RTÜK’ün, Mehmet Ali Erbil’in programı nedeniyle, programın yayınlandığı kanala
belgesel yayınlama cezası vermesine, belgesel sinemacılar tepkili.
Belgesel sinemacılar, belgeselin bir ‘ceza’ olarak görülmesini, izlettirilmesini
şu sözlerle değerlendirdi: “Belgesel izletmek yerine, üretme zorunluluğu
getirilmeli”, “Türkiye’ye özgü bir yaratıcılık!”, “Olumsuzluğuna rağmen halka
ulaşmak için bir olanak”.
Şehbal Şenyurt (Belgesel Sinemacılar Birliği Yön. Kur. Bşk.)
TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR YARATICILIK!
Belgesellerin ceza olarak uygulanması çok tatsız bir durum. Bizler belgeselimizi
dünyada neler oluyor, onu paylaşmak için yapıyoruz. Türkiye’ye özgü bir
yaratıcılık! Hepimizi çok rahatsız eden bir durum bu. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle bir uygulama yok. Belgesel sinema alanı eğitim ve kültürel anlamda sürekli
beslenen bir alan. Televizyon ve kültürle ilgili kurumların bu alana yatırım
yapması gerekir. Sinema dili, estetiği anlamında ciddi bir alan belgesel.
Türkiye’de ne sinema ne dili üzerinde ciddi olarak durulmuyor. Çok yüzeysel
olarak sadece bilgilenme için belgesel yapılıyor. Zorla şırınga ediliyor.
Belgesel bir sinema eseridir. İletişim ve kültürlerin birbirini tanıma aracıdır.
TV’lerin bağımsız belgeselcileri besleyecek bu alana katkıda bulunmaları
gerekir. Avrupa ülkelerinde yayınlarda pay olarak yüzde 40 oranında kendi
ülkelerinde üretilen eserlere, yüzde 20-25 oranında belgesele yer ayrılır.
Bülent Vardar (Belgesel Sinemacılar Birliği Üyesi)
YİNE DE HALKIMIZA ULAŞMAK İÇİN BİR İMKAN.
Eskiden kanalları tamamen kapatıyorlardı. bu uygulama yerine programı devredışı
bırakıp başka programlar koymaları mantıklı olabilir. Ancak belgesellerin boşluk
dolduracak film olarak görülmesi olumsuz. Yine de halkımıza ulaşmak için bir
imkan. Televizyon kanallarında belgesellerin işlevinin, olanaklarının iyi
düşünülmesi gerekir. Belgesellerin rating yapmadığı için ‘boşluk doldurucu’
olarak düşünülmesi üzücü. TRT belgeselleri dışında diğer belgeselcilerin
filmlerine de olanak tanınmalı.
Uğur Kutay (Belgesel Sinemacılar Birliği Kurucu Üyesi)
CEHENNEME GİDEN YOL, İYİ NİYET TAŞLARIYLA DOLUDUR
Türkiye’de ne yazık ki bilginin doğası üzerine doğru düşünceler üretilemedi.
Belgesel ile ilişkimiz de bilgi unsuru dışında gerçekleşiyor. RTÜK’ün bu
kararını bir yerde anlamak mümkün; iyi niyet var. Ancak cehenneme giden yol, iyi
niyet taşlarıyla doludur. Bu yaklaşım ile küçük yaştaki izleyicilerin,
belgeselin içindeki ‘bilgi’yi ‘ceza’ olarak algılamalarına neden olunacak. Algı
böyle çalışır. Bu çok kötü bir sonuç olur. Bu tür cezalar yerine televizyonların
işlevsel hale gelmesi sağlanmalı. Frida Kahlo eşi ile ABD’ye gittiğinde eşi
televizyonu görünce Frida’ya’ bundaki eğitim olanakların düşünebiliyor musun’
diye söylemiştir. Bu aygıtın işlevine uygun çalışması isteniyorsa, belgeseller
daha uygun saatlerde yayınlanmalıdır.
