Dünyayı Kurtaran Adamın Oğlu


Türkiye'nin En Kült Karakteri "Dünyayı Kurtaran Adam" Yeniden Uzayda...

Dünya'yı Kurtaran Adam bu kez oğluyla geliyor! Türk sinema tarihinin en ilginç filmi. 25 yıl sonra hala DVD'leri yok satıyor, festivallerdeki gösterimleri kapalı gişe oynuyor! Bu bir kült! Ve şimdi efsane geri dönüyor! Dünyayı Kurtaran Adam'ın oğlu yakında motor diyor; Cüneyt Arkın, ikiz çocuklarının ikisini de canlandıracak Mehmet Ali Erbil'le kamera karşısına geçiyor. Tayfun iki cevap ver Tayfun iki..

Dünyayı Kurtaran Adam'a yenilen Uga, intikamını almak için dünyaya gelir ve bir zamanlar onu alt eden adamın oğlu Zaldabar'ı (Mehmet Ali Erbil) kaçırır. Zaldabar'ın ikiz bir kardeşi olduğundan ise habersizdir...

Dünyayı Kurtaran Adam da kaçırılan oğlunun ardından uzaya çıkmış, yollara düşmüş, uzayın derinliklerinde kaybolmuştur.

Aradan yıllar geçer, bu arada uzaya giden ilk Türk, Gökmen kaybolmuştur. Dünyada kalan ve astronot olarak yetiştirilen Dünyayı Kurtaran Adam'ın diğer oğlu Kartal (Mehmet Ali Erbil) Gök-men'i bulmak için uzaya gider.

Gökmen'i arayan Kartal uzayda babası Dünyayı Kurtaran Adam'a rastlar.

Lunatika denen gezegende hem uzayda kaybolmuş olan Gökmen'i hem de babası Dünyayı Kurtaran Adam'ı bulan Kartal'ı sıra dışı olaylar beklemektedir.

Kötü bir uzaylı olan Uga tarafından kaçırılan ve kötü bir adam olarak yetiştirilen Zaldabar ile dünyada kalan ve astronot olarak yetiştirilen ikiz kardeşi Kartal uzayda karşılaşacaktır...

EFSANENİN DOĞUŞU
"Dünyayı Kurtaran Adam" ın kim olduğunu bilenler (ki bilmeyen çok azdır) zaten heyecanla yukarıdaki hikâyenin ne olduğunu merak ediyor... Bu önemli şahsiyetin kim olduğunu duymayan var ise onlar da lütfen dikkat kesilsin. Türk sinemasının kült filmi Dünyayı Kurtaran Adam'ın devamı çekiliyor. Cüneyt Arkın yine Dünyayı Kurtaran Adam, oğlunu ise Mehmet Ali Erbil canlandırıyor. Üstelik ikisini de!

Şimdi biraz başa dönelim ve bir iki replikle 1982 yılında Çetin İnanç'ın yönetmenliğini yaptığı filmi anımsayalım.

Beyazperdede başta Star Wars olmak üzere çeşitli uzay filmlerinden "apartılmış" görüntüler geçerken ekolu sesiyle anlatıcı duyulur: "İnsanoğlunun ilk uzaya açılıp aya gitmesiyle uzay çağı başlar. Uzay çağı dünyalılar için bir ilerleme çağıdır, binlerce yıl böyle yaşamışlardır."

İşler kötü gider, dünyadaki insanlar tehdit altındadır... Ekolu anlatıcı sesi devam eder: "Dünyalılar toplandılar, kavimler bir araya gelip çare aradılar. Tek çare düşmanı bulup savaşmaktı. En güçlü, en büyük iki Türk savaşçısı
ve diğer dünyalılar uzaya açılıp, bilinmeyen düşmana savaş ilan ettiler."

İşte tam da bu noktada sadece türk sinema izleyicisi değil, önce uzaylılar, peluştan da olsa yaratıklar ve sonra ABD dahil tüm dünya izleyicisi Dünyayı Kurtaran Adamla tanıştı.

