"Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin karşısında
buldum. Ses Tiyatrosu'ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor
ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir
ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama
seyirci kahkahadan kırılıyordu. Bu da benim pek hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi
o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum."
Ülkemizin en komik adamı böyle anlatıyor sahne, sinema serüveninin başlangıcını.
Bundan sonrasını zaten bilmeyen yok gibi. Onlarca film, tiyatro oyunları, TV
dizileri...
Peki ya bundan öncesi? Çocukluğu mesela... İşte bugünün betonla kuşatılmış,
ağaçları, top sahaları, bayram yerleri ellerinden alınmış çocuklarına Kemal
Sunal'ın çocukluğundan, bu şehrin güzel günlerinden, güzel insanlarından, güzel
anılarından küçük bir kesit...