Sayı Bakımından Kurgu

Sayı bakımından kurgu, belli bir filmdeki çekimlerin sayısıyla ortaya çıkar. Filmlerin sürelerinin belirli bir sınırı aşmadığını biliyoruz. Bu belirli süre içinde yer alacak çekimlerin sayısı da ancak bu sınırların elverdiği ölçüde değişebilir.

Bu bakımdan, uzunluk bakımından kurgu ile sayı bakımından kurgu arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü bir filmle ne denli çok uzun çekim kullanılırsa, çekim sayısı da o denli azalır, film az sayıda uzun çekimlerden oluşur, bunun tersine bir filmde ne denli çok kısa çekim kullanılırsa çekim sayısı o denli artar, çünkü film çok sayıda kısa çekimden oluşur. Çekimlerin sayısının az ya da çok oluşu hem film türüne hem de sinema adamının deyişine bağlıdır.
Örneğin bir ruh bilimsel çözümlemede, bir dramada genellikle az sayıda çekim yer alır. çünkü bu tür filmlerin yapısı gereği olguların durumların gelişmesi daha sürekli uzun çekimlere gereksinim gösterir. Buna karşılık örneğin güldürülerde çekim sayısı daha çoktur., film genellikle birbirini hızla izleyen tek tek gülütlerin (gag) yer aldığı kısa çekimlerden oluşmuşlarıdır.

Bu filmde çok sayıda kısa kısa çekimler ya da az sayıda uzun çekimler kullanılmamasının aynı zamanda sinemacının tutumuna bağlı olduğunu, sinamacının deyişinden ileri geldiğini biliyoruz. Birinci tutuma çözümleyici tutum, çoğu kez derinlemesine görüntü işlemine bağlı olarak başvurulan ikinci tutuma da birleşimci tutum dendiğini daha önce görmüştük.

Kurgu bakımında da birincisine çözümleyici kurgu ikincisine birleşimci kurgu denir. Bunun nedeni, çözümleyici kurguda sinemacının sahneyi çok kısa çekimlere bölmesi, sahnenin bütün ayrıntılarını vermesi, olgunun en küçük parçalarını ortaya koyması, böylelikle izleyiciye hemen her şeyi önceden hazırlamış, açıklamış, çözümlemiş olarak sunmasıdır.

Bundan dolayı çözümleyici kurguda izleyici fazla güçlük çekmeden, fazla yorum paylı kalmaksızın filmi izler. Birleşimci kurgudaysa bir sahne bir kaç, hatta kimi zaman tek bir çekimden oluşur, sinemacı sahneyi bir bütün olarak genel görünüşüyle ortaya koyar. Genellikle uzun çekimlerden oluşan bu çalışmada sinemacı derinlemesine görüntüye, çapraşık ayırıcı devinimlerine, sahnenin önemli noktalarını bulmak, sahnenin çözümünü yapmak, yorumlamak izleyiciye düşer.

Kaynak
Sinemaya Giriş
Prof. Dr. Jur. Alim Şerif Onaran