Yapım Tarihi - 2008
Süre - 02:07:30
Format - Belgesel, Renkli, Türkçe, 16:9, DVD
Yönetmen - Caner Canerik
Müzik - Bölgede çalınan ve söylenen geleneksel müzikler kullanıldı
Oyuncular / Görüntülenenler - Ali Şanlı, Cevahir Şanlı, Cemal Yıldırım, Celal
Çelik, Metin Güler, Ferhat Fırat, Hasan Canpolat, Hasan Doğru, Hasan Tuncel,
Beser Demirtaş, Fatma Bozkurt, Demir Şirin, Sinan Demirtaş, Latif Pekin, Umut
Pekin, Dersim Kültür Derneği oyuncu ve müzisyenleri
Türkiye’nin özellikle 1990’lı yıllardan itibaren Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde
yaşanan iç göç büyük trajedileri de beraberinde getirdi. Milyonlarca insan, her
biri farklı bir sabah ansızın, tüm birikimini bırakarak hiç tanımadıkları, bir
kat yatak alarak bilmedikleri kentlere göç etti. Türkiye tarihinde yaşanan en
önemli bu iç göç olayına ilişkin yetersiz olmakla birlikte bir çok araştırma
yapıldı, sorun ve çözümü konusunda fikirler geliştirildi. Göç eden insanlar yeni
mekanlarıyla entegrasyonda sıkıntılı bir sürecin ardından başarılı oldular.
Ancak, göçün verildiği mekanlar ve insanlar üzerine ciddi araştırmalar ve
incelemeler yapılmadı. Göç, edilen kentlerin çok önemli maddi ve manevi
birikimlerini de birlikte alıp götürdü.
“Pırdesur” Belgeseli, nüfus yapısına oranla en fazla göçü veren illerden olan
Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Kırmızı Köprü köyünde, göç etmeyen ve tüm
sıkıntılara rağmen yaşamayı sürdüren insanların hayatlarının en sıkıntılı
dönemlerini yaşadıkları kış sürecini aktarıyor. Kar yağmadan önce, tüm
sıkıntılara rağmen mutlu bir hayat Süren köylülerin yaşamı kar yağışıyla
birlikte büyük bir çileye dönüşür. Karın yağdığı ilk gün yola çığ düşer ve
yollar kapanır. İkinci gün elektriklerle birlikte adeta köyün tüm dünyayla
bağlantısı kesilir. Karayolları ekiplerinin mazotları biter, onlarca sürücü ve
yolcu yollarda mahsur kalır ve köylülerin yardımıyla kurtarılır. Ancak, bu sefer
de yiyecek sıkıntısı başlar. Olaylar birbirini izler ve tüm aksilikler bir
haftalık süre içerisinde adeta çığ olur ve insanların başlarına yağar.
Çekimleri yaklaşık 2 ay Süren “Pirdesur” belgeseli, köydeki kültürel sosyolojik
değişimi, yaşamı, mücadeleyi aktardığı gibi, hayati anlarda bile bürokratik
yöntemlerin insan yaşamlarını nasıl etkilediğini anlatırken, zorlu süreçlerde
Türkiye insanının birbirleriyle dayanışmasına dair de etkileyici örnekler
sunuyor.
Not - Youtube’de yer alan görüntüler montaj öncesi filmin içerisinden seçilmiş
rasgele görüntüleri içermektedir. İsim ve var olan görüntülerin bir kısmı
çıkartılmış, filmin adı “Pırdesur - Kırmızı Köprü” olarak değiştirilmiştir.
Siteye erişimin engellenmesinden dolayı son düzenlemeler yapılamamıştır.
Kaynak
canercanerik.com
Canerik @ hotmail.com
Özet
Film, Tunceli Pülümür’e bağlı bir köy olan Pirdesur'da geçer ve köyde yaşayan
insanların her birinin kendine özgü, bizim için sıradan sayılabilecek ancak
kendileri için hayati öneme sahip sorun ve sıkıntılarına odaklanır...
Konusu
1990’lı yıllarda meydana gelen olaylar sebebiyle, 40.000’e yatın insan hayatını
kaybetti. Milyonlarca Kürt, köylerinden ve kasabalarından kopartılarak Türkiye
metropollerine sürüldü. Bu süreç gerek ekonomik, gerekse kültürel anlamda önemli
tahribatlara sebep oldu.
Pırdesur, Dersim,( Tunceli ) Pülümür’e bağlı bir köydür. Yerleşik halkın önemli
bir bölümü göç etmiştir. Oluşan boşluk ise daha yüksek dağ köylerinden gelen ve
bölgeyi terk etmek istemeyen insanlar tarafından doldurulmuştur. Çoğunlukla
yaşlı yada engellilerden oluşan yeni nüfus ekonomik, sosyal sıkıntılar kadar
zorlu doğa koşullarına karşı da mücadele etmek zorundadırlar. Köyde yaşayan 50
civarındaki insanların yüzde 80’e yakını yardıma ihtiyaç duyabilecek kadar yaşlı
yada önemli fiziksel engelleri mevcut olan insanlardır. Ama en önemli
özellikleri tüm zorluk ve bedellere rağmen Dersim’i terk etmeyi düşünmemiş ve
tüm zorluklara rağmen bedel ödeyerek burada yaşamaya devam eden insanlar
olmalarıdır.
Film, köyde yaşayan insanların her birinin kendine özgü, bizim için sıradan
sayılabilecek ancak kendileri için hayati öneme sahip sorun ve sıkıntılarını
aktarmalarıyla başlamaktadır. Güneşe karşı edilen duayla başlayan hareketlilik,
köyde yaşayan insanların gün içerisindeki zamanlarda neler yaptıklarını takip
ederek sürmektedir. Halkın günlük yaşantıları içerisinde, küçücük bir köyde çok
ayrı dünyalara, farklı yaşam modellerine, önceliklere ve sıkıntılara tanıklık
etmekteyiz. Tüm sorun ve sıkıntılarla mücadeleye bir anlamda “alışmış” bulunan
köy halkı tüm zorluklara rağmen hayatlarını devam ettirir. Ancak, kar yağışının
şiddetlenmesiyle birlikte, bir atasözüne tekrar hak verilir - "Tüm dertler üst
üste gelir" Kar yağışıyla birlikte, köyün de üzerinde bulunduğu şehirlerarası
karayolu çığ nedeniyle kapanır. Yollarda rehin kalan sürücülerin yardıma ihtiyaç
Duyan köylülerin kurtarmasıyla devam eder. Ancak sıkıntı bununla da bitmez.
"Devletin mazotu bitince" bir haftalık esaret günleri başlar... Yollar kapanır,
ardından elektrikler kesilir, telefon bağlantılarını çığ kopartır, köyün tek
bakkalı ilçede mahsur kalır, evlerde "stoklanan" yiyecekler tükenir... Kimi bunu
fırsata çevirmeye çalışırken, kimi yardıma muhtaç insanlar ellerinde olanı pay
etmeye çabalarlar...
11. Uluslararası Belgesel Film Festivali İstanbul Fransız Kültür Merkezi, gösterim. 18 Kasım 2008
11. Uluslararası 1001 Belgesel Film Festivali, Türkiye'den Belgesel Filmler. 2008
20. Ankara Uluslararası Film Festivali, Ulusal Belgesel Film, Gösterim. 2009
28. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Gösterim. 2009
5. Dağ Filmleri Festivali, Ülkemizden Bölümü, Gösterim. 2010