluğu, savaşları, göçleri, ekonomik krizleri, emek sömürüsünü ve dünya yüküyle sıkıntıyı eteğinde taşımaya zorlanan kadınlara atfedilen ‘kötülüğü’ sorgulayacak.

Kötülüğün bazen öznesi, bazen de nesnesi olarak tarif edilen kadınlar… Büyücü, cadı, iffetsiz, muhteris, lezbiyen, dedikoducu, fahişe, azınlık, küfürbaz, edepsiz, rahat, özgür, küstah, söz dinlemeyen, kahkaha atan, eviyle ve çocuğuyla ilgilenmeyen, yuva yıkan, hak arayan, kadınları örgütleyen, kötü yola düşen ve düşüren… Lilith, Havva, Delilah, Medea, Leydi Macbeth, Salome, Marie Antoinette, Jean D’arc, Justine, Hürrem Sultan, Carmen, Mata Hari…

Sinema da kadınlara atfedilen bu rollerin yansıtıcısı olmayı seçti. Yalnızca Hollywood ve Yeşilçam değil, her ülkenin sinemasında kadının kimliği aynıydı: Femme fatale, yani vamp, yani ölümcül kadın, yani kötü kadın… Üvey anneler, kaynanalar, metresler, hırslı iş kadınları, sigara ve içki içen kadınlar, sarışın kadınlar, sınıf atlamak için kadınlığını kullanan kadınlar, azgın kadınlar, doyumsuz kadınlar, ağına düşürdüğü erkeklerin kanını emen kadınlar, yuva yıkanlar, fındıkkıranlar… Phyllis Dietrichson, Gilda, Şangaylı Kadın, Mavi Melek, Matty Walker, Catherine Tramell…

Bir kez daha düşünelim: Bu hikayelerde gerçekten kötü olan kim?

Toplam ödül 5 bin TL

13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, kadın ile kötülük arasında kurulan bu ve daha nice ilişkiyi sorgulamak ve tartışmak için sizi kısa film yapmaya davet ediyor.
10 dakikayı aşmayan “kötülük” temalı filmler Burcu Aykar Şirin, Gülden Treske ve Seçil Büker’den oluşan seçici kurul tarafından değerlendirilecek ve kazananlar 6 Mayıs’ta, Festival’in açılış töreninde açıklanacak.
Çankaya Belediyesi’nin katkılarıyla yapılacak yarışmada “Birinci Film"e 2.500 TL, “İkinci Film”e 1.500 TL ve "Üçüncü Film"e de 1.000 TL para ödülü verilecek.
Başvuruların 9 Nisan’da sona ereceği yarışmayla ilgili ayrıntılı bilgiyi www.ucansupurge.org adresinde bulabilirsiniz.


Ayrıntılı bilgi için:
M. Uğur Yüksel
Medya Koordinatörü
A: Büyükelçi Sokağı 20/4 Kavaklıdere - Ankara, Türkiye
T: 90 312. 427 00 20 / 19 F: 90 312. 466 55 61
E: press@ucansupurge.org
W: ucansupurge.org/kadinfilmlerifestivali





Uçan Süpürge’de belgeseller de “kötülük”e uçuyor

6-13 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı. Bu sene Festival, “Kötülük” temasıyla yola çıkıyor ve kadınlara atfedilen kötülüğün hem hayatta hem de sinemada nasıl karşılık bulduğunu sorguluyor.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu, Çankaya Belediyesi, Bosfor ve Ströer Kentvizyon’un katkılarıyla düzenlenen 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 6-13 Mayıs 2010 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşecek.

Festival, bu sene Almanya’dan Yeni Zelanda’ya, Meksika’dan Filistin’e 28 ülkeden, 95 yönetmenin toplam 100 filmini sinemaseverlerle buluşturacak. 13. yaşını kutlayan Festivalin teması; “Kötülük”, sloganı da “O Kötü, Ya sen?”. Bu sene Festival, kadınlara atfedilen kötülüğün hem hayatta hem de sinemada nasıl karşılık bulduğunu sorgulayacak.

