Şüphesiz kendinizin ve varsa çevrenizdekilerin canları.
Bundan 47 yıl önce Ankara Anıttepe Semtinde Ar Sokakta bulunan baba evimizi sel
basmıştı.
Ben evde yalnızdım. Ön taraftan yol seviyesinin altında, arka taraftan ise bahçe
seviyesinden yarım metre yukarıda pencereleri olan evimizin arka bahçesine bir
ırmak gibi sular akmaya başlamıştı. Sular önce pencerelerin seviyesine, daha
sonra da daha yukarı seviyelere çıkmaya başlamıştı. Gündüz vakti olan bu olayda
canımı kurtarmak için zamanım vardı; Ancak ev eşyalarından neyi kurtarabilirdim?
O gün sabah kahvaltısında annemle yaptığımız konuşma geldi aklıma: ALBÜMLER!
Evimiz, Ankara’nın yüksek semtlerinden birinde olması nedeniyle, hiçbirimizin
aklına böyle bir olayla karşılaşacağımız gelmemişti. Ancak tesadüfen yaptığımız
o konuşmada annem ilk kurtarılacak eşyanın albümler olduğunu söylüyordu. “Evde
bulunan her şey zamanla yerine konulabilir, ancak yıllarca önce çekilmiş ve
bazıları hayatta olmayan aile büyüklerinin siyah beyaz fotoğrafları, aile
fertlerinin çocukluk resimleri bir daha yerine konulamaz” diyordu.
15 yaşındaki çocuk ilk olarak aile albümlerini kurtardı. Daha sonra kendince
kıymetli gördüğü
bir kaç parça eşyayı bir üst kata taşıdı. Bir müddet sonra suyun basıncıyla
kırılan camlardan simsiyah çamurlu sular evin içine dolmaya başlamıştı...
Aradan yıllar geçti. Çok sevdiği ağabeyinin çağrısı üzerine Ankara’daki düzenini
bozup, evi ve arabasını satarak o’nun şirketine ortak olan çocuk büyümüş hatta
ihtiyarlamıştı. Yıllar içinde ağabeyinin ve öğrencilerinin büyük fedakârlıklarla
çektiği belgeseller “Kültür Mirasımız” a dönüşmüştü. O belgesellerin birçoğunun
içinde çok sevdiği rahmetli ağabeyi Süreyya Arın’ın sesi vardı. Hayat arkadaşı
ve fedakâr eşi Şehnaz’ın sesi vardı. Çocuk sayılacak yaşlarda tanıdığı Nesli
Çölgeçen, Kemal Sevimli, Yalçın Yelence, Sezer Akarcalı, Cemal Karman, Turhan
Yavuz, Hakan Aytekin, Sevinç Çor gibi öğrencilerinin, Adil Yalçın, Hasan Özgen
gibi asistanlarının çabaları vardı.
1 Şubat 2004 tarihinde ağabeyi Suha Arın’ın ölümüyle, bu yaşlı çocuk tek başına
selin önünden neyi kurtarabileceğini düşünüyordu.