Cüneyt Arkın'ın "Bilinmeyen bir güç bizi kendine çekiyor!" sözünden sonra iki Türk "uzayın dağlarından birine" düşüverir... Toz toprak içinde yuvarlanırlar. Taşların altından önce bir el görünür, sonra tüm heybetiyle "Neredeyiz biz" diye soran Cüneyt Arkın ve "Bilmiyorum" diyen Aytekin Akkaya.

Sonraki diyaloglar, aslında izleyeceğimiz filmin sinyalini vermektedir:

AA: Korktuğumu söylersem beni ayıplar mısın?
CA: Kork, ama belli etme.
AA: Neden?
CA: Belki de yalnız kadınların yaşadığı bir gezegene düştük. Hangimiz daha cesuruz diye bizi deniyor olabilirler.
AA: Öyleyse ben önden gidiyorum.
CA: Yalnız, göğsünü şişirmeyi unutma.

Sonrası, ABD'deki üniversitelerde tez konusu olmayı başarmış, tüm dünyadaki absürd filmler festivallerinin vazgeçilmezleri arasında girmiş bir film, kısacası Dünyayı Kurtaran Adam'dır, fazla da söze gerek yoktur zaten. Filmle özdeşleşmiş Cüneyt Arkın da kariyerindeki onca filme rağmen ilk önce Dünyayı Kurtaran Adam olarak
hatırlanacaktır o günden itibaren, 1 Nisan'da motor diyecek, 20 Ekim 2006'da ise vizyona girecek olan Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu adlı filmin "Cüneyt Arkın'a ithaf en yapılmıştır" ibaresiyle başlayacak olması da bu yüzden son derece anlamlı.

"STARWARS GİBİ OLACAK"
Başrollerinde Mehmet Ali Erbil ve Cüneyt Arkın'ın oynayacağı, Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu filminde Deniz Seki, Pascal Nouma, Tuğba Unsal, Sinem Kobal, Ali Erkazan, Ayşen Gruda ve tabii ki Aytekin Akkaya var.

Senaryosunu Murat Boyacıoğlu'nun yazdığı ve Kartal Tibet'in yöneteceği film, uzayda geçen komik bir intikam öyküsünü anlatıyor.

Filmde Mehmet Ali Erbil'in özellikle zor geçecek dövüş sahneleri için iki ayrı dublörü olacak. Yapımcılığını Tiglon ve Red Sofa Entertainment'ın üstlendiği filmin en önemli özelliği ise animasyon tekniğiyle çekilecek olması. Carlos Perona'nın başında olacağı Fransız animasyon ekibinin Star Wars ayarında bir iş çıkartacağı söyleniyor.

Filmin yapımcısı Şenol "6-7 ay önce Türk Dil Kurumu uzaya gidecek ilk Türk'ün adını Gökmen koyalım dedi, biz de hikâyeye oradan başladık" diyor.

Bu bir uzay filmi olacak ama Türkiye'de yaşanan bazı gerçekleri hicvedecekler. Mesela, Dünyayı Kurtaran Adam'ın Gökmen'i bulmak için uzaya giden astronot oğlu Kartal'ın uzay gemisinin arkasında, "Ya bir yol buluruz, ya bir yol yaparız" yazıyor. "Bu, TMSF'deki başkanın arkasında yazan yazıdır" diyor Şenol ve uzay gemisinin bir devlet dairesini andıracağını söylüyor. "Kısacası yıl 2050 olmuş Türkler uzaya Gökmen göndermiş ama değişen hiçbir şey yok" mesajını vermeye çalışacaklar.

Cüneyt Arkın: "Bu film saçmanın çok ciddisi, saçma gibi ama değil"
• Dünyayı Kurtaran Adam'ın set günlerini anımsasak birlikte...Çok büyük sorunlarla karşılaştık. O kötü karakterleri, canavarları hazırlamak çok zor oldu. Kalktık tek tek mekan dolaştık. Kapadokya'da belediyenin bile bulamadığı mezarları bulup çıkardık. Ama elektrik yok. O zamanlar jeneratör denen şey o kadar kıymetli ki... Jeneratörün suyunu devamlı döküp soğutacak dört kişi bekliyordu başında.