Festival bu sene de belgesel sinemanın önemli örneklerini bir araya getiriyor ve belgesel sinemacı kadınların yükselişine tanıklık ediyor.

“İyi Günde, Kötü Günde”

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin evlilik ve aile kurumunu eleştirdiği, erken evliliklere dikkat çektiği ve aile içi şiddeti sorguladığı bu bölümde iki belgesel film gösterilecek.
Doğa Kılcıoğlu’nun Türkiye televizyonlarında gündüz kuşağının çok izlenen programlarından “Esra Erol’la İzdivaç” programının kamera arkası ve önünde olup bitenleri belgelediği filmi Kamerayla İzdivaç (2009), evlilik programlarının insanlar için nasıl bir umut(suzluk) yarattığını anlatıyor. Bir yandan ciddi bir medya eleştirisi ve sosyolojik çözümleme yapan Kılcıoğlu, bu senenin en iyi Türkiyeli belgesellerinden birine imzasını atıyor.
Kısayoldan Adalet (Short Cut to Justice, 2009) ise bölümün bir diğer belgeseli. Almanyalı yönetmenler Daniel Burkholz ve Sybille Fezer’in birlikte yönettikleri film, aile içi şiddete uğrayan ve evlerinden atılan kadınların verdikleri hak ve alternatif örgütlenme mücadelelerini anlatıyor.

“Öteki Tarih”in belgeleri

Festival “Öteki Tarih” bölümünü geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz yazar Evrim Alataş’a adıyor. Resmi tarih dersleri ve kitaplarında öğretilen tekyönlü ve eksik bilgileri, ötekileştirilmiş, saklanmış ve yok sayılmış öykülerin kahramanlarının izinde göstermeye çalışan, anlatılmayanları anlatan iki belgesel film gösterilecek bu bölümde.

Nezahat Gündoğan’ın üç yıllık çalışmasının sonucunda çektiği İki Tutam Saç - Dersim'in Kayıp Kızları (2010) filmi 1938'de Dersim'de yaşanan katliamın ardından asker ailelerine verilen "kayıp kızlar”ın öyküsünü anlatıyor. Hepsi o dönemde devlet tarafından kayda alınmış ve kaybolduğu sanılan, özellikle rütbeli asker ailelerinin yanlarına evlatlık olarak verilen bu kız çocukların izini süren belgesel, Ankara’da ilk kez 13. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde seyirciyle buluşacak.

Bölümün bir diğer “kayıp” hikayesi Berke Baş’tan geliyor. Uzun metraj bir birinci şahıs belgeseli olan Nahide’nin Türküsü (2009), yönetmenin Ermeni olan büyükannesi Nahide ve memleketi Ordu’nun konuşulmayan tarihi üzerine bir film. Büyükannesinin yaşamını keşfe çıkan yönetmen Berke Baş, bu süreçte onun gizli etnik kökenini de açığa çıkartıyor ve Ordu’nun Ermeni sakinlerinin hikâyelerinin içinde buluyor kendini.

Geçen sene “Kadınlardan 12 Eylül Mektupları” başlıklı mektup sergisi düzenleyen Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, 30. yılında askeri darbenin hâlâ öteki kıldığı hikayelerden üçünü seyirciyle buluşturuyor. Bunlardan biri de Meltem Öztürk ve Hülya Karcı’nın yönettikleri, Eylül Çocukları (2009) adlı belgesel. “Masal Ülkesi”nin çocukları Güneş, Emek, Ebru, Savaş ve Hasan’ın, bir sonbahar günü, hayatlarını bilinmeze dönüştüren postal sesleriyle uyanıp, yerinden yurdundan edilişlerini anlatan film, belki de ilk kez o dönem çocuk olanların tanıklıklarını belgeliyor.

Sıgne Baumane’yle…

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin Retrospektif bölümü bu sene, canlandırma sinemasının önemli isimlerinden Signe Baumane’ye ayrılıyor. 1964 doğumlu Letonyalı yönetmen Baumane’nin cinselliği dert edinen filmleri Festival’de ücretsiz gösterilecek. Bu bölümde ayrıca, Dzintra Geka’nın Baumane’in hayatını, çalışmalarını konu ettiği Signe ve Ben (Signe and…, 2003) adlı belgesel de gösterilecek.

