Joris İvens'in bu yazıdaki
notlarının "Pekin" bölümü İvens'in 1957 de Kızıl
Çin'de belge filmleri üzerine verdiği derslerden alınmıştır.
Bu dersler 10 bölüme ayrılmaktaydı:
1. Konuların çeşitliliği,
2. Senaryo,
3. Teknik yönetim,
4. Yeniden yapım ("Reconstruction": İngilizce'den çevrilmesi güç olan bu sözcük
ile İvens hem geçmiş belgelerin kullanılmasını hem de geçmişte gerçekten var
olmuş olayların yeniden yaratılmasını kastediyor),
5. İnsan nasıl gösterilmeli,
6. Görüntü,
7. Kurgu,
8. Konuşmalar,
9. Müzik,
10. Ulusal Biçim
"Paris Notları" ise 1958 de LA SEIN A RENCONTRE PARIS / SEIN IRMAĞI
PARİS'E RASTLADI filminin çekimi sırasında tutulmuş notlar bölümündendir.
PEKİN NOTLARI
Konulu film ve belge filmi arasındaki ayırım üzerine bir söz. Bir zamanlar
konulu filmler sinema sanatının gerçek temsilcisi olarak görülürdü, belge
filminin de gerçek sanat eseri olmaya bir çeşit araştırma olduğu kabul edilirdi.
Bu değişmiştir, bugün belge filmleri de büyük ilgi ve saygı görmektedir.
Belge film sinema sanatının bilincidir.
Bir belge filminin amacı, görevi nedir?
Bildirmek, eğitmek, inandırmak, coşturmak, hareketlendirmek, isteklendirmek,
esinlemek, oyalamak.
Seyirci filmlerimizi niçin sevmiyordu?
Özgün yönlerinin yetersizliğinden.
Tümü de birbirlerine çok benzeri, şematik, fazla kuramsal, hayal gücü yetersiz,
ulusal nitelikleri önemsemeyen, alışılmış kalıplarla dolu, kuru yapıtlar
olduklarından.
Kısacası belge filmlerinin büyük kısmı seyirci için basbayağı bir sıkıntı
maskesine bürünmüş gibidir.
Bunu yok etmek için ne yapmak gerek?
Sanatımıza daha hakim olmak.
Sanat, siyaset ve teknik alanlarında kendimizi kuramsal bir şekilde daha da
geliştirmek.
Topluma yakın yaşamak.
Her zaman için gerçeğin derinliklerine inmek.
Belirli belgesel yöntemlerimizi kullanmak.
Şekilleri ve içeriği gerçeğe sadık kalarak değiştirmek ve geliştirmek.
Özgürlüklerimizi, düzenliliğimizi ve sınırlarımızı daha iyi tanımak.
Seyircilerin ve eleştiricilerin tepkilerini yakından izlemek.
Bize özgü olan sanat şeklini -belge filmini- tanımak ve ona inanmak.
Bazıları kolay ve dolambaçlı bir yol denediler ve diyorlar ki: yeniden yapım (reconstruction)
bizi kurtarabilir. Bu yanlıştır. Yeniden yapım sorunun ancak çok ufak bir
bölümüdür.
Sorun, temele daha çok dayanan bir şeydir.
Bazıları gerçeğin daha derinliklerine ineceklerine ondan uzaklaşarak soruna bir
hal çaresi bulmayı denediler. Bazıları belge filmine gerektiği kadar hayal gücü
katılmayacağı, dolayısıyla de belge filminin sanat değeri olamayacağını
söyleyerek soruna bir hal çaresi bulmayı denediler.
Bunlar yanlıştır.
Sanatımız gerçeğe bağlıdır.
Görüşlerimiz ve gereçlerimiz, doğrudan doğruya gerçekten alınmış görüntülerdir.
Evlerimizin temel taşıdır bu. Ama sanatımız, seçmeden ve bu ilk ve temel
gereçlerin çekimden önce, çekim sırasında ve çekimden sonra sıralanmasından
doğar. Gerçeğe dayanan yaratıcı bir hayal gücü gereklidir.
Bir grev,bir yapı işi,bir köy konuşlu filmde anlatılmaz, çünkü o zaman grev,
yapı işi, köy ancak birer dekor olurlar. Hayır. Grevin,yapı işinin, köyün
insancıl, ahlaksal toplumsal, ekonomik, şiirsel değerlerini en yüksek
derecelerine dek yüceltmeliyiz.
Hareketlere ve varlıklara inanç. Bir süzgeçten geçirmeyen saflaştırmaya
çalışmadan gerçeği en derin yerlerine dek kazmalıyız.
Belge filmi gerçekle savaştır.
Gerçeğin tükenmez kuyusunda iyi bir arayıcı gibi kazmak: filmcilik ancak bu
yoldan gerçek toplumsal değerine ulaşacaktır.
Bu günün tarihini, topluca bu gün için ve gelecek için yazıyoruz.
Belge filmi çevirmek güç bir sanattır.
Dünya stüdyomuzdur.
Bu stüdyoda "sessiz durulmasını" istemeyiz. Bizimki uzun bir çıraklık devresi
gerektiren toplu bir sanattır.