• Siz bir de sık sık canavarlarla dövüşüyor, yumrukla tekmeyle uzaydaki kayaları kırıyordunuz.
Dört tane canavar koyuyorlardı karşıma ikisi yapma, ikisi canlı, içinde insan var. İki manken canavarı delip geçiyor sonra da arkasındaki iki canavarı deviriyordum. Bakınca çok saçma ama büyük bir maharet var. Türk sinemasında müthiş bir yaratıcılık, samimiyet vardır.

• Dünyayı Kurtaran Adam hangi kategoriye giriyordu?
Bu filmde ironi vardı. Saçmanın çok ciddisi. Saçma gibi ama değil. Filmi çekerken Kapadokya'da dolaşan turistler başımıza toplanıyorlardı. Ben canavarlarla boğuşurken yüzlerinde "gülelim mi, ciddi mi seyredelim" gibisinden müthiş bir ifade oluşuyordu... İşte o zaman gerçekten absürd bir iş yapmayı başardığımızı anladım. Yapmak istediğimiz şeydi bu. İşte bu yüzden Amerika'da tez konusu olarak üniversitelerde gösteriliyor.

• Dünyayı Kurtaran Adam filminin içerdiği mesaj neydi?
Anadolu'da çok film çekiyordum. O süre içerisinde özellikle masallar, destanlar ve manilerden oluşan sözlü geleneğimizi gördüm. Yani Türk halkının sözlü edebiyatını... Bu film böyle bir ortamda çıktı ortaya. Filmde müthiş bir doğu metafiziği vardır. Ruhunuzdaki gücü keşfettiğiniz zaman bütün zorluklara karşı gelebilirsiniz. Bu filmde öz olarak bu vardı. Batı bunu çok iyi çözdü ve bu nedenle bu filme büyük ilgi gösterdi.

• Bu filminin dünya çapında bir ilgi görmesini bekliyor muydunuz?
Bu kadarını değil. Bütün dünyada nereye gitsem bugün hâlâ afişleri, DVD ve VCD'lerini buluyorum. Dünyayı Kurtaran Adam, sıradışı, şaşırtıcı bir olay. Akla gelir bir şey değil.

• Devam filminde oynamanız için sizi ikna etmeleri zor oldu mu?
"Bu film Cüneyt Arkın'a ithaf olunmuştur" sözü beni ikna etti. Yoksa böyle bir filmi niye çekeyim ki? Yaptık onu zamanında bitti.

• İlki ile şimdi çekeceğiniz Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu arasında benzerlikler var mı?
Bu kıyaslamayı ben değil izleyici yapacak. Ama Kartal Tibet ve bu filmi yapanlar çok zor bir işe girişiyorlar. Uluslararası başarısı olan bir filmin ikincisini yapmak cesaret ister. Bir de bu filmde teknolojiyi nasıl kullanacakları çok önemli. Duygu ve samimiyetin önüne geçerse o zaman tehlikeli ama senaryoda bunlar yoktu.

• Dünyayı Kurtaran Adam'ın Oğlu nasıl bir mesaj içerecek?
Türk insanı şu sıralar bir şeyler söyleme, kendini ifade etme çabası içerisinde. İnsanlar yaşadığı zorlukları gördüğü yanlışlıkları dile getirmek istiyor. Bu filmde Türk insanın gerçekleri hicvediliyor. Mehmet Ali Erbil'in bu anlamda çok etkili olacağını düşünüyorum.

• Film de Pascal Nouma da oynuyor. Siz hangi takımı tutuyorsunuz?
Karım Galatasaray'lı, o konuda fazla bir şey sormayacaksın! Atatürk'ün dediği gibi, sporcunun zeki, çevik ama ahlâklısını severim.




Kaynak
Vatan
19 Mart 2006
Neslihan AKBAYDAR