Pembesiz/Mavisiz

Lezbiyen, gey, biseksüel ve transeksüellerin (LGBT) uğradıkları ayrımcılığa dikkat çeken ve sinemada görünür olmalarını amaçlayan bu bölümde iki belgesel film gösterilecek.

Melisa Önel’in filmi Ben ve Nuri Bala (2009), toplumsal cinsiyet ve ayrımcılık konusunda radikal bir ses olan feminist transeksüel Esmeray’ın yaşamından yola çıkarak, doğup büyüdüğü Kars ve şu an yaşadığı İstanbul’daki toplumsal cinsiyet, ayrımcılık, ötekileştirme ve göçü konu alan bir film. Yönetmen, ‘Cadının Bohçası’ adlı tek kişilik gösterisiyle de eşitsizliğe meydan okuyan Esmeray’ın hikayesi eşliğinde hem beden hem de coğrafyalar içinde yaşanan ötekileştirmeyi tartışmaya açmayı hedefliyor.

Leanne Pooley imzalı Topp İkizleri: Dokunulmaz Kızlar (The Topp Twins: Untouchable Girls, 2009) Yeni Zelanda'nın tanınmış lezbiyen country ve folk şarkıcısı ikizleri Topp kardeşlerin hikayesini anlatıyor. Aileleri, arkadaşları ve izleyicileriyle yapılmış söyleşilerden oluşan film, Topp ikizlerinin hayatının yanı sıra Yeni Zelanda’daki LGBT hareketin tarihine de tanıklık ediyor. Gösterildiği festivallerde büyük ilgi gören ve en son Toronto’dan Seyirci Ödülü’yle dönen Topp İkizleri: Dokunulmaz Kızlar örgütlenmenin bireysel hayatlarımızdan başladığını gösteren ayrıcalıklı bir film.

Türkiye ve Dünyadan Belgeseller

Türkiye ve dünyadan kadın belgeselcilerin filmlerinin gösterileceği bu bölümde festivallerden övgü ve ödüllerle dönmüş toplam 12 yeni belgesel film yer alıyor.

Türkiye yapımı filmlerden 40’ında 40 Kadın (2010) gazeteci, yazar Tuluhan Tekelioğlu’nun imzasını taşıyor. İstanbul'un farklı semtlerinden 40 kadının öyküsünü bir araya getiren film, 40 yaş eşiğinin kadınlar için ne ifade ettiğini kadınlardan dinliyor.

Geçen sene Festival’de 'Beyrut'a Gittiğimi Anneme Söylemeyin (2007) adlı belgeseliyle yer alan Gülay Dayıcan’ın yeni filmi Lady Muhtar (2009) ise siyaset alanında kadın görünmezliğine dikkat çekiyor ve New York'ta yaşamakta olan nöropsikolog Gülay Dayıcan’ın emekli olup köyü Akbaş'a yerleşmesini ve yerel seçimlerde aday olup muhtar seçilmesini anlatıyor.

Türkiye yapımı filmlerden bir diğeri de, sendikalı oldukları için Desa firmasının Sefaköy fabrikasından işten çıkartılan Emine Arslan’ın ve Düzce fabrikasındaki diğer kadın işçilerin bir yıllık direnişlerinin öyküsünü anlatan Kafeste Kuş Gibiydik-DESA Direnişindeki Kadınlar. Güliz Sağlam ve Feryal Saygılıgil’in birlikte yönettikleri belgesel, kadın işçilerin çalışma koşullarını, örgütlenme deneyimlerini, direnişin işçilere katkılarını, kadın işçilerin sendikayla ilişkilerini, beklentilerini, Desa Direnişiyle Dayanışma İstanbul Kadın Platformu’nun kuruluşunu ve direnişe desteğini gözler önüne seriyor.