Geçeğe bir şans tanımak.
Bir belge filminin amacı genellikle toplumsal, ekonomik, teknik siyasal,
kültürel bir sorunu, topluma tüm fikirleri öğretmeye yardımcı olacak veya ona
toplumsal bir hal çaresi bulduracak bir şekilde anlatmaktır.
Belge filminde bir soruna hal çaresi bulunması için çalışırken, unutulmaması
gereken bazı temel sorunlar vardır. Filminizde gerçekten ne demek istiyorsunuz,
bunu kimlere söylüyorsunuz, hangi etkiyi yaratmak istiyorsunuz? Nasıl
söyleyeceksiniz? Bunu başarmak için hangi zihni veya duygusal öğeleri, hangi
artistik yollardan kullanacaksınız?
Düşünsel öğeleri, gerçek olayları yeniden yaratarak ve seyircinin bilincini
kurguyla ve konuşmayla etkileyerek, duygusal öğeleri de lirik, yerici, şiirsel,
dramatik veya daha başka bir duygusal yolara başvurarak kullanmanız gerekir.
Çok çeşitli tema ve dolayısıyla da çok çeşitli konu istiyorum. Bunların her biri
de çok çeşitli üslup ve biçimler isterler. Her konu kendine en uygun düşecek
biçimle anlatılmalıdır. Ancak ve ancak bu yoldan hem yüksek sanat değeri olan,
hem de gerçek siyasal etkisi olan ilginç belge filmleri çevirmek için gerekli
ustalığa erişmek mümkündür.
("Pekin Notları" Raymond Bellour tarafından derlenmiş ve İngilizce'den
Fransızca'ya çevrilmiştir.)
PARİS NOTLARI
İkinci ayrımın görüntüleri üzerine
Sabahın erken saatlerinin ışığı. Güneş henüz yükselmemiş henüz. Bazen, görüntüye
özel bir etki vermek, ilk bölümün yumuşak renklerinde garip bir değişim yaratmak
için bir filtre kullanmak gerekecektir. Artık Paris kendini gösteriyor…
Rüzgar çıkacaktır.
Unutmayalım ki her zaman için Seine ırmağının görüş açısından bakıyoruz.
Çalkantılar ve akıntılar Seine'in duygularının anlatılmasında çok önemli
olacaktır. Şaşkın, coşkun, sinirli, huzursuz… Bunun için rüzgar gerekli. Bu
bölümde bazen alıcı insanları görmek için kayıklara bindirilecektir.
Araştırma yöntemi bu bölümde başlar. Bu bölümde Seine ırmağı kenarında
çalışanları gösteren görüntüler ağır basacaktır. Ama unutmayalım ki bu çalışma
defalarca filme alınmıştır. Bizi etkileyecek olan çalışmanın dinamizminden çok,
insancıl yönü olacaktır. Örneğin tekrarlanan çalışma hareketlerinden önce ve
sonra yapılan hareketler, iyi yürümeyen işler, işçilerin iş sırasındaki
ilişkileri. Gizli alıcı kullanılmalı. Kayalıklardan iki ve üç numaralı küçük
sahneler çekilecek.
Bu sahnelerin her birinde bir şey olması gerek. Sonuç olarak, Seine'in
kıyısından alınmış ince çekici, çarpıcı birkaç görüntü alınması gerek. (Bruegel'in
tablolarıyla karşılaşabilecek ufak ufak sahneler)
Üçüncü ayrımın görüntüleri üzerine
Bu ayrımda artık gizli alıcıyla tam araştırmaya başlanmıştır. Bu insanların
duygularının; aralarında geçen küçük olayların araştırmasıdır.
Haliyle, görüntünün ve çerçevelemenin (kompozisyonun) etkisi çoktur, ama bu
ayrımda daha önemli bir şey vardır:
Görüntünün içindeki duysallık. Yani hareketlerin gerçek anlatımı, gözlerin,
ellerin, aşıklar arasındaki bakışların, Seine'e doğru çevrilen bakışların,
"gereksiz" hareketlerin insanlar arasındaki ufak şakaların… Bütün bunlar çok
güzel çerçevelenip çekilmiş, ama tazeliğini çarpıcı niteliğini yitirmiş iki
aşığın resminden daha önemlidir.
Filmimiz hakkında bir nokta daha: Filmimizin dramatik bir "yolu" bir öyküsü
(hatta belge filmine göre bir öyküsü bile" yoktur. Filme yön veren, sadece Seine
ırmağının doğal sınırlılığı içinde aldığı yoldur. Önemli olan, her ayrımın
görüntüleri, içindeki duysallık , ilişkileri ve oranlarıdır. O halde görüntüler
arasındaki görsel süreklilik çok önemlidir. Kurgu her zaman için göz önünde
bulundurulmalıdır.
Gizli alıcıyı elverdiği kadar kullanabilmek için hareketsiz sahneler (gerçekten
olağanüstü sahneler olmadıkça) çekilmemelidir. Sahnelerde her zaman bir şey
olmalıdır.
Kaynak
Joris IVENS
Artsept Dergisi
Çeviren : Sinan FİŞEK
Yeni Sinema Dergisi, 1967 2.sayı, Syf.58-59