Bülent Arınlı (Belgesel Sinemacılar Birliği Kurucu Üyesi)
BELGESELE SPONSOR OLSUNLAR
Böyle bir cezayı şiddetle reddediyorum. Böyle bir ceza olamaz. Türkiye’deki
resmi görüşün belgesel ve toplumun kültürüne nasıl baktığını gösteriyor.
Öngörüsüzlük ve vizyonsuzluk. Ceza olarak belgesel yayınlatacaklarına “10 tane
belgeselin sponsoru ol” denilsin. Hiç değilse kültür hayatına bir katkıda
bulunulmuş olunur.
Savaş Güvezne (Belgesel Sinemacılar Birliği Yön. Kur. Üyesi)
BELGESEL ÜRETME ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ
Popüler kültürün geldiği yer ve Mehmet Ali Erbil’in yaptığı şeylerin olumsuzluğu
ortada.
RTÜK’ün kararını, hangi saatte hata yapıldıysa o saatte belgesel yayınlanmasını,
belgeseli aşağılamak olarak algılamıyorum. Ceza bile olsa belgeselin
yayınlanmasının doğru olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra verilecek cezalar,
belgesel üretme zorunluluğu olmalı.
Hayri Çölaşan
- Ankara 26 Ağustos 2006, Cumartesi 19:03
Belgesel Ceza mı? Ödül mü? Televizyon kanallarının cezalandırılması sonrasında
TRT tarafından yapılan ve özellikle seyirciler tarafından tekrar istekte
bulunulan, ödüllü belgesellerin yayınlanması bir oyundur. Ceza alan kanalın
hayatta yapamayacağı bir belgeselin yayınlanması o kanalı onore etmektir. Ceza
değildir. Belgesel yayınlandıktan sonra jeneriğini kesmeleri ise sanki kendi
yapımları imajını vermek içindir. Oysa bu belgeseller TRT yapımıdır ve biz
kameramanların emeği ile ortaya çıkmaktadır. Bu konuda yetkililer yanlış
yapmaktadır. Çekilen her belgeselde bir ekip çalışması ve emek vardır.
esin:) - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 15:43
görüşlerinizde haklı olabilirsiniz ancak tv programlarında ki seviyenin düştüğü
dip nokta bu ise belgeseller tavan noktasıdır. verilen emek hiçbir şeyle
ölçülemez. ülkemizde belgesel çeken kişi sayısı zaten az onları da motive etmeli
sponsor olmalı daha güzelini yapmaya teşvik etmeliyiz.biz belgeselleri
seviyoruz. sanata ve sanatçıya saygı istiyoruz.
Burhan DEMİRCİ - İzmir 23 Ağustos 2006, Çarşamba 13:21
Ben o şahıs ile birlikte kanalın da cezalandırılması taraftarıyım. Çünkü bu
sayede kanallar yayın politikalarını belirlerken dikkatli ve seçici olabilirler.
Burada en önemli etken izleyici sayısı. Programda gerek stüdyodaki ve gerekse
ekran başındaki izleyiciler şovmen tarafından alenen aşağılanmasına rağmen bu
şahsın ve buna benzer birkaç şahsın reytingi bir türlü düşmüyor. Bu da ilginç
bir durum değilmi. Saygılarımla
erdal karademir - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 12:53
Seviyesiz adam bir ahlaksızlık yaptı cezasını atv çekiyor. Hırsızın hiç mi suçu
yok. Aslında mümkünse bu adam bir daha hiç bir kanalda program yapmama cezasına
çarptırılmalıydı ki, onun gibi seviyesiz ahlaksız televizyonculara ibreti alem
olmalıydı. Ayrıca kanal yöneticileri bu soytarıya karşı tavır takınmalılar ki
bir daha tv ye çıkmasın. Vatandaş da ailece gönül rahatlığıyla TV izleyebilsin .
Ayrıca belgesel koyuyorlar kimsenin izlemeyeceği belgeseller. Başka kanalda
reklamları izlemek daha güzel. Onun yerine trafikle ahlakı , ilkyardımla alakalı,
orman yangınlarıyla alakalı ...vs vatandaş duyarlılığına ve eğitimine yönelik
programlar konsa daha iyi olur . Temiz ekran , temiz toplum , eğitimli toplum
... Saygılarımla ...