Didem Pekün'ün yönettiği Tülay German: Kor ve Ateş Yılları (2010) İstanbul Film Festivali’nden sonra Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde gösterilecek. Tülay German'ın “Düşmemiş Bir Uçağın Kara Kutusu” adlı otobiyografik kitabından yola çıkarak çekilen film, Türkiye'de pop müziğin öncülerinden sayılan, politik duruşu nedeniyle, kırk yıl önce İstanbul'dan Paris'e gitmek zorunda kalan German’ın arşiv görüntüleri, ses kayıtları, müzikleri ve fotoğraflarını kullanıyor.

Ayfer Ergün’ün Etiyopya’da çektiği Bir Bebek İçin Bir Öküz (2008) adlı belgeseli erken hamileliğe bağlı fistül hastalığını ve kadınların yaşadıklarını anlatıyor. Ergün’ün filmi, fistül mağduru Yezina adlı bir kadının hikâyesinden yola çıkıyor ve erken evlilik ve doğumun kadınların hayatlarını nasıl bir cehenneme çevirdiğini gösteriyor.

Genç yönetmen Melis Birder’in Antalya Film Festivali’nde “en iyi belgesel” seçilen filmi Ziyaretçiler (The Visitors, 2009) ise Türkiye, ABD ortak yapımı. Amerika’nın New York eyaletinde Her Cuma akşamı otobüse binip sevdikleri adamları birkça saatliğine görmek için yüzlerce kilometre ötedeki hapishanelere doğru, bazen 25 saat süren bir yolculuğa çıkan kadınları anlatıyor.

Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ın birlikte yönettikleri Bu Sahilde (2010), bir sahil kasabası olan Erikli’de yaşanan haliyle, yaz mevsiminin taşıdığı uçuculuk hissini anlatıyor. Akbank Kısa Film Festivali “Belgesel dalında Özel Mansiyon” kazanan film, yalnızca yazları yaşanan bu beldenin gündelik ritmlerini gözlemleyerek, kışın hayali eşi sayılan "tatil" kavramının doğasına ışık tutuyor.

Berrak Samur’un Ankara Uluslararası Film Festivali’nde Amatör Belgesel dalında Üçüncülük Ödülü aldığı Bağdat (2010), yıllar boyunca dışlanmaya ve yalnız bırakılmaya rağmen mücadeleyi bırakmayan bir kadının, bir "öteki"nin hikâyesine tanıklık ediyor.

Almanyalı yönetmen Lucia-Milena Bonse’nin belgeseli Arjantin Geceleri (Avenida Argentina, 2009) Arjantin’deki dört kaşıt dünyayı keşfediyor. Çıkmazdaki toplum hakkında irkiltici fotoğraflar sunan belgesel görselliğiyle de büyülüyor.

Almanyalı bir diğer yönetmen Susanna Jaeger’ın yönettiği Cangıl Radyosu (The Jungle Radyo, 2009) ise Nakaragua’da geçiyor ve ormanın derinliklerinde hak radyosu kuran Yamileth Chavarria’nın aile içi şiddete karşı mücadelesini anlatıyor.

Clara Elalouf’un yönettiği Duş (New Skin) ise Fransa’nın toplu banyolarını konu alıyor. Bir yandan Fransa’daki yoksulluk üzerine etkileyici fotoğraflar sunan filmin Siroki Brijeg ve Aye Aye film festivallerinden “İkincilik Ödülü” aldığını belirtelim.

Nancy Schwartzman’ın kendi tecrübelerinden yola çıkarak hazırladığı ve tek gecelik ilişkilerdeki sınırı sorgulayan filmi Tek Gecelik (The Line, 2009), yargılamadan erkek seyircinin davranışlarını sorgulamasını sağlıyor.

BELGESEL SİNEMACI KADINLAR SEYİRCİYLE BULUŞUYOR

Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin programında yer alan filmlerden pek çoğu yönetmenleriyle birlikte izlenecek. Yönetmenler gösterimlerin ardından söyleşi ya da atölye düzenleyecekler.

Bilgi için: http://festival.ucansupurge.org/