Cino Paradiso - İzmir 23 Ağustos 2006, Çarşamba 12:21
RTÜK cezayı niye ATV ye verdi onu da anlamadım hatayı yapan Mehmet Ali Erbil
değil mi. O şaklabana ömür boyu sahneye çıkma yasağı getirselerdi bence daha doğru
olurdu. Hiç olmazsa Türkiye'de gerçek sanatçılar iş yapma olanağı bulurlardı. Bu
sanatçı bozuntularını seyretmek zorunda kalmazdık. Saygılar.
Ali KISA - Antalya 23 Ağustos 2006, Çarşamba 12:18
Bu eğitim seviyesi ile ancak bu kadar olur.Kim neyi bekliyor? Ceza olarak
yayınlamayı zorunlu hale getirseniz bile kimse izlemeyecek. Ama en azından
Erbilin veya onun gibilerin davranışlarını kontrol etmesi sağlanır. Böyle
programları yayınlayan kanallar raiting ve reklam alamayacaklarından program
sunanlara daha fazla dikkatli olmaları konusunda önlemler alırlar.
Burhan DEMİRCİ - İzmir 23 Ağustos 2006, Çarşamba 12:03
Tepki göstermekte çok haklılar. Belgesel gösterimi ceza olarak akla gelemez. Ben
özellikle belgesel arayan bir izleyiciyim. Ancak yeterince belgesel bulamıyorum
TV lerde. Bence belgesel cezası yerine rahmetli ATA nın annesinin konuşmalarını
yayınlasınlar, bence en güzel ceza bu olur. Saygılarımla
MAHMUT KARATAŞ - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 10:34
Ben öncelikle böyle bir hata sonucu cezayı sadece kanalın çekmesine karşıyım.
Sonuçta kanal sadece yayını topluma ulaştırma görevi yapıyor. Cezaya hatayı
işleyen kişide ortak olmalı ve mesela 6 ay gibi ekrandan uzaklaştırılmalı. Hatta
ekranda görünmesi bile yasak olabilir. Çünkü bizim toplumumuzda yasaklara karşı
bir sempati oluyor. Bu arada ben sayın Bülent Arınlı ya katılıyorum kanal ve
sunucu belgesel yapımlarına maddi ve manevi destek olarak kendilerini
affettirebilirler... Umarım RTUK bu tür uygulamaları da göz ardı etmez...
Tsunami - Karaman 23 Ağustos 2006, Çarşamba 10:04
tek kelime ile pes!biz izleyecek belgesel bulmak için gece yarılarını gözleyelim
rtük belgeseli ceza olarak versin.canım Türkiye'mden manzaralar işte bu ancak
bizde olur herhalde
Talha Turan - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 09:29
Sanırım çoğu kimse "kanalın" cezalandırıldığının tam olarak farkında değil.
İzleyiciler için bu bir ödüldür. 24 saatin %90 ında gereksiz, boş şeyler
yayınlayan bir kanal için belgesel yayınlama "zorunluluğu" çok iyi bir ceza.
Dediğim gibi biz izleyiciler için gayet güzel bir olay.
Güven Dh. - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 09:21
Açıkçası ben çok memnun oldum bu sıralar NTV de de fazla belgesel yoktu iyi olur
umarım Erbil in program saatine koyarlar.
Vatandaş - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 09:11
Olması gerektiği gibi belgelere dayanan gerçek bir belgeselin her zaman izleyeni
vardır. Discovery chanel, national geographic gibi kanalardaki belgeselleri para
vererek izleyen bir sürü insan olduğuna göre. Masal değil de belgesel yayınlayın
ki ceza olmaktan çıksın bizde bilgilenmiş olalım ama bu kolay iş değil tabi ki.
murat - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 08:50
YÖK gibi RTÜK de ülkemizin demokratikleşme sürecini baltalayan kurumlardan biri.
Sadece sansürlerle değil bu tarz uygulamalarıyla da nasıl bir kurum felsefesine,
anlayışına sahip oldukları aşikar. önce RTÜK kapatılsın, ya da en azından yetki
ve sorumluluklarına bir kısıtlama getirilmeli derim ben. Çoğunlukla amacından
sapıyor gibi.
murat - Tokat 23 Ağustos 2006, Çarşamba 03:17
RTUK neyi doğru yaptı ki bunu doğru yapsın???Ceza sistemine bakın: yayın
durdurma,belgesel yayını.Seyircinin ne suçu var yayını durduruyorsun.Cezayı
neden veriyor o saatte kanal izlenmesin reytingi düşsün diye.Bu belgesel koyarak
mı sağlanır???Verin ağır para cezalarını kesin önünü...
murat özçevik - Samsun 23 Ağustos 2006, Çarşamba 03:15
Sayın Cenk San; Ciddi anlamda izlenebilecek programlar arasında yer alan
belgesellerde Mehmet Ali Erbil in bırak görüntüsünü sesinin bile yer alması çok
sakıncalı bence.Kendim bile izlerken acaba belgeselin neresinde bir uçukluk
yapacak diye bir beklenti içine düşerim ki yarışma programının fanatik
izleyicileri izlerken neler bekleyerek izlerler bir düşün..
tamer tan - İstanbul 23 Ağustos 2006, Çarşamba 01:43
ceza olarak belgesel yayınlama verilmedi, ceza erbil in programına verildi ve
onun yerine yayınlanacak program olarak belgesel seçildi bunda ne kötülük var,
asıl her şeyi tersinden anlayıp tepki göstermek bize özgü
evren bolat - Ankara 22 Ağustos 2006, Salı 21:47
Bir iletişimci olarak böyle bir uygulamaya çok karşıyım.bizim yıllarca bilimsel
bilgiyi görselleştirme uğraşlarının böyle bir amaca alet edilmesi hoş değil.zaten
gereken ilgi gösterilmiyor.
Serdar TÜRKEL - İstanbul 22 Ağustos 2006, Salı 18:03
BELGESEL YAYINLAMAYI CEZA OLARAK GÖRMEK KADAR TUHAF BİR DURUM OLAMAZ, GALİBA
BİRAZ DA KENDİ HALİMİZE ÜZÜLMELİYİZ, BELGESEL İZLEYEN BİREYLERİN TOPLUMDA
OLMAMASI, ARAŞTIRAN SORGULAYAN BİREYLERE SAHİP OLMADIĞIMIZ ANLAMINA GELİYOR,
ASLINDA HAKLILAR; BU İŞE KURUMSAL OLARAK BAKARSAK BU KADAR DUYARSIZ BİR TOPLUMDA
BELGESEL YAYINLAMAK LA, KANALI KAPATMAK ARASINDA BİR FARK YOK, NE DE OLSA KANAL
İZLENMEYECEKTİR.
Cenk San - Ankara 22 Ağustos 2006, Salı 17:54
Eğer Mehmet Ali Erbil tüm olayların sebebi ise, RTUK de belgeselcilere bir
iyilik yapmak istiyorsa, belgeselciler de "Madem ceza veriyorsunuz, işe yarar
bir şey yapın, adımızı kötüye çıkarmayın" diyorsa; ortaya yapılabilir tek sonuç
çıkıyor... Mehmet Ali Erbil, bir belgeselde sunuculuk yapsın... Ratingi artan
belgeselciler de mutlu olur, faydalı bir şeyler yapmaya çalışan RTUK de
"gerçekten" faydalı bir şeyler yapar. Mehmet Ali Erbil in umarsızca yaptığı
hareketlerden dolayı bir kanal boş yayınlar yayınlamaya devam eder, belgesel
gibi gereksiz bir yayın ile saatlerini doldurmaz... Herkes kazanır... Mehmet Ali
Erbil i de bir belgesel de seyretmemiz çok hoş ve keyifli olabilir. Özellikle
maymunlar ile ilgili bir belgeselde.
Yasemin ARPA
NTV-MSNBC
Güncelleme: 22:02 TSİ 22 Ağustos 2006 Salı İSTANBUL